mahserinucuncuatlisi1
profili

  • 11 temmuz 2022 yobaz ev sahibimi çıldırtmam

    2 yıl önce taşınmıştım , henüz ev sahibi ile tanismamistim. oğlu anahtarı bana teslim etmişti ve en yakın zamanda babam ziyaret eder sizi demişti. babası ile tanışmayı sabırsızlıkla bekliyordum çünkü bu evde uzun süre kalmayı planlıyordum, umarım anlaşabiliceğim biri çıkar diye de içimden geçiriyordum.

    bir akşam kapı çalındı. yaşlı bir hacı amcaydi kapıdaki, elinde tesbih ve kafasında takke ile selam verdi. "sen benim yeni kiracım olmalısın evladım" dedi hemen içeri davet ettim beraber çay içtik. nerelisin, burda memuriyet görevi mi yapıyorsun derken şartlarını öne sürmeye başladı. neymiş efendim kız arkadaş eve getirmeyecekmişim, ne olursa olsun kız olmayacak. kız kuzenlerim veya kız kardeşlerim bile eve giremezmiş.

    cidden o an çok sinirlendim, suratım düştü, pişmanlık hissini iliklerime kadar hissettim. burası bir aile apartmanı diye ekledi, çocuklarım ve bu apartmanda yaşayan yeğenlerim sık sık kontrol edecekler haberin olsun diye de tehditvari cümleler sarfetti. tanımadığım etmediğim bir şehirde böylesine bir adamla yüz göz olmak istemedim. peki hacı amca nasıl istersen demek zorunda kaldım.

    iş arkadaşlarım ile beraber çoğu zaman bizim evde takılırdık. bizim kata geldigimiz zaman çöp dökme bahanesiyle kapıya çıkan oğullarını görürdüm. yapmacık bir selam verirlerdi. ama kapıya çıkma amaçları tahmin edebildiğiniz gibi tamamen bizi kontrol etmekti. ki arkadaşlarımın erkek olduklarını görünce içeri geçerlerdi.

    bu istisnasız her zaman yaşandı, oğulları evde değilse yeğenleri, onlar değilse eşi kontrol ederdi. bir gün apartman içine kamera sistemi takıyor olduklarını farkettim. beni görünce telaslandilar , sebebini sorduğumda ise "hırsızlık çok olmaya başladı bu muhitte evladım biz de önlem alıyoruz" dedi. adam gerçek anlamda psikopat çıktı diyordum içimden, hiçbir masraftan kacinmiyor kafayı sıyırmış.

    2 yıl boyunca eve gelip sohbet ettiğim erkek arkadaşlarım her seferinde benim burada halen ikamet etme nedenimi sorgularlardi. evet haklılar ama ben de inat ettim bu morukun diline düşmeyeceğim diye. artık tayinim başka şehre çıkmıştı ve gitmem gerekiyordu. bugün eşyaları topladım ve ayrılacaktım. ama sonuçta evini açmış bana hacı amca bari gidip helallik isteyeyim dedim. beni görünce sevindi, ayrılacağımı biliyordu. helallik istedim.

    özürler diledi benden, ilk görüşmemizde ısınmamış bana. bu yüzden hep gözetlemiş bir şekilde, üstümde bu kadar çok durmasının sebebi buymuş. çok çapkınlık yapacak bir tipim varmış , güvenmemiş. mahcup bir şekilde "hakkını helal et evladım , gerçekten 2 yıl boyunca gözetledik ve sen eve hiç kız getirmedin. her zaman getirdiğin arkadaşların senin gibi erkekti.bir çapkınlık yapmadın. belki gizli saklı iş yapıyordur diye düşünüyorduk ama eğer yapmış olsaydın mutlaka haberimiz olurdu. çok dürüst ve güvenilir bir adam çıktın. hakkını helal et" dedi ve elimi sıktı.

    tebessüm ettim. sıradan bir tebessüm değil bildiğiniz piç gülüşü... kendime doğru çektim hacı amcayi ve kulağına onu şok eden o sözleri söyledim:

    ben zaten eşcinselim ve eve getirdiğim erkekler benim sevgilimdi. hepsiyle senin evinde seviştim. sakındığın o evi adeta bir günah yuvasına çevirdim. bunu senin gözünün önünde yaptım. sen ve ailen hep gözetlediniz, hep kameradan kontrol ettiniz ama hiç bu ihtimali düşünmediniz. eve getirdiğim sevgililerimi bağriniza bastiniz hatta, onları çocuğunuz gibi gördünüz. 2 yıl boyunca uyuttum sizi.

    atladım arabama ve bir sonraki görev şehrine doğru yola çıktım. dikiz aynasından baktığım esnada hacı amca dizlerinin üzerine çökmüş ve bir eliyle kalbini tutuyordu. kötü adam gülüşü yaparak ufuklara doğru seyahatimi sürdürdüm. hem de radyoda çalan "bulutsuzluk özlemi- güneye giderken" parçası eşliğinde...