kadıköy'ün şu anda neredeyse her sokağında bir kafe olmasından dolayı gözlemlediğim durum.
ama son bir senede her yerde pırtak gibi çoğalan bu kafeler kadıköy'ü öldürmeye çoktan başladı.
10 sene önce taksim nasıl yok olduysa aynısı şu anda kadıköy'ün başına gelmektedir.
lakin kadıköy'ü kadıköy yapan köşedeki 20 senelik esnaftır, 15 senedir aynı yerinde duran herkesi tanıyan butikçi amcadır, 100 senelik eczanedir, terzi, vs, dir.
lakin son bir senedir hepsi birbir kapanıp kafeye dönüşmekte.
ha diyeceksiniz ki "kafeler açılınca bu dükkanlar neden kapansın ki yaa?"
nedeni şu güzel kardeşim, bu kafe sahipleri ev sahiplerine bir önceki dükkandan neredeyse 2 kat daha fazla kira ödüyor. çünkü babasının parası, pazarlık yapmayı bilmiyor. hali ile mekanın asıl sahibi 2000 tl'ye tesisatçıya dükkanı kiraya vereceğine 4500 tl ye kafe açacak olan edinim üniversitesi duvar tasarlama mezunu tunç'a veriyor.
bkz: http://odatv.com/…-kahveci-mi-acsak-1511151200.html
önemli bir husus, kadıköy'ün yok olmasında paragöz ev sahiplerinin de payı var.
kafeleri işletenler genel olarak çalışma hayatına alışamamış, sıkıya gelememiş, sabah mini cooperine binip işine gidememiş, üniversite sınavında barajı geçince siksok özel bir üniversitenin boktan bir bölümünü baba parasıyla bitirmiş tiplerden oluşuyor.
peki ya ne olacak? bu neye varacak?
öncelikle eğlence sektörü bir yere yerleşince o yerde adı kalır.
yani eskiden tamirci olan bir yere kafe açılınca orası eğlence yeri olarak insanların aklında yer eder, tesisatçı olarak değil.
lakin zamanla kadıköy'de de olması beklendiği gibi kafe enflasyonu nedeniyle bu yerler yüksek kira bedelleri ve kalitesiz hizmet nedeniyle bir bir kapacak. dükkan sahipleri de tekrar aynı yeri bu sefer 4500 e kafe açmak isteyene değil, 2500 e boktan bir eğlence yeri açmak isteyene verecek. bu yüzden dükkanların kalitesi düşeceği gibi o muhite gelen insanların kalitesi de düşecek. kadıköy 5-6 sene sonra taksim'e piyasaya yapmaya giden kekoların 1. durağı olacak. suç oranı artacak, semtin güzelliği de yok olacak.
şu anda moda'da yeni açılan butik kafe konseptli bir yerde şımark baristanın öğlenden kalma acımış, soğuk kahveyi liselilere 12 tl ye kösmesi hep devam etmeyecek yani.
öncelikle şunu belirteyim 2008 den beri kadıköy'de daimi olarak oturuyorum ve gayet profesyonel şekilde kafe veyahut eğlence yeri işleten süper insanlar da tanıdım. umarım bu kafe enflasyonu onları etkilemez.
edit: başlıkta 'kadıköy' yerine 'karaköy''de yazsak olurmuş.
kevin2 profili
-
baba parasıyla kadıköy'de kafe açmak
-
kurtuluş savaşı'nın düzmece olma ihtimali
bunu inatla savunan adamları görüyorum. adamların arasında üniversite mezunu, hatta yüksek lisans yapan adam var.
ulan tamam kitap okumak diye, tarih bilgisi diye bir şey yok. ama bu kadar mı şuurunuzu kaybettiniz?
adamı elime somut veriler ala ala çürüttüm. mühendisti bu.
adam durdu durdu dedi ki "kardeşim kurtuluş savaşı bana samimi gelmiyor, sen gene inanmaya devam et ama kaybeden sen olacaksın."
adam yalanlara dinine iman eder gibi iman ediyor. asıl sorun bu. gerçeklere inanmak bir tercih olmuş.