strategic plan2
profili

  • çağla tuğaltay cinayeti

    bu entry, 5 haziran 2000 tarihinde evinde boğazı kesilerek vahşice katledilen çağla tuğaltay'ın cinayeti ile ilgili edinilebilecek tüm bilgileri içeren bir belge niteliği taşımaktadır.

    içindekiler :

    a) kişiler
    b) kişilerin ifadeleri
    c) önemli mekanlar
    d) dosyadaki bazı tutanaklar
    e) incelemeye alınan materyaller
    f) incelemesi yapılmayan detaylar ve materyaller
    g) olay yeri fotoğrafları
    h) gazete haberleri
    ı) ailenin katıldığı programlar
    i) çağla tuğaltay'ın günlüğü şeklindedir.

    ________________________________________________________________________

    a) kişiler :

    1-) anne : gülnur saygı tuğaltay
    2-) baba : nedim tuğaltay
    3-) ağabey : ilker tuğaltay
    4-) alt komşu : hasan bey (5 nolu dairede oturuyor)
    5-) alt komşunun kızı : gökçe hanım (5 nolu dairede oturuyor)
    6-) alt komşunun eşi : nafiye hanım (5 nolu dairede oturuyor)
    7-) anahtarın bulunduğu alt komşu : nilgün hanım
    8-) anahtarın bulunduğu alt komşunun 1.kızı : handan hanım
    9-) anahtarın bulunduğu alt komşunun 2.kızı : dilber hanım
    10-) anahtarın bulunduğu alt komşunun oğlu : yasin bey
    11-) apartmanın kapıcısı : muhammet yılmaz
    12-) çiğdem apartmanındaki dairelerin eski sahibi : edibe ö.
    13-) babaannelerini öldüren 1. torun : faysal ö.
    14-) babaannelerini öldüren 2. torun : kemal ö.
    15-) yusuf k. (o dönemin sokak serserisi, şimdinin mafya babası...)
    16-) volkan ö ( cinayet günü yusuf k'nın kendisine bıçak uzatmaya çalıştığı iddia edilen kişi )
    17-) ilkay tokkal (o dönem kendisi çiğdem apartmanının hemen yanında bulunan tokkal apartmanında oturuyor)
    18-) bakkal çırağı
    19-) mualla k. (10 nolu dairede oturuyor)
    20-) melda k. (10 nolu dairede oturuyor)
    21-) piyedat k (9 nolu dairede oturuyor)
    22-) ali k (9 nolu dairede oturuyor)
    23-) sibel l (9 nolu dairede oturuyor)
    24-) melike k (8 nolu dairede oturuyor)
    25-) fatih ç. (6 nolu dairede oturuyor)
    26-) hatice ç. (6 nolu dairede oturuyor)
    27-) ismail hakkı ç. (6 nolu dairede oturuyor)
    28-) sanem ç. (yasin bey’in eşi ve nilgün hanım’ın gelini)
    29-) filiz ç. (not : çemberli ailesinin üyesi değil)
    30-) şefika a. (3 nolu dairede oturuyor)
    31-) bekir a. (3 nolu dairede oturuyor)
    32-) ulaş a. (3 nolu dairede oturuyor)
    33-) hüseyin a. (3 nolu dairede oturuyor)
    34-) melahat c (2 nolu dairede oturuyor)
    35-) tayfun c (2 nolu dairede oturuyor)
    36-) şevket k (1 nolu dairede oturuyor)
    37-) saliha k (1 nolu dairede oturuyor)
    38-) abdülmecit ö. (giriş katında oturuyor, canavar torunların dedesi)
    39-) ali sadık s. (çağla’nın dayısı)
    40-) nimet s. (çağla’nın dayısının eşi)
    41-) serap a. (gülnur hanım ve nimet hanım’ın arkadaşı)
    42-) fatih s. (ilker’i ordu’dan bindirdiği iddia edilen kuzen)
    43-) orhan safa çolakoğlu (ilker’i ordu’dan bindirdiği iddia edilen kuzen)
    44-) sara (çağla’nın liseden arkadaşı)
    45-) merve (çağla’nın liseden arkadaşı)
    46-) özlem (çağla’nın ortaokuldan arkadaşı)
    47-) hüseyin m (çağla ve ilker’in büyükçekmece’den ortak arkadaşı)
    48-) selim o (ilker’in arkadaşı)
    49-) nihat s. (çağla’nın dedesi, gülnur hanım’ın babası)
    50-) nurten s. (çağla’nın anneannesi, gülnur hanım’ın annesi)
    51-) h. nedim tuğaltay (nedim bey’in babası)
    52-) meral tuğaltay (nedim bey’in annesi)

    çağla'nın apartmanındaki dairelerin numaraları : görsel

    _____________________________________________________________________________

    b) kişilerin ifadeleri :

    1-) gülnur saygı tuğaltay : (12 haziran 2000 tarihinde verdiği ilk resmi ifade)

    çağla, 7.45'te okulda olacak şekilde kalkardı. okula yalnız gider, gelirdi. ders sayısına göre 4.30 veya 5.00'te eve gelirdi. çağla geç kalırsa mutlaka arar, haber verirdi. çağla hiç bir arkadaşını eve getirmezdi. jinekolog f. ş'e olay günü saat 15.30'da nilgün hanım'a gideceğimi söyledim. doktorda dosyalarımı bulamamaları sonucu geciktim.

    2-) nedim tuğaltay : nedim bey'de ilk resmi ifadesini 12 haziran 2000 tarihinde verdi ve verdiği ifadede hemen hemen gülnur hanım'ınki ile aynı. tabiki ufak bir farkla. nedim bey, ilk resmi ifadesinde "kızım çağla, ortaokuldan mine, liseden ise sara ile haftasonları baskete giderdi." diyor. aralarındaki tek fark bu.

    nedim bey’in 2015 yılında verdiği resmi ifade aynen şöyle :

