babama dedemden kalan fındık tarlaları vs var. 21 yaşındayım toplamda fındıklığa gitme sayım iki elin parmakları kadardır. 11-12 yaşımdayken yardıma ihtiyacı oldu beni getirdi yanında. ilk defa girdim bahçeye. bahçe hali insan toz toprağa bulanıyor. yaş küçük tabi çocukluk hali utanılıyor. ya da ben maldım bilmiyorum. neyse işte bu toz topraklı halle arabaya bindik gidiyoruz. babama "direkt eve gidelim ana caddeden gitmeyelim. arkadaşlarım görmesin böyle" dediğimi anımsıyorum. cevabı çok etkilemişti o zaman. hala da unutmam. "sırf çalıştığın için üstün başın toprak oldu diye utanma. yaptığın şerefsizlik değil pezevenklik değil. hakkınla, şerefinle çalıştın evine dönüyorsun. hayatın boyunca da çalıştığından utanma. evine ekmek getiren adamın başı dik olur. sırf bunun için seninle dalga geçecek insanla da muhatap olma o itin şerefsizin tekidir. "
o yaştan beridir ne zaman bi emekçi görsem bu söz aklıma gelir. yanından geçerken küçümseyici baktığınız üstü başı sıva olmuş inşaat ustası, el ele tokalaşmaktan kaçındığınız oto tamircisi, amele yanıklarıyla dalga geçtiğiniz güneşin altında çalışan tarım işçisi... siz gülersiniz ya da küçümsersiniz ama bu izler, bu toz ve kirler o adamın onur simgesidir.
beni kendin gibi dürüst ve halden anlar bir insan olarak yetiştirdiğin için teşekkür ederim baba.
edit: bir bebeğin yaşama tutunması için yardım etmek ister misiniz? (bkz: hayatı tehlikede prematüre bebeğe yardım ediyoruz)
canercuxy1 profili
-
babadan duyulan en güzel söz