mantık rejimi ve sistematik akıl yavaş yavaş erkek milletine de ulaşmayı başardı sonunda. iki parmak a.cık, iki meme ellemek için kimse azap çekmiyor artık. hayat gailesi öyle derin ki, iş, güç, sosyal yaşam, siyasal gelişmeler, ekonomi erkeklerin gerçek güncesi. iki parmak .m peşinde koşmak hiç de aksi düşünülemez bir erek değil artık. şeref güneşi artık erkeklerin de üzerine doğuyor.
o kadar kriter koyuyorsun, bir dolu beklentin var, peki sen ne verebileceksin? genel kültür desen yok, çalışma azmi sıfır. işin gücün makyaj, giyim, botoks, magazin, krem, trendyol, aşkı memnu ama beklentin beyaz atlı prens. peki sen ne verebileceksin? iki parmak a.cık ve iki meme.
bu arada kendini yarış atı olarak görmeyen, mal olmaktan hazzetmeyen seviyeli kadınları tenzih ederim. onlar kendilerini tanıdılar zaten, üstüne alınan alındı.
faraza4 profili
-
bir kadın için çabalamayan erkek
-
10 ağustos 2020 tayyip erdoğan'ın attığı tweet
sayın tayyip erdoğan veya bunu okuyan onun sevgili taraftarı;
18 yıl önce akp iktidara ilk geldiğinde ben üniversite öğrencisiydim. başbakanlık bursu ve kredi alıp part time çalışıyordum. asgari ücrete yakın gelirim vardı. ve satınalma gücüm bugünden yemin ederim çok daha harikaydı.
bugün profesyonel bir meslekte en üst derecedeyim iyi de bir maaşım var. ama satınalma gücüm o zamana kıyasla çok daha düşük.
o yıllarda arkadaşlarımla meyhaneye gider demlenirdik, hayat harikaydı. şimdi o arkadaşların hepsi çalışıyor, artık aynı meyhaneye gidemiyoruz.
marka giyerdim, şimdi o markaların yanından bile geçemiyorum.
kimsede laptop yokken bende vardı. şimdi laptopum bozulunca sıfır alamadım, 2008 model bir laptop aldım ikinci el.
nokia'nin ilk renkli telefonunu biraz da aile desteğiyle ben almıştım. şimdi 5 yıldır aynı samsung telefonu kullanıyorum ve bozulacak diye korkuyorum. hayatımda ilk defa 90+ kiloya çıkmıştım, çünkü evde yemek yemiyordum. sürekli dışarıdan yerdim. şimdi en son ne zaman dışarıda yemek yediğimi hatırlamıyorum.
rahmetli ecevit başbakanlık bursunu o kriz günlerinde bile ödedi, akp geldi 5 ay burs alamadık.
toplam 60 üniversite, adam akıllı 50.000 kontenjan vardı. ilk 20.000 'e girmeyen düzgün bir eğitim aldı sayılmazdı. benim türkiye 15000 küsürüncüsü olarak girdiğim fakülteye şimdi 150.000. kişi giriyor.
ilk işe başladığımda 2006 yılıydı, üniversite biter bitmez iş bulmuştum. tek başıma ev tutmuş, eşya almış gül gibi yaşıyordum. şimdi bunların hepsi hayal.
kıyasladığınız yıllar her açıdan bugünden yüzbin kat iyiydi. mutluyduk o yıllarda. terör bitmişti, cuntalar yoktu. darbeciler yoktu. kimse tarikatlere cemaatlere prim vermiyordu.
huzur vardı huzur. şimdi o huzur yok. herkes mutsuz umutsuz.
eskiyle karşılaştırmaksa al sana karşılaştırma.
diyor ki dolar bazında gelir 3 kat arttı. iyi de kardeşim çinin ki 15 kat artmış, afrikanın 25 kat artmış, yunanistan'ın 5 kat artmış, gelişmiş ülkeleri zaten saymıyorum. kazakistan bizi sollamış, adam demeyeceğin bulgaristan geçmiş. yani gelişmede artışta bile en sondayız.
