defiler1
profili

  • ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    direkt olarak herşeyi buraya yazacağım. cevap verilir mi verilmez mi kaygısı taşımak istemiyorum. şayet hayatımın büyük bir çoğunluğu kaygıyla geçiyor. buradan okuyan okusun, sonra dertleşmek isteyen varsa yazsın özelden.

    en başta şunu belirtmekte fayda var. dünyanın en dertli insanı değilim evet. ne derdi olan insanlar var. halime şükrediyorum. ama her insanın ölümü kendi kıyametiymiş derler.

    gerçekten yoruldum dostlar. sürekli hayatta kalmaya çalışmaktan. 4 yıldır çalışıyorum. hiçbir şey sahibi değilim. borç batağındayım. babam dediğim adam bana sırtını döndü. artık evde yemek bile vermiyor bana.

    evden ayrılayım diyorum götüm yemiyor bu maaşla. 6 ay sonra borçlarım bitiyor ama 4 yıldır bu boka katlanmaktan gerçekten sıkıldım. evde resmen köşe kapmaca oynuyoruz. ailenin diğer fertleri de kendi dertleriyle uğraşmayla meşguller. kimse kimsenin sikinde değil. evlen diyorlar sürekli. "nasıl evleneyim amına koyim" diyemiyorum.

    annem hayatta değil. o olsa hayatım böyle olmazdı. 14 yıl önce kaybettik. babam hemen evlendi tabii. şu an içerde mışıl mışıl uyuyorlar. umurlarında değilim
    bu çocuk aç mı açıkta mı ?

    kafam dağılsın diye kendime bir internet sitesi kurdum. blog gibi ama daha çok ilgimi çeken haberleri paylaşıyorum. okumayı araştırmayı seven biriyim. "bağcılar'da patlama 10 ölü 5 yaralı" tarzı haberler paylaşmıyorum tabii ki. bilimde sanatta neler oluyor onları paylaşıyorum. ilgi görmüyor. kimin sikinde bilim sanat ? arkadaşlarım bile destek olmuyorlar bana. instagramdan haber paylaşıyorum. arkadaşımsın dostumsun değil mi ? bi beğen, paylaş anasını satayım. yok, o da yok.

    arkadaş konusunda şanssızım. yakın arkadaş olarak tanımladığım 4-5 kişi var. hepsi durumumun farkında ama hiç empati yapmıyorlar. hiçbiri zengin değiller ama hâlleri vakitleri yerinde. sürekli "hadi yemeğe gidelim, maça gidelim, oraya gidelim buraya gideyim" diyorlar. ulan param yok işte biliyorsun. erkekliğe bok sürdürmemek için sürekli bahane uyduruyorum. "kanka hastayım, kanka abime gidicem, kanka siz takılın benim keyfim yok". bu meret bende olunca gidiyoruz yemeğe felan. kimse elini cebine atmıyor. hatta bir keresinde güya doğum günümü kutluyoruz. hesabı ben ödedim. sağolun ya. cebindeki son 50 lira amk ! iyiki doğdum !

    bu doğum günüm askere denk geldi. bir kişi de arayıp kutlamaz mı ? böyle şeyleri önemsemiyorum diyen yalan söyler %100. ben herhalde askere gitmeden kutlarlar dedim. lafa gelince "şöyle değerlisin böyle kıymetlisin"

    bir noktada ise onlarsız da olmuyor. hadi çıkar götün yiyorsa hepsini hayatından.

    ilişkim olmuyor bir süredir. evet kız arkadaş işte. olmuyor. oluyor gibi oluyor. birinin sevgilisi çıkıyor. diğeri beni istemiyor. öbürü ben seni haketmiyorum diyor. gel işte amına koyim ne hakkı ne hukuku ! birde tabii maddi imkan meselesi var. kendime güvenemiyorum. bazen"iyi ki olmadı anasını satayım" diyorum. ayda 3-4 kez dışarı çıksak açız.

    birde bu aralar bir kaç kişiyle problem yaşamaya başladım. sanki kendi sorunlarım yetmiyormuş gibi birde insanların tripleriyle uğraşıyorum. gidin ya uğraşmayın benimle. tamam en haklı sizsiniz. tamam bokum ben yeter !

    sıkıntılarım çoğunun kaynağı ekonomik olarak gözükse de bunun çok ötesinde problemlerim var. yani gökten önüme tomarla para düşse düzelmeyecek sorunlarım. olmaması gereken bir çocukmuşum ben zaten. 6 kardeşin sonuncusu. zurnanın son deliği. annem 44 yaşında doğurmuş beni. aldırmayı düşünmüşler. bazen keşke diyorum. ama "o kadar da değil" diyor içimdeki diğer bir ses. bazen de susuyor yaşadıklarıma tanık olduktan sonra. konuş lan ey içimdeki. sen de olmasan tutunacak dalım yok.

    yani özetle yalnızım şu hayatta. insanlara yaklaşmaya çalıştıkça koşarak uzaklaşıyorlar benden. herkese kendi frekansında yaklaşmaya çalışıyorum. dengem şaştı yemin ediyorum. bir molaya ihtiyacım var. şöyle bi 6 ay uykuya dalsam ne güzel olurdu. uyandığımda hayata sıfırdan başlasam.