    olayın meydana geldiği yıllarda nişantaşı semtinde ganyan bayii ve kuru temizleme işyerleri vardı. eşim gülnur ev hanımıydı. oğlum ilker ise 1999 yılında ordu ili ünye ilçesinde karadeniz teknik üniversitesi'nde eğitim görüyordu. rahmetli kızım çağla levent kız meslek lisesi'nde 1.sınıfta okuyordu. kendi halimizde sıradan bir hayat yaşıyorduk. benim ve ailemin herhangi husumetli olduğumuz alacak vereceğimiz olduğu herhangi biri yoktu. evimize öyle gelip giden olmazdı. benim evde olmadığım zamanlarda binamızda oturan komşulardan nilgün ç, yine komşumuz hasan bey'in öğretmen eşi nafiye hanım ve isimlerini hatırlamadığım diğer komşularımıza gelip gittiğimi biliyorum. bunun dışında benim arkadaşlarımdan evime gelecek ailecek görüştüğümüz kimse yoktu. sadece işyerimin ortağı evime birkaç kez geldiği vardır. olayın olduğu gün ben sabah erken saatte kalkarak eşim ve kızım çağla'yla kahvaltı yaptıktan sonra kızım okula gitmek üzere evden çıktı bende tahminen 10 sıralarında nişantaşı'nda bulunan işyerime gittim. burada günlük işlerimi yapıyordum. eşim gülnur'da kadın hastalıklardan rahatsızdı. benim işyerimin olduğu yerde faaliyet gösteren doktorun muayenehanesine gidecekti. doktorun benim işyerime komşum olması kendisiyle samimiyetimizden para karşılığı olmaması nedeniyle herhangi bir randevu almamıştık. ancak o gün doktora geleceği tarihsel olarak belliydi. öğleden sonra tahminen 14 veya 14.30 sıralarında gülnur işyerine geldi kendisiyle kısa bir süre sohbet ettikten sonra işyerinin hemen karşısında bulunan doktorun muayenehanesine gitti. bende işlerime devam ettim. doktor beyin muayenehanesinde çok hasta olduğu için eşiminde randevusu olmadığından
    dolayı eşimin kontrolünün geciktiğini biliyorum. saati tam olarak hatırlamamakla birlikte ben işyerimde bulunduğum sırada eşim beni telefonla arayarak bana kızımın okuldan gelmiş olacağını ancak cep telefonu ve ev telefonundan çağla'ya ulaşamadığını bunun üzerine alt komşumuz olan nilgün hanım'ı aradığını söyleyerek telefonu kapattı. hemen arkasından bir iki dakika sonra tekrar geri telefonla arayarak nilgün'ün kendisini aradığını ve acilen eve gelin dediğini söyledi. bende hemen eşimle işyerinde buluşarak bana ait arabamla ikametimin oraya gittik.

    binanın önüne geldiğimizde kalabalık bir grup ve polis araçları vardı. ne oldu buraya, ne oldu burada diye sorduğumuzda kimse bize birşey söylemedi. bende eşimle birlikte hızlı adımlarla binadan içeri girdiğimizde merdivenlerde komşularımızı ve resmi üniformalı polisleri gördüm. 1.kata geldiğimizde merdivenlerde nilgün hanım gelip eşimin koluna girdi. bende üst kata çıktığımda benim dairemin önünde 1 polis ve komşumuz hasan bey vardı. ne oldu diye sorduğumda bana birşey söylemediler. bir sorun olduğunu düşünerek açık olan kapının önünde kendilerini iterek içeri girdim. koridorun tam karşısında bulunan banyoyu kontrol ettiğimde birşey yoktu. salonda girişte çağla'nın okul çantasını gördüm. çağla'nın odasına girdiğimde
    oda boştu. bende ordu'da okulda olan oğlumun odasına girdiğimde ortada bulunan halı dağınık, toplanmış duruyordu. yatağın üzerinde kızım çağla ayakları toplanmış halının üzerine uzatmış okul eteği göğsü isikametinde sıyrılmış bel ve baş bölgesi yatağa yan uzanmış altında giyili bulunan iç çamaşırı yerde duruyordu. ben iyice kızıma yaklaştığımda boğaz kısmında köpüklü vaziyette kırmızı sıvının olduğunu gördüm. iç çamaşırının da olmamasından dolayı acaba biriyle ilişkiye girdide sonradan intihar mı etti diye düşündüm. ancak çağla'nın yanında bıçak yada
    benzeri birşey yoktu. olayın acısı, korkusu ve şaşkınlığıyla yerde bulunan iç çamaşırını yerden alarak çağla'nın karın kısmına doğru koydum. açık olan eteğide üzerine doğru örttüm. tam bu esnada yanımda yanlış hatırlamıyorsam komşum hasan bey ve bir polis geldiler. beni dışarı çıkarmaya çalıştılar. ancak ben onları dinlemedim. evin odalarını gezdim ve kontrol ettiğimde mutfakta bulunan evyenin içerisinde kanlı olduğunu ve bataryanın üzerinde de kan olduğunu çağla'nın botunun mutfakta evyenin önünde halının üzerinde muntazam bir şekilde yan yana durduğunu gördüm. bunun dışında evde başka herhangi bir dağınıklık yoktu. sadece kızımın olduğu odada boğuşmaya bağlı olduğunu düşündüğüm yatak üzerinde ve yerde bulunan halıda toplanma dağınıklık vardı. ben evin tüm odalarını balkon dahil kontrol ettim. başka hiçbir kimseyi görmedim. daha sonra komşum ve görevlilerin çabalarıyla beni dışarıya çıkardılar. görevliler incelemelerini yaptılar. bizlerle konuştular. ifademizi aldılar. olay tarihinde oğlum ilker ordu'da okulda olduğunu, yakınlarımızdan kimin haber verdiğini ben hatırlamıyorum. bir gün sonra oğlum geldi ve bir gün sonrada kızımı toprağa verdik. kızımı kim ne amaçla öldürdü bizlere bu kötülüğü hangi şahıs yada şahıslar yaptı bilmiyorum benim bu olaydan dolayı şüphelendiğim herhangi bir kimse yok. yukarıda da belirttiğim gibi ben ve ailemin herhangi bir kimseyle husumetimiz yok. olayın üzerinden yıllar geçmiş aydınlanmadı. bu olayı araştırılarak olayın şüphelisi şahıs veya şahısların tespit edilerek yakalanmalarını ve bu suçtan cezalandırılmalarını istiyorum.

    3-) nilgün hanım : (5 haziran 2000’de polisin aldığı resmi ifade) : bugün 5 haziran 2000. saat 18.00 gibi açık adresimi vermiş olduğum ikametimde bulunduğum sırada aynı apartmanın 7 nolu dairesinde ikamet etmekte olan gülnur tuğaltay isimli bayan beni telefon ile aradı. kendisinin eşinin nişantaşı’ndaki iş yerinde olduğunu, evini aradığını, kızı çağla tuğaltay’dan bir haber alamadığını, bende bulunan kendi ev anahtarıyla eve çıkıp bakmamı istedi. bende kendisine ben bakarım dedim. bana tamam, ben seni tekrar arayacağım dedi. bende bunun üzerine anahtarları aldım. 7 nolu daireye gittim. önce üstteki anahtarı soktum ancak kapı kilitli değildi. yeni çekilmiş bir vaziyette idi. ben kapıyı açtım kapıyı açınca okul çantası ve önlük torbası gördüm. çantayı ve okul torbasını görünce demekki kız gelmiş uyumuştur dedim ve çağla’nın odasına yöneldim. kızım çağla dedim bana herhangi bir cevap vermedi. bunun üzerine odaya doğru giderken çağla’nın büyük abisi olan ilker tuğaltay’ın odasında aynadan çağla’yı çıplak bir vaziyette yatakta gördüm. kendi kendime kızım bu nasıl yatış dedim, odaya adımımı attım, çağla’yı kan içerisinde gördüm. ben feryat ederek daireden dışarıya doğru koştum ve hemen apartmanın zillerine bastım, bağırarak çağla’yı öldürmüşler diyerek yere yığıldım. ondan sonrasını hatırlamıyorum.

