poritin6
profili

  • black mirror

    bu tip saptamaları hep paranoyakça bulurdum ama dünden beri girilen entrilerin bazılarını okurken netflix pr ekibi ekşiye el atmış gibi hissettim.
    “üyeliğini aktifleştirme zamanı gelmişmiş”, “hemen izlemeyecekmiş de zamana yayacakmışmış”, “yeni sezonun gelişi bugün aldığı en güzel habermişmiş”…

    eğer bunlar pr işi değilse; o zaman daha da kötü. ekşisözlüğü günlük gibi kullanan bazı dallamalar yüzünden, artık ne bir film, ne de bir dizi hakkında adam gibi yoruma ulaşabiliyoruz. artık 10 mesaj arasında tek tük düzgün birşey bulursan kar sayıyorsun. bize ne amk senin üyeliğini yenileyecek olmandan. her hypelanan konuya en önde koşacaksınız illaa.

  • 14 mayıs 2023 genel seçimleri

    pek çok kişinin durumun farkında olduğunu sanmıyorum. şuradaki boş hayalleri ve kısır tartışmaları gördükçe çok üzülüyorum. işin ucunun .oktan bir yere çıktığını herkese anlatmak istiyorum ama nasıl ulaşabilirim ki!

    cumhur ittifakı anketlerdeki gibi %40 alırsa, ortaya çıkacak olan meclis tablosu:
    300 civarı vekil cumhur ittifakı,
    230 vekil millet ittifakı ve
    70-80 vekil de hdp şeklinde çıkıyor.

    bu nasıl oluyor diye soracak olursanız:
    1) geçen sene değiştirilen seçim sistemiyle cumhur ittifakı zaten mevcut duruma göre 15 civarı fazla vekil cıkarabilecek duruma geliyor.
    2) nüfusu az olan illerin nüfuslarına oranla fazla vekil sayısına sahip olmasından dolayı da, iç anadolu ve karadeniz’de akp ve mhp fazla vekil sahibi oluyor.

    cüneyt özdemir’in programında konuk olan uzman bunun nasıl olduğunu detaylı anlatıyor.

    https://www.youtube.com/…/adth3wdvgem?feature=share (dakika 15 sonrası)

    uzun lafın kısası, ilk turdan sonra görülecek ki, meclis kilit, yasa masa çıkarmak zor. işte o sırada eğer cumhur başkanlığı seçimi de ikinci tura kalmışsa, halk cumhurbaşkanı topal ördek olmasın diye cumhur ittifakına yönlendirilecek. belki “devletin bekası” denilerek bu sırada millet ittifakından da kopuş olur. çünkü şu manzarada hdp desteği olmadan mecliste millet ittifakı bir hiç. iyi partili eleman, ara ara “hdp’nin desteklediği hiçbir işe destek vermeyiz” diye çıkışlar yaparken bunun zeminini hazırlıyor da olabilir. bahçeli de hatırlarsanız, akp’nin kaybettiği önceki seçimin gecesinde, aynı cümlelerle reis’e yanlamış ve milletin sevincini yarıda bırakmıştı.
    işte bu manzarada çıkacak gürültüyü ve iyi parti’nin ne yapabileceğini de siz düşünün.

    bazıları ısrarla anlamak istemiyor ama bu seçim ilk turda bitmek zorundaaaa. demokrasicilik oynama zamanı değil. adamlar %40 oyla meclisin yarısını alacak bir düzenek kurmuş ama hala demokrasicilik oynayanlar var. daha da üzücüsü bu seçimde akp’den kurtulacağımızı sananlar var. 300 vekil ile nereye bitiyorlar?
    hayır. belki ilk turda şans yaver gider de kılıçdaroğlu seçilir, ama sonrasında da çok hızlı bir erken seçim garanti. bu meclis aritmetiği ile meclisin hdp destekli 4 yıl çalışması imkansız.
    uzun lafın kısası önümüzde 2 olasılık var:
    1) ikinci tura kalırsa erdoğan ile uzun yıllar devam. 300 vekil alınca 3-5 vekil daha transfer etseler yeter zaten.
    2)ilk turda kılıçdaroğlu kazanırsa da, parlamenter sistemi referanduma götürüp erken seçim kararı alacak olan bir meclis var. fazlasını yapamazlar.
    “akpliler yargılanacaklar, kaçacaklar” gibi şeyleri unutun yani.

