bu mesele çetrefilli gözüküyor ama değil.
birinci gerçek; çocuğuna, çocuğunun evliliğine saygı duyan ve aklı başında anne, çocuğunu arada bırakmaz. "benim evladım sözümü dinler.", "benim dediğim geçer." gibi toyluklara düşmez, evlilik içinde önce kendi çocuğunun yanlışlarını görür ve onu uyarır. böyle bir anneye de aklı başında eş saygı duyar. bir problem olmaz.
ama iki taraftan biri, sınırını bilmezse, diğer tarafı provoke ederse, gerginlik ortaya çıkar. bunlara da karakter zaafları sebep olur genellikle. burada, arada kalan, kim haksızsa onunla konuşacak. konuşmak yetersiz olursa iletişimi kesecek, gerekirse bağını koparacak. anne de haksız olabilir, eş de. oğlunu, hamile eşinin gözü önünde, oğluna ait evden kovmaya çalışan anneler de var, kocasını aldatıp başka adamlardan çocuk yapan eşler de var. hiçbir zaman bir taraf tamamen haklı olamayacağı gibi, hep annenin yâhut hep eşin sözü de dinlenmez. bir gerçek var; insan annesini seçemiyor. tam bir piyango. çok şanslıyım neyse ki.
çevremden gördüğüm kadarıyla, erkeklerin çoğu bu meselelerde geçiştirici sözleri ve beyaz yalanları tercih ediyorlar ki, çok yanlış. psikopat ahmaklarla dolu ailesine karşı doğru tepkiyi gösteremediği için eşi migren hastası olan var. doğru olan, evlilik çerçevesini göz önüne alarak, kim haksızsa ona tepki göstermek ve sınırını aşanı sınırına itmek olmalı.
gorallavista2 profili
-
anne mi önce gelir yoksa eş mi sorunsalı
-
iban'i iban diye okuyan cahil
(bkz: aybenim arzu gızım)