    4-) edibe ölçenoğlu : (29 haziran 2000’de polisin aldığı resmi ifade) : fulya mahallesi narçiçeği sokak'ta şu dairede (çağla'nın dairesini işaret ediyor) takriben 1 ay önce cinayet işlenmişti. meskul daireyi biz 1992 senesinde satmıştık. benim ikamet ettiğim daire ile adresi yazılan daire arasında 3-4 apartman bulunmakta. cinayeti müteakip cinayet masası dedektifleri bize gelerek, bize yardımcı olmamızı istemişlerdi. oysa bu kişilerle satıştan sonra herhangi bir ilişkimiz olmamıştır. ne ticari, ne hukuki, ne de komşuluk ilişkimiz olmuştur. buna rağmen adlarını bilmediğim dedektifler beni ve ailemi sürekli olarak rahatsız etmekte. şimdi de parmak izi almak için bizi şubeye çağırmaktadırlar. her ne kadar onlar görevini yapıyorlarsa da bizden kuşkulanmaları için neden nedir? ellerinde herhangi bir delil mi var? bizim hakkımızda şikayetçi veya ihbarda bulunan mı var? bütün bunları bilmek en tabii hakkımdır. ileride bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımı saklı tutmaktayım. boşanmış olduğum 80 yaşındaki abdülmecit ölçenoğlu dahi bu konuda rahatsız edilmektedir. gözü zor görür, kulağı hafif işitir. yani boşanmış olmamıza rağmen çocuklarımın babası olması nedeniyle şubeye götürülerek ifadeye zorlanması hangi cezai gerekçeye dayanır? ve sonuç olarak yukarıda arz ve izah ettiğim üzere suç duyurusunda bulunma, şahsi maddi ve manevi tazminat davası açma hakkımı saklı tutmak kaydıyla gayrettepe cinayet şubesi dedektifleri tarafından bundan böyle beni ve ailemi rahat bırakmaları, varsa delilleri ile birlikte boğuşturmaya tabii tutulmamızı sayın makamımızdan arz ve talep ederim.

    5-) gökçe kaya : (21 ocak 2014’de polisin aldığı resmi ifade) : çağla tuğaltay isimli bayanla aynı binada oturuyorduk. bizim oturduğumuz dairenin bir üst katında bizimle aynı hizadaydı daireleri. yaşça birbirimize akran olduğumuzdan kendisi ile birbirimizin evinde görüşür ve iyi anlaşırdık. o yıl çağla levent'te bir liseye gidiyordu. okul zamanı sabah erkenden servis, beni evime yakın bir yerden alır, akşam 16 sıralarında oraya yakın bir yerde bırakırdı. ben genelde bu sıralarda eve olurdum. çağla da benim eve gelmemden 30 ya da 60 dakika sonra gelirdi. kendisi yürürken yere ayaklarını sert bir şekilde bastığından dolayı merdivenden yürüyüşünü tanırdım. olay günü de her zamanki gibi okuldan eve geldim. ders çalışmak üzere odama geçtim. tahminen yarım saat 45 dakika sonra merdivenlerden ayak sesi geldi. çıkarmış olduğu sesten dolayı çağla'nın okuldan eve geldiğini anladım. yürüme sesi kesildikten sonra anahtar ile kapı açma sesi duydum. ve çağla'ların ikametlerinin kapısını açtığını anladım. çok kısa bir süre sonra "aaah" şeklinde şaşırma ve şaşkınlık ifade eder şekilde çağla'nın sesini duydum. ben ders çalışmaya devam ettim. çağla'ların dairesi bizim dairenin bir üst katımızda kaldığından ve binada başka bir ses olmadığından dolayı evlerinde bir konuşma sesi duydum. ancak çağla'yla konuşanın erkek veya bayan olup olmadığını yine konuşmaların içeriğini duyamıyordum. bu konuşma seslerinin hemen ardında çağla'ların dairesinde koşuşturma sesleri gelmeye başladı. çağla'nın eve girdikten sonra "aaah" şeklinde şaşırma veya şaşkınlık ifade eder şekilde seslenmesinden dolayı il dışında bir üniversitede okuduğunu bildiğim ağabey ilker'in gizlice gelip aileye sürpriz yaptığını düşündüm. yine çağla ile ilker'in birlikte kaldığı zamanda yüksek sesle konuşup şakalaşmaları bazen de küçük çaplı ağabey kardeş şakalaşmaları oluyordu. bunu aklıma getirdiğimden dolayı ağabey gelmiş ya şakalaşıyorlardır ya da küçük bir tartışmaları vardır diye düşündüğümden pek önemsemedim. yukarı dairedeki koşuşturma kısa bir süre devam ettikten sonra bitti. ben odamda ders çalışmaya devam ediyordum. akşam sıralarında binanın merdivenlerine yüksek şekilde bir bağırma sesi geliyordu. ben merdivene çıktığımda komşumuz nilgün ç çığlık atıyordu. ben daha ne olduğunu anlamadan bina sakinleri merdivene doluştular. nilgün teyzeyi dairesine götürdüler. kısa bir süre sonra polisler ve o tarihte vekil öğretmenlik yapan annem geldikten sonra komşularımızdan da çağla'nın ikametlerinin içerisinde boğazının kesilmek suretiyle öldüğünü öğrendim. o tarihte polisler bina sakinlerini tek tek dinlediler. ben bildiklerimi anlatmıştım.şu an hatırladıklarım bunlardan ibarettir. ben çağla ile arkadaş olmama rağmen bir erkek arkadaşının olup olmadığını bilmiyorum. binamızda bizden başka genç kız yoktu. benim de o tarihlerde görüştüğüm erkek arkadaşım yoktu. çağla ile birlikte vakit geçirdiğimiz zamanlarda bana herhangi bir kimse ile tartışmasından veya husumetli olduğu herhangi bir insandan bahsetmedi. kendisi sessiz içine kapanık bir yapıya sahipti. ailesi de iyi insanlardı. bu olayı kim yada kimler gerçekleştirdi bilmiyorum. olaydan sonra bina içerisinde merdivenlerde bir koşuşturma sesi veya kaçan herhangi bir kişi görmedim. söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.

