galatasaray19921
profili

  • atatürk 2. dünya savaşına girerdi

    2.dünya savaşında ülkesine tehdit olmadığı için girmezdi..osmanlıdan bize fakir devlet kaldı..ömrü yetseydi ağır sanayiyi gerçekleştirecekti atatürk ve geleceğin almanyası olacaktık belkide çünkü disiplin ile ilerleyen bir devrim vardı..1938 yerine 1948 olsaydı tüm temelleri atan genç cumhuriyet ağır sanayide kesinlikle almanya olurdu..

    osmanlının bize bıraktığı fakirliği biraz okuyun.

    bu fabrikaların büyük bir bölümü devlet işletmesidir. 1933-1939 arasında türkiye'deki devlet işletmelerinin sayısı 36'dan 111'e çıkmıştır. türkiye'de 1946'dan sonra abd'nin liberal politikalarına ağırlık verilmesine karşın 1954'te hala türkiye'nin sanayi kapasitesinin %32'si devlet sektörünün kontrolündedir.

    sümerbank, atatürk'ün öldüğü 1938 yılında toplam sermayesi 46.474 milyon tl (1933'te bu rakam 9.2 milyondu) değerinde fabrikalara sahiptir. 13.643 milyon tl değerinde fabrika da yapım aşamasındadır.

    bütün bu fabrikalar ve diğer sanayi kuruluşları sayesinde türkiye'de 1929-1938 arasında ağır sanayi üretimi % 152 artarken toplam sanayi üretimi % 80 artış göstermiştir. artış kömürde % 100, kromda % 600, diğer madenlerde % 200 olurken, demir üretimi sıfırdan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmıştır. 1926'da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5.162 tondan 95.192 tona çıkmıştır.

    resim

    tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının %80'ini karşılar duruma gelmiştir. tekstil ürünleri ithalatı 1927'de 51.1 milyon türk lirasından 1939'da 11.9 milyon türk lirasına düşmüştür. 1924-1929 arasında pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3.773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.

    türkiye artık bakır ve bakır bileşikleri ithal etmekten kurtularak bu cevherleri ihraç etmeye başlamıştır. kromda % 600 gibi olağanüstü bir artış sağlayan türkiye dünyada krom üreticisi ve ihracatçısı ülkeler içinde güney rodezya'dan sonra ikinci sıraya yükselmiştir.

    fabrikalarını kuran, madenlerini işleyen, üreten, satan ve kazanan türkiye, emperyalist büyük güçleri rahatsız etmeye başlamıştır.

    1915 istatistiklerine göre osmanlı devleti'nde 10 işçiden fazla işçi çalıştıran 282 işyeri vardır ve bunların 165-170 kadarı istanbul ve çevresinde, 60 kadarı izmir'de, geri kalanı bursa, manisa, izmit ve adana'dadır. bu nedenle kurtuluş savaşına katkıları söz konusu değildir. bu 282 sanayi kuruluşundan %85'i yabancıların, %15'i türklerin elindedir.

    1923 yılında bursa'da sadece 832 ipek işçisi vardır. 1923'te ülkenin 50.000 ton olan şeker ihtiyacının tamamı dışarıdan karşılanmaktadır. yılda 4 milyon kilo deri ithal edilmektedir. 1923'te türkiye'de sadece 7000 iğlik harap durumda pamuk işletmesi vardır. sanayi işletmelerinin sadece %4,32'sinde motor kullanılmaktadır.

    sanayi istatistiklerine göre 1923 yılına kadar açılmış olan ülke genelindeki irili ufaklı bütün fabrikaların sayısı 386 iken, 1923-1933 arasında açılan ülke genelindeki irili ufaklı bütün fabrikaların sayısı 1087'dir. ı. sanayi planı'nın yürürlüğe girdiği 1934-1938 arasında açılan fabrikalarla ülke genelindeki fabrika sayısı 2000'i geçmiştir. 1927 yılı genel istatistiklerine göre türkiye'de 65.245 büyük küçük, motorlu motorsuz sanayi kurumu vardır.

    1927 yılında 17 milyon değerinde olan mili sanayi imalatının toplamı 1933'te 120 milyon liralık artışla 137 milyona çıkmıştır. bu yükseliş, 1933-1938 arasında da artarak devam etmiştir. 1913'te osmanlı devleti sınırları içindeki toplam sanayi işçisi sayısı 16.975'tir. kurtuluş savaşı sırasında 1921'de anadolu'da yapılan sanayi sayımı sırasında bütün esnaf dükkânları da dâhil 33.085 kuruluşta 76.216 işçi sayılmıştır. beher işletmeye 2-3 işçi düşmektedir. 1927'de türkiye cumhuriyeti'ndeki işçi sayısı büyük bir artışla 256.855'e yükselmiştir.