rusen ali3
profili

  • finlandiya başbakanı'nın yeni görüntüleri

    bu görüntülerdeki bir başbakanın 15 dakika sonra bar tuvaletinde ağzına da vermişlerdir. ertesi gün de eline bir dosya verip şunları şunları imzala hadi bakalım denmiştir.

    böyle aptal ve yönetici olma vasfı taşımayan düşkün bir insanın ülkesinin rusya ile tetikleyeceği savaşın ön saflarında kafasına bomba yiyecek adam gelmiş ne var bunda medeni ülke rerörö diyor mal gibi. o reröröyü yapanlar kaflarına bomba düşmeden hemen önce bu görüntüleri getirip medeniyet için öldüklerini bilerek parçalarına ayrılırlar artık.

    edit: bazı kronik aptallar ya bu kadını fin halkı seçmiş. ülkeleri zengin refah içinde demek ki bu tip şeyleri yanlış görmemek lazım gibi şeyler yazıp duruyorlar. gecenin bu saatinde yazamadan edemedim.
    yav yaşın kaç olursa olsun bunu diyen süper aptal, sanki finlandiyayı bu günkü refahına bu ve bunun gibi aptal keşler mi getirdi be beyinsizler. bundan önceki fin yöneticiler böyle yaşayarak mı finlandiya'yı bu ekonomik güce getirdi? ama adamların çok övdükleri eğitim sistemi o kadar da iyi değil miş ki böylesine bir dengesiz bi liboşu getirip ülkenin başına geçirmiş fin vatandaşları. ülkeleri işgal tehlikesi altındayken başbakanları koko içip dip dövdürüyor. bizim ekşici liboş ahlaksız ezik gelmiş burda vır vır yazmış.

    işte bu organize aptallık eğitiminden geçen isveç ve finlandiya gibi kuzey avrupa ülkeleri liboşluğun da etkisiyle uzak olmayan gelecekte ortadoğu mülteci çöplüğüne dönmüş ve büyük ihtimalle bitap düşmüş ülkelere dönüşecekler.
    ibni haldun bunu mukaddime kitabında yüzyıllar önce yaznış. refahı iyi olan ülkelerde asabiye yani milli ruh ve kültür zayıflar. eğer önlem olmazsa asabiyesi yüksek gelip onları esir eder yok eder der. bu nedenle bir kavmin asabiyesinin yüksek tutulması gerektiğini tavsiye eder. ulan bari bilmiyorsanız ağzınızı kapayın da bir iki şey öğrenip sonra konuşun be. bu gevşeklik çağında insanlık için işler iyice köyüye gidecrk bu şekilde. sonumuz hayrolsun.

  • ingiltere'nin yeni vatandaşlık ve mülteci yasası

    kaynak link

    ingiltere parlamentosu uyruk ve sınırlar yasa tasarısını oy çokluğu ile kabul edip kraliçe 2. elizabeth'in onayına sunmuş. kraliçe onaylayınca yasa yürürlüğe girecek.

    yasaya göre ülkeye yasa dışı yollardan girmeye çalışan göçmenlere hapis cezası verilecek ve sonradan ingiltere vatandaşı olmuş insanlar kendilerine haber verilmeden vatandaşlıktan çıkarılabilecek.

    bu yasa ile ayrıca mültecileri taşıyan küçük teknelere müdahale eden memur ve askerlerin mületicileri öldürmesi halinde ceza almayacak. yani bir bakıma vur emri verilmiş.

    uluslararası af örgütü'de çıkıp en fazla "çatışma ve zulümden kaçan mülteciler için gerçekten kasvetli bir gün." diyebilmiş. komediye bak.

    birleşmiş milletler (bm) mülteciler yüksek komiseri filippo grandi ise üzülmüş ve "mültecilerin çoğunu, yeni, daha düşük bir statü, az hak ve sürekli olarak sınır dışı edilme tehdidiyle sığınma talebinde bulunmaktan caydırmayı amaçlayan bir hareket tarzı seçmesi hayal kırıklığı yaratıyor." başka da bir şey diyemezler tabi.

