üst edit: 1) tanık ifadesi eklendi, burada 2) dava süreci devam ettiği ve masumiyet karinesinin ihlali / ticari itibar kaybı riski doğabileceği için (özelden uyarıldım), şimdilik, isimleri kodlayarak yazmak durumunda kaldım (tam yazmıştım, editledim). zengin insanlar değiliz, türkiye gibi bir yerde yiyeceğimiz kontranın altından kalkamayız. entry'lerinizi girerken bunları da düşünün.
özet: 25 yaşındaki kuzenimiz hürcan bulur’u, 24 ağustos akşamı ankara batıkent’teki bir yaya geçidinde, hava henüz aydınlıkken, tesla marka bir aracın çarpması sonucunda kaybettiğimiz olaydır (tesla kusurlu değil, ama kısa sürede aşırı hızlanabilme özelliği failin elinde felakete dönüşmüş).
şu anda elimizde maalesef bir video kaydı yok; ama hem görgü tanıklarının ifadesine, hem de olayın hemen sonrasında sürücünün yaptığı telefon konuşmalarını işitenlerin aktardığına göre, araç çarpma anından biraz önce saatte 160 km hızla gidiyordu ve sürücüsü aracın kontrolünü yitirmiş durumda idi (bu yolda hız sınırı 50 km/sa ve uyarı tabelaları mevcut).
fail, bu hükümet döneminde zenginleşmiş, muhtemelen devlet içinde birçok ‘tanıdığı’ bulunan bir ailenin 30 yaşındaki oğlu. baba b.s., aselsan gibi büyük savunma sanayi firmalarına iş yapan bir firmanın genel müdürü ve ortaklarından biri. olayın faili ö.s. şu an tutuklu, ama adalet sistemine maalesef güvenemediğimiz için bir sosyal medya kampanyası başlatmaya karar verdik.
türkiye’de buna benzer sürüyle olay meydana geldiğinin, dolayısıyla insanların dikkatini çekmenin zorluğunun farkındayız, ama yine de elimizden geleni yapmak istiyoruz. şehir içindeki bir yolda korkunç bir hızla araç kullanıp yaya geçidinde insan öldüren, hayatının baharındaki bir genci ailesinden, hayallerinden koparan bu kişinin mümkün olan en yüksek cezayı alabilmesi için lütfen bize destek olun. teşekkürler.
---------------------
olay 24 ağustos 2023 perşembe akşamı saat 19 civarında, ankara yenimahalle batıkent bulvarı üzerinde bulunan karacılar sitesi’nin önündeki yaya geçidinde meydana geldi (tam lokasyon görselleri 1, 2). ülkemizin ortalama insanına nazaran son derece temkinli birisi olan kuzenimiz hürcan bulur, yaya geçidinin ortasında bulunduğu sırada, korkunç bir hızla gelen tesla marka aracı fark etti ve ileriye, kaldırıma doğru kaçmaya çalıştı (bunlar görgü tanığı ifadesidir). fakat sürücüsü kontrolü büyük ölçüde yitirmiş olan araç, sağ şeride geçip hürcan’a kaldırımın hemen önünde çarparak onu bir sonraki yaya geçidine kadar, 25-30 metre boyunca sürükledi. sürücü ö.s., araçtan iner inmez muhtemelen babasını (b.s.) veya diğer nüfuzlu tanıdıklarını arayıp “160’la giderken birine çarptım, ne yapacağım, gelin beni alın” diyerek durumdan sıyrılmanın yollarını aradı, ağır yaralı olan hürcan ile ilgilenmedi (görsel ve işitsel tanıklıklara dayalıdır, tanık ifadesi burada, çarpan aracın olaydan sonraki durumu burada). çevredekiler hemen polise ve ambulansa haber verdiler, fail tutuklandı. doktorlara göre hürcan’ın neredeyse tüm kemikleri kırıktı, beyin kanaması dahil iç kanamaları vardı, vücudunun sol tarafı asfalta sürtündüğü için yanmıştı ve vücudunda parçalanmalar da mevcuttu. ambulansta ve hastanede yaşatılabildiği kısa süre boyunca kalbi üç kez durdu ve yeniden çalıştırıldı. hürcan’ı ertesi sabah saat 07:34’te kaybettik. bir evin bir oğluydu (hürcan'ın bir fotoğrafı burada).
kaza denmesi zor olan bu korkunç olaydan sonra sürücü ö.s.’nin ailesi, oğullarından ve kendilerinden utanç duymak şöyle dursun, durumdan sıyrılmak için çeşitli yollara başvurmaya başladı. baba b.s., hürcan’ın ailesi ile telefon teması kurup bunun “elim bir kaza” olduğunu söyledi ve başsağlığı dileğinde bulundu. fakat bu ölümün hürcan’ın “kaderi” olduğunu, “bir gün herkesin öbür tarafa gideceğini” de eklemeyi unutmadı; ve daha 25 yaşında olan, hayatını etrafındakilerin iyiliğine adayarak yaşamış kuzenimiz için “allah tüm günahlarını bağışlasın” temennisinde bulunacak kadar alçaldı (sanki günahı olan hürcan’mış gibi). şu an yargı sürecini etkilemek için arka planda neler yaptıklarını tam olarak bilmiyoruz, ama ailede bir yumuşama olması için araya birilerini sokmaya çalıştıklarını biliyoruz. olası bir salıverilme veya çok hafif ceza durumuna karşı kamuoyu baskısı yaratabilmek adına şimdiden bir sosyal medya kampanyası başlatmaya karar verdik.
