sosyal medya ile yükselen toksik feminenlik, netflix ve türevleri eliyle yürütülen maskülenite karşıtı savaş, neredeyse tüm dizi ve filmlerde karşımıza çıkan beceriksiz, zayıf erkekler; onları çekip çeviren kadınlar.
eşcinsel bir isa mesih, başka bir kadına aşık olan trans kadın, marsıktan hallice bronz elfler, lise çağında çekirdek çitler gibi partner değiştiren çocukları işleyen gençlik dizileri.
liste uzar.
politik doğruculuk sikiyle gerdeğe girersen, böyle saçmalarsın işte. kimin kiminle sevişebileceğine dair bu kadar ekplisit, zorlama ve itici bir beyanat şovuna gerçekten gerek var mı?
tarih boyunca insan doğası ekseninde adım adım inşa edilmiş bütün sosyal normları yıkmayı; tabiatın temel dinamiklerini yok saymayı, cinselliğin kutsallığını ve mahremiyetini paramparça etmeyi modernlik olarak pazarlıyorlar.
translar, gayler, lezbiyenler, non binaryler vardır, elbette. erkek sorunlarını da konuşalım, nafakayı, iş hukukunu elden geçirelim diyorsun, hop ataerkilsin.
göçmenler, savaş mağdurları vardır, tabi ki. ama sosyoloji, demografi, suç oranları nolacak diyorsun. faşistsin.
black lives matter, all lives matter. ırkçı olduk şimdi de.
kadın cinayetleri dursun, peki öldürülen erkekleri de konuşalım ?
6 şubat depremi döneminde sosyal medyada feminist bir sayfada şu cümleyi gördü gözler ya:
"alanda çalışan, yardıma koşan ve enkaz altında kurtarılmayı bekleyen kız kardeşlerimize güç diliyoruz."
altına yazdım: "erkek kardeşlerimize peki?"
engellendim. *
ağzını açmayı bırak, en ufacık bir eleştirel imada bulunmak bile homofobik, ırkçı, faşist, yobaz, patriyarka neferi vb sıfatlarla anılmanıza sebep olabiliyor.
akılcı, seküler ve modern zihinlerin bile yaylım ateşine tutulduğu bu sikik fikir ikliminden az önce okuduğun cinsiyetçi küfürle beraber tiksindiğimi ifade etmek isterim.
linç başlasın.
magick1 profili
-
woke culture