atlantisten gelen adam1
profili

  • fenerbahçe

    e transfer sezonu da kapandığına ve ligde iki hafta geride kaldığına göre, artık hakkında bazı şeyler söylememin zamanı geldiği kulübüm.

    biz bu takımı çok sevdik. bazı beşiktaşlıların sürekli olarak debe'ye girmek için yazdığı hikayelerden yazacak değilim ama sahiden çok sevdik. babadan oğula geçen bir sevda bu sonuçta ve gün oldu yağmur altında sabahın 6,5'unda sıraya girdik bilet alıp maça girebilmek için, gün oldu polis şiddeti gördük, gün oldu tribünlerin belalı amigolarıyla kavgalar ettik.

    sonra aziz yıldırım denen bir adam çıktı ortaya. stat yapıyorum dedi, tesis yapıyorum dedi bir oy farkla kazandığı başkanlık yarışının ekmeğini yedi senelerce. bu süreçte takım ne zaman sistem oturtmaya çalışsa, transferler planlı yapılsa, hoca takımı düzenlese azizsilin denen adam çıktı ortaya ve takımı bozdu, sabote etti, baltaladı.

    bugün caner'le, gökhan'la gündeme gelen şey, fenerbahçe'de senelerdir oluyor. biz zico'yu da, ersun yanal'ı da, alex'i de benzer tavırlar yüzünden, eli ceketinin sağ cebinde dolaşan adam yüzünden kaybettik.

    caner terbiyesizmiş, gökhan çok para istemiş, alex bacak bacak üstüne atmış, ersun yanal kulübe kadın getirmiş, aykut kocaman o durduğu sürece kulübün kapısından giremezmiş, takımı mustafa denizli değil, oyuncular şampiyon yapmış, başarı olursa ismail kartal'ın, başarısızlık olursa kendisininmiş, pereira takıma kondüsyon çalıştırmayı kabul etmemişmiş, basarmış istifayı gidermiş, başkanlığı bırakacakmış, konuşturmasınlarmış onu, galatasaray türkiye'ye şikeyi getiren kulüpmüş, kendisi atatürkçüymüş ama galatasaray fetö'cüymüş...

    içimizdeki fenerbahçe aşkını, o sarı lacivert çubuklunun bizde uyandırdığı bütün heyecanı aldı götürdü yıllar içinde bu adam. geçen sene ara ara takip ettiğim ligi, artık hiç takip etmez oldum denilebilir. kombine almak ya da bilet alıp maça gitmek kısmını hiç söylemiyorum bile. işler öyle duruma geldi ki, bu haftaki maçı izlemedim, sözlükte takip etmedim ve bugün perşembe ve ben maçın kaç kaç bittiğini dahi bilmiyorum.

    kısacası fenerbahçe büyüktür elbette, tıpkı beşiktaş gibi, galatasaray gibi türkiye'nin benim gözümde üç büyük kulübünden biridir ve bu kulüplerin iyi-kötü zamanları muhakkak olur. ancak başarılı olmak, başarıda istikrarı sağlamak sanıldığı kadar da zor bir durum değildir. yeter ki aziz yıldırım gibi bir başkanınız olmasın. zira aziz'in olduğu kongrede aday olup karşısına çıkamazsınız. kulübün şikeden sonra şimdi de finansal açıdan ceza almasını eleştiremez, bunu gündeme dahi getiremezsiniz. kulübün beş para etmez adamlara saydığı milyonları, senelerdir elinden bedava kaçırdığı onlarca oyuncuyu, para edecekken satmadığı, sonra zarar ettiği pek çoğunu ve tabii ki olmayan kadro mühendisliği konusunu bu ülkede konuşamazsınız bile.

    hep söyledim, söylüyorum bu güzelim ülkeyle fenerbahçe birbirine çok benziyor. aslında çok daha güzel, çok daha başarılı, çok daha güçlü konumlarda olabilirler ama başlarındaki adamlar sağolsun, hem türkiye'nin, hem fenerbahçe'nin içinde oldukları durumun tek sorumlusu olmalarına rağmen, hem yerlerini sürekli sağlamlaştırıyor, hem de sürekli başkalarını eleştirmeyi, eleştirtmeyi başarabiliyorlar. ne diyelim, helal olsun onlara...