ürdünlü bir kıza bir önceki gün "painting" yaptığımdan bahsettim.
heyecanlandı, bana da öğretir misin dedi, konuya yıllardır çok meraklı olduğundan ama hiç fırsat bulamadığından dert yandı.
tamam dedim, sıkıntı yok, yaparız.
nasıl yaparız, nasıl ederiz diye uzun uzun konuştuk.
velhasıl, az kalsın ürdünlü bir kızla boya badana işine giriyordum - meğer onun anladığı "painting" tuvale resim yapmakmış.
not: şimdi düşündüm de, keşke çaktırmasaymışım. tak fuları, kendine özgü bir stilinin olduğundan bahset geç işte. ne karıştırıyorsun gazete kağıdından şapka yapmayı falan.
suicast2 profili
-
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
başörtüsü postülasının dei verbum olmaması
(bkz: kürekle ağzına vurmak istenen yazarlar)
sen dört yıl bekle, yazar olarak ilk girdiğin entaride küfür ye, olacak şey değil.