    şimdi ülkemizde mülteci dahi olmayan, geçici koruma statüsünde olan milyonlarca suriyeli ve tamamen kaçak olan milyonlarca afgan, pakistanlı ve bilimum afrikalı vs. kaçağın sınır dışı edilmesini uluslararası hukuk! var olmaz o iş, izin vermezler diyen arkadaşlar bu haberi iyi okusunlar. ingiltere hukuki statüsü olan "mülteci"leri sınır dışı etmekle kalmıyor, herhangi bir sonradan vatandaşlık almış vatandaşının vatandaşlığını da iptal edecek ve sınırdan gelmeye çalışan mültecileri gerekirse öldürebilecek.

    liberalizmin doğduğu yer ingiltere de durum bu. darısı türkiye'nin başına.

  • amerika'da bir hastane faturası

    başlıkta anlamsızca amerika savunmak için türkiye'de sanki bedava mı, prim ödüyorsunuz diyen arkadaşları bir aydınlatmak lazım.

    öncelikle eğer iyi eğitim geçmişiniz varsa ve gerçekten nitelikli bir kişiyseniz ve de türkiye'den göç etmeyi düşünüyorsanız amerika ilk düşünmeniz gereken ülkedir. bunu bir belirteyim.

    şimdi amerikada maaşlar bürüt ödenir. diyelim ki maaş anlaşması yaptınız. işveren ile yıllık 100.000 dolar'a anlaştınız. bu paradan eyaletine göre değişen tutarlarda bir gelir vergisi ödemeniz gerekir. bizdeki gibi çalıştığın şirket her ay senin adına gelir vergisi ödemez. bazı eyaletlerde kdv yoktur bazılarında türkiye'dekinden fazladır.

    bu vergi dışında sağlık ve emeklilik sigortanızı da çoğunlukla kendinizin anlaştığı bir şirketle halletmeniz gerekir ve bu size en az 400 - 500 dolara patlar ve çoğu şeyin de tamamını ödemez. bazı önemli şeylerde kapsayıcılığı yoktur. ciddo bir hastalık geçirirseniz işiniz zor yani. amerika'da bu kadar evsiz ve madde bağımlısı olmasının nedeni belli seviyenin altındaki insanların bir hastalık veya kaza sonucu bir anda her şeyinin elinden gidio tepetaklak olabildiği bir yer olmasından biraz. burada mc donald's da çalışıp 1500 2000 dolar kazanırım diyen arkadaşlar işin vergi ve sigorta tarafını hiç düşünmez. zaten sigortaya para verince elinde bir şey de pek kalmaz. daha emeklilik sigortası yok ortada ha. onu da ödeyeyim desen geçinemezsin. işte bu yüzden amerikada mc donalds vb. yerlerde çalışıp annesinin evinin bodrumunda yaşayan tiplerle çok dalga geçilir. filmlerde dizilerde heo anlatılıyor aslında ama insanlar o sahmeleri götüyle izliyor herhalde.
    eğer yetenekli bir elemansanız, yani türkiye'de iyi bir okul ve iş geçmişiniz varsa amerikada çok iyi sağlık ve emeklilik paketi sunan maaşı iyi bonusu bol bir iş bulabilirsiniz ve böylece güzel yaşarsınız. yoksa hastalıktan ölecek raddeye bile gelseniz su içip terlemeye çalışarak grip -covid atlatmaya çalışırsınız.

    türkiye sağlık ve sosyal sigorta konusunda amerikadan iyidir ancak türk halkı bunu öncelikle dünyada sosyal sağlık ve emeklilik sisteminin temelini atan büyük alman devlet adamı otto von bismarck'a, sonrasında fikirleri ile atatürk'e fikir babalığı yaparak türk milli ve sosyal devletinin fikr babası olan ziya gökalp'e ve bütün bu fikirleri derleyip toplayıp kurtluş savaşına önderlik edip kendi menfaatini değil türk milletinin menfaatini düşünen ve modern türkiye cumhuriyeti'ni kuran mustafa kemal atatürk'e borçludur. (sovyet devrimi ve lenin'in etkisi de yadsınamaz)

    amerika'nın övünülecek çok şeyi var ama sağlık değil. türkiye'de ödenilen primler az değil ancak oransal olarak amerika gibi de değil ve ödenen paraya karşılık alınan hizmete göre türkiye çok ilerde. bunun sebebi amerikanın tam kapitalist bir ülke olması. gelişmişliğinin de bu saydığım dezavantajları da bu yüzden. bu dünyada hangi ülkeye giderseniz gidin hedefiniz iyi bir sosyal sınıf ve gelir seviyesine girmek veya orda belli bir birikim yapıp anavatan da seviye atlamak olmalı. genellikle 2. seçenek geçerli oluyor. bunun bilincinde olun.