allah diyen radyoaktif maymun2
profili

  • doktor maaşı

    7500 lira
    10 nöbet
    plastik cerrahi asistanıyım. döner 1000 kusur lira yatmıyor. nöbet paraları yatmıyor. yatarsa 3000 civarı. el cerrahisi, maxillofacial travma vs bakıyoruz. kopan parmağı dikeceğim sürede duvar boyasam daha çok kazanırım sanırım.

    edit: şimdi buraya şunu da eklemek istiyorum. hocalar da istifa etmeye basladı. hocası olmayan bölüm asistan alamaz dolayısıyla uzman yetiştirmez.plastik cerrahi gibi özeli tatlı olan branşlarda bu sıkıntı yakın zamanda iyice hissedilecek. ismini vermeyeceğim bir kaç üniversite kliniği yakın zamanda kapanacak. halkımıza bol şans diyorum. umarım tedavi olmak için satacak eviniz, arabanız dededen kalma tarlanız vardır. yüz ve mandibula kırıkları için bulunduğum yerde 40.000 lira cash istiyorlar. nakit yoksa özeller yatırmıyor bile. haberiniz olsun.

    edit2: bu işin ciddiyetini anlayamamış arkadaşlar gene toplanmışlar başlığa. doktor olduğum halde başıma bir şey gelse devlette tedavi olamayacağımı düşündüğüm için korkuyorum özel sağlık sigortası araştırıyorum. sizdeki bu özgüven gençliğinizden geliyor olmalı.

  • diş ağrısı için ambulans çağırmak

    ambulans doktoru olarak söz hakkım var sanırım. sayısı çok fazladır bu tarz vakaların. diş ağrısı, regl ağrısı, halsizlik, bulantı, ishal, alkol vs pek çok kendi acile gidebilecek vaka için pandemi haricinde de ambulans talep edilmekte. bazen komsultan hekimler de uğraşmayıp ambulans göndermektedir. yanlışlıkla krem yiyen hastaya dahi gittim. bu işin iki boyutu var.

    1. fazla vaka demek ambulans sayısının artırılması demek. artırılırsa ne olur ben size söyliyim. ambulans dediğin araba bugün 500 bın lira. 4-5 yılda bu araç değişecek kıvama gelir. perte yakın kondısyondadır çünkü artık. bir ambulansın dönmesi için 12 sağlıkçı gerekir. ek olarak bir adet istasyon binası gerekir(istanbulun merkezi yerlerinde oturanlar bir çevrenize bakın istasyon yapacak 100 metrekare boş yer var mı hiç?) . ambulans 100 kmde 15 litre yakar. aracın bakımı vs yılda bir takım lastik eskitir. sık sık arızalanır çünkü hoyrat kullanılır. ek olarak ambulans için kontakt çevirmekle 200 küsür lira bir rakam yazmaya başlar yapılan müdahaleye, yapılan km ve malzemeye göre genelde 400-500 liraya kadar bir rakam çıkabilir. tabii bu sizin cebinizden çıkmaz sgkdan tahsil edilir. eğer trafik kazası ise sigorta şirketinden. gene banane diyebilirsin şöyle söyliyim. bu olay sürdürülebilir değil. ya sgk primleri atmak zorunda kalacak ya ekstra vergiler gelecek ki çark dönsün. ben sana en kötüsünü söyliyim sağlık sistemi şike şike özel sağlık sigortasına dönecek. o zaman dış ağrısına istersin ambulans yükselen primleri de şike şike ödersin. insanların yoksulluktan intihar ettiği bir ülkede ekonomik boyutunu da dikkate almalıyız.

