insan olduklarını hatırlayıp "kolay gelsin iyi nöbetler" falan derseniz bagajı çarpmadıkları gibi iyi akşamlar falan bile diyorlar allah sizi inandırsın.
herkes ceo, herkes sevdiği işi yapan beyaz türk, herkes elitist jakoben bakıyorum da...
enyedirenk2 profili
-
avm'de bagaj kontrol eden görevliler
-
kadınların bilim ve sanata katkı yapamaması
bir ablam var eşi ödüllü bir yazar. adam yıllardır odasına kapanıp yazar. temizliği kim yapar, önüne yemek nasıl konur sormaz. kadının bakımlı olmasını ister. zayıf kalmasını ister. düğüne, cenazeye kadın katılır. kadın, biri pilot biri odtü kimya mezunu iki çocuk yetiştirmiş. bu arada kitaplıklarındaki dörtbin kitabın çoğunu okumuş ve bence gayet derinlik kazanmış bir kadın. adam, yalnızca haneye para girişinde mevcut. onun dışında kadın hep yalnız ve bir "işleri yetiştirme" halinde. bu toplumca normal görülüyor. roller tam tersi olsa hem kadın hem de adam dışlanırdı. nitekim benim babam ve annem böyle boşandı. annem yazmaya gömüldü. evini boşladı. evlilik tepetaklak gitti. bunu okuyanların arasında da annemi suçlayan kafalar oldu şu anda mutlaka. ekşi'de bile... neden ki? babam yapsa bohem yazar olurdu. annem yapınca sorumsuzluk...
kariyer yapacağım diye boşanan en az beş kadın tanıyorum. ama erkeklerin evli kalanları daha rahat kendini geliştiriyor. neden acaba? cevabı malûm.
bir erkek başucunda defteri, banklarda yatabilir veya "rus yazar stayla" bir oda kiralayıp namusuna göz dikilmeden bir yerlerde yaşayabilir.
daha geçenlerde bir kadın siyasetçinin torununun doğumunda bulunmaması sebebiyle ayıplandığına şahit oldum. -ki kadınlar ayıpladı en çok- . erkek, torununun doğumuna yetişmeyince haber değeri yok.
erkeklere nazaran daha az sayıda olduğu doğrudur ve çağlar ötesinden gelen sosyo-ekonomik sebepleri olduğu ortada.
erkeğin sahip olduğu koşulları, altyapısı olan kadına verin ortalığın a*ına bile koyar. nitekim kalite, başarı oranı daha yüksek bence.
bazen engel toplum kuralları, bazen diğer kadınlardır. neticede atanmış rollerin sonucu hep.