asimovunmutfakrobotu5
profili

  • bir kadının boş biri olduğunu anlama yöntemi

    cinsiyet ayırmaksızın bir insanla yarım saat sohbet ettiğinizde diyalog becerisi, konuşulan konu hakkında bir şey bilmiyor bile olsa sohbete kattığı cümlelerin, soru cümlelerinin niteliğinden çok kolay ne olup ne olmadığını anlayabilirsiniz. aslında bilmemenin, bilgiye açık olma halinin bile bir duruşu vardır.

    bildiğiniz şeyi ifade etme yönteminiz, konulara yaklaşımınız, karşınızdakini dinleme şekliniz bunlar aslında sohbetlerimizde kimliklerimizi açığa çıkaran şeylerdir.

    edit: imla

  • ankaralılar dışında ankara'yı kimsenin sevmemesi

    kabul edilmeli ki antalya, izmir hatta istanbul'un bir kaç bölgesi dışında tamamından çok daha kozmopolit olma bilincine sahip bir şehirdir ankara. sosyaldir, görgülüdür, kurallıdır. türkiye'nin en kaliteli eğitimini veren üniversitelerin nüfusa olan etkisi*, politik duruşların çeşitliliğinin bir arada yaşayarak oluşturduğu yaşantı ve devlet geleneğinin bozulmamış genlerinin şehir yaşantısında oluşturduğu algılar, kolay kolay bulunabilecek bir ekosistem değildir. hiç görmedim ama eminim washington da böyle bir yerdir. çünkü orası da bir ülkenin kuruluş vizyonunun konsantre halidir.

    insanlarının susmamasının neden önemli olduğunu ancak bu şehire gelince anlarsınız. çünkü politik varlığınız size sadece bir seçim sonucu sunmaz. karşındakini anlama, kendinizi anlatma modelleri geliştirmenizi sağlar. dolayısıyla ankara da radikalleşme ne kadar çoksa uzlaşma da o kadar çoktur. mesela mansur yavaş bunun bir sonucudur aslında.

    ankara'yı sevmeyen ankara da yaşamamış kişidir. yaşasa en azından can sıkıcı bir olayı olmadığı sürece nefret edemez. bir eskişehir'li olarak da şunu açıkça söyleyebilirim ki bu bölge insanı batı insanından daha samimi ve medeniyete daha yatkındır. çünkü hayatında survive ettiği şeyler şehirle, düzeniyle alakalı değil bireysel dertleriyle ilgilidir. o yüzden yaşadığı şehire kolay kolay düşman olmayı seçmez ve etrafına bakma olasılığı daha çoktur. yani ankara kafasını kaldırıp bakmaya niyetlenen bir insanın daha duyarlı bir insana dönüşme fırsatının en yüksek olduğu şehirdir.

    sözüm ona burayı sevmeyen insanlar hırslı insanlardır. çekişme isterler, bir adımda olsa önce varmak isterler gidecekleri yere, şehirlerden çektikleri çilenin karşılığını almak zorunda hissederler, odakları budur çünkü.

    söylediklerim saldırganca algılanmasın, ama dediğim gibi burada yaşamadan burayı sevmeniz zaten imkansızdır. burası sizin için hep gridir, anadolu şehridir.

  • kedilere selam vermek

    daha önceden tanıştığım bir kediyse naber yakışıklı, naber güzel kız veyahut naber len deli şeklinde her gün yapığım, keyfin nasıl gibi sorularla da devam edebildiğim olaydır.

    tabi karşılaştığım, apartmanımızın offical kedisi mecnun ise daha uzun sohbetler ediyoruz zira mecnun'un da çenesi bir hayli düşüktür. 10 metre ilerden görünce daha başlıyor anlatmaya*.

    yalnız köpeklerle de selamlaşın onlarda tüm gün çok sıkılıyorlar.

  • maaşı bankaya eksik yatırıp elden veren işyeri

    bir de elden geri alanı vardır allah bulaştırmaya.

  • cuma izin alınca yıllık izinden iki gün düşülmesi

    cumartesi çalışmayan yerlerde, kişinin 45 saatini 5 günde doldurmasına rağmen, 1 günlük izininde şirketin çalışanından 2 gün kesme inisiyatifini veren kanuni açıktır.

    kanuni açıktır çünkü açıkça haksızlık / hak ihlalidir, hırsızlıktır. dükkanı/ofisi açmadığı yemek çıkarmadığı, elektrik harcamadığı, çalışmadığı bir gün için sizden kesinti yapması zaten başı başına koca bir ayıptır.

    etik kısmını siktiredin; doğrusu maaşınızı 45 saatlik çalışma süresini 5 günde tamamlayan şirketler 1 günlük eksiğiniz için 1 tam + 1 tam / 5 maaş kesintisi yapmalıdır. bundan daha fazlası hır - sız - lık - tır ! hak mak değildir.

    edit: harf hatası

    edit 2:

    çalıştığım yerde pazartesi aldığınızda da 2 gün kesiliyor. şimdi konu 45 saati tamamlamayıp tatil hakkını kaybetmekse salı, çarşamba, perşembe niye kesilmiyor? baştan aşağı saçmalık. art niyet ve aç gözlülükten başka hiç bir anlamı yoktur.

    --- spoiler ---

    ayrıca kralcı arkadaşların anlaması gerekir ki, şirkette boş kaldığım zamanki kayıp benim zerre sikimde değil, bu bana iş veremeyen şirketin yönetiminin sorunudur elbette ödeyecekler paramı, çünkü orası benim evimde osura osura oturduğum kenepem değil, evimden çok uzaktaki şirketin içindeki bir koltuk, oradamıyım oradayım, bitti.. zira tekrar okumaya üşenmezsen (ki üşenme bence bir kaç kerede geliyor sana besbelli) kendi inisiyatifimle işte olmadığım günlerin parasını talep etmiyorum. kendi inisiyatifimle işte olmadığım zamanın doğru dürüst hesaplanıp hakkın doğru dağıtılmasını talep ediyorum, umarım ikisi arasındaki farkı anlayabilecek kadar israf değilsindir.

    buralarda da var senin gibi sığırlar onlar da müdürlerim, şeflerim falan diyorlar.

    ayrıca mobbinge uğruyorsan hakkını ara bunu yapmaya da hakları yok.

    --- spoiler ---