    6-) hasan kaya : (6 ocak 2014’te aldığı resmi ifade) : nedim bey nişantaşı semtinde bir işyeri çalıştırırdı. eşi gülnur ise ev hanımıydı. çağla ise olay tarihinde levent kız meslek lisesi öğrencisiydi. oğulları ilker ise o yıllarda istanbul dışında bir şehirde öğrenciydi. aynı binada oturan ailelerin hanımları kendi aralarında bir gidiş geliş yaparlardı. biz bu aile ile çok samimi değildik. hatırladığım kadarıyla nadiren birbirimize oturmaya gidip gelirdik. tuğaltay ailesi kendi halinde sessiz bir aileydi. öyle büyük bir tartışma bağırma kavgalarına şahit olmadım. bunun dışında başkaları ile de herhangi bir olaylarını bilmiyorum. olayın meydana geldiği gün tam olarak hatırlamamakla birlikte işlerimi halletmek üzere öğleden sonra dışarıya çıkarak bankaya ve nişantaşı'na gitmiştim. dışarıda olan işlerimi hallettikten sonra tekrar geri evime geldim. evde kızım gökçe bulunuyordu. eşim ve diğer kızım tuğçe dışarıdaydılar. ben ikametimde istirahat etmekte iken binamızın merdivenlerinde yüksek sesle bağırma duymam üzerine koridora çıktığımda komşularımızdan nilgün ç bağırarak çağla'yı öldürmüşler dedi. bunun üzerine nedim beylerin daire kapısının önüne geldik. burada benim alt komşum olan bir kişi, nilgün hanım ve hatırlamadığım daire sakinleri vardı. bir süre sonra nedim bey ondan sonra da gülnur hanım geldiler. gülnur hanım'ı olay yeri daireye almadan bir komşumuzun evinden içeriye aldılar. nedim bey kendi dairelerinden içeriye girince ben de hemen arkasından içeri girdim ve çağla'yı üzeri kanlı vaziyette gördüm. kendimi kötü hissetmiştim. ve hemen dairede dışarıya merdivenlerden çıktım. o kalabalık içerisinden daireye kimler girdi tam olarak hatırlamıyorum. bir süre sonra binamıza polisler geldiler ve görüştüler. bu olaydan birkaç gün kadar sonra çağla'nın öldürüldüğü gün annesi gülnur hanım'ın doktora gittiğini doktorda iken kızını aradığını, ulaşamaması üzerine komşularımızdan nilgün hanım'ı kızına bakması için aradığını nilgün hanımlarda nedim beylerin evinin yedek anahtarı olduğunu ve nilgün hanım'ın söz konusu daireyi kontrol ettiğinde çağla'yı öldürülmüş olarak bulduğunu komşularımızdan duyduk. yine olay tarihinde bulunan kızım gökçe ikametinde ders çalışırken tam üst katımızda çağla'ların ikametinde ses duyduğunu ancak çağla'nın ağabeyi olan ilker'in herhalde istanbul'a geldiğini ve kardeşi ile şakalaşıyordur diye düşündüğünü bana sonradan anlattı. çağla'nın bu şekilde öldürülmesi bizi çok korkutmuştu. yukarıda da belirttiğim gibi benim de iki kızım var. binamızda böyle bir olayın yaşanması bizleri de endişelendirdi. bildiğim kadarıyla bu olayın şüphelisi veya şüphelileri yakalanamadı.

    7-) sanem ç : (2014 yılında alınan resmi ifade) : 2008 tarihinde zaten ifademe başvurulmuştu, ifademe ek olarak çağla tuğaltay isimli kız çocuğunu ve ailesini aynı binada oturduğumuzdan dolayı tanırım. bildiğim kadarıyla babası nedim bey, nişantaşı’nda kuru temizleme işi yapıyordu. ben kendim olarak bu aile ile bir samimiyetim olmadı. sadece binaya giriş çıkışlarda karşılaşıp selamlaşırdık. sadece benim eski eşim olan yasin ç, eczacı kalfasıydı. bundan dolayı ben, kendisinden iğne yapmasını öğrenmiştim. gülnur hanım hasta olduğu zamanlar kendilerinin evine akşam vakitlerine iğne yapmaya gitmişliğim vardır. tuğaltay ailesi kendi halinde sessiz bir aileydi. öyle büyük bir tartışma, bağırışma ve kavgalarına şahit olmadım. olay günü atatürk havalimanı’nda çalışıyordum. giriş çıkışlarım kayıtlıdır. her zamanki gibi iş yerimdeydim. akşam üzerine doğru kayınvalidem nilgün ç’yi telefonla aradım. telefona komşumuz melahat hanım cevap verdi. ben kendisine annemi sorunca bana annemin tansiyonunun yükseldiğini, hasta olduğunu ve üst kat komşumuz çağla tuğaltay’ın ikametinde düştüğünü mü yoksa ona benzer bir şey mi söylediğini hatırlamıyorum. akşam mesai bitiminde eve geldiğimde binamızın önünde polis ve gazeteciler kalabalık vatandaşlar vardı.

    8-) selim o : (2014 yılında alınan resmi ifade) : ilker tuğaltay'ı benim çocukluk arkadaşım olmasından dolayı tanırım. kardeşi çağla ise benden küçüktü. çocukluğumuzda mahallemizde kızlar ve erkeklerle birlikte oyun oynamışlığımız vardır. bana sormuş olduğunuz olayla ilgili üzerinden uzun zaman geçmesinden dolayı olayın meydana geldiği tarihte nerede olduğumu hatırlamıyorum ancak bir akşam ben evimdeyken ikametimizin zili çaldı. kapıyı açtığımda ordu ilinde okuyan arkadaşım ilker gelmişti. ben kendisini görünce şaşırdım. hayırdır, sen ne zaman istanbul'a geldin diyince bana kardeşinin öldüğünü, yeni geldiğini söyleyince şaşırdım, ne diyeceğimi bilemedim. arkadaşıma destek olmaya çalıştım.

    9-) hüseyin m : ben o dönem babam, annem ve 2 kız kardeşimle birlikte bahçelievler’de oturuyordum. ve anadolu teknik meslek lisesi’nde okuyordum. yazları bize ait olan büyükçekmece ilçesindeki yazlığımızda kalıyordum. çağla tuğaltay’ı da burada 1999 yılında abi ilker’in arkadaşım olmasından dolayı tanıyordum. ben, o tarihlerde 15-16 yaşındaydım. ilker de yanlış hatırlamıyorsam dedelerine ait olduğunu bildiğim sitenin yazlığında kalıyorlardı. yanlış hatırlamıyorsam yazlık bölgesinde soyisimlerini hatırlamadığım erdem, ertuğ , hasan ve ilker ile hep birlikte yaş grubumuz birbirine yakın olduğundan dolayı takılırdık. bana sormuş olduğunuz olayın üzerinden çok uzun süre geçtiğinden benim de o tarihlerde daha küçük yaşlarda olmamdan dolayı çok fazla bir şey hatırlamamakla birlikte çağla güzel bir kızdı. benim dikkatimi çekmişti. kendisine yanlış hatırlamıyorsam bana ait vesikalık bir resim vermiştim. ama bu resmi ne yaptı bilmiyorum. 1999 yılı yazı bittiğinde ben okula başladım. arkadaşım ilker de yanlış hatırlamıyorsam ordu iline bir okula öğrenime gitmişti. okullar eylül ayında açıldıktan sonra çağla ile bir kez görüştüm. bir kez görüştüğümü hatırlıyorum. ama nerede buluştuğumuzu nasıl vakit geçirdiğimizi hatırlamıyorum. ben, olayın olduğu eve hiç gitmedim. ancak çağla ile buluştuğumuzda yanlış hatırlamıyorsam onu evinin olduğu sokağa kadar bırakmıştım. yaşımız küçük olduğundan dolayı çağla ile aramızda ilişki denebilecek ciddi bir durum yaşandığını hatırlamıyorum. o zamanlar bizler karşılıklı bakışmakla, birbirimizi sever ve hoşlanırdık. hatta el ele dolaşmak, unutulmayacak bir anı olurdu.

