capetonian6
profili

  • bu devirde güvenilir erkek bulmak zor

    kendisi güvenilir olmayan kadınların diline pelesenk ettiği söz

  • yeni başlayanlar için istanbul

    - bu tımarhanede insanların uyduğu tek kural yürüyen merdivenlerde sağda durmaktır. sakın solda durmayın. çok fazla turist görüyorum öyle, küfür işitiyorlar, insan üzülüyor.

    - bu şehirde insanların %99.99'u tımarhanelik düzeyde ruh hastasıdır. yolda çarparlar özür dilemezler, toplu taşımada yer vermezsin küfrederler, ayağına basarlar özür dilemezler, küfürlü konuşurlar, bağırarak konuşurlar vs. temkinli olun, kimseye sataşmayın.

    - saat 2-4 arası taksilerde değişim saatidir, siksen taksi bulamazsın. boşuna çabalamayın. yağmur, kar yağarsa yine çabalamayın. bulamayacaksınız. hatta normal zamanlarda bile bulmak zordur.

    ayrıca kapısında durak amblemi olmayan taksilere de binmeyin.

    - bu şehirde herhangi bir toplu taşıma aracında inenlere öncelik verilmez. özellikle metrodan inerken allah yarattı demeden dalarak çıkmaya çalışın vagondan. zira kapılar açıldığında üzerinize savaşa gider gibi koşan ninjalar, yaşlı dayılar ve araplar gelecektir.

    - metrobüse binmek istiyorsanız kapıların denk geldiği yerlerde durmaya çalışmak çok da fayda etmez. zira yanlardan yardıran öküz oğlu öküz dayılar vardır. siz de savaşa gider gibi dalın metrobüse.

    - ortaköy'de kumpir yemeyin, bok gibi bir şeye 25 lira verirsiniz.

    - kadıköy-moda tramvayını kullanmayın, gideceğiniz yere çok daha hızlı gidersiniz yürüyerek. ayrıca yolcu kitlesinin %90'ını psikopatlar oluşturmakta.

    - mesai çıkışında metrobüs kullanmayı aklınızın ucundan geçirmeyin.

    - öğrenciyseniz ve uzun süreli kalacaksanız öğrenci abonmanı yükletin 85 liraya 200 biniş hakkı var.

    - herhangi bir toplu taşıma aracında bir yaşlı yanınıza gelirse mutlaka yer verin. yoksa bir yerden laf sokar, küfür eder.

    - avrupa yakasında her yerde önünüzde yere çay döken, tüküren, bağırarak konuşan araplar göreceksiniz, hazır olun.

    - bu şehirde her şey paradır. kapıdan dışarı kafanızı çıkartıp 5 saniye nefes alıp tekrar içeri girseniz cebinizden otomatik 50 lira eksilir.

    - hafta sonu güneşli bir günde adalara gezmeye gitmek gibi bir hata yapmayın. vapur hindistan'daki trenlere dönüyor.

    - karşıya deniz yoluyla geçecekseniz şehir hatlarının vapurlarını kullanın, özel şirketlerin motorları hem konforsuz hem daha yavaş gider hem de çok sallanır.

    - kanlıca yoğurdu yemek için kanlıca'ya gitmek gibi bir aptallık yapmayın, lütfen.

    - fatih'e giderseniz bolca ninja göreceksiniz. bu ninjalar önlerine hiç dikkat etmezler. dolayısıyla kalabalıkta size çarparlar. size çarptığı an sanki 5 tonluk bir şey çarpmış etkisi yaratırlar. bakın 1.88 boyunca 90 kiloluk bir adamım, bana bile çarptıklarında yere yığılıyorum. öyle güçlü bir etki yaratıyorlar. bilim bunu araştırmalı diye düşünüyorum. çarşaf giyen kadınların ağırlıkları 500000 katına çıkıyor herhalde. ona göre dikkat edin.

    - şehirdeki ilçeleri tanımlayacak olursak;
    fatih: suudi arabistan'ı avrupalı/asyalı turistlerin ziyaret ettiğini düşünün
    üsküdar: konya'nın ilçe versiyonu
    kadıköy: laiklik falan
    beşiktaş: %40 arap %60 türk, belki de istanbul'un tek normal ilçesi
    beykoz: istanbul'un köylüsü
    sarıyer: çok garip bir yer, bir tarafı maslak-istinye-tarabya falan, öbür tarafında köyler var. ikisini birden içinde bulundurabilen tuhaf bir yer.
    sultanbeyli/bağcılar/esenler/sultangazi/esenyurt: buralara giderseniz %99 bıçaklanacaksınız. insanlar eğlence için birbirini bıçaklıyor, 3 liraya tavuk döner+ayran+çay yapabilirsiniz, mideniz kaldırırsa.
    ataşehir: yeryüzündeki en ama en çirkin yer.
    beyoğlu: akşam vakti arabistan'a dönüyor. karaköy kurtarılmış bölge gibi.
    eyüp: üsküdar'ın avrupa şubesi
    ümraniye: deniz görmemiş istanbullular
    şişli: buranın merkezinde bir avm var, içinde arabistan’dakinden daha fazla arap var
    beylikdüzü: hiçbir şekilde işinizin düşmeyeceği bir yer
    kağıthane: atanamamış sultanbeyli, hele gültepe diye bir mahallesi var her akşam tabancalarla serenat yapılıyor

    - galata kulesi'ne 3.5 saat sıra beklemeden çıkmanın tek yolu sabah saat 9'da açıldığı anda kapısında olmaktır.

