bu alemi bilmeyen imparator olamaz8
profili

  • kendine aşık olur muydun

    her insan kendisine aşıktır.
    bunun içindir ki; her aşk, kişinin kendisini aradığı bir yolculuktur; bazen kaybolduğu, bazen “buldum” sandığı, bazen de bulup mutlu olduğu bir yolculuk...

    ve bundan dolayıdır ki;
    aşk, içimizdeki ben’in karşımızdaki sen ile beraber “biz” olabilmesiyle, “biz’liğe” dönüşebilmesiyle aşktır ve yolculuk ancak böylece tamamlanmış olacak, sonrasında da yepyeni bir serüven başlayacaktır;
    “aşk serüveni...”

    gönül valizlerinizi iyi hazırlayınız, günümüz yolculukları soğuk ve kurak, insanlar çiğ ve yağışlı, havaları parçalı bulutlu, vefa güneşleri yok, her yer ıssız ve sessiz...

    lütfen, gönül valizinize sabır giysilerinizi de yerleştirmeyi unutmayınız, hayal kırıklığı sonrasında sıcak tutuyorlar...

    ve umutlarınızı da kontrollü giyininiz, öyle bir ahir zamandayız ki; insanın kendi kendine aşık olması, insanın el insanının insafsızlığında kaybolmasından çok daha mutluluk veriyor.

    işte bu yüzden sevin kendinizi ve hatta aşık olun kendinize, umursamayın hiç kimseyi, sevin ve aşık olun.
    bu zamana kadar, sizi siz yaşattınız ve sizi bugüne getiren direniş de sizin zaferiniz.

    zira; bir insan, bunca zaman, böyle bir alemde var olup da hâlâ var kalabiliyorsa, değil kendisine aşk duymayı, kendisini kendisinin tanrısı dahi ilan etmeyi hak ediyordur...

    çünkü, tanrı insanı bir kere, insan ise kendisini her gün yaratır!

    cümlelerimiz, ruhlarını bedenlerinden dışarıya çıkartabilmiş cesur ve bağımsız ruhlaradır.

    kendinizi sevmekten ve aşk duygusunu kendi ruhunuzla kavuşturmaktan korkmayınız.

    mutluluk içinizde saklı, keşfediniz.

    “...aşk ile...”

  • 18 ocak 2022 kayseri depremi

    18 ocak 2022 tarih ve saat 02.28 itibarıyla sarıoğlan (kayseri) merkezli; 5 km derinlikte, yerel/lokal büyüklüğü 5.1 ml ve moment büyüklüğü 4.9 mw şiddetinde meydana gelmiş olan depremdir.

    saat 02.28’deki ilk depreme müteakip 05.23’e kadar 15 (on beş) kere daha aşağıda belirtilen derinlik ve büyüklerde depremler olmuştur.

    (*) sıralama: yıl- ay- gün- saat-dakika- koordinat; (n) enlem- (e) boylam- derinlik (km)- büyüklük (ml)- merkez üssü; köy-ilçe-il

    • 2022.01.18 05:22:59 39.0473 35.9015 18.2 -.- 1.5 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 05:13:23 39.0397 35.9320 7.6 -.- 1.5 -.- sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 04:56:36 38.2217 38.7592 5.0 -.- 1.6 -.- pazarcık-puturge (malatya) ilksel

    • 2022.01.18 04:48:22 39.0242 35.9632 7.9 -.- 2.0 -.- yıldırım-sarıoglan (kayseri) ilksel

    2022.01.18 04:36:40 39.0317 35.9143 2.8 -.- 1.7 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 04:35:57 39.0740 35.9715 5.3 -.- 1.8 -.- sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:55:30 39.0325 35.8980 6.7 -.- 1.2 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:35:43 39.0742 35.9520 5.0 -.- 1.7 -.- sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:32:01 39.0588 35.8767 5.0 -.- 1.4 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:30:30 39.0720 35.9242 8.4 -.- 1.9 -.- sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:19:03 39.0310 35.9337 2.6 -.- 1.6 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 03:12:54 39.0383 35.8488 4.3 -.- 1.7 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 02:57:00 39.0318 35.8785 5.9 -.- 1.5 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 02:47:23 39.0420 35.9210 4.5 -.- 2.0 -.- palas-sarıoglan (kayseri) ilksel

    • 2022.01.18 02:34:14 39.0430 35.9077 5.0 -.- 2.7 -.- palas-sarıoglan (kayseri)

    resmî kaynak: boğaziçi üniversitesi kandilli rasathanesi ve deprem araştırma enstitüsü (krdae) bölgesel deprem-tsunami izleme ve değerlendirme merkezi (bdtim)
    •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

    18 ocak 2022 tarih ve saat 03.03 itibarıyla afet ve acil durum yönetim başkanlığınca yayınlanan bilgi notunda;
    “geçmiş olsun kayseri.

    sarıoğlan ilçesinde meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir ihbarın bulunmadığı bilgisi alınmıştır. saha tarama çalışmaları devam etmektedir.

    gelişmeleri takip ediyoruz.”

    içerikli ileti paylaşılmıştır. bilgi notu/kaynak: afad

    •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

    bilim insanlarının yayımladığı bilgi ve uyarıları derlediğimizde farklı tablolar ortaya çıkmaktadır.

