fasfakir3
profili

  • thy uçaklarında 3 dilde sefer duası okunması

    27.01.2019 tarihli thy lisbon - istanbul uçuşunda denk gelinmiştir. üç dilde değil, tek dilde ve arapça olarak. türkiye'nin en büyük dünya markası thy'nin uçağında, uçakta bilmem kaç ülkeden insan var.

    hadi umreye veya hacca giden charter bir uçuşta bu uygulamayı anlarım fakat tarifeli lisbon -istanbul seferi nedir yani ?

    bu uygulamada ne var diyen mü'min kardeşlerimiz olmuş.

    yarın bir gün british airways, air france, swiss air veya lufthansa ile uçtuğunuzu düşünün, kalkış esnasında incilden pasajlar okunuyor son ses anons ile, bilgilendirme monitöründe azizin biri istavroz getiriyor, kabin amiri de papaz kıyafeti giymiş tütsüyü gezdiriyor uçağın içerisinde. hostesi yanına çağırıyorsun, n'oluyor diyorsun anlam veremeyerek, sefer duası efenim yanıtını alıyorsun?!

    tepkin ne olur ? aynı normallikle karşılar mısın ?

    dip not: lisbon şehrinin ortasında rio'daki gibi isa heykeli var, hani olur ya lisbon-istanbul seferlerini durdurma kararı alınmıştır, belki de son uçuştur, bilemiyorum.

    edit: sevgili spartalılar, öncelikle başlığı ben açmadım, tanık olunan benzer bir hususu, başlığı altında dile getirdim, belirtmek isterim. amacım herhangi bir kurumun marka algısını yaftalamak hele hele hiç değil. ek$iye a$ina olan, okumayı seven dostlarımız önceki entrylerde benzer durumun farklı uçu$larda da gerçekle$mi$ olduğunu farkedeceklerdir. haftanın ilk günü pazartesi günü yataktan kalkıp, dur ben $u thy'ye gününü göstereyim gibi bir konsantrasyonum ve i$sizliğim olmadığını paylaşmayı borç bilirim.

    din kisvesi altında yapılan bıçak sırtı bir marketing ürününü savunan dostlarımızı görüyorum, bu i$in adı tam anlamıyla din tüccarlığıdır. mekke uçuşunda da olsa bunun adı aynıdır, lisbon uçu$u olsa da aynıdır. böylesi bıçak sırtı bir pazarlama ürünü ile sürdürülebilir marka değeri yaratamazsınız, bu gayet açıktır.

    bu ülkede "marka" adı altında sayabileceğiniz be$ değerden biri thy'dir. burada maksat sorumlu kabin personelini i$inden kovdurmak hele hele hiç değil. reçeteyi yazayım net anla$ılsın:

    1) eğer filo uçaklarında arıza nedeniyle böyle bir durumla kar$ıla$ılıyorsa, thy'nin filo bakım müdürlüğü var, tüm thy filo genelinde inceleme yapılır ve önüne geçer.
    2)eğer konu, kabin personeli nedeniyle ise; sefer duası uygulamasının hedeflenildiği uçu$lar dı$ında kullanılmamasıyla ilgili bir eğitim verirsiniz.
    3)eğer konu, yorgun dü$en kabin personeli nedenli ise; personel eğitim ba$kanlığınız konuyu ele alır, şikayet konusu uçuşlardaki personelin uçu$ saatlerini gözden geçirir. eğer, aylık uçu$ saati nedenli sürmenaj personel var ise, hemen tespit edilir ve dinlendirilir.
    4)ayda bir bu konuyla ilgili $ikayetler gözden geçirilir, yapılan bakım-tutum ve personel önlemleri ne kadar i$e yaramış raporlanır.

    sefer duası uygulaması sürdürülmek isteniyorsa yapılacaklar bunlardır. yada, bu uygulamayı filo genelinde kaldırırsınız, böylesi şikayetlerin tamamen önüne geçersiniz.

    bu konudaki şaşkınlığım mekke uçuşu olsa dahi değişmezdi açıkçası, şahsen manasız bir uygulama olduğunu düşünüyorum. bireysel olarak seçmece olarak bilgi monitörüne koyabilirsin ki koyuyorsun da. fakat, uçak içerisinde bağıra bağıra dua anonsu yapılmasının mekke uçuşlarında dahi satış patlamasına sebep olmayacağını düşünüyorum. elimde veri yok, belki de arttırıyordur kimbilir, thy ticari yetkilileri konuya daha hakim.

    tüzel kişilikler herhangi spesifik bir dine mensup olamaz, hele hele global markalar hiç. çeşitli marketing oyunları yapabilirler evet, dini referans maalesef kullanışsızdır.

    herkese sevgiler/saygılar.

