---aksaraydan kadın hakları savunucusu, gönüllü avukata ihtiyacımız var.---
---psikiyatriye gittiğimizde ablam hapı tarif etti ve doktor neurontin olduğunu söyledi. bu ilaç vücuttan ne kadar sürede atılıyor bilen varsa söyleyebilir mi? doktordan ilaç hakkında fazla bilgi alamadık. neurontin hakkında bilgisi olanlar bana mesaj atabilirse iyi olur.---
son durumu yazacak olursam;
şu an mersindeki derneklerden birinde gönüllü olan bir avukatla ilerliyoruz ancak aksaraydaki dosyayla da ilgilenebilecek bir avukata ihtiyacımız var.
olayın özetini sakin kafayla yazacak olursam;
18 nisanda ablam iş çıkışı şahısla son kez görüşmek üzere buluşuyor, silahla tehdit edilerek aksaraya götürülüyor mersinden. ablam 26, şahıs da 25 yaşında. babam ilk gün ablamın eve gelmemesi üzerine polise gidiyor, babam ilk başta kayıp diyor ancak sonradan aklımıza a. a. geliyor, polise kaçıranın muhtemelen a. a. olduğunu söylüyor babam, polise şahsın tehlikeli olduğunu, ablamı tehdit ettiğini, silahlı olduğunu söylüyor (bu bilgileri ben veriyorum o gün, ablam bunları babamlara söyleme diye tembihlediği için daha önce söylemiyorum ne yazık ki) polis buna rağmen kendi rızası vardır, ben de kız kaçırdım falan diyor sallamıyor. bu polis mersin mağazalar karakolundaki polis. polis a. a.ya mesaj atıyor ablamı soruyor. a. a. da ablamın ağzından cevap yazıyor, ablam yazmış süsü veriyor ben iyiyim kendi rızamla gittim diyor, şahsın telefonundan geliyor bu mesaj.(sonradan ablam söylüyor bunu o yazmış) sesini duymak istiyoruz ancak duyamıyoruz telefonlar tekrar kapalı. polis o mesajı ablamın attığı kesinmiş gibi gönderiyor bizi bakın o iyi diye. önceki entrylerde bunu yazmamıştım. gerisi de bildiğiniz gibi, cuma günü kendi çabalarımızla kurtarmaya çalışıyoruz, polis sonunda olaya müdahil oluyor ancak ablama suçlu muamelesi yaparak. bu arada yazdım mı bilmiyorum ama şahsa avukat veriliyor ablama verilmiyor. ablam biz geldikten sonra şikayetçi olmak istiyor çünkü yanında biz varız, polisler ona artık bir şey yapamaz, bize güveniyor. polisler bizi dışarı çıkartıyor ve ablama küfrediyor. ablam bunu bize yolda anlatıyor. ve ilk günkü ifadeyi ablamın söylediği şekliyle almadılar, ifadesini okutturmadan imzalatmışlar. örneğin bıçak zorunu yazmamışlar, ilaç içirdiğini yazmamışlar. iki gün sonra mersinde ek ifade alındı ama ablamın gerek psikolojisinin kötü oluşu gerek polislerin düzgünce yazamamış olması olsun ek ifade de bence berbat olmuş. ama sanırım önemli olan savcılıkta verilecek olan ifade.
ilk gün eğer şikayetimizi dinlemiş olsalardı olay bu raddeye gelmeyecekti.
henüz soruşturma aşamasındayız, geçenlerde dosyamızı aldık, kan testi yok, ki olsa da içtiği ilacın kanında çıkıp çıkmayacağı belli değil, vücuttan ne kadar sürede atılıyor bu ilaç bilmiyoruz, adli tıpa da göndermemişler ilk gün. dosya olabildiğince ablamı haksız çıkarmak üzere hazırlanmış. ablamla şahsın zaten tanışmışlığı var, onların üzerinde durulmuş. (gerçi avukat dosyanın tamamının henüz gelmemiş olabileceğini söyledi) ses kayıtları vardı telefonda onlar yok dosyada, onlar önemliydi ve umarım delil yerine geçerler çünkü ben kafama göre uygulama yüklemiştim kaç ay önce, kayıtları o tutuyordu.
