yalanci mesih3
profili

  • patron ile lider arasındaki farklar

    liderin çok geniş bir tanımı var ama madem patron denmiş iş hayatı için konuşalım.

    iş hayatında özellikle beyaz yaka plaza ortamları için son 10 yılın bitmez tükenmez gittikçe de şiddeti artan geyiği "lider olmak"tır. bunun şirketler tarafından bu kadar pohpohlanmasının da en büyük sebebi motivasyonunu kaybeden çalışanlara bir süre daha motivasyon sağlayabilecek bir kaynak yaratmaktır. sonuç olarak bir yerde maaşlı olarak çalışıyor olmak, hayatından çok ciddi bir süreyi kiralamaktır. (haftanın beş veya altı gününü sekiz veya dokuz saat mesailer, trafikte geçen zaman, ek mesailer , fuar zamanları, mesai saati dışı toplantılar, yurt içi yurt dışı iş seyahatleri vb. için harcanan süreler ) genellikle de bu alışverişte çalışan ihtiyacını anca karşılayacak bir paraya çalışır.

    bir de bu acı gerçeğin üzerine her geçen gün kısıtlanan haklar, gelirler ve özgürlükleri ekleyince bir süre sonra çalışan; çalışma hayatı ile ilgili hayallerinin yok olmaya başladığını görecek ve kendisine verilen işleri daha düşük performansla gerçekleştirecektir.

    bu safhada altındaki elemanlara (eleman demeyelim, arkadaşlar diyelim kıps..) bir şekilde motivasyon sağlayacak "lider" arayışı ortaya çıkar. bu lider "takımındaki", "ekibindeki", "grubundaki" alt kademe elemanlara bir şekilde gaz vermek için kullanılır. patronun veya müdürün vermediği eğitimleri gönüllü verir, tecrübe kazanmasını, kendini geliştirmesini teşvik eder, dertleri tasaları ile ilgilenir, hedef konusunda daha yumuşak sözler kullanır ve çalışanların katılımcı olmasını sağlar (çoğu zaman çalışanın fikri alınır ama uygulanmaz ), ben, sen değil biz kelimesini sıkça kullanır vb.
    bu yöntemler beyaz yaka linkedin sayfalarında çarşaf çarşaf anlatılır, daha doyamayanlar her canı sıkılanın yazdığı yöneticiler için liderlik, on adımda lider, nasıl lider oldum vb. gibi kerameti kendinden menkul yazarların kitaplarını da okuyabilirler.

    ancak lider çalışanlara vereceği motivasyon için çalışmalarını ister gönüllü olarak ve saf duygularla yapsın, ister piyasanın kurdu olup motivasyon veriyormuş gibi yapsın sonuç fark etmez. zira gün sonunda çalışanın hak ve özgürlüklerinde hiç bir artış olmazken daha önce kendisine çizilen sınırlar içinde yaptığı işlerde daha fazla sorumluluk, daha fazla yük almaya zorlanır. iş hayatı için lider eşşeğe uzatılan bir havuçtur, aslında birer köle olanlara "siz şanlı gladyatörlersiniz!" gazı verip ölürken romalılar eğlensin diye arenada daha hevesle dövüşmelerini sağlayan bir doctore dir. havuç veya doctore olduğunu bilenler bir sene bir yerde, iki sene başka yerde dolaşarak şirketler arası transfer olur ve bir ihtimal maaş ve primlerini arttırabilirler. gerçekten lider olanlarsa hepinizin şirketinde olan çok tecrübeli, bir abi, baba yerine koyduğunuz ancak ani ve basit şekilde harcanan, hakkı yenilen bilmemne abidir. harcanma sebebi de sizin haklarınız için mücadele etmesidir muhtemelen.

    bundan dolayı iş hayatında lider diye bir şey olmaz, iş hayatında patron boksa, lider de kakadır.

    profesyonel çalışanlar için baştan pazarlığını yaptığın görev ve sorumluluklar ile bunun karşılığında kazanacağın para vardır. düzgün bir çalışan isen, firma da sana karşı sorumluluklarını yerine getiriyorsa işini yapar paranı alırsın. sen işini düzgün yapıyor olmana rağmen, haklarında bir artış olmadan daha fazla mesai, daha fazla stres, daha fazla yük altına girmen için sana bir "lider" gaz veriyorsa işte o bildiğin modern çağın kolpasıdır. bundan dolayı bu saçmalıklara kanmayın. işinizi düzgün yapın, emeğinizin karşılığını talep edin.

  • tayyip erdoğan'ın başarısının sırrı

  • #80milyonkardeşizbiz

    her türlü hırsızlık sizde, yetim hakkından başlayıp ölünün hakkına kadar girmek yine sizde, bu ülkeyi bir yapan tüm değerleri 15 senedir öğütüp "onlaarrrr, bunlaaarrr" diye konuşan birine tapmak sizde, saymaya üşeniyorum milyon tane daha itlik puştluk sizde.

    sonra? 80 milyon kardeşiz...

    ulan senin gibi kardeşim olsa kardeşlikten reddederim hıyar!

    asıl korkunuz bu ülkenin düşünen, üreten, bilgili kesiminin bir araya gelip sizin hırsız kitleniz gibi tek bir vücut haline gelmesi. bu zamana kadar bahçeli ve kılıçdaroğlu gibi iki piyon ile muhalefeti pasifize ettiniz. bu kesim bir birleşirse bu sefer gezi gibi de olmaz enlemesine yersiniz bunun farkındasınız.

    kardeşmiş... benim senin gibi bir kardeşim yok.