    10-) volkan ö : eve döndüğüm akşam komşumuz yusuf k. yanıma geldi. elindeki bıçağı uzatarak 'şu bıçağı al kenara bırak' dedi. ben de 'kıyafetimi kirletemem' dedim. beni tehdit etti. eve gittim. sabah saatlerinde tatil için balıkesir'e gittik. döndüğümde çağla'nın öldüğünü öğrendim. tatildeyken bu olay aklımdan çıktı. yıllar sonra çağla'nın tanıdık biri tarafından öldürülmüş olabileceğine dair haberler çıktı. aklıma bu olay geldi. bu şahsın ifadesinin alınmasını istiyorum.
    _______________________________________________________________________________

    c) önemli mekanlar :

    1-) çağla tuğaltay’ın evi : görsel

    2-) o dönem ilkay tokkal’ın oturduğu apartman : görsel

    3-) akad ve yılkar apartmanı : görsel

    4-) büyükçekmece’deki yazlık

    5-) ordu ünye’deki anneannenin evi : görsel

    6-) doktor fevzi ş’nin muayenehanesi : görsel

    7-) çağla’nın okulu ve akmerkez (konumları aynı) : görsel

    ________________________________________________________________________________

    d) dosyadaki bazı tutanaklar :

    i-) olay tespit tutanağı :

    05.06.2000 günü saat 18.00 sıralarında haber merkezinin anonsu ile idaremiz fulya mah. narçiçeği sok. no : 4 daire 7 sayılı yerde bir şahsın bıçaklanmış olduğunun bildirilmesi üzerine 89233 kat nolu ekip olarak intikal edilerek yapılan kontrolde daire kapısının açık olduğu, içeride bulunan daire sahibi nedim tuğaltay'a sorulduğunda kendisi ve eşinin evde olmadığı sırada öğrenci olan nedim ve gülnur kızı şişli 1985 doğumlu çağla tuğaltay isimli kızının boğazının kesilmiş ve öldürülmüş olduğunu söylemesi üzerine yapılan incelemede, adı geçen çağla tuğaltay'ın yatak odasında karyola üzerinde başı duvar tarafında, ayakları yerde sırt üstü yatar vaziyette olduğu boğazının kesilmiş vaziyette bulunduğu, ex durumda olduğu ve yatak üzerinde fazla miktarda kan birikmesinin bulunduğu babası nedim tuğaltay'ın ellerinin kanlı vaziyette olduğu, kendisine sorulduğunda eve telefon açtığında telefona cevap verilmemesi sonucu merak ederek eve geldiğinde kapının açık ve kızının bu vaziyette bulunduğunu söylemesi üzerine yapılan araştırmada herhangi bir eşkal ve ipucu edilemediği ayrıca daire giriş kapısında herhangi zorlama olmadığı olay yerinde herhangi kesici alete rastlanılmamıştır.

    05.06.2000 saat 19.00

    ii-) nöbetçi sulh ceza mahkemesine gönderilen yazı aynen şöyle :

    05.06.2000 tarihinde evinde öldürülen çağla tuğaltay'ın failinin yakalanabilmesi ve faile ulaşılabilmesi, delillerin elde edilmesinin temininin,

    1-) h. nedim tuğaltay, şişli güzelbahçe sokak, meral tuğaltay adına kayıtlı,

    2-) nedim tuğaltay, şişli, nişantaşı güzelbahçe sokak 8/a sayılı yerde

    3-) nilgün çemberli, şişli, fulya mehmetçik cad. narçiçeği sokak, çiğdem apartmanı 4a/4 sayılı yerde,

    4-) serap sarmaşık, şişli kaplanpaşa mah. yapı koop. a blok no: 44 sayılı yerde

    yukarıda isimleri belirtilen kişilerin adına kayıtlı telefonların bir ay süre ile dinlenmelerine karar verilerek evrakın iadesi talep olunur. 13.06.2000

    bu evrağı o dönemki cumhuriyet başsavcısı metin yücel imzalamış.

    iii-) vukuat raporu

    05.06.2000 günü saat 18.30 sıralarında haber merkezinin anonsu ile idaremiz fulya mahallesi, mehmetçik caddesi, narçiçeği sokak çiğdem apartmanı no : 4-a sayılı yerde bir şahsın bıçakla yaralandığını bildirmesi üzerine ekiplerimiz olay yerine intikal ettiklerinde nedim ve gülnur kızı, şişli 1985 doğumlu çağla tuğaltay isimli kız çocuğunun, evindeki çalışma odasında yatak üzerinde ayakları yere doğru boğazı kesilmiş şekilde ve eks olduğu görülmüş, olayla ilgili olarak ilgili birimlere haber verilip günün nöbetçi savcısı sayın metin yücel ile görüşüldüğünde gerekli incelemenin tarafımızdan yapılarak maktülün şişli eftal hastanesi morguna kaldırılması talimatını vermiş olay yeri inceleme ekibi tarafından gerekli çalışma yapılmış şahsın üzerinden çıkan okul üniforması ve iç çamaşırları inceleme yapılmak üzere zaptedilmiş bilahare savcılıkçada inceleme yapılmak üzere maktül, şişli eftal morguna teslim edilmiş olup konuyu gerçekleştiren faili meçhul şahıs yada şahıslarla ilgili gerekli tahkikata başlanılmıştır. bilgilerinize arz ederim.

