rakamı yanlış hatırlamıyorsam 30 küsur civarında ergenekon ve benzeri davalardan hapis yatmış subay 15 temmuz gecesinde darbecilerle doğrudan çatışırken şehit oldu. emre kongar ve merdan yanardağ bu subaylar üzerine bir programlarında konuşmuştu.
tabii ki bu darbeyi kemalistlerin değil de o çok sevdikleri cemaatçilerin yapması siyasal islamcı hükümeti çok derin üzüntülere soktuğundan, kemalist subayların bu yobazlarla savaşırken ölmesini hiç konuşamadılar. akıllarınca bu subayları kemalist diye kahraman göstermek istemediler. ayrıca ordunun içindeki aktif bir çok subayın darbe gecesi bu cemaatçi cunta ile mücadelesi de darbenin belini asıl kıran durumdur.
nedim şener halkın darbeyi tankın egzozuna atlet tıkadığını düşünerek engellediğini düşünüyorsa orasını bilemeyeceğim.
maddenin radyoaktif hali2 profili
-
darbeye direnenler kemalist subaylar değildi
-
güneş'in çekirdeğindeki helyumun %27.1'e çıkması
eninde sonunda güneş bir gün hidrojenini bitirip helyum yakmaya başlayınca mars'a kadar genişlemiş bir kırmızı dev yıldıza dönüşecek. daha sonra bütün katmanlarını uzaya saçarak soğuk, aşağı yukarı dünya boyutlarında, ölmüş bir yıldız da diyebileceğimiz beyaz cüce yıldızına dönüşecek.
milyarlarca yıl sonra bizi oluşturan atomlar başka ölmüş yıldızlardan yayılmış atomlarla birleşip gazlardan, tozlardan, hidrojen helyum gibi iyonize gazlardan oluşan bulutsu dediğimiz, evrende geniş alanlara yayılmış devasa bulutları oluşturacak.
o bulutsular da zamanla kütle çekim ile birleşip yeni yıldızları, gezegenleri, yeni güneş sistemlerini oluşturacak. belki de bizi oluşturan o atomlar başka bir gezende başka bir canlıyı oluşturacak.
yani aslında topraktan geldiğimiz söylentisi yanlıştır. hepimiz bir zamanlar yaşamakta olan yıldızların çekirdeğinden geldik. topraktan geldik ve toprağa gideceğizi, yıldızlardan geldik ve yeniden yıldızlara gideceğiz diye çevirirsek daha doğru olur.