hürcan bulur’u ezerek öldüren ö.s., ve onun babası b.s., bu yazı size bir şekilde ulaştıysa iyi okuyun: hürcan’ın ailesi olarak, sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. belli ki kendinizden başka kimsenin canına hürmetiniz yok; parayı bulmuşsunuz ama yayaların olduğu yerde nasıl araç kullanılır öğrenmemişsiniz, bunu zerre umursamamışsınız. masum ve gencecik birinin hayatını elinden alıp kul hakkının en büyüğüne girdiniz, ve bir aileyi perişan ettiniz. hakikaten inançlı iseniz, bu ağır suçu ve çıkacak büyük cezayı kabullenin. nüfuzunuzu kullanarak, “kader” diyerek, yalanlar uydurarak bu işten sıyrılmaya çalışırsanız size ne bu dünyada ne de öbür tarafta rahat var, bilmiş olun.
-----------
edit: aşağıda, kendisine mesaj atmanın nedense mümkün olmadığı bir yazar, failin babasının "allah'tan rahmet" dileklerini insancıl bulmuş, bizim kültürümüzde böyle olurmuş. neden bunları sanki anamıza sövülmüş gibi anlatmışız diye ayar vermeye kalkıyor. sayın yazara şunu iletmeliyim ki, hangi tavrın ve sözlerin insancıl olmaya yorulacağını anlayacak kadar kültürümüzden haberdarız. yazıda bahsetmediğim başka bir sürü ayrıntı (mesela failin babasının hastaneye geldiğinde sarf ettiği "oğlumuz kalp ameliyatı geçirmişti" , "teslalar zaten sorunlu araç" gibi sözler) niyetin çok başka olduğunu anlatıyor. yani bunları ayırt edecek kadar zekamız ve görgümüz var. kültür dersinden ziyade dava sürecini olumlu etkileyecek tavsiyelere ihtiyacımız olur, varsa alırız. bu tip tavsiyelerde bulunan yazarlara çok teşekkür ederiz.
edit 2: bazı yazarlar başlıkta ve yazı içinde aracın tesla olmasının neden vurgulandığını anlayamadıklarını yazmış. kaza tesla yüzünden oldu gibi anlaşılıyorsa kusura bakılmasın, öyle bir şey elbette kastetmedim. tesla'nın ileri teknolojiye sahip olmasının, türkiye'de öyle herkeste olmamasının vs birtakım çağrışımları var ve bu da başlığın daha fazla dikkat çekmesine neden oluyor bana kalırsa. yani sesimizi daha fazla insan duysun diye öyle yazdım.
edit 3: yol göstermeye çalışan herkese desteği için teşekkürler. trollerden de ses gelmeye başladığına göre doğru yoldayız. yalan olabilir yazan var, kara propaganda diyen var. tesla'yı beğenmediyseniz, magirus altında 25 metre sürüklenip yanmanızı dilerim sevgili troller. "160 ile gidiyordum", failin kendi ifadesi. işitsel tanık var. 100 ile gidiyor olup öldürse tabii sizin için problem olmayacaktı.
edit 4: fail ve ailesi zengin/nüfuzlu/teslası var diye ahlaksız demiyoruz be, bunu nasıl böyle anlıyorsun? sen isveç'te filan mı yaşıyorsun ki, eli kolu uzunların türkiye'de bu işlerden ne kadar kolay sıyrılabildiğinden haberdar değilsin? diyorum ki işte bilin yani bak bunlar bu işten yırtabilir, destek olun ki hareket alanları daralsın... ama neymiş tek taraflı anlatmışız.
h a v a d e l i s i2 profili
-
yaya geçidinde tesla ile cinayet gibi kaza
-
kemal kılıçdaroğlu
dürüst, namuslu, iyi kalpli, onurlu dediğiniz adam; 40 milletvekili koltuğunu bedavadan akp eskilerine verip seçimi de kaybettikten sonra gülüyor, istifa etmiyor, "devam" diyor. ve siz onu destekleyenler chp genel merkezi'ni basacağınıza "evet yine de %48 başarıdır" filan diyorsunuz.
keşke tayyip erdoğan'a oy verseydim. bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. size seçimin böyle biteceği daha aday açıklandığında anlatıldı, anlamadınız. seçim yenilgisi devasa olmadığı için hala anlamıyorsunuz. gerçi 70-30 yenilseydiniz bile anlamazdınız sanırım.
rasyonel bir türk kadar yalnız kimse yokmuş şu dünyada. dağ taş olsaydım da sizin gibi cahillerle aynı safta yer almasaydım.