  • 11 haziran 2017 fatih terim basın açıklaması

    gevelenen laflara istinaden yapbozu kamu yararı için birleştiriyorum:

    1)fatih terim zamanında rutin prim dağıtımıyla ilgili bir tasarrufta bulunmuş.

    2)rutin primin üzerine yıldırım demirören ekstra prim sözü vermiş ama yatan primler rutin prim. yani fatih terim rutin primleri dağıtmış.

    3)arda turan ve arkadaşları bize ekstra prim sözü verilmişti diye terim'e dert yanmış. terim bu gece olduğu gibi net bir açıklama yapmayarak karar benim kararım gibi bir posta koymuş. futbolcular bakmış ki hoca konuyu anlamadı çünkü konu söz verilen ekstra prim. sonrasında futbolcular kendisini devreden çıkarıp ekstra primlerle ilgili olarak direk yıldırım demirörenle konuyu çözmeye çalışmış. neticede söz başkanın sözüydü diye düşünmüş olabilirler.

    3)futbolcular demirörenle direk muhattap olunca fatih terim otoritesinin sorgulandığını düşündüğü bu duruma gıcık olmuş, yıldırım demirörene cırlamış ve başta takım kaptanı arda turan olmak üzere, bu işin içinde olduğunu düşündüğü bazı futbolculara karşı cephe almış. cephe aldığı futbolcu grubu da bu tribi, kontra trip ile aynen görmüş.

    4)demirören futbolculara söz verdiği ekstra primi vermemek için hocanın kararı biz karışamayızları oynamış futbolculara karşı.

    5)demirören bakmış konuyu futbolcularla çözemiyor, sahibi olduğu gazete üzerinden futbolcuları kötü pozisyona sokmaya çalışmış ve konuyu afişe ettirmiş.

    6)futbolcular da düştükleri durumu farkedip teknik direktör ve federasyon başkanına medya üstünden tepki vermeye kalkmış. konu para olduğu için net bir açıklama yapamamışlar ama detayına da girilmese futbolcuların üzerine kalacak ihale. böylece çözülemeyen bir konu üzerinde haksızlığa uğradığını düşünen bir oyuncu grubu yaşananların enerji patlamasını duayen bir gazeteci üzerinden manşet yaptılar. başrolde arda turan. futbolcuların merakı şu: bize bu komployu federasyon başkanı mı bizzat kendi gazetecisi üstünden yaptı yoksa fatih terim mi bizzat ahbap çavuş ilişkisinde olduğu bilal meşe üzerinden yaptı? kimdir futbolcuları afişe ettiren? arsen lupen kim? soru bu.

    7)bu gece de yine gazetecileri suçlayarak takımı karıştırmaya çalışıyorsunuz diyerek tiyatronun son perdesi oynanıyor ve terim ben afişe etmedim diyor. herkes biliyorki sebep demirören. ama federasyon başkanı aynı zamanda iktidarın adamı ve medya patronu olduğu için üstüne gidilemiyor.

    olay tam bir yönetim rezilliği, iyi polis-kötü polis çok kötü oynanmış.

    olay kötü bir federasyon başkanı ve iletişim problemi olan bir teknik direktör, takım kaptanı konusu. ego falan yok, konu iletişim problemi ve hepsi profesyonel yardım almalı.

    olay tam bir kalitesiz futbolcu grubu olayı.

    ve olay tam bir işbirlikçi gazeteci olayı.

    türk futbolunun kötü başkan, kötü teknik direktör, kötü futbolcu, kötü gazeteciden oluşan derin bir susurluk belgeseli olduğuyla ilgili hiçbir şüphe yok. tek kelimeyle iğrençsiniz. tüm bu bileşenlere format atılmadan gelecek inşaa etmek suya yazı yazmak gibi.

    tanım; anlayacağımızı anladığımız toplantı olmuştur. tüm bileşenlere üç nokta...

    saygılar.

    edit:imla.

  • istanbul is the biggest kurdish city in the world

    hastayım böyle ampirik araştırmalara, verileri ortaya koy konuşalım, bu durumda sadece gördüklerimizden yola çıkarsak.

    (bkz: london is the biggest indian city in the world)
    (bkz: paris is the biggest algerian city in the world)
    (bkz: l.a. is the biggest mexican city in the world)

    edit: konu entry bilimsel bir araştırma var ise, yanında bunu besleyici bir sav olmalıdır minvalinde yazılmıştır. etnik herhangi bir ifade içermemektedir. verilen manşet verilerle desteklenmediği müddetçe içi boştur. kürtlerle de herhangi bir sorunum çok şükür yok, beyninizi ve anlama kapasitenizi sikeyim.