thales newton1
profili

  • 22 haziran 2024 türkiye portekiz maçı

    (bkz: #165576773)

    bu maçın, ilk 11'i ile artık tüm futbolseverlerin şu 2 gerçeği öğrenmesi gerekiyor:

    1. birbirlerinin topçularının başarısızlıklarını, isteyecek kadar cukkasını düşünen; alamancı futbolcu menajerleri ve süper lig menajerlerinin, kulüp yöneticileri ile ikişkisi... ki cukkanın kralını, kulüp yöneticileri kaldırır.

    2. yabancı sınırı kaldırılmalıdır. rekabet yok. yani bu menajerlerin topçuları, o kadar yetersiz ki oynayabilsinler diye kural uyduruyorlar. ya adam, almanya'da oynayabilse buraya gelir mi? süper lig topçusu, real madrid onu istese burada kalır mı? zaten üç büyüklerde yeri hazır!

    *

    beşiktaşlı kardeşlerim hatırlar... 1988-89 sezonu les ferdinand ile başlayıp... amokachi, madida diye devam edip, tüm ülkeye yayılan 90'lı yılların afrikalı futbolcu furyasını. hatta beşiktaş'ın, kuzey afrikalı futbolcuları bile vardı.

    trabzonsporlu kardeşlerim hatırlar... özkan sümer, brezilya'dan 6-7 tane futbolcu getirmişti. hatta biri aurelio'ydu. birkaç hafta fırtına gibi esen takım nedense birden duruvermişti.

    galatasaraylı kardeşlerim hatırlar... yine 90'lı yıllarda 6-7 tane ganalı, altyapıya transfer edilmişti. içlerinde appiah ve kaleci kingston da vardı. nedense onlara da pek bir şans verilmedi. hatta bir ara, romelu lukaku'nun babası beğenilmemişti falan...

    fenerbahçeli kardeşlerim hatırlar... 2005-2010 arası aziz yıldırım bangır bangır bağrınıyordu; "yabancı sınırını kaldırın! ben avrupa'da kupa alacağım!" diye. hatta o ara fenerbahçe'yi, brezilyaspor yapmıştı. tarihin en iyi fenerbahçesi sevilla'yı eleyip, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final yapmıştı.

    nedense aziz başkan da birden yollayıvermişti zico'yu, roberto carlos'u, alex'leri, dos santos'ları falan... sonraki sezonlar topuzlara, topallara, potuklara gömdü milyon euroları. taraftar da 15 senedir "bu nasıl kadro?" diye sormuyor. başarısızlığı saha dışında arıyor.

    ha bir de fatih terim var... milli takımlar efsanesi, ne oldu da milli takımdayken, ilk kez yabancı sınırını kaldıran kişi olmuştu?

    *

    yıllar gelip geçiyor... zaman değişiyor... hikaye hep aynı. transfer dönemi açılır. alamancı menajerler ve süper lig menajerleri, yöneticilerle fiyat pazarlıklarına başlar. taraflar pastadan payını alır. arada kavga çıkar. yukarıdaki gelişmeler olur. sonra yine anlaşırlar.

    alamancı menajerler ve süper lig menajerlerini, bir arada hareket ettirecek tek kuvvet; bilemedin, milli takım değil. afrikalı ve güney amerikalı, futbolcu menajerlerine karşı birlik olmak... aralarında üç beş neyse toplayıp basını, sosyal medyayı bağlamak falan...

    beşiktaşlısı necip'i, cenk'i... fenerlisi çağlar'ı, ferdi'yi... cimbomlusu kerem'i, abdülkerim'i futbolcu zanneder. ama arda, real madrid'de oynar. nihat, sociedad'ın efsane kadrosunda ilk 11 forvetidir. tugay 40 yaşında, premier league starı olur.

    dünya kupasında, türkiye izleyemeyenler de kendini futbol ülkesi zanneder. tarihte gittiğin, 2 tane dünya kupası var. birini hiçbiriniz, diğerini %50'niz görmedi. ama futbol ülkesisin. yersen.

    *

    bugünkü maça dönersek... bir arda, bir de kenan var. gelecekte bozulmasalar bari. ilk 11;

    altay
    zeki-samet-abdülkerim-ferdi
    orkun-kaan
    yunus-hakan-kerem
    barış

    kimse beni arda'nın, sağlık problemi yüzünden oynamadığına inandıramaz.

    altay, mert, uğurcan kaleci değil.

    beklerin, geri dörtlün çok ağır. bu seviyelere ait değil. oyunla o kadar alakasız ki, etrafında kimse yokken geri pasla, kendi kalesine gol atıyor. bakın karambol değil. diğerini 40 yaşındaki adam yere yatırıyor.

    orkun, hakan, kaan alamancı menajer kontenjanlı.

    barış forvet değil. kerem + yunus takımlarında yedek. bunlar + yusuf süper lig menajeri kontenjanlı.

    ismail'i iyi zannediyorsunuz. ama real madrid, fenerbahçe'de son maçları hariç 11 başlamayan arda'yı alıyor. şuraya arda güler vs kerem aktürkoğlu başlığı açsam, yazılacakları tahmin edin.

    kerem'i geçtim. abdülkerim'in, avrupa'ya transferini düşünen bile olabilir. ama bayern, 30 milyon eura'ya boey'u alıyor. barış'ı şimdi sattın sattın. elinde kalır.

    *

    gürcistan'ın, olduğu gruptan çıkamamak zaten imkansız. hadi bir tur, iki tur geçip elendin. ama ortada, menajerler ve kulüp yöneticileri arasında, yıllardır devam eden ahbap çavuş ilişkisi var.

    bu çıkar ilişkisi devam ettikçe, tempolu ve kaliteli bir süper lig, hiçbir zaman olmayacak. sen de takımındaki kazmaları, futbolcu zannetmeye devam edeceksin.

    sahadaki, taktiksel ve fiziksel yetersizliklerin temelindeki; ülke futbolunun sistemsel yozlaşmışlığına dair, bu maçın yüzümüze çarptığı gerçekler bunlar: 3-0!