fahir5
profili

  • yalnız yaşamak

    valla en zor geldiği falan yok. bir konserde konseri iyi bir yerden izlemek isterken ter kokan insanların içinde kalmak çok daha zor geliyor bana.

    yalnız yaşamanın zor kısmı kişisel ihtiyaçlarınızı, hayatınızı düzenli bir şekilde idame ettirmekten ziyade çok az insana tahammül edebilecek duruma gelmeniz oluyor. eviniz konfor alanınıza dönüşüyor, çok az insana evinizi açabiliyorsunuz ve bu hayatınızın merkezine dönüşmüş oluyor. dışarıda bir eğlencenin orta yerindesiniz, herhangi bir şey sizi tatmin etmediyse "ne işim var burada ya? gider evde otururum" deyip topukluyorsunuz. yalnız yaşadığınız, yeri geldiğinde en yakınınız bile olsa "merhaba" demek için bile iletişim kurmak zorunda olmadığınız bir düzeninizin olması acayip bir konfora dönüşüyor. evde birinin olması kabusum falan da değil ama dediğim gibi çok az insana tolerans gösterebiliyorum.

  • beniyazaryapin

    engelledim hala favlıyor*

    bundan nasıl kurtuluyoruz lan, sözlük buna bir şey yapsın. yazık deli herhalde.

  • ayazı fena olan iller

    yüksek ihtimalle askerliğin yapıldığı il ya da illerdir. askerlik böyle bir şey çünkü, normalde maruz kaldığın bir soğuk olduğunda buna önlem alır ve minimum hasarla atlatırsın ama askerde işler öyle gelişmez. dikerler seni bir yere, istesen de istemesen de orada öyle o soğuğu yer, orayı da ayazı fena olan il diye bellersin.

    kırklareli pınarhisar'da yaptım ben askerliği, denetleme esnasında albay gelecek diye tepenin birine diktiler bizi; boyunluk, eldiven, bere falan yasak dediler. yarım saat oldu olmadı albay geldi, esas duruştayız, tüfek bacağımın yanında, elimle dokunuyorum ama hiçbir şey hissetmiyorum, tüfek düşmesin diye de it gibi tırsıyorum, bir şekilde komutana çaktırmadan göz ucuyla baktım gerçekten elimle dokunuyor muyum diye. çok geçmedi sol taraftan çaaaatt diye bi ses geldi eyvah dedim biri tüfeğini düşürdü, düşen tüfek değil hataylı arkadaşımızmış. esas duruşta bayıldı çocuk, küt diye yüzüstü düştü yere. denetçi albay bölük komutanını fırçaladı "bu çocukları ne kadar zamandır böyle bekletiyorsun?" diye. bize çantaları giyinmemizi emrettiler, soğuktan ötürü emrin beynimize erişmesi biraz problemli olduğundan çantayı sırtlayan koşmaya başladı. böyle şuursuz bir girişim hayatımda görmedim, resmen komutanın emrinin dışında bir şey yaptı koca bölük. soğuktan kimse ne yaptığını bilmiyordu. bayılan arkadaşımızı ambulans gelip aldı, sıcak bir kapalı alana doğru bölük halinde yürürken muğlalı bir arkadaşımız da daha fazla yürüyemez, silahını taşıyamaz oldu.

    hemen her yerin ayazı fenadır bizim coğrafyada, önemli olan senin bu ayaz karşısında nasıl önlem alabildiğin.

  • geceye bir kod bırak

    (bkz: ayşe tatile çıksın)

  • organize işler sazan sarmalı

    hani yönetmenler ve filmleri için yazılır ya "bir x filmi" diye; bu film için de "bir yılmaz erdoğan mastürbasyonu" yazılmalı bence. tamam abi gençsin hala, sen daha ölmedin tamam. yani çıkarıp masaya da vursaydın keşke*

    bok gibi film, olan kıvanç'ın karakterine ve oyunculuğuna olmuş demek istiyorum ama o karakterde de recep ivedik halleri yok değildi. o değil de cüce koşturup gülmek ne lan? müthiş mizah gerçekten.