tecrubeli bir sinif ogretmeni olarak iki kelam da ben etmek isterim. oncelikle videoda yer alan meslektaşımın okula yeni başlamış ve belkide annesinden daha once hiç ayrılmamış bir çocuğa yaptığı muamelenin nerden bakarsanız bakın elle tutulacak hic bir yani yok. bu meslektaşıma nacizane tavsiyem bu mesleği birakabiliyorsa biraksin ya da en azindan bir sekilde ücretsiz izine ayrilip bir sure psikolojisini ve meslek motivasyonunu tekrar kazanana kadar ara versin. sınıf öğretmenliği cocuklari sevmeden , empati kurup kendini o ogrencinin yerine koymadan ve en onemlisi sinirsiz sabir sahibi olmadan yapilabilecek bir is degil. belli ki bu meslektaşımın ne ogrenciye ne de sinifin rutin stresine tahammülü kalmamış.
ancak benim deginmek istedigim asil nokta şu ; ozellikle 1. sinifin en az bir ayi ogrencinin oryantasyon , uyum ve okul kültürüne adaptasyon calismalari ile eglenceli , öğrenciye okulu sevdirecek calismalarla bezenmesi gerekir. daha sonra ise cizgi calismalari ve bilek duzeltme- guclendirme calismalari ile okuma yazma ogretme sureci ogrencileri yormadan ve biktirmadan surece yayarak devam ettirilmelidir.
ulkemizde ise ozellikle velilerin baskisi ve sistemin tamamen yanlis dizayn edilmesi nedeniyle tamamen yanlış devam ediyor. en hizli okumaya geciren ogretmen iyidir mantığı , bizim ogretmen şu harfe gecti , vay soyle hizli gidiyor v.b baskilar yüzünden öğretmen bir an önce ogrencileri okuma yazmaya gecirmek icin yukarida siraladigim hazirlik calismalarini malesef yapamiyor , yaparsa ozellikle coklu şube olan okullarda diger şubelerde ogrencisi olan velilerin amiyane tabirle gazina gelip kendi velileri , ogretmenini zor durumda birakiyor.
yine bir an önce okumaya gecirebilmek adına aşırı fazla odev veriyor ve ogrenciyi daha okulun ilk aylarinda biktiriyor , okula kusturuyor.
okuma yazma ogretmek esasinda cok basit ve dogru yontemler uygulandiginda eglenceli bir süreçtir. sadece dogru zamanda , ogrencileri surece iyi hazirlayarak zamana yayilarak kurgulanmasi gerekir. bu süreci karmaşık hale getiren malesef once meslektaslarim ve sonra veli baskisidir.
bir ornekle aciklamak isterim. son 1. sinif okuttugum okula tayin olur olmaz 1. sinifi aldim. benim subemden ayri 7 sube daha vardi. tum meslektaslarim okuma yazma seti aldilar. set 110 tl idi ve 41 fasikulden olusuyordu. benim disimdaki tum siniflar bu seti aldilar. ben kullanmayacagim , ihtiyaç yok dedigimde basta meslektaslarim ve sonra sinifimdaki velilerim münasebetiyle oldukça zor gunler gecirdim.
set hususunu neden kullanmadigimi ilk veli toplantısında acikladim velilerime. 29 harfin her birine ayri fasikul yapilmis ve her fasikulde etkinlikler aynı. ogrencinin 5. fasikulden itibaren o seti sıkılmadan yapmasi imkansiz. hep aynı boyama , ve harf birlestirme etkinlikleri. taş olsa catlar. zaten en geç 6. harften sonra ogrencilerin büyük cogunlugu okumaya gecmis oluyorlar. ama o set alindi bir kere. hepsini doldurtursan ogrenci aşırı odevden kafayi yiyecek hale geliyor , doldurtmasan bu seferde veliler " öğretmen set aldirdi olduğu gibi boş evde duruyor " sozlerine maruz kaliyorsun. set bir anda hem ogrencinin hem ogretmenin kabusu haline geliyor. daha kötüsü seni yavaşlatmaya başlıyor. tam bir cikmaz.