    2. istanbul anadolu yakası kadıköy üsküdar ağırlıklı konuşayım bu kısımda. sen ambulans istedin 15 dk ekibin ulaşması 15 dk seninle uğraşması 15 dk hastaneye gitmesi ve 15 geri dönmesi ortalama 1 saat gitti. 1 saat bu araç off. dönüşte vaka verilebilir ama onu da off diyelim biz. bu ne demek? bu şu demek 1 saat boyunca mahallende ambulans yok demek. e banane? o mahallede ambulans gerekirse bütün bu sürelere 10ar dk ekle demek çünkü diğer mahalleden gelecek. trafik olan saatlerde çok daha fazla belki de. durum acil değilse farketmez tabii dışı ağrıyan 4 saat de bekler. ancak ambulans için uygun olan vaka kalp krizi, inme, travma hastalarında dakikalar önemlidir. kadıköyde bar çıkışı modada bir boksör kız arkadaşına baktığı için birini bıçaklamıştı hatırlarsınız. o vakada ben oraya 3. ekiptim. güvenlik kamerası kayıtlarına göre biz oraya ulaşmadan kısa bir süre önce ayakta olan hasta ben vakaya ulaştığımda arrestti. çocuk yere yıkıldığı anda biz kameranın açısına giriyoruz öyle söyliyim. o gün kaldığım istasyon vakayi götürdüğüm hastanenin bahçesindeydi ölen gencin babasının feryatları gün ağarana kadar sürdü. hala kulaklarımda. fayda sağlayacağın vakada gerçekten saniyeler önemlidir. neyse şimdi gene siz bilmezsiniz pandemi esnasında bana denk gelen 5 nöbette 112 sistemi komple çöktü. anadolu yakasında şile ve adalar ekipleri hariç ambulans kalmadı. kadıköyden kartal cezaevine vakaya çıktım. bu delilik. ve o nöbetlerde neredeyse hiç vaka götürmedim çünkü hiçbirinin nakil endikasyonu yoktu. o dönem bir trafik kazasında sonradan ekip ulaştığında ex olduğunu öğrendiğimiz hasta 45 dk ambulans bekledi. istanbulda oluyor bu. yani hepinizin başına gelebilir. bindiğin araç takla atıyor ve tek başınasın. birileri seni karga tulumba çıkarsa belki ömür boyu ömür ılık felçlisi kalacaksın belki öleceksin. belki kolun geri dikilemeyecek. o dönemler gene kalp krizi geçiren hastayı polisler götürdü hastaneye. üsküdardan rivaya ambulans yollandı. ulan uçak düştü boşta doğru düzgün ambulans yoktu. ota boka gitmiş herkes.

    gene farklı bir boyutu anlatayım. bütün gün abuk subuk vaka peşine üsküdar kadıköy dolmuşu gibi gezip durmuşuz. vaka götürmedik tabii hiç. akşam 12ye doğru sırtım yatak gördü bir saat geçmedi vakaya gittik. gözlerimiz kan çanağı gerçekten malzemelerle merdivenden çıkarken enerjimin çekildiğini hissediyorum. içten içe vakayi görünce adrenalin ile kendime gelirim diye düşünüyorum. ekibim de benden farklı değil. vakaya ulaştık. vaka arrest. müdahaleye başladık. yok kardeşim bende güç. şoför cpra geçti onda da güç yok. att cpra geçti onda da güç yok. ılk defa hissettim bu duyguyu. bildiğin güç yok. lan yok kollarımda güç yok deliricem. yaptık bir cpr ama herkes birbirinin farkında ekipte göz göze geliyoruz o gözlerdeki öfkeyle karışık çaresizliği hiç unutamayacağım. hasta dönmedi. biz de konuşmadık bu konuyu.

    pandemi ya da kapanma dışında da durum böyle ihtiyacınız olmadığı için pek farketmiyorsunuz. bu işlerin şakası ergenliği olmaz gençler. hayatınızın en uzun zamanı babanız yerde yatarken bir türlü geçmek bilmeyen o 5 dakika olabilir. yaşayanlar bilir. o 5 dakikayı 10 dakika yapmayın. ölüm kadar ciddi bir mevzudur bu. söyleyeceklerim bu kadar.

    edit1:görsel bu canlıya cevap olarak ambulanslarda doktorlar da çalışmaktadır. pratisyen hekimlerden oluşur. kritik hastaların hastaneler arası nakillerinde görevlendirilir. nakil harici de acil vakalara çıkarlar. sen hayatında hiç ek3 formu gördün mü? orada bi kutucuk var doktorlu diye heh o doktor o doktor işte. ah keşke bir de bilmeden konuşmasak. yok çeneye vururmuş da bilmem neymiş. doktora işini öğretiyor bir de. umarım gerçekten ilkokulu bitirmişsindir. ah ah!
    (bkz: saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar)

    edit2: tabii şimdi tüm bu rezillikler hükümet politikası onu da belirtmek lazım. reklam aracıdır 112. bir örnekle inceleyelim hemen. bakınız vakanın zaten ambulansa ihtiyacı yok. ekip görev yerine dönmesi gereken sürede hayvancılığa merak salmış. ekibin kendi kararı değil tabi ki. saçma sapan bir pr çalışması. devlete ait yayın organı da bunu çok matah bir şey gibi haber yapmış. bu rezilliktir. baban yerde yatarken ambulans ekibi hayvan besliyor. bu işin maliyeti bir küçük baş hayvan kadar. tabii 85ma falan bölünce sıkıntı olmuyor. allah kabul etsin. ikinci bir örnekle konuyu inceleyelim. bakınız. şimdi bu adamın derdinin çözümü 112 ekibi yollamak midir? o işin maliyeti 500 liradır. 500 liraya soba yakmak. müthiş bir yatırım. diyanet işleri başkanı mercedese biniyoru eleştirirken bu israfı da görmek lazım diye düşünüyorum. verdiğimiz bütün vergiler mercedes s'lere gitmiyor aslında mercedes sprinterlara gidiyor sırayla biniyoruz toplum olarak.