    05.06.2000

    ________________________________________________________________________

    e) incelemeye alınan materyaller :

    2013 yılında yapılan incelemede, mühürlü torba ile gönderilen ve incelemeye alınan materyallerin tam listesi :

    1-) şamdan dergisi
    2-) "nuscomix" marka çakmak
    3-) "kumki" marka çakmak
    4-) "winston" sigara paketi
    5-) bıçak
    6-) şüpheli yasin çemberli'ye ait olduğu bildirilen gazlı bez üzeri kan lekesi
    7-) şüpheli nilgün çemberli'ye ait olduğu bildirilen gazlı bez üzeri kan lekesi
    8-) maktüleye ait sol el tırnakları
    9-) maktüleye ait sağ el tırnakları
    10-) salondaki sehpa üzerinden alındığı bildirilen sigara izmariti
    11-) maktülenin yatak odası kapısından gazlı bez üzerine alındığı bildirilen leke
    12-) mutfaktaki musluk üzerinden alınan leke
    13-) binanın giriş koridorundan alındığı bildirilen 1 nolu leke
    14-) binanın giriş koridorundan alındığı bildirilen 2 nolu leke
    15-) mutfak lavabo üzeri tezgah üzerinden alındığı bildirilen leke
    16-) merdiven basamaklarından alındığı bildirilen leke
    17-) olay odasına giren sağ duvardan alındığı bildirilen leke
    18-) mutfaktaki yerden alındığı bildirilen leke
    19-) otomatik ışık üzerinden alındığı bildirilen leke
    20-) maktüle çağla tuğaltay'dan alındığı bildirilen kan lekesi
    21-) bayan pedi
    22-) şort
    23-) külot
    24-) etek
    25-) gömlek

    yine 2013 yılında yapılan incelemede, alt komşu nilgün hanım ve oğlu yasin bey için 5,6 ve 7. maddelerde aynen şöyle yazıyor :

    5-) şüpheli yasin çemberli'nin otozomal dna profili ile uyumlu olmayan, ancak gonozomal dna profili (sadece erkek bireye özgü kalıtım gösteren ve bir soyun tüm erkek bireylerinde değişmeden kalıtıldığı bilinen y-str dna profili) ile uyumlu olan erkek cinsiyetli dna profili tespit edilen örnek;

    binanın giriş koridorundan alındığı bildirilen 2 nolu leke

    6-) şüpheli yasin çemberli, nilgün çemberli ve raporumuz sonuç bölümü 5 nolu maddesinde belirlemiş olduğumuz erkek cinsiyetli dna profili içermeyen birden fazla şahsa ait olan, karışık haldeki dna profilleri tespit edilen örnekler;

    "nuscomix" marka çakmak üzerinden alınan swap, şort ve 1,3,4 nolu lekeler

    **** bu karışık halde bulunan dna profillerinin benzer olup olmadığı ile ilgili bir çalışma yapıldı mı?

    7-) şüpheli yasin çemberli ve raporumuz sonuç bölümü 5 nolu maddesinde belirlemiş olduğumuz erkek cinsiyetli gonozomal dna profili (sadece erkek bireye özgü kalıtım gösteren ve bir soyun tüm erkek bireylerinde değişmeden kalıtıldığı bilinen y-str dna profili) ile uyumlu olmayan, belirlenebilen lokus alleleri itibarıyla bir y-str dna profili tespit edilen örnek;

    maktüleye ait sol el tırnaklarından 1 adet

    şeklinde bir inceleme yapılmıştır.

    ________________________________________________________________________

    f) incelemesi yapılmayan detaylar ve materyaller (hemen bir altta ilgili görselleri bulabilirsiniz) :

    1-) çağla'nın okul çantası (görsel 10)
    2-) çağla'nın eve getirdiği torba (görsel 10)
    3-) mutfakta, çağla'ya ait olduğu sanılan siyah botlar (görsel 3)
    4-) vicks (görsel 5)
    5-) abinin odasındaki bilgisayar klavyesi (görsel 7)
    6-) mouse (görsel 7)
    7-) abinin odasındaki bilgisayar koltuğu (görsel 7)
    8-) cif (görsel 2)
    9-) oturma odasında, kanepenin arkasında bulunan kırmızı çanta (görsel 5)
    10-) çağla'nın odasındaki yatağın üzerindeki bebek (görsel 1)
    11-) oturma odasında, masanın üzerindeki çekirdek tabağı (görsel 5)
    12-) bıçak kütüğü (görsel 2)
    13-) temizlik kovası (görsel 4)
    14-) paspas (görsel 4)
    15-) çağla'ya ait olan alcatel telefon
    16-) ilker'in bindiği otobüste kırdığı camlar ile ilgili tutanak / onarım fişi veya faturası
    17-) ilker'i ordudan bindiren kuzenlerin yanındaki 2 polis memuru
    18-) akademik takvim (1999-2000 yılı karadeniz teknik üniversitesi için) (görsel 11)
    19-) çağla'nın evinin kapısı (görsel 8)
    20-) oturma odasında sandalyenin üzerinde bulunan mavi gömlek (görsel 6)
    21-) oturma odasında sandalyenin üzerinde bulunan siyah ceket (görsel 6)

    ________________________________________________________________________

    g) olay yeri fotoğrafları :

    görsel 1 : görsel

    görsel 2 : görsel

    görsel 3 : görsel

    görsel 4 : görsel

    görsel 5 : görsel

    görsel 6 : görsel

    görsel 7 : görsel

    görsel 8 : görsel

    görsel 9 : görsel

    görsel 10 : görsel

    görsel 11 : görsel

    görsel 12 : görsel

    görsel 13 : görsel

    görsel 14 : görsel

    ______________________________________________________________________

    h) gazete haberleri

    1-) hürriyet gazetesi : https://www.hurriyet.com.tr/…berleri/cagla-tugaltay

    2-) sabah gazetesi (7 haziran 2000) : https://arsiv.sabah.com.tr/2000/06/07/g09.html

    3-) sabah gazetesi (15 şubat 2004) : https://arsiv.sabah.com.tr/…14-40-109-20040212.html

    4-) sabah gazetesi (27 aralık 2006) : https://arsiv.sabah.com.tr/2006/12/27/gun107.html

    5-) sabah gazetesi (27 aralık 2006) : https://arsiv.sabah.com.tr/…006/12/27///gun106.html

    6-) sabah gazetesi (1 haziran 2007) : https://arsiv.sabah.com.tr/…a6bae1e7a42f40cfd2.html

    7-) sabah gazetesi (4 şubat 2008) : https://arsiv.sabah.com.tr/…ee99f27352df23f41f.html

    8-) sacitaslan.com (4 şubat 2008) : https://web.archive.org/…an.com/index.php?bl=skursu

    9-) sacitaslan.com (5 şubat 2008) : https://www.sacitaslan.com/…-aramizda-haberi-148865

    10-) r10.net (14 mayıs 2008) : https://www.r10.net/…durulmus-bogazi-dogranmis.html

    11-) sacitaslan.com (23 mayıs 2008) : https://www.sacitaslan.com/…den-suphe-haberi-151883

    12-) internethaber.com (23 mayıs 2008) : https://www.internethaber.com/…suclandi-142095h.htm

    13-) habertürk (26 kasım 2008) : https://www.haberturk.com/…lanin-katili-bulunamiyor

    14-) besiktaspostasi.com (24 eylül 2009) : https://www.besiktaspostasi.com/…tugaltay-cinayeti/

    15-) vatan gazetesi (28 şubat 2011) : https://www.gazetevatan.com/…lmamiz-imkansiz-362131

    ______________________________________________________________________

    ı) ailenin katıldığı programlar

    1-) sorel dağıstanlı - aranıyor (kanal d / 17 temmuz 2003)

    2-) uğur dündar - arena (kanal d / 2003)

