bazı acınası trolleri gösteren başlık.
bu adamın seçimi kazanmasına tamamen imkansız ve akıl dışı olarak bakıyorum. yani somut anlamda öyle, tahmin falan da değil. bu adamın kazanması tam olarak imkansız. bunun ötesi yok. kazanacağı tek seçim chp genel başkanlık seçimidir ki birazdan oraya geleceğim.
1-)karşısındaki istisnasız herkes kendisinin aday olmasını istiyor.
en üst düzeydeki isimlerden gelen yorumlardan tut sosyal medya ve halkın içerisindeki nabza kadar karşılarında rakip tarafın en çok görmek istedikleri isim kılıçdaroğlu'dur. hatta öyle ki çoğu kez ciddiye dahi almıyorlar. bugün sosyal medyada yapılan "altılı masanın adayı kim olsun?" anketlerine dahi sosyal medyayı aktif kullanan önemli bir orandaki kişinin kılıçdaroğlu ismini işaretlediklerine adım gibi eminim. ve tabi ki burada sözde muhalif gibi gözükerek kılıçdaroğlu savunuculuğu dahi yapanlar vardır. kesin bir bilgim yok, fakat strateji ve hamle diye düşündüğümüz zaman böyle bir seçimi tabi ki kimse elleri cebinde izleyecek değildir. algının, gerçekleştirenler nezdinde en güçlü olabileceği noktalardan birisi de zaten bu tarzdır. siyasi isimleri geçip gazetecilere ve yandaş olarak bilinen bazı isimlere de bakarsak, açıktan belirttikleri temennilerine göre karşılarında kılıçdaroğlu'nu istiyorlar.
bunların hiçbirisi tesadüf değil. çok önemli ve faydalı veriler. düşünün ki şampiyonlar ligi final maçına çıkıyorsunuz ve rakibinizin kalesinde oblak ve yedeği olarak da ersin destanoğlu var. kimin oynamasını inanılmaz bir şiddetli arzuyla isterdiniz? cevap çok açık ve korkarım ki bu iki kaleci arasındaki fark da altılı masanın diğer iki potansiyel adayı ile kılıçdaroğlu arasındaki fark kadar korkunç değildir.
2-) muhalif seçmenin çoğunluk kısmı kendisinin aday olmasını istemiyor.
tabi klasik troll kafasıyla bakarsanız "ekşi sözlük halkı temsil etmiyor, twitter halkı temsil etmiyor, o muhalif isim halkı temsil etmiyor, öteki muhalif gazeteci halkı temsil etmiyor, şu -seçim tahminlerinde iyi seviye olan herhangi bir isim- halkı temsil etmiyor" falan diye diye en son edirne'de yapılan röportajdan tutup kars'ta yapılan röportaja kadar somut bir istatistiki veri çıkartmaya çalışırsanız "halk halkı temsil etmiyor" diye troll savunması görmeniz olasıdır. çok da uzağa gitmeye gerek yok. yukarıdaki entryler de duruyor. herifler resmen insanları ahmak yerine koymaya çalışıyorlar da ne kendilerinin farkındalar ne de insanların. muhalif seçmenin genel düşünce ve eğiliminden tut, yukarıda da değindiğim üzere muhalefetin en önemli ayaklarından olan iyi parti açıktan bu işe karşı bir pozisyonda olduğunu elinden gelen nezaketle belirtiyor. diğer partilerden gelen bazı tepkiler de var. masanın mutabakatı ve halkın onayı kesinlikle ortada yok. hatta işin en ilginç tarafı, bu işin halk tarafında genelleme yapılabilecek orandan çok daha aşağılarda olduğunu görüyoruz.