iste o entryler2 profili
-
ablamın kaçırılması
-
ablamın kaçırılması
yazmaya çalıştım ayrıntısıyla
3 gündür uyuyamıyorum, biraz dinlenmeliyim, mesajlara en yakın zamanda döneceğim
--------------
ablamın bu şahısla daha önce görüşmüşlüğü, tanışıklığı var. nereden derseniz facebooktan. polislerin bu tavrını da buna borçluyuz. tanışıklığı var, hatta eskiden onun iyi biri olduğunu düşünüp sevdiğini sandı diye, birkaç ay mesajlaştı diye kaçırılmayı, tecavüzü hak etmiş oluyor onlara göre.
tanışma, başlangıç kısımları gereksiz ve uzun, zaten sadece 3 kez yüz yüze görüşmüşler, 3. ve sonuncu görüşme kaçırıldığı zaman oluyor. isterseniz tanışmayı sürecini de anlatırım. bilmiyorum önemi var mı.
olayların olduğu zamanı anlatayım öncelikle. ablamın çalıştığı yere salı günü geliyor, son bir kez konuşalım diye ısrar edip acındırmış. ablam yanına gidince silahla kendini öldürmekle tehdit ederek, (silahı bir kez patlamış, ablam çok korkmuş) baskıyla kendisiyle gelmeye zorlamış. polislere bunu anlatınca seni değil kendini öldürecek olmuş bu zorlama değildir demişler rızan var işte demişler, olur mu öyle şey deyince bize işimizi öğretme demişler. (bu arada bulundukları yer çok ıssız bir yer kimse yok) 3 dakika yol almışlar ablam beni eve bırak diye yalvarmış. telefonunu falan elinden almış. ailemi arayayım demiş, izin vermemiş. buradan ikimizin ölüsü çıkar demiş. buna bir ilaç vermiş, antidepresan bu senin üzüntünü alır sakinleşirsin demiş, ablam istememiş ama ısrar etmiş ve içirmiş. ilaç tamamen sarhoş etmiş. bunu halası diye tanıttığı bir kadının evine getirmiş. (ilacı bu arada her yemekten sonra vermeye devam etmiş.) ertesi gün imam getirtmişler ablam istemediğini söylemiş, ailem bilmeli demiş ama tabi ki dinlememişler nikahı kıymışlar. o gece boğazına bıçak dayayıp tecavüz etmiş. ertesi gün artık adam tecavüz etmesine güvenerek telefonunu geri vermiş. olanları bir arkadaşına anlatmış (bizim onu istemeyeceğimizi falan düşünüp, korkup bize hala hiçbir şey söylememişti) arkadaşı da bizi aradı ama sadece bıçak çektiğini öldürmekle tehdit ettiğini söyledi. cuma günü ben ablamı aradım, o cuma namazına gittiği için yalnız ve rahattı, ben destek oldum korkma söyle biz yanındayız dedim, o da her şeyi anlattı. ama tecavüzü senden başkası bilmesin diye tembihledi. bana konum attı, biz konumu polise verdik, polis onu bulunduğu yerden aldı (ben onu bizzat gidip alalım dedim babama ama o doğruca polise gitmiş. polisler de artık neyi amaçlıyorlarsa, her türlü baskıyı imayı suçlamayı kendilerine hak görmüş. yalanla itham etmişler. o öyle söylemiyor demişler o şahsı savunmuşlar. ablamın zaten psikolojisi alt üst olmuş travmanın en beterini geçirmiş bir de bunlar… isteği dışında şikayetini geri çekmek zorunda bırakılmış (bunlar olurken hala o ilacın etkisindeydi.) ablamı türlü türlü laflarla da ikna etmişler (bir şey çıkmaz, boş ver boşuna sürünme gibi biçok şey söylemişler, aşağılamışlar) biz geldikten sonra da ablamla görüştürtmediler başta bizi izin vermediler. görüştükten sonra ablama neden şikayet etmedin deyince anlattı bunları, bir de ailem öğrenmesin kimse duymasın diye etmek istememiş (ben telefonda görüşürken şikayetçi olmayı, hakkını aramayı sonuna kadar istiyordu halbuki). ben de babama söyledim dedim, babamla görüştüler babam destekledi, korkuyu atlatarak şikayetçi olmayı istiyorum dedi. polisler çok sinirlendi. bizi odadan dışarı çıkardılar aşağıya gönderdiler. sebep soruyorum tersliyorlar. meğer ablama küfür etmek için çıkarmış bizi o polis. bu arada başlıca zulmeden polisler 3 kişi. diğerlerinin zulmü ise susup izlemeleri.