    • haber-bilgi/uyarı-1:
    prof. dr. naci görür: "doğu anadolu fay hattı uyandı"

    doğu anadolu fay hattı görseli

    elazığ depreminin endişe verici olduğunu belirten prof. dr. naci görür, "doğu anadolu fay (daf) hattı uzun zamandır sessizdi. şimdi uyandı. kuzey anadolu fayı (kaf) gibi davranacağından endişe ediyorum." dedi.

    yakın bir zamanda doğu anadolu fayı (daf) hattının taşıdığı deprem riskine işaret eden prof. dr. naci görür, merkez üssü elazığ'ın sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrası açıklamada bulundu.

    görür, "maalesef elazığ'da 6.5 büyüklükte sığ bir deprem oldu. deprem elazığ'ın 25-30 km doğusunda sivrice'de oldu. deprem doğu anadolu fay'ı (daf) üzerinde meydana geldi." dedi.

    doğu anadolu fay (daf) hattının yaklaşık 600 kilometre uzunluğunda, sol yönlü ve doğru atımlı olduğunu belirten görür, bu fay ve depremle ilgili bilgileri maddeler halinde şöyle sıraladı:

    "1-bu depremin olduğu yerde 1874 yılında 7.1, 1875'de 6.7 büyüklükte iki deprem olmuş.

    2-bu depremden sonra sivrice-bingöl ve sivrice-pütürge-çelikhan arasına özellikle dikkat edilmelidir.

    3-deprem hattı üzerindeki kırsal yerleşim alanları yapı stoku bakımından deprem güvenli değildir. bu bakımdan yapısal hasar fazla olabilir. inşallah can kaybı fazla olmaz. şu an itibariyle köylere henüz ulaşılamadığı için doğru hasar tespiti yapmak mümkün değildir.

    4-bu deprem kanaatimce endişe vericidir. daf uzun zamandır sessizdi. şimdi uyandı. kuzey anadolu fayı (kaf) gibi davranacağından endişe ediyorum. biliyorsunuz kaf 20. asırda 1939-1999 tarihleri arasında çok sayıda 7'nin üzerinde deprem üreterek enerjisini boşalttı (istanbul hariç). aynı şeyi belirli bir süreçte daf da yapabilir. nitekim bu fay boyunca 1513 maraş civarı 7.4; 1872 amanos, 7.5; 1874 sivrice-palu arası, 7.1; 1875 sivrice 6.7, çelikhan 7.1… gördüğünüz gibi bu depremler üzerinden bir hayli zaman geçmiş." (ilkha)
    kaynak: https://ilkha.com/…-anadolu-fay-hatti-uyandi-113986

    naci görür hocamızın 25 haziran 2021 elazığ depremi’ndeki ileri tarihli uyarısı:
    (bkz: #125035493)
    •••

    türkiye deprem ve fay hatları haritası görseli

    • haber-bilgi/uyarı-2:

    “kayseri için korkutan deprem uyarısı

    jeofizik mühendisleri derneği kayseri il temsilci semih oybak, 4.6 büyüklüğünde depremin yaşandığı sarıoğlan'da deprem yaratan fay hattının doğu anadolu bölgesinden başlayarak mersin'e kadar uzandığını söyledi. oybak, "bu fay kayseri'yi de etkileyecek özellikte. 6 büyüklüğünde deprem yaşayabilir" dedi.

    11:19 - 03 şubat 2021
    yayınlanma: 11:01 - 03 şubat 2021

    kayseri için korkutan deprem uyarısı
    kayseri’nin sarıoğlan ilçesinde dün saat 03.02’de meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki deprem ilçede paniğe neden oldu.

    yerin 18.22 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem nedeniyle ilçede bazı evlerde çatlaklar oluştu. çevre ilçelerde de hissedilen depremde ölen ve yaralanan olmadı.

    ‘bu fay kayseri’yi de etkileyecek özellikte’

    jeofizik mühendisleri derneği kayseri il temsilci semih oybak, sarıoğlan’da deprem yaratan fay hattının doğu anadolu bölgesinden başlayarak mersin’e kadar uzandığını söyledi.

    oybak, şöyle konuştu:

    * bu fay kayseri’yi de etkileyecek özellikte. bu fay içinde erciyes ve erkilet fay zonları bulunuyor.

