ınfluenza virusu, mevsimsel olarak her yıl milyonlarca kişiyi enfekte eden, yüz binlerce kişinin ise ölümüne yol açan, geçmişte birkaç kez pandemiye neden olmuş bir virustur.
ınfluenzanın dört tipi vardır; fakat, üç tipi insanda semptomatik enfeksiyona yol açar. sırası ile tipler a, b, c, d olarak adlandırılır. bu sıra aynı zamanda enfeksiyonun ciddi seyretme riski için de geçerlidir.
bugünlerde solunum yolu örneklerinden çalışılan pcr tetkiklerinde, influenza a'nın h1n1 subtipi en sık gördüğüm subtiptir. geçen yıllara göre de çok daha yaygınlaşmıştır. bundaki muhtemel en önemli sebep, sars-cov2 pandemisi bittiği için maske kullanımının büyük ölçüde ortadan kalması ve bulaştırıcılık açısından pek dikkatli olunmamasıdır.
ınfluenza, bir virus olduğu için antibiyotikle tedavi edilemez. a ve b tiplerinde etkinliği bilinen, çok nadiren direnç bildirilmiş, nöraminidaz inhibitörü olan oseltamivir tedavide kullanılabilecek esas ilaçtır. genellikle hastalığın ilk 48 saatinde, eşlik eden başka hastalıkları olanlara, pnömoni saptananlara verilmektedir ve hafif hastalıklarda kullanımı önerilmemektedir. zira, yapılan meta-analizlerde, oseltamivirin hospitalizasyon ve komplikasyon gelişme riskini belirgin azaltmadığı; ek hastalığı bulunmayan bireylerde de fayda-zarar oranının oseltamivir verilmeyenlerden farksız olduğu bildirilmiştir. sonuç olarak, komorbiditesi bulunan hastalara verilmesi en uygunu gibi gözükmektedir. ticari ismi tamiflu'dur.
ınfluenza için geçmişte kullanılan ve çok daha fazla direnç gelişimi bildirilmiş bir diğer ilaç ise amantadindir. nitekim, bu ilaç daha sonraları parkinson hastalarında, başka mekanizmalar üzerinden fayda sağlaması sebebiyle endikasyon kazanmış ve artık esasen bu amaçla kullanılagelmiştir.
tedavide en önemli basamak, belki de hepimizin çeşitli nedenlerle ihmal ettiği kısımdır: iyi bir istirahat. istirahat ve iyi beslenme olmazsa olmazdır.
son olarak, mevsimsel influenzadan korunmak için yıllık aşı yaptırmanız tavsiye olunur. enfekte olsanız bile hafif atlatmanız neredeyse garantidir.
thr el2 profili
-
influenza salgını
-
sibel kekilli
ilginçtir ki, kendisi çok da uzak olmayan bir akrabamdır. ikiz kardeşi ve kendisinin isimleri de annem ve teyzemin isimleridir, anneleri öyle koymak istemiş sanırım. kendisini de ailesini de tanımıyorum tabii. insidental bir akrabalık işte.
pornografiye gelecek olursak, niyeyse birçok yabancı pornografi oyuncusu öyle ya da böyle methedilir, kendisinin türk bağlarından mıdır, bilemiyorum, hep bir orospulukla yaftalanması uygun görülmüştür. ne iş yaptığı, oyunculuktaki başarısı yahut başarısızlığı da umrumda değildir.
ruhunu, emeğini, saatlerini ucuz paralara satan bizlerden daha fazla orospu olmadığı aşikardır. sizlerin onur, gurur, ahlak ve daha nice önemli saydığınız sıfatlar, ne yazık ki, insan uydurmalarından ibaret. neye göre, kime göre ahlak? para karşılığında biriyle sevişip film çekmek mi daha ahlaksız, birini öldürmek yahut hakkını gasp etmek mi? birine mobbing uygulamak mı, yoksa çevreyi kirletmek mi? hangisi daha ahlaksız?
şunun şurasında birkaç dekat yaşayıp öleceksiniz, her şeye bu kadar mana yüklemeyin. iyiyi de kötüyü de toplumsal yargılara bağımlı kalarak belirlemeyin. benim ne dediğimin de bir önemi yok, sadece bir görüş. sonuç olarak, değer yargılarının hepsinin canı cehenneme. votkamı içmeye devam edeceğim ben.
ekleme:
ben kimseye porno oyuncusu olsun demiyorum. niyeyse dünyadaki en büyük ahlaksızlık buymuş gibi düşünceler sahibi olmanız beni yalnızca korkutuyor. kendisiyle olan akrabalığımın da bir önemi yok, hayatımda hiç görmedim, ailesini de hiç görmedim, ailesinin ailesini bile neredeyse tanımıyorum. hastanede saati 30 liraya doktor olarak çalışırken, içim dışına çıkarken, birilerinin gayet de orospuluğunu yaptığımı düşünebilirim. cinselliğe verdiğiniz bu inanılmaz değeri de idrak edemiyorum. burada yaptığım şeyler felsefe de değil. olanları söylüyorum. yalnızca kendinizi düşünerek hareket ettiğiniz, ne geçmişi ne de geleceği düşünmediğiniz apaçık ortada. kendisi başarılı bir oyuncudur da demedim. umrumda da değil. yüzlerce kadın öldürülüyor, şiddete maruz kalıyor, birçok insan teröre uğruyor, insanların emekleri ve saatleri birilerinin cepleri dolsun diye adeta hiç sayılıyor; ama, sizler hala gelmiş burada ne tuhaf şeyler söylüyorsunuz. bana orospuluk ailenizde var herhalde diyen bile oldu. enterik sinir sistemleriniz ile düşündüğünüz, ağızlarınız yerine de anüslerinizle konuştuğunuz belli. yazdıklarımın da gayet anlaşılır olduğunu düşünüyorum. kötü düşüncelerinizi kendinize saklayın, bana da mesaj filan atmayın. teşekkürler.