sene 1995 falan.
bilgisayarla uzaktan yakından alakası olmayan bir abiye sahibim. kendisi o zamanlar 16 yaşında. aileden hiçbir şey istemeyen acayip bir adamdı. 8 yaşındaki kardeşinin zırlamalarına dayanamaması ve biraz da kıyamaması sonucu annemlerle konuşup eve amiga 500 aldırdı, ama sadece ben oynuyordum.
sene 2002.
tabi o zaman makina p4 2.4 256 mb ram 64 mb ekran kartı. akıyor makina, öyle böyle değil.
fifa 2002 çıkmış, millet deliler gibi oynuyor. hemen gittim aldım. abim de askerden gelmiş, işe başlayacak 1-2 hafta takılıyor. abimin futbol hastası bir beşiktaşlı olduğunu söylememe gerek yok tabi di mi. ben de manyağım ama abim başka. kritik maçları izleyemezdi. odasına kapanırdı. derbilerde yenilirsek o gün odasından çıkmazdı. ama yenersek de asla bağırmaz, ama gözlerini görmeniz lazımdı, pırıl pırıl. delikanlı gibi adam gibi yaşar galibiyet sevinicini.
neyse, getirdim kurdum makinaya. geldim abimin yanına
- abi bak fifa 2002 kurdum, oyna istersen biraz.
+ beşiktaş var mı abicim?
- yok abi
+ o zaman sktr et.
peki, dedim. okula gittim, akşam eve döndüğümde, bi baktım abim bilgisayarın başında. gözleri dolmuş. allah allah dedim. gittim yanına.
- abi hayırdır?
+ oğlum baktım ligde yokuz. ingiltere liginde new castle aldım oynuyordum, uefa maçı oldu. bi baktım istanbul adıyla bizimkiler.
- ee abi?
+ napiyim oğlum, bıraktım baskı yapmadan oynadım, yendiler. yenince de bi sevindiler birbirilerinin üstüne atladılar. mutlu oldum ben de...
böyle bişeydir işte beşiktaşlı olmak... hakikaten de herkese nasip olmaz...
sisisisi silifkenin yogurdu1 profili
-
beşiktaş