kılıçlı errrrrrrkek ali errrrrrrbaş bile audi a8'le geziyur, kim sallar togg'u?
liveinferno4 profili
-
togg'un piyasada beklenen etkiyi yaratmaması
-
yürümekten keyif alınan yollar
açılın istanbul'un muhtarı geldi:
1- taksim meydan'dan istiklal'e hiç sapmadan aşağı salınırsın, cihangir tarafına geldiğin zaten ortalama araç kalitesinden ve kafelerin isimlerinden kendini belli eder; her sokağa gire çıka karaköy'e düştüğün bu uhrevi jogging'in devamında tavsiye1: vapura binip kadıköy'e geç, tavsiye2: galata köprüsünden sirkeci-eminönü tarafına geçip mısır çarşısı + tahtakale falan yap, piyasa gör, biraz ortam* kokla. (fazla uzaklaşma dönüşü çok kolay olmaz)
2- ilk rotada galata köprüsü tercihiyle devam ettiysen + mısır çarşısı vs. kalabalıklara giresin yoksa tamam, köprü bittiği gibi sağa dön ve dümdüüüz devam et. solda kalan kadir has kampüsünü falan geçiceksin hep, bir yerden sonra istanbul'un muhtemeldir ki özünü, köklerini en iyi koruyan mahallesi balat'a giriş yapacaksın. ister top oynayan çocuklara birer simit ısmarla, ister sanat eseri mahallelerinde foti çek/çektir. epey mest olursun da sorun şu ki köprüyü geçince epey yürüdük ya hani... o yolu aynen otobüsle geri dönmeye çalış çünkü inat edip düz devam edersen toplu taşıma seçeneklerini kaybedeceğin gibi yayasız kaldırımsız otoyolda otostopçu gibi göbek eritmek zorunda kalırsın uzuuunca bi süre. (sonra metrobüse varılıyor neyse ki)
3- levent m2 boğaziçi metrosu son durakta (boğaziçi) in, metrodan çıktığın gibi sola dön; ağaçlık bir sokak görünceye kadar devam edip gördüğün vakit tekrar sola dön; evet artık bossphorus ayaklarının altında. bol lüks villalı ve az arabalı yokuşlardan kıvrıla kıvrıla bebek sahil tarafına in ve muhtemeldir ki dünyanın en iyi 10 şubesinden biri olan bebek starbucks'ın 180 derece deniz manzaralı balkonunda ayaklarını uzatıp grande latte'ni yudumla. bu mola yettiyse kafeden çık, sola dön, deniz kenarından bebek - ortaköy derken beşiktaş'a gel.
4- osmanbey metro durağından çıkıp hangi yöne dönersen dön, ne tarafa gidersen git, günün sonunda karşına çıkacak seçenekler harbiye & taksim / nişantaşı /şişli / mecidiyeköy. yani epey garanti bir gezinti rotasıdır ayrıca şişli'de bulunan ata'mızın evinden tut da ermeni-rum mezarlığı, o kilisesi, bu müzesi, maçka parkı vs. derken sonsuz olasılıklar arasında kaybolma imkanı da tanıyor. siktir et yani bunda rota belirleme hiç artık ayaklar nereye götürürse..
5- rota demeyelim de, sonu avm ile biten, nispeten kısa bir parkur önerecek olsam, m2 metrosu sanayi durağından seyrantepe metrosuna geçip vadi istanbul/tt arena tünelinden çıkmayı, devamında stad önünde bi foti çekinip havaray turnikesine hiç girmeden sağdan çıkıp nispeten ağaç manzaralı yokuş aşağı yoldan avm'ye varmanızı tavsiye edebilirim. avm dediğim, bilen bilir zaten daha çok açık alanlardan oluşuyor kafe & restoran seçeneği bol ama yürüyen adamın ne işi olur restoranla, starbucks'a otur aynen devamqee
6- bahçelievler metrobüsten in, geldiğin yönü bilmediğimden sağ-sol diyemeyeceğim ama üst geçitten bakırköy tarafına geç. şehrin geneline kıyasla oldukça huzurlu mahallelerden geçe geçe cumhuriyet meydanına kadar gel, oradan marmaray aktarması yapabileceğin gibi, öncelik olarak düz aşağı devam edip deniz kenarına varmak, şiddetle tavsiye. (lan orada da starbucks var sahi adamlar nokta atışı lokasyonlar seçmişler bravo aq)
7- elbette söğütlüçeşme metrobüsten boğaya çıkan ve devamında kadıköy'ü (ve elbette moda'yı) ayaklar altına seren yol. moda'da da eşle dostla buluşma imkanın varsa sunduğu keyif paha biçilemez.
daha çok yazarım da öncelikliler bunlar (anadolu tarafını çok bilmem ama caddebostan da es geçilecek gibi değil) -
başak burcu
"cahil cesareti"nin tam zıttına sahip olmayanını görmedim. belki kendi bile farkında değil ama işinin ehli aslında. arpa boyu yol katedememesi de hep "lan acaba?"lar yüzünden.
misal:
yarışma programına katılacak diyelim, konu da "başkentler" üzerine olsun. 9 ülke hariç hepsinin başkentlerini ezbere bildiği halde olur da o 9'dan birini sorarlar diye yarışmaya katılmaz. başak olmayan biri katılır ve "roma", "paris", "buenos aires", "kopenhag", "bakü" cevaplarını verip ödülü kapar. başak da bunu seyrederken der ki "mk çocukları bu kadar kolay yarışma mı olur?" -
haşim kılıç
o olacak bu olacak derken enerji o kadar gerildi ki bence sonunda hepsi balatayı yakacak ve "temel aga sen olsan ya, büyüğümüzsün hem" diyecekler, ittifak %19 alıp başımıza aynı kabusu musallat edecek.
erken açıklamamak bence de doğru karar ama bu goygoyların sonucunda bir yolunu bulup mansur'u kafalayamazsanız püh yazık kafanıza be