    * bu gölgede 15 gün önce de yaklaşık 4 şiddetinde deprem meydana gelmişti. gece de 4,6 büyüklüğünde deprem oldu. derinliği de yüze yakındı. bu nedenle de birçok çevrede deprem hissedildi. kerpiç ve denetimsiz yapılar yıkılma riski altındadır.

    * bölgedeki eski yapılar depremden oldukça etkilendi. bazı yapılarda derin çatlaklar oluştu. yeni yasada derece sistemi kalktı. yerine depremin ivme dereceleri geldi.

    * buradaki ivmelerimiz 6 büyüklüğüne kadar oluşturabilir. 100 yıl önce develi’de deprem meydana gelmişti. o bölgede 100 yıldır olmuyor.

    * güneşli bölgesinde de 10’ar yıl ara ile deprem oluyor. kayseri 6 büyüklüğünde deprem yaşayabilir. 2010’dan önce yapılan yapılar kontrol edilmelidir. kentsel dönüşüme dahil edilmesi gerekir.

    jeofizik mühendisleri derneği kayseri il temsilci semih oybak:
    ‘faylar ülkemizi kuşatmış durumda’

    oybak, türkiye’nin deprem ülkesine olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    * etrafımız nasıl denizlerle çevrili ise faylar da ülkemizi kuşatmış durumdadır. bu afet eylem planlarına, insanlar ve kuruluşlar hazırlıklı olması lazım.

    * kayseri’de 6 büyüklüğünde bir depremde, 2000 öncesindeki yapılan yapıların denetimsiz ve zemin denetimleri yapılmadığı için büyük risk altında. 2010 yılından sonraki yapılar ise zemin etüdü yapıldığı için güvenlidir. 1999 depreminden sonra zemin etütleri yapılmaya başladı.

    * bütün dünyada deprem ülkeleri yatay yapılaşmaya önem vermiştir. kayseri’de sahabiye, hunat, küçük mustafa ve örnekevler mahallesindeki yapıların her biri 2000 öncesine ait olduğu için yıkılma tehlikesi taşıyor. (dha)

    •••

    • haber-bilgi/uyarı-3:

    deliler fayı hattı ve erciyes fayı hattı harita görseli

    üst not: 10 yıl öncesinden bu günü görebilmiş bilim insanının uyarı ve tespitlerini içerir.

    18 ocak 2022 tarihli depremin çevre fay hatları görseli

    “(özel haber) kayseri'de deprem tehlikesi büyüdü

    25 haziran 2012 pazartesi 16:08

    kayseri jeoloji mühendisleri odası başkanı adnan evsen, yeni güncellenen 2012 diri fay hattı haritasında kayseri'deki mevcut ecemiş fayı'na, aynı büyüklükteki sarız fay hattı'nın da eklendiğini söyledi.

    kayseri jeoloji mühendisleri odası başkanı adnan evsen, geçtiğimiz günlerde maden tetkik arama enstitüsü (mta) tarafından kamuoyu ile paylaşılan 2012 diri fay hattı'nda kayseri'deki değişikliklere dair açıklamalarda bulundu.
    söz konusu haritada orta anadolu'da özellikle kayseri'de sürpriz güncellemelerin olduğuna dikkat çeken evsen, kayserinin mevcut güncellemeler ile daha büyük tehlike altında olduğunu söyledi. mevcut ecemiş fay hattı'na, aynı büyüklükteki sarız fay hattı'nın da eklendiğini ifade eden evsen,
    "orta anadolu'da en büyük sürprizi kayseri ve civarı yaşadı. çünkü biz hep, kayseri ve civarını etkisi altına alan fayın ecemiş fayı olduğunu söylüyorduk.
    hemen kuzeydoğumuzda deliler fayı vardı.
    deliler fayı bizi etkisi altına almıyordu ancak 2012 yılında yapılan aktif çalışmalar neticesinde ecemiş fayı ile deliler fayının birleştiği, bunun dışında deliler fayı ile malatya fayı'nı birleştirdiler. malatya fay ile elbistan fayı'nı birleştirdiler. en önemlisi de yeni ortaya çıkan sarız fayı. ecemiş fayının uzunluğu kadar uzunluğa sahip olduğunu tahmin ettiğimiz bir fay." diye konuştu.

    edinilen yeni bilgiler ışığında, bundan sonraki süreçte kayseri'de yapı sektörünün daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan evsen, "dün ne kadar dikkatli olmamız gerekiyorsa, bugünkü dikkatimiz ondan kat be kat atmış durumdadır. sarız fayının bileşenlerini henüz bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

    kayseri jeoloji mühendisleri odası eski başkanı adnan evsen fotoğraf

    2012 senesinde yaptığı uyarı amaçlı sunumunda yayınladığı harita görseli

    kaynak:
    https://www.haberler.com/…si-buyudu-3734474-haberi/

    •••

    saygıdeğer okurlar, sevgili yazarlar, bu bilgiler bir nevi amme hizmeti olarak yazılmıştır.
    depremler; türkiye’nin yeterince hazırlıklı olmadığı ve çoğunluk bölgelerde hiçbir önlemin alınmadığı en acı hakikatlerdir.