    muharrem ince için neden mi egolu diyoruz, kötü niyetli diyoruz? kabak gibi gözüken şu manzarada “seçimin ikinci tura kalması erdoğan’ın aleyhinedir, çok adayla gitmek iyidir” safsatasını hiç utanmadan, sıkılmadan söylediği için. bu analizlerden onun haberi yok mudur sizce? var. ya egosundan bunları yapıyor ya da günü gelince chp ile pazarlık masasından güzel bir pay almak için. millet ittifakının ikinci tura tahamüllü olmadığını çok net biliyor çünkü.

  • meral akşener

    birçok kişi olaya duygusal bakıyor ve helal olsun diyor. ancak kendisi bence ya beceriksiz ya da erdoğan’a çalışıyor. son 2 günde yaptığı hareketlerin orantısızlığını başka türlü açıklayamıyorum.

    siyaset böyle ciddiyetsiz yapılan birşey değil arkadaşlar. bu ittifak nasıl dinamitlenir diye sorsaydınız, size ancak böyle bir senaryo sunardım. kendisi resmen millet ittifakına suikast yaptı.
    1) aylardır birlikte çalıştığın ve birlikte ortak bir hedefe kilitlendiğin insanlara, bugünkü gibi zehir zemberek açıklamalar yapıp saldırmazsın. devlet adamı ciddiyetinde birisi olsa, daha makul şekilde de bu kapıyı kapatabilirdi. bugün ettiği şu laflarının ardından, yarın seçim ikinci tura kalsa “sıtma” dediğin adam için oy mu isteyeceksin? bu konuşmayla resmen kılıçdaroğlu’nun itibarına saldırdı.
    2)dün o masaya giderken kılıçdaroğlu’nun aday olarak önüne geleceğini de önceden biliyordu. hatta aylardır bunu biliyordu ama dün yeni duymuş gibi masadan izin isteyip partine danışacağını söylüyor. eğer bunu öngörmeden o masaya gittiyse beceriksiz; yok eğer bunu öngörüp de bu hareketi yaptıysa sinsidir.
    3) eğer bugün mansur yavaş ve ekrem imamoğlu’nu önerirken, öncesinde bu kişilerden birisinden olur almadıysa, bu işin altyapısını hazırlamadıysa, bu da yine ya kasıtlı ya da beceriksizce bir harekettir.

    yok eğer mansur yavaş’ı filan ikna ettiyse ve aday yapabilirse ancak o zaman bu laflarımı geri alır ve siyasi olarak süper bir hamle yapmış derim. ama şu ana kadar görünen manzara o ki, bütün hamlesi millet ittifakını paramparça etmek ve erdoğan’ı alternatifsiz bırakmak üzerine kurulmuş. umarım yanılıyorumdur.

    toz toprak kalkınca herkes bu siyasi hesaplaşmanın ve kişisel hırsın ülkeye verdiği zararı görecektir.

    işin sonunda, bu milli görev çağrısını reddettiği için herkesi hayal kırıklığına uğratmış bir mansur yavaş, itibarsızlaştırılmış bir millet ittifakı adayı(kemal kılıçdaroğlu) ve geleceğin merkez sağ partisi olma şansını tepmiş %8-10 a sıkışmış bir meral akşener olacaktır.

  • jahrein

    jahrein taraftarlarına ya da bunu haklı bulanlara sormak istediğim birşey var: aynur doğan eğer terörü övme suçu işlediyse, terörle bağı varsa bu kişinin ülkeye girmesine kim, nasıl izin veriyor? kendisi neden tutuklanmıyor? neden jahrein efendi içişleri bakanlığını ya da savcıları göreve çağırmak yerine, organizasyon şirketine yer kiralamış olan ibb'ye sallıyor, ibb'yi tehdit ediyor. neden öncesinde, bu kadının diğer illerdeki planlamış olan konserlerinden bahsetmedi de; sanki ibb halk konseri verdiriyormuş gibi bir hava estirdi? üstelik ısrarla da bu bilgiyi düzeltmediği gibi ibb'yi tehdit etti.

    bu kadın önceden ankara'da özel bir konser verdi bile. kimsenin de haberi olmadı, kimse ortalığı ayağa da kaldırmadı.

