trevanian1
profili

  • ekrem imamoğlu

    11 nisan 2019 ysk'nin büyükçekmece kararı vermesi beklenen toplantıda basına "büyükçekmece kararı ertelendi" olarak yansıyan ve imamoğlu seçmeninde morallerin bozulmasına yol açan durumun, sanılanın aksine olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum. şöyle ki:

    ysk başkanı sadi güven seçimler tamamlanıp itirazlara geçildiğinde yargı süreci başladığından basına açıklama yapmayacağını söylemişti. o günden beri ysk toplantılarının içerikleriyle ilgili bilgileri sadece ak parti'nin ysk temsilcisi recep özel'den gelmekte.

    hatırlayın, recep özel, istanbul'da tüm oyların yeniden sayılmasına red kararı çıkan toplantıdan sonra kararı "red" kelimesini kullanmadan duyurmaya çalışmış, dikkati "51 sandıkta yeniden sayım" ve "sondaj" sözlerine çekerek aslında ak parti için hüsran olan bu kararın manşet olmasını engelleme çabasına girmişti.

    11 nisan tarihli büyükçekmece toplantısından sonra duyduğumuz "büyükçekmece kararı ertelendi" ve "büyükçekmece ve tüm ilde seçimin iptali birlikte konuşulacak" gibi hukuka ve mantığa aykırı bir sonuç hepimizin kafasını karıştırdı. ak parti henüz istanbul için iptal talebinde bulunmazken nasıl olurdu da böyle bir karar çıkardı?

    oysa gerçek şöyleydi: büyükçekmece kararı ertelenmedi. yandaş medya da dahil olmak üzere, birçok internet sitesinin alt başlığında itiraf edildiği üzere "ak parti ysk temsilcisinin isteği üzerine..." alınan ve adına yine bilinçli şekilde "erteleme" denen bu durum aslında 3 saate yakın bir görüşmenin ardından sonucun red olacağını sezen ak parti temsilcisi tarafından talebin şifahen geri çekilmesiydi.

    "erteleme" sözcüğü ve "istanbul iptali ve büyükçekmece birlikte değerlendirelecek" sözleri ysk'nın bir kararı değil, ak parti ysk temsilcisinin olayı kendileri için olumlu bir süreçmiş izlenimi vermek adına bilinçli şekilde duyurma çabasının ürünüydü. tıpkı "reddedildik" demeden yaptığı "sondaj" açıklaması gibi.

    yine yandaş medya da dahil tüm haber siteleri bu "erteleme"ye gerekçe olarak "maltepe sayımı bitmediği için" diyerek yine hukuka ve mantığa aykırı gelen bir neden ortaya sürmüşlerdi.

    bu arada gerek ekrem imamoğlu gerekse canan kaftancıoğlu bizlerin aksine bu durumu sakin ve sabırlı bir şekilde karşıladılar. (basına konuşmayan ama kendilerine bilgi veren chp'nin ysk temsilcisinin olayı net şekilde anlatması sayesinde olabilir, diye tahmin ediyorum.)

    tüm bu genel açıklamadan sonra olayın en mantıklı ve anlaşılabilir özetini şu şekilde okumanın en doğrusu olduğunu düşünüyorum:

    1- 11 nisan ysk toplantısında, 3 saate yakın süren görüşme sonucunda ak parti'nin büyükçekmece talebi reddedilmeye doğru giderken, ak parti ysk temsilcisi talebi şifahen de olsa geri çekti ve o toplantıdan aleyhte bir karar çıkmasını durdurdu.

    2- bu durumu basına "karar ertelendi" şeklinde duyurdu. (teknik olarak doğru olmasa da, ak parti istanbul iptali için başvurduğunda bu konu tekrar gündeme geleceği için aslında yalan da sayılmazdı.)

    3- şu an itiraz süresi sona erdiğinden ysk için seçim ve olağan yargı süreci aslında tamamen bitti. imamoğlu'na mazbata verilmesinin önündeki tek engel, tüm ilçelerden gelmesi gereken il birleştirme tutanağındaki bir ilçenin eksikliği: maltepe

    4- maltepe'nin tekrar sayımı biter bitmez imamoğlu'na mazbatası verilecek. (bunu çok iyi bilen cumhur ittifakı, maltepe'de sayımın yavaşlaması için günlerce elinden geleni yaptı.)

    5- ardından ak parti yedi gün içinde iptal başvurusunda bulunacak. zaten mazbata verilemeden ak parti'nin planladığı "olağanüstü itiraz" hakkı hukuken kullanılamıyor.

    6- ancak 11 nisan toplantısında kendi deyimiyle "kararın ertelenmesini" isteyen ama aslında "son olağan itiraz hakkından vazgeçen" ak parti temsilcisine, karar çıkmaması için son anda hamle yaptıran "red çıkacağını sezmesi" gerçeğini de hesaba katarsak, mazbata verildikten sonra (diğer tüm hukuki ve mantıksal gerçeklerle birlikte) seçimin iptali yok denecek kadar az bir olasılıktır. (aslında yoktur ama o yüzde 1 ihtimalin tek gerekçesi malum ülke şartlarıdır.)

    not: bunların tamamı benim kişisel görüş ve öngörülerimdir. medyaya yansıyan haberler dışında bir kaynağa dayanmamaktadır.

    her şey güzel olacak, biraz daha sabır.