altılı masa tarafından kamuoyunda oluşan beklentilere cevaben chp harici partilerden -bilhassa iyi parti- "kazanacak aday" vurgusu geliyor. bu vurgu neden yapılır? çünkü herkesin somut olarak bildiği üzere kazanma potansiyeli olan ve seçimi bile isteye tehlikeye atacak adaylar masada bulunmaktadır. halkın gerçek istedikleriyle, koltuğunu çok seven bir edayla birilerinin istedikleri masada çarpışmaktadır. bu isteklerin tarafında bir avuç şakşakçı olduğu gibi kılıçdaroğlu isminde olacak isteksiz mutabakatı hevesle bekleyen seçimin karşı tarafı da bulunmaktadır. bu "kazanacak aday" vurgusu bütün çekincelerin ve güvensizliklerin itirafı ve seçimin kılıçdaroğlu'nun şahsını öne atmaya çalışan tavrıyla risk altında olduğunun altyazı ile kabul edilmesidir. ayrıca tabi ki bilgi ve tecrübelerden kaynaklanmaktadır.
komedi filmi gibi, yukarıda birisi "alevi düşmanlarını kudurtan olaydır" gibisinden bir şey yazmıştı. şimdi insan bu mantığa ne söyleyebilir? sebep ve sonuç ilişkisini böyle kurgulayan adamların tahminine güvenen hiçbir akıllı insanın çıkacağını düşünmüyorum. bugün alevi seçmenlerini baz almak için bir örneklem belirlense ve cumhurbaşkanı adayı olarak kimi istedikleri sorulsa belki de kılıçdaroğlu diğer iki adayın altında ve rekabet halinde dahi olamayacak bir oranla yer alacaktır. üstelik insanların kılıçdaroğlu'nu aday olarak istememeleri, başarısız bulmaları, kaybedeceğini görerek tepki göstermeleri vs gibi konuları nasıl "alevi düşmanlığı" gibi sınıflandırmaya tabi tutabilirsiniz? insanda biraz utanma olur. böyle çirkin ithamları kullanırken insan biraz düşünür. ne güzel dünya ya, bütün somut gerçekleri kullanarak kendi düşünceni beyan ediyorsun ve herifin bir tanesi çıkıp seni nasıl sınıflandırmalara sokuyor. gerçi bizim sosyal medyada genel olarak bu tarz olaylardan geçilmiyor ya zaten.
bir diğeri de "ya madem bu adam aday olmayacak, o zaman neden chp genel başkanı?" gibisinden bir şey yazmış. aslında bu konuyu sözlükten bir arkadaş ocak 2018'de gayet güzel bir biçimde düşünmüş. (bkz: chp'nin fantastik kurultay delegesi yapısı) isimli başlığa gidenler görebilir.
halen "aaa nasıl aday olmaz? o zaman niye genel başkan ki?" diye düşünen varsa birazcık araştırma ile bu sistemde genel başkanlık koltuğundaki yerinin nasıl sağlama alınabileceğini ve sürekli o koltuğa yapışıp kalınabileceğini görebilir.
eğer ki kazanma ihtimali kendisine göre çok çok daha yüksek isimler yerine kendini öne sürerek aday olursa şimdiden türkiye'ye geçmiş olsun. aslında yine de bir ihtimal daha gözükmüyor değil. kılıçdaroğlu %1 dahi olsa kazanabilir mi? hayır bu ihtimal o değil. diğer ihtimal meral akşener ile alakalı. meral akşener masadan ayrı bir hamleyle kazanacak adayı ikna ederek kendisi gösterip seçimi ikinci tura taşımak için elinden geleni yaparak zaten ikinci tura kalacak adayını seçtirmek gibi bir yolu da tercih edebilir. ki bunda başarılı da olursa zaten türkiye tarihi için alacağı yeri anlatmaya gerek yok.
ak yarinlar2 profili
-
altılı masanın adayı %99.9 kemal kılıçdaroğlu
-
imdat diye çığlık atan kadının videosu
ismail beker isimli mağdur diş hekiminin başına gelenleri hatırlatan olay.
70 yaşındaki adam adice bir iftiraya uğramış ve sokak ortasında linç edilmek istenmişti.
