kozalkine1
profili

  • 10 yıldan uzun süre aynı cüzdanı kullanan erkek

    erkekler bozulmayan ve işe yarayan şeylere saygı duyar ve bağlanırlar. eğer erkeklere kalsa mağaradan hiç çıkılmazdı; mağara güvenlidir, her tür kötü hava şartına karşı korunaklıdır, maceraya ne gerek var? ama kadınlar tutturmuştur "bey, bak buzul çağı geçti, mevsim değişti, hadi şu nehrin kenarına yerleşelim" diye. nehrin kenarına yerleşen erkek bu kez sistemini ona göre kurmuştur, buraya alışır, suyu vardır, balık avlar, yaşar gider. sonra kadın der ki "bey, burası çok sıktı, hadi biraz da dağın tepesinde yaşıyak", sonra deniz kenarına gidek, sonra mobilyaları değiştirek, sürekli bir huzursuzluk, yerinde duramama, değiştirme ile kadınlar medeniyetin canlanmasını sağlar. eğer bugün gezegendeki bütün kadınlar erkekler gibi alışveriş yapmaya kalksa bilinen ekonomi bir kaç ayda çökerdi, hodri meydan...

    hangi yöntem daha iyi? her ikisinin de kendine göre iyi ve zayıf yönleri var. genel olarak erkek yapabilen, icat edebilen, bir şeylerin çalışmasını ve yürümesini sağlayandır, ama kendi kendine durduk yere böyle şeylere girişmez; tehlike gibi ya da cinselliğe ulaşmak gibi bir takım kaçınılmaz ve ciddi 'sebepler' olacak. genel olarak icat ve hesap kitapla işi gücü olmayan kadın cinsi ise erkekler için bu ciddi sebeplerin başında gelir, ve kadın içindeki dinamik ruh hali ve aynı noktada kalmanın ölümle sonuçlanabilecek bir 'hedef olma' iç güdüsüyle sürekli değişiklik ister. hem kadının rahatsızlığı hem de erkeğin sağlamcılığı yerine göre hayat kurtarır yerine göre insan toplumlarına dayanma yeteneği sağlar.

    erkek tek kadınla bir ömür boyu idare ederdi, gelgelelim cinsel dürtüleri başka kadınları görünce o bağlılığını yıkar geçer ve birden 'maceracı' oluverir. kadın da ruh halinin salınımlarına göre davransa sürekli eş değiştirirdi, ama sürekliliğe olan mecburiyet ile uzun bir müddet aynı erkeğe bağlı kalır. özetle erkek kadının ve kadın erkeğin panzehiridir, çelişki ve gerilim yoluyla birbirlerini hizada tutarlar. bu kriterler kültürden kültüre, çağdan çağa bir takım nüanslar gösterir, ve her iki türün de bazı üyeleri normların dışına çıkar, ama temel dürtüler genel olarak üç aşağı beş yukarı aynıdır.

    ne ilginçtir ki çocukken her iki cins de benzer biçimde sen şakrak ve uçarıdır, çocuk çünkü; erkekmiş dişiymiş, bu gibi meseleler henüz gelişmemiş. bir yaştan sonra kadınlar nedense nesneleri atmaya kıyamaz hale gelir, tuhaftır. peki bir yaştan sonra artık savaşacak ve cinsellik kovalayacak hali geçen erkeğe ne olur? bildiğin beton olur, bedenen ve fikren artık yerinden fazla oynamaz. çünkü yaşlılık erkek ve kadından da öte bambaşka bir cinstir.

    hani madem atılmayan bir cüzdandan yola çıkarak geniş geniş genellemeler yapacağız, bari iyice abartalım ki bir şeye benzesin...