    bakın terör hassas bir konu ve sırf bu yüzden doğru soruları sormak ve doğru tepkiler vermek zorundasınız. ilkel canlılar değilseniz tabii.

    eğer ortada bir suç ve suçlu varsa, bundan içişleri bakanı ve savcılar birinci sorumludur ve bu duruma sesini çıkarmayıp ibb'ye sallayan birisinin samimiyetini sorgulayın derim. amacını ya da kime hizmet ettiğini bilmiyorum ama yüzbinlerce takipcisi olan birisi, eğer şu ortaya koyduğum tutarsızlığı ve dezenformasyonu sergileyebilecek tiynetteyse, onun ne söylediğini değil de; neyi niye söylemediğini de iyi tartın derim. gerisini de takipcileri düşünsün.

    misal, abd terör listesinde olan ya da istihbarat örgütlerince terörle bağı olduğu bilinen birisi gidip de, abd'de konser vermeyi denesin; anında paketlerler onu. içinde bulunduğumuz durumun absürdlüğünü anlayın diye söylüyorum bunu. eğer abd'de yasal bir suçun yoksa, aranmıyorsan da istediğin konseri istediğin kitleye verirsin. beğenmeyen de bilet almaz.

    ne güzel dünya yaaa. emniyetin başındaki bakan, oturduğu yerden herkese terörist damgası vursun ve sosyal medyaki, basındaki bazı tetikçiler de diğer taraftan değirmeni döndürsün. biz de kulağımızın arkasını kim .ikti diye sormak yerine, bu kısır muhabbetlerle uğraşalım.

  • türk siyaseti hdp esaretinden kurtulmalıdır

    ben artık bazı arsızlara ve sığırlara küfür etmeden derdimi anlatmak istemiyorum. sayelerinde tahammülsüz birine döndüm.
    hdp esareti neymiş len? amk bu ülkede 2002'den beri hangi kritik kırılma yaşandıysa, ne zaman daha da dibe gittysek, hepsinde mhp ve bahçeli'nin parmağı var. neyin esaretinden bahsediyorsun sen? adamlar azıcık oylarıyla, 20 küsür yıldır, bu ülkenin üzerinden geçmişler, hala utanmıyorlar. bu ülkede bir kuşağın geleceği çalınmış ama hala saçma sapan muhabbetlerle değirmene su taşıma derdindeler.

    ben biliyorum sığır sürüsünün derdini. hepsi akp propagandalarıyla güdülen riyakar sürüsü. hdp siyasi hayatının belki en pasif dönemini yaşıyor ama biz hdp ile yatıp hdp ile kalkıyoruz. türkiye'nin pkk teröründen en fazla çektiği 90'larda bile hdp o zamanki shp(eski chp) ile resmi olarak işbirliği yaparak shp listelerinden meclise girmişti.şimdi yapılan karşıt propaganda, o zamanlarda bile yapılmamıştır.

    şu anda tek derdimiz hdp'ymiş gibi bir algı yaratılıyor ve muhalif cephenin demokrasi bloğu olarak uzlaşması engelleniyor. akp bu milletin kırmızı çizgilerini iyi biliyor ve zaten bu sayede de milleti kolayca manipüle ederek koltuğunu koruyor.

    şimdi ben, mhp'nin ülkenin dibini dinamitlediği olayları sırayla sayayım mı sana?

    -2002'de ansızın erken seçim talep ederek, krizden çıkmak üzere olan ülkeyi akp'ye altın tepside sundu. derviş politikalarının cefasını dsp, sefasını akp'nin sürmesini sağladı. ecevit'in “yapma, etme. krizden çıkmamıza az kaldı. şimdi erken seçime gidersek hepimiz zararlı çıkarız” demesine kulak asmadı. o seçimde kendi partisi bile meclis dışında kaldı ve akp %30 oyla meclisin %70'ini aldı. öyle bir adam yani.
    -ekmeleddin gibi vasıfsız ve neye hizmet ettiği belli olmayan birisini, erdoğan karşısında aday çıkarmak için chp'ye dayatma yaparak erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtirdi.
    -akp'nin ilk kez tek başına hükümet kurma şansını kaybettiği seçimin gecesinde “biz koalisyonlarda yokuz” diyerek seçimi tekrarlattı. ülkede bombalar patladı, insanlar öldü.

