bu ülkeden ve bu ülke insanından sıkılmış, bunalmış, yorulmuş bir avukat olarak tam da benim...
buraların en iyi hukuk fakültesinden mezun, yüksek lisans yapan ve kendi bürosu olan biri olarak ben çok yoruldum!
yoruldum dediğime bakmayın daha 29 yaşındayım ama takaatim kalmadı!
çünkü aynı metroya bindiğim, aynı yolda araba kullandığım, aynı apartmanda yaşayıp, aynı kanalizasyona bokumu yolladığım insanlar hep yalan, dolan, ikiyüzlülük, sahtekarlık, tembellik, pislik, sapıklık peşindeler...
dürüstlük?
yok
vicdan?
yok
adalet?
yok
merhamet?
yok
samimiyet?
yok
saygı?
hiç yok
sevgi?
sevgi karın doyurmuyor...
o zaman beni burada tutan ne? benim bu topraklarda doğmuş olmam bu topraklarda öleceğim anlamına mı geliyor? bu topraklarda avukatlık yaparak ölmektense, giderim ingiltere'ye starbucksta baristalık yapar öyle ölürüm!
edit-1: imla
edit-2: diğer nedenler için iş bu entrynin altında bana ithafen yazılan entrylere bakabilirsiniz... yazıklar olsun!
live is life1 profili
-
ingilterede garson olmak isteyen türk avukat