    3-) savaş ay - a takımı (atv / 2004)

    4-) yasemin bozkurt - (atv / 2004)

    5-) müge anlı ve pakize suda - dobra dobra (kanal d ve fox tv / şubat 2008 ve mayıs 2008)

    6-) haber sahası - tozlu raflarda kalan cinayet dosyaları (habertürk / 17 mart 2017)

    7-) serap paköz - gerçeğin peşinde (tv8 ve star tv / haziran-temmuz 2017 ve kasım 2020)

    8-) hayatın içinden (habertürk / 14 eylül 2019)

    9-) müge anlı - tatlı sert (atv / ocak ve mart 2020)

    10-) ece üner - ece üner ile susma (kanal d / 26.11.2021)

    11-) inci ertuğrul - inci ertuğrul ile ümit hep var (kanal 7 / 12.09.2022)

    ______________________________________________________________________________________

    i) çağla tuğaltay'ın günlüğü

    1-) 19/03/1999
    ben bugün her zaman olduğu gibi saat 11,30’da okula gittim.okulda dersler yaptım,tam 5.derse girerken kötü bir olayla karşılaştım.birde baktım ki;bizim sınıfın camı kırılmış.camı aslı arkadaşımız kırmış.zaten o kıza uyuz oluyorum.neyse,camı açmak istemiş zorlamış cam açılmamış en sonunda elinden kaymış ve cam yanındaki cama çarpınca olduğu gibi aşağıya gitti tabi sonra sınıf öğretmenimiz bayram bey geldi.camları topladı.ardından müdür geldi.fazla yazamayacağım çünkü sayfam bitti.yarın yaptıklarımı bildiririm güzel defterim.

    2-) 20/03/1999
    benim bu sabah kursa gitmem gerekiyordu.özlem arkadaşım saat 12,30da bana telefon açtı.dedi ki; çağla bugün saat 13,30 da olabilir misin? dedi.bende otobüsün gelmesine bağlı dedim.bana cuma günü okula ben cumartesi günü okula gideceğim dedim ve telefonu kapattım.evden çıktım.saat tam 13,30da okula indim.kursum 14,00de başlıyor.bekledim bekledim gelmedi.sonra zil çaldı ve sınıfa girmek zorunda kaldım.sınıfta tek oturdum.hep gülizar salağı yüzünden.mukaddes’i ayartmış onunla oturdu.bende tek oturdum.niye arkadaşıma salak diyorum diye merak ediyorsanız.gülizar’la küsüm.sebebi çok uzun.

    3-) 21/03/1999
    dün anneme çok yalvardım.beraber yatalım diye ve sonunda istediğimoldu.annemle beraber yattım.saat 12,00de yattım.bugün sizlere en sevdiğim şeyleri anlatmak istiyorum.benim en çok sevdiğim şey kitap okumak,müzik dinlemek ve zorunda olduğum için ders çalışmak biliyormusunuz? benim de sorduğum şeye bak çarşamba günü yazılım var ve ben dünden beri harıl harıl tarih çalışıyorum.en çok sevindiğim şeyde şu coğrafya dersinin kalkmasına sevindim.nerden nereye atladık.şu anda ipek ongun’un serisini okuyorum.1.bir genç kızın gizli defterini okudum.2.arkadaşlar arasındayı okuyorum.3.sü arkadaşımda...

    4-) 22/03/1999
    bugün saat 11,30da okula gittim ve üç gün sonra nöbetçi olduğumu öğrendim.iyi tarafı nöbetçi olduğum zaman sami’yi görebileceğim.ama şu anda ona ihanet mi etmiş oluyorum.bilemiyorum.ama ihanet etmişsem de çok üzgünüm.ben bir telefon bekliyorum.özlem arkadaşım bana birini ayarlayacak.pazar günü konuşmuş.o’da kabul etmiş.bugün bir türlü cesaretimi toplayıp ona telefon açamadım.o yüzden özleme telefon kartımı verdim.özlem beni arayacak bir şey verecek bende vardır. çıktığım erkekleri hep severim ama özlem bununla sadece çık sakın sevme diyor.anlayacağınız ne yapacağımı bilemiyorum.

  • çağla tuğaltay cinayeti

    gülnur hanım, olay günü sabah komşularıyla kahve içerken komşularına diyor ki "bende zaten bugün saat 15.30'da dişçiye gideceğim." ama doktora gidiş saati 16.30.

    çağla'nın öldürülme saati tamda bu kayıp 1 saatlik bir zaman diliminin içerisinde. bunun anlamı, çağla'nın öldürülme saati 16.30'dan önce ve katil/katiller, aynen gülnur hanım'ın da dediği gibi 15 dakikada işlerini bitiriyorlar ve o evi terk ediyorlar.

    şimdi, bu noktada üzerine düşünmemiz gereken çok önemli bir husus var. gülnur hanım bir programda "bende doktora geç gideceğimi bilmiyordum ki, komşular nasıl bilsin" diyor. yani aslında annenin, doktor muayenesine gitmeden önce halletmesi gereken çok önemli bir işi var. yoksa 15.30'daki doktor randevusuna neden geciksin ki? kaldı ki annenin komşular ile kahve içtiği saat 12.00 civarı. arada nerden baksanız en az 3-3.5 saatlik bir zaman farkı var. ben, annenin o kadar oyalanıp doktor muayenesine 1 saat geç gelmesini, evde çağla'nın gelişini beklemesi olarak yorumluyorum.

    çağla'nın okuldan çıkışı 15.30. arkadaşlarından sara, avm'ye girmiyor durakta bekliyor, çağla da diğer bir arkadaşı merve ile remzi kitapevi'ne kitap bakmak için giriyor ve takriben 10 dakika sonrada üçü de durakta toplanıyorlar. diğer arkadaşları otobüse binerken çağla o sırada otobüse binemiyor.

    zaten bir sonraki otobüsün gelme süreside 3-5 dakika gibi bir süre tutuyor ve çağla da mecburen bir sonraki otobüse binip mecidiyeköy'de iniyor. saat 16.00. fulya'daki evlerine 10 dakika kadar yürüdükten sonra varıyor.