    17 ağustos 1999 tarihi’ni bizler çok acı bir şekilde yaşadık. evvelinde de derin kayıplar yaşadık. bugün bu deprem biraz daha büyük olsaydı can kayıplarının olması kaçınılmazdı.
    ayrıca, depremin insan odaklı yıkım ve kayıpları olduğu kadar; sevgili evcil dostlarımız için, ahır-ağıl ve kümes hayvanlarımız için de birer yıkım ve kayıp olduğu unutulmamalıdır.

    • elazığ depreminde oluşturmaya çalıştığımız farkındalık için:

    (bkz: 24 haziran 2020 elazığ depremi mahsur kalan hayvanlar/#101030606)

    • izmir depreminde oluşturmaya çalıştığımız farkındalık için:

    (bkz: izmir depreminde mahsur kalan hayvanlar/#114961064)

    ve evcil dostlarımızı depreme karşı korumak için kaleme alınmış olan bilgi yazısı için:
    (bkz: kedi deprem çantası/@bu alemi bilmeyen imparator olamaz)

    •••

    kayserili yurttaşlarımıza yayınladığımız geçmiş olsun mesajı ve yardım ihtiyacı olması halinde belirttiğimiz bilgiler:
    (bkz: kayseri/#132474555)

    tekrar geçmiş olsun dileklerimizi arz eder, en yakın veya en uzak bir tarih belirtmeksizin; her an, herhangi bir yerde deprem olacakmış gibi önlem almanızı insanlık namına rica ederiz.

    can değerlidir, fakat; yaşamlarıyla iz bırakanların geride bıraktıkları hatıralar çok daha değerlidir.
    lütfen ölümün en çok arkada kalan insanlar için ağır olduğunu unutmayınız ve ailenizi, evcil dostlarınızı, kendinizi, tüm sevdiklerinizi depreme karşı önlem almış olarak koruyunuz, yaşatınız.

    çok yaşa türkiye!
    “...saygıyla, sevgiyle, bilinçle...”

  • iki kelimelik hikayeler

    suları ıslatamadım

    yaşanmış bir hayat hikayesidir, şiirleşmiştir, merhum üstadımız abdurrahim karakoç‘un ruhuyla ölümsüzleştirilmiştir...

    hayatta kutsal bir amacı olan her güçlü kalbin bir savaşı olur ve o savaşçı her şeyi başarır, kazanır, ta ki mesele suları ıslatmak oluncaya kadar...

    (bkz: hayatlarımızı anlatan şiirler/#107843478)

  • savaşın korkunç yüzünü gösteren video

    demek ki neymiş?
    müsamere çocuğu gibi askerî kıyafet giyip, teçhizat kuşanıp;
    kendilerini savunmaktan aciz olan küçük çocuklara, emzikli annelere, kadınlara, yaşlılara ateş edip katletmeye benzemiyormuş değil mi;
    ey işgalci ve katliamcı ermenistan!

    (bkz: hocalı katliamı/@bu alemi bilmeyen imparator olamaz)

    karşınızda düzenli ordu olunca, nasıl da sarız ineği gibi böğürmeye başladınız değil mi ey korkak sefiller!

    bu videodaki mesele, "savaşın korkunç yüzü" değildir saygıdeğer okurlar.
    asıl mesele, ellerine silah alıp mazlumları katleden canilerin; mazlumlara ve masumlara yaşattıklarının, bizzat kendi başlarına geldiklerinde nasıl da korkudan şuurlarını kaybettikleridir mesele.

    bakın şu iki çocuğumuza;
    27 eylül 2020 tarihi'nde ermenistan'ın işgalci ve katil askerlerinin katlettiği iki tane ortaokul öğrencisi azerbaycan türkü yavrumuzun fotoğrafları

    bu çocuklarımızı, yukarıdaki videoda korku nöbetleriyle bağıra çağıra zırlayan ve ödleri koparak ölen o katil ve işgalci ermenistan askerleri katletti.
    fakat takdiri ilahi öyle tecelli etti ki;
    katiller, katlettiklerinden çok daha hazin ve ızdıraplı olarak yok oldular...

    bu satırları; savaşın, sınır ötesi harekatın, cephe muharebelerinin, meskûn mahal operasyonlarının ne demek olduğunu en iyi ve en özel şekilde bilen,
    savaş sanatında yüksek ihtisas sahibi olan türkiye cumhuriyeti yurttaşları olarak yazıyoruz ve bir kere daha dosta ve de düşmana karşı, ulu önderimiz ebedî başkomutanımız gazi mareşal mustafa kemal atatürk'ün şu sözünü hatırlatarak ihtar ediyoruz:

    "düşmanım, düşmanlığından vazgeçinceye kadar, ben de onun amansız düşmanıyım."
    gazi mareşal mustafa kemal atatürk

    var olsun azerbaycan ordusu!
    var ol şanlı türk ordusu!
    "ne mutlu türk'üm diyene!"

