üniversite mezunu olsun olmasın , çalışsın çalışmasın bütün kadınlar ev hanımlığı yapar zaten. belki istisnalar vardır ama adı üzerinde istisna.
ev hanımı: çamaşır, bulaşık, ütü, temizlik, yemek, alışveriş, çocuklar ve eşten sorumlu olan aile bireyi, üstelik kadın. yani fiziken daha zayıf, kırılgan, çabuk yorulacak olarak görülen kişi.
üniversite mezunu olup çalışan her kadın bu işleri zaten yapmıyor mu? lavobaların kirlendiğini, çamaşır sepetinin dolduğunu, şöyle kıyı köşe temizlik gerektiğini, akşam evde ne yeneceğini, buzdolabında neyin bittiğini, çocukların banyosunu, aile ziyaretlerini, misafirlere ne ikram edileceğini, mikrodalganın içinin kirlendiğini, tost makinasının kırıntı dolduğunu, parkelerin üzerindeki kılların çöllerde savrulan çalı çırpıya döndüğünü, balkonların toz içinde olduğunu, deterjanın bittiğini, tüllerin kirlendiğini, halıların yıkamaya verilmesi gerektiğini, otomatik ödemede değilse faturaların takibini, yere damlayan sıvıların temizliğini, çerez kırıntılarının koltuk aralarına dolduğunu, duşakabinin sabundan katmerlendiğini üniversite mezunu ve çalışan karı kocadan hangisi fark edip ilginiyor acaba. üstelik kadından dişilik bekliyor erkekler. eve gelince gri eşofmanı giyip, topuz yapıp kezban gibi dolanmayacak. seksi olacak, cilveler yapacak, "yemek hazır bey" diyecek, gece de başı ağrımayacak.
kadınların üzerine mi zimmetli bu işler anlamıyorum ki.. çok merak ediyorum mesela yemek masasını öylece bırakıp tv karşına geçmek nasıl bir (rahatlık) duygu? yani o masa hayatımda hiç yokmuş gibi, az önce orada ben yemek yememişim gibi... falan. kadın olmak gerçekten zor, ev hanımlığı daha zor, çalışan bir ev hanımı olmak hele ohooo...
tabi şanslı kadınlar da var ya da bu işleri yapmak zorunda olmayan kadınlar ama görüyorsunuz örneklemeyi onlardan yapmadım.
tuztekilalimon1 profili
-
üniversite mezunu olup ev hanımlığı yapan kadınlar