    çağla'nın eve varış saati 16.10. peki, anne her programda bize ne söylemişti? "katil yada katiller, 15 dakikada işlerini hallettiler." arkadaşlar hiçbir polis, sanki olay anını görmüşcesine bir açıklamayı yapmaz. bu açıklamayı yapsa yapsa olay anını bizzat yaşamış birisi yapabilir. peki, anne bu bilgiyi polis vasıtasıyla edinmediğine göre "sen katilin işini 15 dakikada bitirdiğini nereden biliyorsun?" diye sorarlar.

    anne, 2001 yılında hürriyet'e verdiği bir röportajda çağla için "kişiliğinin en belirgin özelliği ürkekliğiydi. sokakta yürürken bile koluma yapışırdı. en çok yaz aylarında şikayetçiydim" diyor fakat çağla daha cinayetten 1 sene öncesine kadar, 1999 yılında ağabey ilker üniversiteyi kazanınca anne ve babada onunla birlikte ünye'ye gidince çağla 1 ay boyunda yalnız kalıyordu ve okuldan eve kadar kendi başına gidip geliyordu. sadece gece yatmak için anneannesine gidiyordu.

    yani çağla, öyle ailenin söylediği gibi kesinlikle ürkek, çekingen, içine kapanık bir kız değildi ve çağla'da gerçekte gözü olan, her ne yapacaksa ailenin ünye'de olduğu o 1 aylık zaman diliminde yapardı.

    ve bir başka çelişki daha... anne, yine 2001 yılında verdiği röportajda, kendisi doktordayken saat 16.00'dan 17.15'e kadar her beş dakikada bir çağla'yı aradığını söylüyor ancak annenin doktora gidiş saati 16.30. dolayısıyla annenin saat 16.00'da evde olmasıda yüksek bir ihtimal değilmi? ya da madem annenin içine saat 16.00'dan itibaren bir sıkıntı düştü, o zaman anne 10-15 dakika daha evde beklese çağla ile evde karşılacaktı. bu telaş niye?

    saat 17.55 civarı, birinci kattaki komşuları nilgün hanım (her dairenin olduğu gibi çağla'ların evinin anahtarıda kendisinde mevcut) anneyi telefonla arıyor ve "çabuk nedim'i de al gel" diyor.

    arkadaşlar, gülnur hanım röportajda bize, saat 16.00'dan 17.15'e kadar içine bir sıkıntı düştüğü için çağla'yı beş dakikada bir telefonla aradığını söylüyor, hadi tamam o kadar süre boyunca, doktordaki işini halletmek istediğin için durmuş olabilirsin, peki sen neden 17.15'ten 17.55'e kadar 40 dakika boyunca eve gelmedin? sen çağla'yı merak etmiyor muydun? neden eşinin işyerinde bekledin? gerçi ben, kendi teorime göre annenin eşinin işyerinde o kadar vakit geçirdiğine de inanmıyorum. nedeni de şu : gülnur hanım ve nedim bey, saat 17.55'te nilgün hanım'ın bu telefonu üzerine apar topar (!) eve geliyorlar. arkadaşlar, apar topar dediysem anne ve babanın eve geliş saatleri 18.45. yani yine arada 45-50 dakikalık bir zaman farkı var.

    bu açıklanamayan zaman farklarını bize tek bir şey açıklayabilir. o da ailenin bu zaman dilimleri içerisinde bir lokasyonda oyalanmış olmaları. yine benim kendi teorimde, bu cinayetten 2 ay önce, 1 nisan 2000 tarihinde akat apartmanında kiralanan bir evin olduğu gerçeği yatıyor. bu detayın ortaya çıkmasını sağlayan, bu dosyanın çözümüne kendini sonuna kadar adamış pınar hanım'a da teşekkürü bir borç biliriz.

    ayrıca, anne ve babada apartmana saat 18.45'te geliyorlar ve nedim bey, birinci katta komşulara "gülnur'u içeri alın, yukarıyı böyle görmesin" diyor. şimdi sorulması gereken bir soru var. nedim bey, yukarıda neler olup bittiğini biliyor muydu ki; eşini yukarıya, kendi dairelerine kadar çıkarttırmadı... gülnur hanım'da nedim bey'in bu tek bir sözü üzerine ve bunun üzerine komşularında kendi evlerine almak istemeleri nedeniyle hiç yukarıya çıkmıyor... kızının başına neler geldiğini bilmek isteyen, içini büyük bir panik ve sıkıntı kaplamış bir anne sırf bu saydığımız iki neden üzerine yukarıya çıkmaktan vazgeçer mi? bunun yorumunu da size bırakıyorum..

    baba nedim bey, o anın şokuyla evin içerisinde katili aramaya başlıyor. birincisi bir katil, birisini öldürdükten sonra olay yerinde bulunmak ister mi? bir an önce orayı terk etmek ister ki olay üzerime kalmasın.

    evin içerisi dediğim; dolaplara, raflara, gardroplara ve hatta buzdolabının içine bile bakıyor. hangi katilmiş ki o, cinayeti işledikten sonra küçülüpte buzdolabına, raflara saklansın? o gardroplara da, buzdolabının içine de bakılsa bakılsa başka kalan herhangi bir delil varmı diye bakılır.

    ve bir başka önemli detay daha, anne gerçekte doktora saat 15.30 da değilde 16.30'da gitti. çünkü 12 haziran 2000 yılında verdiği ilk resmi ifadesinde doktora 15.30'da gittiğini söylemesindeki amaç, çağla okuldan eve saat 16.00-16.10 civarı vardığında evimizde başka hiç kimse yoktu algısını yaymak. bu algıya göre insanlar şöyle düşünecekler "zaten baba sabah işyerine gitmiş, anne de 15.30'da doktor muayenehanesine gitti, ağabey de zaten ünye'de okuyor o yüzden evde aileden kimse yok"

    ama anne 2000 yılındaki ilk resmi ifadesinde "ben 16.30'da doktor muayenehanesine gittim" deseydi insanlar "zaten çağla geldiğinde anne de muhtemelen o sıra evdeydi,daha doktora gitmemiş" şeklinde düşüneceklerdi. bu detayı da göz önünde bulunduracak olursak, çağla saat 16.10'da eve geldiyse, yüksek bir ihtimalle annesiyle evde karşılaşma şansı da vardır.

    annenin 2021 yılında ece üner'in programında "ben sabah kalktım çocukların kahvaltılarını..." diye kırdığı pottan sonra, durumu ustaca düzeltmesi de bir çelişki değilde nedir?

    bütün bu detaylar, pek çok youtube kanalında gündeme getirildi fakat benim anlamadığım, bu kadar çelişkiye ve tutarsız ifadeye rağmen nasıl oluyor da halen daha aileye aklandı gözüyle bakan insanlar var? 1. katta oturan komşuları nilgün hanım'ın oğlu yasin'in bile o gün tam olarak nerede olduğundan emin olamayanlar, onun üzerine teori üretenler nasıl oluyor da kesin bir dille abi olay gününde şehir dışında, ünye'deydi diyebiliyor?

    savaş ay programını kaldırtanlar da, dobra dobra programını kaldırtanlar da, gerçeğin peşinde programına yasak getirip en sonunda pınar hanım'ın kanallarına sistematik bir şekilde saldıranlar da bu acılı aile değil mi? madem bu kadar yasak getirecektiniz, o zaman niye bu programlara katıldınız? siz her çıktığınız programa böyle yasak getirecekseniz, o zaman verdiğinizi söylediğiniz bu mücadele, anlamını yitirmez mi?

    bu sene 24. seneye geldik, artık kral çıplak demeyeceksek ne zaman diyeceğiz?

    bu ekstra olarak uzatılan zaman aşımı da dolduktan sonra mı ?