neyin karşılaştırması bu? uluslar arası rakkamları da tüik mi tutuyor? -
elif can yetim
bir rivayete göre 48.000,diğer rivayete göre 15.000 türk lirası maaş alan, kartal imam hatip mezunu, mail atmayı seven fakat yazım ve imla kuralları ile türkçe dilinden bihaber bir torpilli.
odtü elektrik elektronik mezuniyet + odtü yüksek lisans mezunu mühendis bugün 2500 tl maaşla başladı.
yeni türkiye'ye hoş geldiniz.
edit: adı geçen şahsın bu maaşı almadığını iddia eden bir mesaj aldım. iddia sahibi iş arkadaşı olduğunu söyledi. ben de gerçek maaşını söylerse düzelteceğimi ekledim. kendisi herşey dahil 15.000 olduğunu iddia ediyor. yazması bizden takdir sizden.
ama kısa bir aramayla gerçeğin şu olduğu görülecektir.
edit 2: odatv'nin bir araştırma yaparak, bu olayları haberleştireceğini düşünüyorum. zira araştırmacı gazetecilik beklentisinin olduğu tek mecra kendileri.
edit 3 : maaşlar dolar bazlı ödeniyormuş. o nedenle fazlaymış. ayrıca maaş dışında makam aracı gibi yan imkanlar da varmış. mesela damacana müdürü diye bir müdür varmış. binlerce dolar maaş yanında, makam aracı varmış.
tabi en doğru bilgiyi bacımızın kendisi verecektir sosyal medya hesaplarından. yayınlamak boynumuzun borcu olsun.
edit 4: gençler maalesef piyasa şartları çok kötü. evet maalesef bogazici mezunu bir tanıdığım direkt asgari ücretle başladı. dahası bir yıl işsiz gezdi.
gerçi bu ücretler deneme veya geçiş ücreti olarak da düşünülebilir, ama ülkenin durumu hakkında da o kadar iyimser olmayın.
ha bu zor günler geçecek, liyakate, adalete, zekaya, kabiliyete önem veren adil ve vizyon sahibi idareciler de gelecek ülkemize. ama bu günümüzün gerçeği.
ben de verdigim 8 senelik emeğin karşılığında siktir yemekten başka bir teşekküre uğramamış emekçiyim. çok zoruma gidiyor bu durumlar. hele son bir yılda çektiklerimi bir allah bir ben biliyorum. benim hak ettiğim yere akp nin atadığı tipleri görsenşz benim gibi delirirdiniz.
edit 5 : tablo netleşiyor 700 tane müdür, 5000-6000 dolar maaş, 3000 dolar kira yardımı ve özel araç. -
kıdem tazminatının kaldırılması
müjde!!! sonunda gerçekleşendir.
komprador, kodaman, zengin, fabrikatör, sermayedar, mafya, tefeci ve cümle işçi çalıştıran para sahipleri, büyük müjde! artık işçi denen fukara, sefil, aç, biilaç zevata sırf işten ayrıldı veya emekli oldu diye para vermek zorunda kalmayacaksınız. ne yediğiniz etten ne siktiğiniz götten fedakarlık etmeniz gerekmeyecek.
bakın nede güzel değinmiş sabah gazetesi: "referandum bitti, önümüzdeki dönem, çalışma hayatı ile ilgili çok önemli düzenlemeler yapılacak. bunların başında da neredeyse 40 yıldır gündemde olan ama bir türlü çözülemeyen kıdem tazminatı sorunu geliyor."
güzel devletimiz 40 yıllık sorunu şaaaak diye çözdü sonunda çok şükür.
işçi kardeşim; sen benim kardeşimsin. üzülme, isyan etme.allah isyan edenleri sevmez. şeytan isyan etti noldu bak? sadıkların makamı cennet-i firdevstir. patronun veli nimetindir, o olmasa çoluk çocuk açlıktan ölürdün. haline şükret, bir işin var. sağ iktidarlara oy vereye devam et. kafir, küffar, münafık, mücrim, zındık, müşrik sol iktidarlardan sana ne fayda gelecek? ölsen bir yasin-i şerif bile okuyamazlar mezar başında.
aferin lan aferin. "evet" vermekle ne iyi ettiniz. hay aklınızla bin yaşayın. size daha ne sürprizlerimiz var bir bilseniz?