şurada haber linki var: https://www.vaziyet.com.tr/…f-gosterildi-30770.html
şurada da olay ile alakalı görüntüleri bulabilirsiniz:
https://twitter.com/…411/status/1393966939710574595
şu videonun sonlarına doğru adamın kafasına aldığı yumruklara, tekmelere iyi bakın. masum ve iftiraya uğramış 70 yaşındaki bir adamın aldığı o darbelere iyi bakın. belki de sonu hayatını kaybetmek olabilecek bir tehlikeyi yaşayan insanın başına gelenler hakkında ciddi ciddi düşünelim. o şeytani işlere kalkışan ve tecavüz girişimine uğradığını iddia eden varlık hiçbir şekilde sağlık raporu almayı falan kabul etmemişti. en sonunda da görüntüler yayınlanmış ve ismail beker'in masum olduğu açığa çıkmıştı.
şu 70 yaşındaki masum ve iftiraya uğramış adamın başında duran elini yumruk yapmış varlığın suratındaki ifadeye çok iyi bakın: https://static.sabithaber.com/…/e1q-zw_wqaidy91.jpg
ne kadar da ibret verici değil mi?
o yumruk 70 yaşında masum bir insana kalkmıştı. aslı astarı hiç sorgulanmaksızın linç edilmek ve bütün itibarı yok edilmek istenen bir insana kalkan yumruktu o.
bu şahıs en son polis tarafından aranıyordu. ne oldu sonucu ben bilmiyorum. sosyal medya üzerinden de bölücü terör örgütü sempatizanlığı da yaptığı iddia ediliyor. iddia ediliyor diye altını çizelim. birilerini eleştiriyorsak aynı şekilde davranmamak gerekir. ayrıca görüntüye fazla bakılmamasını tavsiye ederim. şahsen benim midemi kaldırdı.
konuya dönersek tatlı su solcularını, "şöyle enteliz böyle aydınız öyle solcuyuz" vs diye geçinip de riyakarlığın kitabında en net örneklerde görülmeyi hak ederek yalanları meydana dökülenleri bu başlıklarda asla göremezsiniz. hem de asla göremezsiniz. çünkü bu olaylar ve bu başlıklar gerçeğin, somut yaşamın, sıfır noktasının, hakiki ve gerçek hukukun gerçekte nasıl olmasının onlara rant sağlayamayacak derecede sert bir şekilde yüzlerine vuruluşudur. hezeyanlarının çöküşü, algılarının bitişi, insanların sorgulamasını ve onların gerçek niyetlerini tanımasını sağlayıcı olaylardır. ve eklemeliyim ki, çok şükür ki kamera ve teknoloji sayesinde masum bir insanın yine hayatının kararmasının engellendiği bir örnek olmuştur.
şunu asla unutmamak gerekir ki kadın beyanı esas olmamalıdır. görüldüğü gibi bu peşin kabul insanların hayatına, itibarına mal olma gibi çok ağır sonuçlar doğurabilmektedir. hem de en ufak bir tartışması olmayacak şekilde görünen somut örnekler ve değişmez kanıtlarla birlikte bu desteklenir. gerçekten olması gereken ise kanıt beyanı esastır olmalıdır. bu tarz konularda somut verinin, aklın, mantığın, bilimin, nesnelliğin gücü esastır. öteki türlü şeytani derecede kötü niyetle tasarlanıp ve oyunculukla icra edilen tuzaklara düşmek söz konusu olacaktır. insanlar düşmanlarını ortadan kaldırmak için öyle tezgahlar hazırlayıp sunarlar ki aklınız şaşar. ki zaten böyle çok örnek kayda geçtiği üzere hali hazırda tonla yapılıyor da. o yüzden, bu konularda cezalar olayların kanıtlanmasıyla birlikte çok ama çok ağır olmak zorundadır. öyle ağır olmalı ve bedel ödetmeli ki cezalar kimse şer dolu işleri düşünmeye dahi cüret edememelidir.
ne yazık gerçekten o hukuku savunduğunu zanneden şahıslara! bak gerçekten çok yazık. en basit konularda dahi mantık yürütememek midir bunun adı yoksa aşırı art niyet midir orası insanların takdirine kalsın.
edit: twitter linki.