benimdir.
bu başlıkta yedi ceddine sövülen o ebeveynlerden biri olarak duruma izahat getireyim:
yürüyen merdivenlere boş bebek arabasıyla binmek yasak değil. en azından benim kullandığım tüm asansörlerde işaretlerle gayet güzel açıklanmış; yürüyen merdivene içinde bebek olan bebek arabasıyla binmek yasak. "bebeği kucağınıza alın, arabayla anca öyle binersiniz" diye uyarılar var. bu, gençlerin acelesi değil, bebeğin güvenliği düşünülerek konmuş bir kural.
bebek arabasının komple yasak olduğu avm'lerde zaten merdiven girişlerine böyle iskele babasının ince uzun olanından koyuyorlar, istesen de binemiyorsun.
peki, bu çomar aileler neden avm'lere gidiyor? yakışıklı gençlerimizin ve güzel kızlarımızın avm keyiflerini zehir ediyor?
çünkü sevgili kardeşim,
çocuğun olunca anlıyorsun ki senin tek başına çılgınca cirit atabildiğin sokaklarda, meydanlarda, cadde boylarında 1-2 yaşında bir bebeyle gezmek pek de mümkün değil. bunun sonbahar-kışı ayrı dert, ilkbahar-yazı ayrı dert. düşünmen, hesaba katman gereken milyon tane unsur var. nerede emzirilecek, altı nerede değiştirilecek, arabayla gidilmişse araç nereye bırakılacak da ne kadar gezilecek...
aylar boyu gecesi gündüzü uykusuz geçmiş iki insan, eve tıkılı kalmaktan yabaniye dönmüş ve büyük ihtimal o yüzden çomar olduğunu sandığın anne ve baba aslında senden çok farklı bir şey istemiyor.
iki insan yüzü görmek, duvarlarını ezberlediği evin dışında vakit geçirmek istiyor. karısından, kocasından ya da iş arkadaşlarından başka birine merhaba demek, diyalog kurmak istiyor.
hayatında bir kez denk geldiğin insanları avm delisi, alışveriş ya da gezme manyağı insanlar sanarak sen kaybediyorsun genç ekşici, ben değil.
çünkü ben artık yirmili yaşlarıma, bekar ve çocuksuz vaziyetime* dönmeyeceğim, ama sen bir gün otuz iki yaşında, evli ve çocuklu olacaksın. bu çomar aileleri de o zaman anlayacaksın.
alengirli2 profili
-
yürüyen merdivene bebek arabasıyla binen çomar
-
kuşlar konmasın diye diken yerleştirmek
kuşlar avm'ye zarar verebilir mi bilmiyorum, ancak meskun binalarda büyük sıkıntılara neden olabiliyorlar.
geçtiğimiz yaz bizim klimanın dış ünitesinin üzerine yuva kurdu bu hayvancıklar. biz de ne güzel bi hayrımız dokundu doğaya vb. diye seviniyoruz. sonra bir baktık evde nokta kadar böcekler dolaşmaya başladı. dikkat etmeyince fark edilmiyorlar, sonra bir dikkat ettik ki her yerdeler. klimanın olduğu odanın her bir köşesine ulaşmışlar. evde 4 aylık bebek var. nedir ne değildir kafayı yemek üzereyiz, hanım zaten huylu, kaşıntıdan ölecek. internette arıyoruz, böyle bir hayvan yok. sonra öğrendik ki bunlar kuş pisliğinden üreyen bir çeşit bit mi pire mi ne haltsa işte öyle bir canlı türüymüş.
klimanın üstündeki yuva ve pencere etrafına çılgınlar gibi pisledikleri için, oradan klimanın içine ve sonrasında tüm eve yayılmışlar.
sonuç olarak, kuşların yuvasını dağıtmak ve klimanın üstüne aynen burada bahsedildiği gibi diken koymak durumunda kaldık. yani diken yerleştiren herkes, hayvanlardan nefret ettiği için yapmıyor bunu.
bu entry'i de her şeyi siyah ve beyaz olarak gören sözlük bebeleri için değil, benzer bir sorun yaşayan varsa sebebini bulabilsin diye yazdım.