böyle bir şey için entry’lerce tartışılması ne kadar primitif bir zekaya sahip olduğunuzun en güzel kanıtlarından biri. her on senede bir kürt yoktur güncellemesi gelir, üzerine 2.0 versiyonunda açılım falan; evet abi onlar da insan, benim de var tanıdıklar, inanır mısın burnundan nefes alıyor bilmem ne…
sonra başa döner yine bin yıllık realiteyi tartışırsınız çünkü boş bakkal şey tartar evet…
soykırımdan asla bahsettirmezsiniz ama laf arasına bak yine canınız ölmek çekiyor tehdidini de eklersiniz…
on senede bir havayla dolan balonlar gibi rüzgarda savruluyorsunuz. endoktrine maruz kaldığınız ilk andan beri zombilere yaraşır yavaş adımlarla bu monoton hayatı yürüyorsunuz.
göklerden gelen bir karar gibi ne düşüneceğiniz, ne yapacağınız size söyleniyor ve asla itiraz etmeden bunları yapıyorsunuz. işin kötüsü de bunu kendi iradenizle yaptığınıza inanmanız.
çok acayip çünkü ceza ehliyetinizin bile olmaması lazım. sizde devletin zombi fikirlerinden başka en ufak bir idrak tanesi bulunmuyor asla.
günlerce böyle bir şeyi tartışıp ben bunları neden sürekli konuşuyorum, nerden çıkıyor bunlar falan demiyorsunuz çünkü iğdiş edilmiş bir aklınız ve budanmış bir vicdanınız var. bunun sonunda realiteyi tartışmanın tek yolu onu inkardan geçiyor.
sizin için inkarda hayat var.
rajastan2 profili
-
küt böreği mi kürt böreği mi sorunsalı
-
istanbul'da camide votka içen embesil
ne salak insanlarsınız ya, toplanmış hedef göstermişsiniz adamı, hem de ne için?
ateist yazamayan ‘agnostik atayizler’ birleşip; kınıyorum, nefret objesi bilmem ne yazmış. ulan neyi kınıyorsun? adalet bakanı tivit atmış. gerçekten sürreal ya… kemiksiz; günde üç dört cinayet, gasp, işkence, yolsuzluk haberi okuyoruz. ne adalet bakanından ne sizden ses yok!
biri de dinimize ne zarar verdi demiş, madem öyle niye tepeden gelmiş paket etme haberlerine 31 çekiyorsunuz?
troller hariç yine aynı yere saf oldunuz ya.
camide içki içildi yalanı atılınca durduğunuz yerle şimdiki yeri kıyaslayın bakalım. kıyas yapacak aklınız olsa sürekli hıyarım var diyene tuz alıp koşmazsınız gerçi. içinizde bu yalan değil diyenler olacak. gerçekliği ne yaptı lan size, nasıl bir hasar verdi?
ne olabilir ya şu olunca, nolur da bu kadar celalleniyorsunuz? saygı saygı diye kafa sikiyorsunuz. sizin istediğiniz saygı hepimizin inançlarınıza göre yaşamasıyla ancak sağlanabilir bir şey; hatta ölmemizi istiyorsunuz.
her şeyiniz yalan, her hassasiyetiniz trendlere göre belirleniyor. inanılmaz bir şey! evet belki provokasyon ama üstünüzde işe yatıyor işte.
mide bulandırıcı, çünkü ne asker, ne polis ne de dikta sizin kadar diktatör değil.
biri de 16 yaşında atatürk heykelini boyayan çocuk neyse bu da o demiş.
ulan bir çocuğun heykel boyaması gerçekten atatürk’e ve sizin zihninizdeki imgesine ne gibi bir zarar verir? ne olmuş yani heykel boyanmışsa, bu tantana niye?
içiniz kof, safi mitlere tutunuyorsunuz.
aklınızı yitirmişsiniz iyice. akıl vererek yapılanlara da hak veriyorsunuz. dertsiz başına dert almışmış. işte sizin bu orta sınıf yarraklığınız yüzünden onlar her seferinde el yükseltiyor. karşı duruşunuz yok, olanı da iktidarın zulmü seviyesine çekiyorsunuz.
sizin bir haltı belirleyebilme gücünüz yok, ancak akışa kapılırsınız. halk değilsiniz, ‘atalarınız’ size boşuna ‘sürü’ dememiş.