yukarida ozetledigim sureci velilerime anlattim ve set kullanmayacagimi , gerek olmadigini , okuma yazma surecinin çok karmaşık ve zor bir surec olmadigini velilerime anlattim. velilerimin cogunlugu anlatmak istediğimi anladilar ve bana guvendiler . 4 ya da 5 velim ise set kullanan siniflara ogrencilerini aldirdilar. tam 7 hafta sonra 32 ogrencimin 30 tanesini okumaya ve yazmaya gecirdigimde set kullanan meslektaslarim henuz harflerin yarisini dahi verememislerdi ve set fasikulleri hem ogrencilerini hem velilerini biktirmisti.
sonrasinda hem kendi okulumdan hem de baska okullardan bir cok nakil basvusu ile sinifima ogrenci getirmek isteyen veliler oldu , meslektaslarimin bir cogu kiyida köşede nasil yaptigimi ogrenmek istiyorlardi. cevap basitti. set kullanip ogrencileri boğma. her harfi farkli etkinliklerle ver , zevk alan ogrenci unutmaz.
biraz uzun oldu ama temelde en büyük problem bu. öğretmeni iyi öğretmen kotu ogretmen diye ayiran , bazi ogretmenlere ogrenci kaydedebilmek icin binlerce tl zorunlu bağış yapan veliler aslinda ogrencisine ve ogretmenine en büyük kötülüğü yapiyorlar. öğretmen de bir an önce okumaya gecirmek icin sinifi hazir degilken okuma yazma faaliyetlerine basliyor ve hazir olmayan ogrenciler de yukaridaki videodaki aglayan ogrencinin durumuna geliveriyor. öğretmenin stresi ve tabiri caizse yaris atı rolüne sokulmasi yüzünden ogretmen de videodaki meslektaşım gibi sabirsiz , stresli ve empatiden uzak bir duruma dusuveriyor. bu videodaki gorulen olay tum okullarda 1. sinif doneminde cokca yasanan bir süreç. bugün hangi okula gitseniz bu sahneyle karsilasirsiniz . ama o ogrencinin yerinde olmak istemezdim , inanin hayat boyu surecek bir travma. umarim ogrencimizin yasadigi bu zor zamanlari atlatabilecegi bir çözüm bulunur. biraz uzun oldu lakin buraya kadar sabirla okuyup veli olan sozluk yazarlarina nacizane tavsiyem ne cocugunuzu ne de ogretmenini bu duruma dusurmeyin. ne çocuklar ne de öğretmenler yarış atı degiller. eğitim doğru programlanmasi gereken cok ama cokkk uzun bir surec. ne karlar ne ruzgarlar olacak. birakin çocuğunuz çocukluğunu yaşasin. mutlu yetisen cocuk, ilgili bir veli ve programli bir çalışma ile başarıyı zaten yakalayacaktir
yeter ki okulu ve ogretmenlerini sevsin.
skynrd3 profili
-
ağlayan 1. sınıf öğrencisine çemkiren öğretmen
-
vincent aboubakar'ın fenerbahçeye transferi
-
3. seçimin olma ihtimali
devlet bahçeli nin son tv soyleşisinde dile getirdiği ancak tam olarak açıklamasını yapmadığı 5. parti söylemi üzerinde durmak istiyorum. akp içinde özellikle 3 donemliklerin bu seçimde efkan ala nin tum cabasina ragmen seçilecek yerlerden aday edilmesi ve abdullah gül un özellikle tüm ısrarlara rağmen tüm akp davetlerine katılmaması. şahsi kanaatim 1 kasım dan akp adına tek başına iktidar çıkmazsa 2 ye bölünmüş bir akp ve sonucunda chp - mhp ve akp den ve rte den kopan gülün partisi ile kurulacak bir 2 senelik seçim hükümeti doğuracak. ülke 3. seçimi kaldırmaz. ve 4 partili tabloda chp - mhp oyları artmadikca 10 kere seçim olsa da hükümet başka türlü çıkmaz. tablo bu yönde olacaktır. bekleyelim gorelim edit: yazar olarak ilk entry m bu arada. ülke nin siyasi çıkış yolunu çizdim resmen. vatana , millete hayırlı ugurlu olsun.