nick ne ya8
profili

  • dolandırıldığım para servetimin 6'da 1'i değil

    arabasını yeni değiştiren, ev alan, bodrum'a tatile giden esnafa sorunca, o da "bittim, çok kötü durumdayım, işler çok durgun, ödemem var, dilenci olduk resmen, evime gidemiyorum" diyor.
    racon olmuş bu. cahil tayfa racon öğrenir, sen ben formül, denklem, standart procedures...

  • 15 ağustos 2023 ankara sıcağı

    ne soğuğunun ne sıcağının sert olduğu konusunda kimseyi ikna edemeyen şehir.
    çok soğuk deriz, sivas, kars, erzurum ahalisi saldırır, sıcak deriz adana.
    bir de nemci tayfa var, o konuya hiç girmiyorum bile.
    herkes kendi şehriyle mi ilgilense acaba!

  • kübra par

    "yok demeyelim de yolda, geliyor diyelim. sıkıntı var demeyelim de yoğunluk var diyelim. kimse gelmedi demeyelim de planlama yapılıyor diyelim..."
    bence de gazeteci demeyelim de kraldan çok kralcı diyelim!

  • ankara'da yaşamak

    tiyatro seviyorsanız, cumhuriyet tarihine meraklıysanız, yürümeyi seviyorsanız, pazar günü sessizliği hoşunuza gidiyor, kültürlü bir mahallede yaşıyorsanız, alışverişi grosstan, kalan ihtiyaçları aynı tür esnafların toplaştığı sokaklardan yapmak kolay geliyorsa, haberlerde gördüğün binaların önünden geçerken başkentte yaşadığını hissediyorsan, arada anıtkabire, devlet mezarlığına gitmek huzur veriyorsa, ankara' da yaşamak güzeldir.

  • ankara soğuğu vs sivas soğuğu vs erzurum soğuğu

    erzurum kırsalında elim soğuktan taş gibi sertleşmişti. telsizi iki elimle kemere takamadım. bir elim kaydı, tırnağım diğer elimin baş-işaret parmağı arasını yardı. kan yoktu, acı yoktu. içeri girince ısınmak için hemen üstümüzdekileri çıkarırdık. çok soğudukları için ısınmaları uzun sürüyordu kıyafetlerin. gece görüşlerin ve telsizlerin pilleri tam dolu olmasına rağmen yarım saat sonra boşalmış gibi olurdu. duvarlar karlanma yapan buzdolabının buzluk kısmı gibi olurdu. tüm duvarlar buz kaplı, hayal edin. evde yiyecekleri balkona koyar, lazım olduğunda buzdolabına atardım ısınsın diye. burnuma bastırdığımda nefesim donduğu için küçük buzların kıtır kıtır kırılma sesini duyardım. pistin üzerinde 4 metre kar olduğu için başımıza birşey gelse yardım mardım gelemeyeceğini de bilirdim. yemişim teröristini bizim iki derdimiz vardı 1)soğuk, 2)kurt. titremekten uyuyamadığımı bilirim sürekli sallanıyorsunuz sonuçta. bütün demirlerin jelatinle kaplanmış gibi göründüğünü, her bir çam iğnesinden 15cm buzun sarktığını, elbisenin iyice soğuyup, katılaşıp da kolunuzu zor büktüğünüzü, aracın camını tırnaklarınızla 2-3cm2 kazıyıp kapı deliğinden bakar gibi dışarıya baktığınızı ve bunun sadece 10 saniye sürdüğünü ve tekrar buz olduğunu hayal edin. işte erzurum soğuğu budur.
    ankara'da üşürsünüz. dondum, canım acıdı dersiniz ama yukarıdakilerin hiçbirini yaşayamazsınız.
    kars ve sivas da erzurum gibidir.
    afyon-eskişehir-kütahya-konya-ankara soğuğu aynıdır. soğuktur. ama en soğuk değildir.
    nemden ötürü kıyı şehirlerinde de üşürsünüz ama tekrar söylüyorum yukarıda yazdıklarımı yaşamazsınız. mesele üşümekse kavaklıdere(muğla)da da üşürsünüz hem de karlar altında, eksi derecelerde.
    kıyaslamayı bu şekilde yapmanızı önerebilirim.
    not: tortum(erzurum) gibi ilçeler istisnadır. tortum çölde vaha gibidir. uzaklardan bakardım tortum'a doğru. nerede olduğunu karıştırmanız imkansızdır çünkü beyazlığın ortasında nadir bir yeşillik olarak ben buradayım der.

  • evlenip boşanmış erkeklerin değerinin düşmesi

    evlenip boşanmış erkekler demeye ne gerek var? boşanabilmek için önce evlenmek gerekiyor ya hani. boşanmışsa zaten evlenmiştir. evlenmeyip boşanmış denemeyeceğine göre. yok yok anlamadınız. evlenip demesi gereksiz olmuş diyorum. yine mi anlamadınız.

  • gram altın

    kaçtan aldınız, ne kadar kar ettiniz, kimlere karşı geldiniz bunları yaparken, kimler sizinle dalga geçti? ölüyorum meraktan. n'olur yazın, anlatın, boş bırakmayın buraları!

  • cenk er uysal

    görevini yapmış. helal olsun. haberdar ettiğin için teşekkürler.