    "...ruhumuzla..."

  • 28 eylül 2020 ermenistan'ın 81 cihatçıyı öldürmesi

    yalan haberdir.
    sözkonusu yalan haber içeriğinde verilen isimlerin çoğu, "hm treasury (bkz: hmt/#22154382)" tarafından suriye'ye karşı uygulanan mali yaptırımlara konu olan kişilerin listesidir.

    işin komik tarafı da şudur ki:
    sözkonusu isimlerin çoğunluğu, beşşar esed taraftarı olan kişilerdir, internette ve sosyal medyada osint faaliyetleri yürüten hesaplardan da teyit edebileceğiniz üzere bu ve benzeri haberler yalandır.

    ayrıca:
    kafkasya'da milyonlarca müslüman varken, azerbaycan'a suriye'den destek amaçlı islâmî savaşçıların geldiğini iddia etmenin;
    "akılla ve mantıkla izahı mümkün değildir."

    kaldı ki azerbaycan ve ermenistan arasında devam eden çatışmalar din eksenli değildir, azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü işgal eden terörist ve işgalci ermenistan'a karşı bizzat can azerbaycan'mızın asil ve kahraman azerbaycan türkleri tarafından yapılan yurt ve vatan savunmasıdır.

    unutulmamalıdır ki, azerbaycan;
    düzenli ordusu olan, yüksek çoğunluğuyla tüm yurttaşları ülkeleri için savaşma azminde bulunan, her birisi gözü pek ve cesur türk milliyetperveri insanların ülkesidir.

    azerbaycan'ı suriye gibi bir ülkeyle kıyaslamak, çoğunluğu yurtlarını savunmaktan aciz olan suriyelilerle kıyaslamak gafillik olup, bir de bunun üstüne "taşıma usulü yabancı savaşçılara ihtiyaç duyduğunu" iddia etmek;
    dezenformasyondan ve kara propagandadan ibarettir.

    yani şunu diyebiliriz ki:
    türk'e, türklüğe, türk olan herşeye saygısızsınız, iftiracısınız ve düşmansınız, bunu anladık.
    fakat, hiç olmazsa;
    kendinize, kişiliğinize dürüst olun.

    eğer içinizde bir nebze dürüstlük varsa, doğruluk erdemine karşı dost olun, yalanları ve yalancıları dost edinip hakikatlere karşı düşman olmayın.

    eğer imkanınız varsa, insan olun;
    doğru, dürüst, yalan söylemeyen bir insan olun.

    ama kime diyoruz ki...

    "katran kaynamakla olur mu şeker?
    saptan şeker cinsi cinsine çeker..."

  • soğukta sigara için evinin balkonuna çıkan adam

    aile babasıdır.
    çocuklarını ve hanımını çok seviyordur.

    yakında sigarayı da bırakıp daha sağlıklı ve daha mutlu günler için;
    çok daha duyarlı bir baba olacaktır.

    böylece cigara derdine balkonlarda üşütmeyecek,
    daha sağlıklı ve daha sıcak bir ömür sürecektir.

    ayrıca:
    (bkz: baba olunca anlarsın)

  • türk erkeğinin koyun kokması

    --- spoiler ---

    açılın, konunun baş uzmanı geldi.
    şöyle kendinize bir pavyon dublesi ya da buz payı bir ayran! * :)
    hiç olmazsa bir fincan çay veya bir köpüklü kahve koyup, dinlene dinlene okuyunuz, biraz uzun entry'dir.
    --- spoiler ---

    bu tarz başlıklarda yazmak çok tercih ettiğim bir durum olmasa da başlıkta kullanılan "koyun" ifadesinden dolayı yazmak ve bu asil hayvancıkların adına okuyucuyu aydınlatmak isterim.

    şimdi benim koyun sürüm var, böyle bildiğiniz boynunda çıngırağı olan, herbiri eksiksiz nazar boncuklu olan, gözleri sürmeli sürmeli, daima melül melül bakıp; mee meee diyen, ne kadar tok olsalar da daima yemek daha çok yemek isteyen, nazar değmesin; bol bol doğuran koyunlar.

    elbette bu koyunlarımızın başında çok değerli bir çoban beyefendi ve sürünün diğer işleriyle ilgilenen eşi hanımefendi var.