(bu arda ablam başka şehre kaçırıldı)
ilaç hakkında söylediklerinden yola çıkarak bir tahminimiz var ama hangisi olduğunu bilmediği için emin değiliz. kan testi yaptılar ama biz de yaptıracaktık geç olmadan bugün, en azından ne olduğunu öğreniriz diye. etkisinin geçmesinden vücuttan tamamen atılmasından korkuyorduk, polislerden öyle korktuk ki, test sonuçlarının da oynanmasından korkuyoruz, yapabilirler mi böyle bir şey bilmiyoruz.
şu ana kadar polisle emniyetle uğraştık sadece, çünkü bu konuda hem bilgisiziz hem de çöküntüdeyiz, düşünemiyorum, düşünemiyoruz doğru düzgün. birçok tavsiyede bulundunuz hepsini dikkate alacağım, hakkımızı sonuna kadar arayacağız, bize tekrar cesaret verdiniz. en ufak iyi dilek bile çok mutlu etti sağ olun.
ben burada o şahsın kim olduğunu, şehirleri de yazacaktım hatta kim olduğumuzu da yazardım ama ailem çok karşı çıktı. olay çok yeni önce savcılığa vermeliyiz dediler. lanet toplumun dışlamasından, o polislerin tutumunu herkesten görmekten korkuyorlar. bu yüzden söylemek istemiyorum en azından şimdilik.
bu kadarını anca yazabildim, tekrar okuyup düzenlemek bile istemiyorum, anlatım bozukluğu, atladığım yerler eksiklikler olabilir bilmiyorum. kendime geldikçe yazarım düzeltirim. ekrana boş boş bakıyorum toparlayamıyorum
inanın iyi dilekleriniz desteğiniz çok faydalı oldu. ne kadar teşekkür etsem az
-------------
-çok ilgilendiniz umudumu kaybetmiştim, sağ olun ayrıntılarıyla öğrenmek istediğiniz için. mesajlarda herkes ayrıntıları anlatmamı istedi. elimden geldiğince hızla yazacağım her şeyi, şimdilik mesajlara dönemiyorum-
-elim titriyor düzgün cümle kuramıyorum hatırladıkça kötü oluyorum, geç yazabilirim lütfen kusura bakmayın-
lütfen yardım edin. ne yapacağımı bilmiyorum, psikolojik olarak çöktüm, çöktük. ne olur bize birileri sahip çıksın ne olur bilen birileri yardımcı olsun, çok çaresizim. mağdurken bizi suçlayıp iftiralar attılar. yapılanları meşru gördüler. hakaret ettiler aşağıladılar.
ablam salı günü kaçırıldı, ona ne olduğu belli olmayan bir ilaç içirmiş. çarşamba günü bıçak zoruyla tecavüze uğramış. cuma günü kendi çabalarımızla kurtardık. bize yardım eden olmadı, ilk gün polise gitmiştik. kimse umursamadı. adam şu an serbest.
polis şikayetçi olmaması ve evlenmesi konusunda sözlü baskı yapmış, ben varken de ablamla bana bir polis evlensinler, bu iş tatlıya bağlansın dedi. çok uzun mesele ne yazsam nasıl yazsam bilmiyorum. ne olur yardım edin. en azından dikkat çekmesi için başlığı yukarıda tutalım, birileri elbet sesimizi duyacak, biz pes etmeyeceğiz. ayrıntıları yazmalı mıyım buraya ne yapayım bilmiyorum.
edit1: kontrol bile etmek aklıma gelmiyor, sağ olun. o kadar yüz üstü koyulmaya alıştırıldık ki. ayrıntılarıyla yazacağım. çok teşekkür ederim. uzun yazarsam okumazlar bile diye düşündüm. çok sağ olun.
edit2: yazıyorum her şeyi düzgünce bilgisayarda şu an, pek iyi değilim elimden geldiğince anlatacağım, uzun sürebilir.