    sırf şu olanları bile düşünen insan biraz utanır, mhp'liyim diye insan içine çıkmaya sıkılır ama utanma olmadığı gibi gelip bir de başka partilere sallıyorlar. kansızlar.
    ekleme: unutmuşum @hain evlat okkes belirtti. 2015 sonrası “ülkede fiili başkanlık var, sistem değişmelidir” diyerek erdoğan'a yıllarca hayalini kurduğu başkanlığı hediye eden de bahçeli'dir. şimdi tekrar düşünün bu ülkeye en büyük zararı kim vermiş ve kim veriyor? evet hdp de doğru bir parti değil ama adamların siyasi tarihinin en pasif dönemindeyken ve ülkede birçok büyük problem varken, tek derdimiz hdp'ymiş gibi algı yapanların oyununa gelmeyin.

  • 1 temmuz 2021 barlara gece 12 yasağı getirilmesi

    acaba hiç merak edeniniz oldu mu? iran'da gençlerin azımsanmayacak bir kısmı şerri yasalara aykırı bir hayatı nasıl yaşıyorlar? gizli saklı yaşıyorlar ama bir şekilde eğlencelerini yaşıyorlar. peki bu adamlar neden şeriata karşı çıkmak yerine, gizli saklı şekilde hayatlarını yaşamayı tercih ediyorlar?

    ya da hiç merak ettiniz mi? kore gibi insanların baskı altında yaşadığı ülkelerde, çıkan saçma sapan yasalara ve onca baskıya rağmen, neden insanların isyan edip de düzeni değiştiremediğini?

    ben hep bunları merak ederdim. bu durumu mantığım almazdı bir türlü. 'koca bir ülkenin halkı nasıl olur da aleyhine olan gidişatı değiştiremez, özgürlüklerinin kısıtlanmasına tepki veremez?' derdim. şimdi içinde yaşayarak görüyorum ki, bir noktadan sonra halklar gidişatı değiştiremiyormuş, sadece seyrediyorlarmış.

    malesef özgürlükleri kaybetmek kolay ama kaybedileni tekrar kazanmak ise çok çok zormuş.

    hani eskiden tv ve gazetelerde “tehlikenin farkında mısınız?” denilirken kastedilen tam olarak buymuş. o dönem bir grup insan sokaklara çıktı ama küçük bir azınlık olarak kaldılar ve sindiler, pes ettiler. bazıları alay etti bu şahıslarla. “bu ülkeye şeriat mı gelirmiş?abartıyorsunuz.” dediler.

    adı konmasa da, şu anda yaşadığın ülke zaten şeriat devletinin bir tık uzağında. daha ne olmasını bekliyorsun ki?

    gidiyor işte bütün özgürlüklerin. hem de ağızdan çıkan bir cümleyle, önemsizmişcesine, basitçe.

    ve evet, sen, canım arkadaşım, sen artık yukarıda saydığım ülkelerin halkı gibisin. alkol satış yasağı geldi, “evde stoklarım” dedin. alkole deli gibi zam geldi, “ evde yaparım” dedin. şimdi de kesin “evde eğleniriz ki” diyenler türer. aynen devam… “seçimden sonra görüşürüz” ne demek bu arada? bu ülkede kanunsuzlukların sorgulanabildiği tek yer sandık mı? bu nasıl bir tepkiliymişcesine tepkisizliktir aklım almıyor.

    bu ülkede yaklaşık 10 yıldır en demokratik hak olan protesto eylemleri yapılmıyor. bu aslında ne anlama geliyor biliyor musunuz? 10 yıldır hiçbirşeye tepki vermeyen iran halkından farksızız aslında. işte herşey böyle oluyormuş. temel hak ve özgürlükler elden giderken böyle sessizce izliyormuş insanlar.

    ortamlarda yapılan espriler de süper bu arada. mizah güzel bir protesto şeklidir ama bu o mizaha girmiyor arkadaşlar. politik mizah, muhalif mizah bu değil.

    iyi uykular türkiyem. umarım sandıkta hesap sorabileceğimiz bir sistem kalır.

    ekleme: bu gidişata olan isyanımı daha çok kişiye duyurmak için 2-3 başlıkta aynen paylaşmak zorunda kaldım. yarın sileceğim kusura bakmayın.