    şimdi bu koyunların kokusu mevzusuna gelirsek, koyunlar kokan hayvanlar değillerdir.
    koyun kokusu diye kastedilen şey, o koyunların yetiştirilme koşullarına ve ağıllarının, ahırlarının temizliğine göre rahatsız edici de olabilir hiç rahatsız etmeyecek şekilde de olabilir.

    örneğin kapalı ağılda/ahırda * kapalı yerde bakılan koyunların üstlerine tezek kokusu ve işlenmiş yemlerin kokusu sinmektedir.
    hayvancılık konusunda modernize olamamış çoğu çiftliklerde, bu koyunlarımız; yoğun derecede kir içindedir.

    örneğin; yünleri tezeğe bulanmış, memeleri de kirden adeta renk değiştirmiştir.
    bunun sebebi; özensiz, ilgisiz, alakasız, hayvan bakıcısıdır.

    oysa o ağılı güzelce temizlese, günde hiç olmazsa iki kere tezek kürese, o koyunların memelerini ılık temiz suyla güzelce yıkasa, yünleri kirlenmiş yavruları bir güzel aklayıp paklasa, ne o koyunlar rahatsız edici şekilde kokar ne de o ağıl.

    ama yaylada bakılan, yaylada yayılan koyunlar öyle midir?
    hayır.
    çünkü, yaylada yayılan koyun asla kötü kokmaz.
    binbir çeşit çiçek ve en çok kekik kokusuyla bütünleşmiş o yaylalar; koyunları birer çiçeğe dönüştürür, mis gibi süt ve çiçek kokarlar.
    hele o yavru kuzular, ince ince mee meee derlerken; ağızlarından yayılan süt kokusuyla bırakın yaylayı o dağı kuşatırlar.

    hatta sürüyü korumakla görevli kangal ya da akbaş cinsi köpek dostlarımız dahi bu konuda çok hassastır.
    eğer bir kangal ya da akbaş bir köpek, temiz ve titiz bakılmış sürüye alışkın ise;
    koyunların, kuzuların kendilerini kirletmesine asla izin vermeyen adeta anaç birer varlıklardır.
    kirlenmemeleri için çamurlu alanlarda yatmalarına dahi izin vermez, havlar, hırlar daha da olmazsa gidip çobana ispiyonlar:)

    çünkü bu ispiyon kangal ya da akbaş için önemlidir zira sürü koruyan bu güzel köpekler için, tüm sürü; kusursuz, temiz ve bakımlı olmak zorundadır.
    hatta pek çok defa o köpekler,
    sürüde bulunan kuzuları itinayla yalar ve temizlerler.
    bunun kurtlara karşı bir koruma tedbiri olduğunu söyleyen de vardır, titizlik takıntısı olduğunu söyleyenler de vardır.
    bu sebeple kokan koyun yoktur, sorumsuz hayvan bakıcıları vardır.

    başlığın konusuyla bu el emeği göz nuru yazımı bağlar isek, başlık sahibi;
    kötü koşullarda bulunan, kir ve pislik içindeki koyunlara rastlamış, kir ve pislik içindeki koyunları koklayarak bu sonuca varmıştır.
    bu derece kir ve pislik içindeki koyunları koklayarak, kendi tabirleriyle; "bizim erkekler" dediği o erkeklerin kötü kokmasının nedeni, başlık sahibinin bakımsız ve pis koşullarda bulunan çiftliklerde, ağıllarda, ahırlarda; dolaşması/gezmesidir.

    isteyen buyursun gelsin, bizim yaylada bakılan koyunlar mis gibi kokarlar.
    koklaması bedava, edineceği tecrübe ise ömürlüktür.

    böyle bir bir, cümle cümle yazarak, değerli okuyucuya ve üçüncü kişilere arz ederim.
    koklamak değil koklattırmamak ayıptır.
    pis yerlerden, kirli ağıllardan, pislik içinde olan ahırlardan uzakta durun, çiçek çiçek kokan yaylara gelin, yaylalar güzeldir; yaylalar yaylalar.

    saygılarımla.

