psychological mad2
profili

  • masterchef türkiye 2023 all-star

    psikolojiye oldukça ilgili ve de nacizane bilgili birisi olarak yarışmayı izleyenlere bok atılmamasını tavsiye ettiğim, bu seneki guilty pleasure'ım, adeta "human being documentary" ayarında bir yapım. yemek kısmıyla çok ilgilenmiyorum.

    malum psikolojik baskı grubu hakkında konuşulacak fazla bir şey yok, nasıl davrandıklarına ilişkin söylenecek her şey söylenmiş zaten. bana göre asıl önemli olan bu grubun şu anki antilerinin değerlendirilmesi; barbaros ve tabi ki kıvanç.

    barbaros zeki bir adam, kimin ne olduğunu çözmesi çok kısa sürdü. bazı davranışları o kadar doğru bulmuyor ki, şaşırmaktan cevap verme aşamasına geçemedi henüz. fakat çirkefleşmeyen özgüveniyle ve işindeki başarısıyla, ağır başlılığıyla, karizmasıyla ve asla korkmamasıyla, adaletiyle filan bu davranışlara sessiz sessiz dersini veriyor. psikolojik açıdan yıpratılmak istenenleri de yukarı çekmeye çalışıyor. alican'a davranışlarıyla gerçek özgüven nedir dersi verdi resmen. psikolojik olarak iyi hissederse daha iyi şef olur, yükselip de bana rakip olmasın aman diye düşünmediği gibi aksine daha iyi olmasına çabalıyor. bence böyle bir baskı ortamında ayakta kalmaya çalışmanın en doğru yollarından biri bu. çünkü böyle bir gruplaşmayla tek başına mücadele edemezsin. ne kadar çok insanı bunu kabullenmeme konusunda ikna edersen o kadar iyi. yemeklerde başarılı olmaya devam ettiği sürece de barbaros'u kimse bastıramaz veya ezemez orada. gücü kendinden mukabil birisi, yalakaya filan asla ihtiyacı yok. umarım asla bozulmaz. finalde kendisini görmek isterim.

    gelelim kıvanç'a. çocuk bu hafta tabiri caizse beyin ameliyatı gerçekleştirdi ve bunu sadece kilit birkaç cümleyle yaptı. psikolojik baskıyla üste çıkmaya çalışan insanlarla nasıl mücadele edilir dersi verdi.

    varan 1. "ben bu karakterimle ikinci oldum, senin kaçıncı olduğunu bilmiyorum." azize'nin bu cümleden sonra haftayı kazanması kesinlikle imkansızdı.

    varan 2. "takım arkadaşlarıma her koşulda onlar için mücadele edeceğime dair söz veriyorum." potaya girdi diye inşallah kaybederiz tribine girenlere gerekli cevabı vermiş oldu.

    varan 3. "sen kötü bir insan değilsin, iyi bir insansın." bu cümle söylenme yeri, ses tonundaki samimiyetin ayarıyla filan jeneriklik. mevzuyu "kişiliğimize laf ediliyor burada" bağlamına çekip şeflerin desteğini umarak üste çıkmaya çalıştı birileri, gözyaşı filan da cabası tabi. sert bir tonla duygu sömürüsü yapma filan dese dilara tam olarak istediğini almış olacaktı. bu cümleyle mevzuyu onun çekmeye çalıştığı bağlamdan tamamen kopardı. bravo valla.

    varan 4. "sen bana sus diyemezsin!" ve böylece herkesin karşısında pusmayacağı gerçeğiyle yüzleşen köfteci ağlayarak mekanı terk eder:)) burada rıfat neden "lütfen ağlama, iyi günler." demedi anlamıyorum. ne sabırlı insanlar var ya.

    varan 5. "tillahınızdan korkmam". bir çavdar ekmeğini yapamadın. bir çavdar ekmeğini yapamadın. bir çavdar ekmeğini yapamadın:)))

    varan 6. "ilgi istiyorsan verebilirim." teşekkür bekledim yalanına daha iyi cevap verilemezdi. tahsin bununla birlikte resmen afalladı, kardeşimin hakkını yedirmem diyerek niye tartıştığını açıkça belli etmek zorunda kaldı.

    varan 7. "torpil yapıldığını ben söylemedim, böyle bir algı oluşmasın. ama ben kimseden korkmam, gerekli cevabı veririm. benim babam da bana böyle öğretti." sonuç, diksiyon dersi:)))

    kıvanç sosyal zekasının ne kadar yüksek olduğunu göstermiş oldu. sosyal psikoloji alanında derslik bir çalışma yaptı. en ufak zayıf anında hunharca saldırılacaktır tabi, çok sağlam sarstı karşı tarafı çünkü. kendisinde gerekli mücadele gücünü görüyorum. üç kişiyle bile bir başına ilgilenebilecek bir adam. kendisinin de tıpkı barbaros gibi asla bozmadan devam etmesini temenni ediyorum. bütün bunlar bir senaryoysa da bu haftaki metin yazarlığı oldukça başarılıydı, tebrikler.

  • 19 kasım 2022 ronaldo ve messi'nin fotoğrafı

    şu ekşi sözlük çok enteresan yer abi. bu adamlar satrançtan ne anlar filan diye fotoğrafı eleştirenler var ya. güler misin ağlar mısın."state of mind" mottosunu satrançtan daha iyi sembolize edecek bir oyun yok. adamlar iki satranç devinin tamamlanamayan rekabetiyle iki futbol devinin tamamlanamayan rekabetini bütünleştirip oldukça ikonik bir işe imza atmış. satranç yerine ikisinin yağlı güreş yaparkenki fotoğrafını mı çekeceklerdi sporla alakalı olsun diye? mevzu zaten o, bağlamı değiştirmek. gerçekten neden insanların beğenisini kazanan istisnasız her şeyi boklama ihtiyacı duyuyorsunuz?

    tanım: spor ve reklam tarihinin en başarılı karelerinden birisi.