kamuda mevcut haliyle tasarruf yapılamaz. bir yerden alınır, başka bir yere harcanır. çoğu harcamanın gerekli mi gereksiz mi olduğuna maliye karar veremiyor. mesela teknik uzmanlık gerektiren bir birimdeyseniz, maliye sana eğitim alma diyemez. gider 20 tane eğitim alırsın saçma saçma adamlara para kazandırırsın, hiçbiri işe yaramaz ama işe yarayıp yaramadığını kimse ölçemez.
maliyenin şöyle bir sistemi var. bir kurum ona o sene için ayrılan bütçenin yarısını kullandıysa, diyor ki maliye haa sana bu kadar yeter demek ki. ertesi sene bütçede kısıntıya gidiyor. kurum bütçesini senenin ortasında bitirdiyse, ertesi yıl o bütçeyi artırıyor. planlama diye bir şey yok. her şey bu mantık üzerine.
öyle olunca, bence çok haklı bir şekilde birimlerin harcama yetkilileri bütçeyi sonuna kadar harcamaya uğraşıyor. harcırah bütçesi kaldıysa mesela görev bulun gidin diyorlar. çünkü ertesi sene kısıtlı bütçe yönetmek istemiyor yönetici.
eğer bütçeyi artırmak cezalandırılmak yerine ödüllendirilirse kamu hayallerinizin de ötesinde tasarrufa gider. yok giyim yardımı kesme, yurtdışına 1 kişi gönderme falan bunlar denize damlayan su. böyle tasarruf olmaz.
attirimanyus2 profili
-
kamuda tasarrufun başlaması
-
kılıçdaroğlu'nun koltuk hırsı
muazzam bir hırstır. chp içinde yalakalarını yükseltip diktatörlük kurmuştur. bir de bu adamın 2 yıl görev yapıp siyaseti bırakacağına inananlar var. adam 6'lı masa kurup 1 kişi bile istemezse aday olmam diyip iyi partiyi oyuna getirmiş siyasal islamcılara 54 mv teklif etmiş, sonra da biz 5 sen bir istemiyorsan git diyip dikte etmiş talebini. demokrasi bu değil. bunun adı ali cengiz oyunu. önder sav'ı deniz baykal'ı, ince'yi ve diğer tüm sözü geçen chp'lileri zamanında tufaya getirdi bu adam. dürüstlük hakettiği en son sıfat.
seçilirse ölene kadar diktatörlükle yönetir ülkeyi. chp nasıl yönetiliyorsa ülke de öyle yönetilir.
edit: seçilirse demişim, seçilemez de işte, evvel zaman içinde kalbur saman içinde.