  • tayfun karali

    --- spoiler ---
    "2 temmuz 1993, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazındı. o gün, pir sultan abdal şenliklerine katılmak için sivas'a giden aydın ve sanatçılardan 33'ü, kaldıkları madımak oteli'nin yakılması sonucu hayatını kaybetmişti. olayda iki otel görevlisi de yaşamını yitirmiş, iki saldırgan da ölmüştü."
    spoiler kaynak:
    http://www.bbc.com/…erler/2015/07/150702_sivas_1993

    *
    --- spoiler ---

    tanım:
    1967 ankara doğumlu, istanbul üniversitesi hukuk fakültesi 1987 yılında mezun olmuş, 1987-1989 yılları arasında "avrupa topluluklarının hukuki yapısı" üzerine yüksek lisans yapmış, istanbul büyükşehir belediyesi zabıta daire başkanı şahıs.
    kendi ağzından kaynak:
    https://zabita.ibb.istanbul/…bita-daire-baskanligi/

    tanım devamı:
    kendisine rize'li, ankara'lı diyenler olmuş, memleketinin konuyla alakasını anlayamasak da kendisi artvin hopa'lıdır.
    http://www.artvinden.com/…nbulda-hopa-ruzgari-esti/

    asıl önemli detaylar:
    resmi görevinin başında üniformalı olduğu halde defalarca darp ettiği zabıta ile gündem olan bu kişi,
    2 temmuz 1993 tarihinde, 33 aydınımız ve otel çalışanı 2 vatandaşımızın katledildiği sivas katliamı davası'nın sanıklarını,
    yani "33 aydınımız ve 2 otel çalışanı emekçi vatandaşımızı yaktıkları; görevli başsavcılık makamınının -çok yönlü- soruşturmasıyla ispatlanmış olan ama gizli ellerin müdahalesi sonucu, 13 mart 2012 tarihinde ankara 11. ağır ceza mahkemesi'nin, zaman aşımı bahanesiyle kurtarılmış olan suçlu şahıslarını" savunan avukatlardan birisi de bu avukat tayfun karali isimli şahıstır.

    her ne olduysa bu sanıkları savunan avukatlar, engellenemez bir şekilde;
    • mahkeme hakimi, anayasa mahkemesi üyesi * ayrıca (bkz: #61418306)
    •devlet bakanı,
    • milletvekili,
    •belediye başkanı,
    •belediye başkan yardımcısı,
    •genel müdür,
    •daire başkanı,
    olmuşlar! hayret değil mi?

    kaynak 1:
    https://odatv.com/…pnin-bakanlari-0207131200_m.html

    kaynak 2:
    https://odatv.com/…-koalisyonu-mu-0912111200_m.html

    daha onlarca kaynak var. internetin bir faydası da duyarlı insanlar tarafından gündemde tutulan haberlerin varlığıdır.

    diğer bir husus da bu tayfun karali isimli daire başkanı şahsın, yıllar öncesinde imza attığı; evrensel insan haklarına aykırı icraatıdır.
    buyrun okuyalım:

    istanbul büyükşehir belediyesi’ne bağlı zabıta daire başkanlığı’nda çalışan zabıtalar ‘fişlendikleri’ iddiasında.
    bunun nedeni ise tüm personelin yüz tanıma sistemi’ne girmeye zorlanması.

    zabıta daire başkanı av. tayfun karali'nin
    -imzasıyla- 17 mart 2015 tarihinde yayımlanan genelgeye göre, çalışanlar, kendilerine belirtilen gün ve yerde cihaza yüz tanıma yaptırmak zorunda.

    uygulamanın amacı geliş ve gidişlerinin daha kolay takip edilmesi ve kayıt altına alınması olarak gösteriliyor.
    üstelik, cihaza yüz tanımı yapmayan personel hakkında cezai işlem yapılabileceği de belirtiliyor. çalışanlarsa bu duruma tepkili.

    personel kartlarının, yaklaşık bir ay önce yenilenerek modernize edildiğini söyleyen zabıta merkez amirliği’nden bir başkomiser,
    “bu, kişi hak ve özgürlüklerini ihlal eden, anayasa’ya aykırı bir uygulama. bu sisteme entegre olduğunuzda, hangi meydanda olursanız olun, yüzünüz milyonlarca insanın arasından çok rahatlıkla tespit edilebilir” diyor.

    özel bilgilerinin başka bir yerde kullanılmayacağının garanti edilmediğini de söyleyen başkomiser, bu nedenle yüz taramasına katılmayacağını ifade ediyor.

    personele taciz

    bir diğer memursa şöyle konuşuyor:
    “ibb, zabıta daire başkanlığı * bütün meydanlara mobese’lerden daha gelişkin kameralar taktı.
    bu kameraların kalitesi inanılmaz yüksek. eminönü’de yeni camii’nin üstünde bile bu kameralardan var.

    bütün meydanlarda sizin takibinizi yapabiliyorlar.
    ben o kamerayla, sultanahmet meydanındaki arkadaşımın okuduğu bir yazıyı, metrelerce öteden son derece net bir şekilde görebildim.
    belediye, bu kameraları emir ve yasakların takibi için koyduğunu söylüyor ama bugüne kadar sadece personeli taciz etmek için kullanıldı.
    * bir müdür yardımcısı telefonu açıyor, ‘neden ayaktasın, neden şapkanı takmadın, neden onunla konuştun’ diye sürekli taciz ediyor.

    bunların yanıtı verilmiyor

    bu yüz tarama sistemi, nerede kullanılacak ve güvenliği nasıl sağlanacak?
    ibb, bunun güvenliğini nasıl sağlayacak?
    bir hacklenme durumu olursa ne olacak?
    hem bunların yanıtını bize verilmiyor.
    okuyacaklar diye mesajlaşamayacağım bile.
    amaç güvenlik olsa, bunun farklı yolları var.
    yok hayır, sadece mesai takibiyse o zaman zaten kart sistemi var.”

    zabıta daire başkanlığı’ndan bir komiser de uygulamayı, daire başkanlığı’nın ya da benzeri bir yöneticinin işgüzarlığı olarak görmediğini anlatıyor:
    “yöneticiler ‘çalışanları nasıl ezerim, nasıl korkutur ve kendime bağlarım’ın derdindeler.
    göz taraması, tükürük ya da doku örneği gibi alımların nasıl olacağı kanunla belirlenmiştir."

    soruları yanıtlamadı

    "bu, bir yöneticinin kendi kafasıyla yapacağı bir şey değil. ben yüz bilgilerimi vermeyeceğim.
    bunu kim alacak, nerede kullanacak bilmiyorum ki.
    2006’da da bir parmak izi uygulaması yaptılar ama müdahale ettik. bir haftada kaldırdılar.
    bugün işimiz biraz daha zor gibi...

    çünkü bu, meclis’teki iç güvenlik yasa tasarısı’nın belediyeye yansımasıdır.”

    öte yandan genelgede imzası olan zabıta daire başkanı tayfun karali tüm ısrarlarımıza rağmen sorularımıza yanıt vermedi.

    uzmanlar fişleme diyor

    uzmanlar yüz tanıma sistemi’ni fişleme olarak değerlendiriyor. bilişim avukatı gökhan ahi,
    yüz tanıma sistemi’nin kullanılabilmesi için, kişinin yüzünün ayrıntılı bir biçimde haritalanarak sisteme tanıtılması gerektiğini belirterek:
    “bu şekilde sisteme veri olarak kaydedilen yüz tanımlaması, kişileri fişlemek anlamına gelir. zira, bu verilerin ne zaman nerede ve nasıl kullanılacağını kişilerin bilme hakkı olduğu gibi, bu verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçip geçmeyeceği de bilinemez. bu konuda danıştay 5. dairesi’nin 2013/7949 sayılı kararı da bu uygulamayı anayasa’ya aykırı bulmuştu” dedi.

    iş ve sosyal güvenlik hukuku uzmanı ve bilirkişisi av. cüneyt alihan danar da konunun kişilik hakkıyla ilgili olduğunu belirterek yazıda zorunluluk diye belirtilse de -işçinin bunu işverene vermek zorunda olmadığını vurguladı.-

    kaynak 3:
    http://m.hurriyet.com.tr/…alari-gozetliyor-28576968
    haber muhabiri: ipek izci

    sonuç itibariyle, insanların mahremiyetine saygı duymayarak,
    evrensel insan haklarına aykırı olarak yayınladığı genelgenin icadı olan,
    -o yüksek çözünürlü- kameralarına yakalanmaktan kurtulamayan daire başkanı!

    ama asıl sonuç şudur:
    o da, bu kişinin takdir-i ilahi denilebilecek ceza neticesinde aldığı cezadır.
    • hayalini kurduğu fatih belediye başkanlığı adaylığı,
    •hayalini kurduğu beşiktaş belediye başkanlığı adaylığı,
    •"hiç olmazsa milletvekilliği garanti" görülen aday adaylığı,
    bit-miş-tir!
    penceremde şakıyan kuşlara göre, çok yüksek bir makam dahil olmak üzere, herkes kendisinden rahatsız olmuştur.

    unutmadan not:
    "kendisini görevden aldığını ve uzaklaştırdığını iddia eden, atama suretiyle seçilmiş istanbul büyükşehir belediye başkanı mevlüt uysal ile tayfun karali sivas madımak otelinde yakılarak katledilen 33 aydın ve 2 otel çalışanı vatandaşımızın sanıklarını, birlikte aynı davada savunmuş avukatlardır.
    aynı suçluları, "müvekkillerinin suçlarını bilmelerine rağmen," aynı celselerde birlikte "masumluk iddiasıyla" savunmuş * ve aynı siyasi yükselişi birlikte yaşamış insanlardır.

    kadim anadolu'nun, yörük türkmen deyişlerine konu olmuş atasözlerinde denildiği gibi:
    "al birini vur ötekine"

    bize düşen, bu satırları objektif olarak aktarmak idi.
    gereği takdir;
    yüce türk milleti'nin vicdanına kalmıştır.

    saygılarımızla arz ederiz.