    - kız kulesi'ne gitmeyin, içinde bir bok yok. manzarası da ilginç değil, vakit kaybı.

    - hafta sonu pierre loti tepesi'ne gitmeye çalışmak gibi bir gaflete düşmeyin.

    - boğazı gezmenin en mükemmel yolu eminönü'den rumeli kavağı motoruna binmektir. yaklaşık 1.5 saatte, taaa üçüncü köprüye kadar görürsünüz boğazı, üstelik sadece 3 lira gibi bir ücrete. sakın ha ikinci köprüye kadar gidip dönen boğaz turlarına 25 lira vermeyin, israf.

    - haliç'i gezmek için üsküdar'dan haliç hattına binin.

    - eğer müzekartınız yoksa topkapı sarayı'nı gezmeyin, tamamen vakit kaybı. onun yerine dolmabahçe ve beylerbeyi sarayını gezin.

    - sultanahmet'te köfte yemeyin, balondur tamamen, tadı bok gibidir.

    - müzekart almak istiyorsanız türk islam eserleri müzesi var ve önünde hiç kuyruk yok. kesinlikle oradan alın. öğrenciler için bir yıl geçerli kart 20 lira mı ne öyle bir şeydi. (ekleme: 30 lira olmuş)

    - yerebatan sarnıcı'nı gördükten sonra bir de şerefiye sarnıcı'nı görün. şerefiye sarnıcı mükemmel etkileyici bir mekan.

    - kadıköy'de boğa heykelinin önünde fotoğraf çekinmeyin.

    - kadıköy çarşıda lahmacun için borsam’ı değil de halil lahmacun’u tercih edin. kahve için de montag’ı. ayrıca mini eatery’de turşu kızartması yiyip, basta’da dürüm gömün. üzerine gurmania’dan da berliner götürürsünüz.

    - rumeli hisarının manzarası çok güzeldir, müzekart geçiyor.

    - arabanız varsa hidiv kasrına gidin, işletmesini beltur almış. ben batırırlar kesin diye bekliyordum da aksine mükemmel bir yer olmuş, çok uygun fiyatlara mükemmel yemekler yiyebiliyorsunuz, hem de sarayın içinde.

    - hafta sonu balat'a gidebilirsiniz, istanbul'da mahalle kültürünün hala yaşadığı rengârenk evlerle dolu güzel bir yerdir. hafta içi çok kalabalık olmadığından pek tekin olmuyor bazı yerleri. rum lisesi, patrikhane, moğol kilisesi, merdivenli yokuş, kiremit caddesi uğrayacağınız yerler olsun.

    - miniatürk güzel yerdir ama yazın giderseniz sivrisinekten önünüzü göremeyeceğinize emin olabilirsiniz.

    - taksim, istiklal caddesi akşam vakti arap diyarına dönüşür. bir tane bile türk göremezsiniz. akşam takılmak istiyorsanız kadıköy'e geçin.

    - moda'ya gelince çikolatacı asuman'ın önünde yaz kış demeden 7/24 bitmek bilmeyen bir sıra göreceksiniz. lütfen girmeyin o sıraya, inanılmaz balon bir yerdir asuman.

    - moda'daki dondurmacı ali usta dünyadaki en şişirilmiş mekan olabilir.

    - bir bardak çay ve cheesecake'e min 40 lira verebilecek gücünüz varsa karaköy veya kadıköy'de dem'e uğrayın. çok güzel cheesecakeleri ve çayları var. hatta 35 çeşit çay ve 35 çeşit cheesecakeleri var, eşleştirmişler hepsini birbiriyle.

    - vefa bozacısı'nın bir numarası yok, boşuna yormayın kendinizi oraya gitmekle. karşısındaki sevda gazozcusu da ilginç bir yer ama bir şişe gazozu 5 liradan satıyorlar, biraz turist silkme yeri gibi.

    boza içecekseniz kurtuluş'ta damla dondurma'da veya kadıköy'de şekerci cafer erol'da için. üzerine leblebi de koyuyorlar hem mükemmel bir tadı oluyor. vefa bozalarından çok daha iyi.

    - süleymaniye camii'nin manzarası güzeldir. ortaköy büyük mecidiye camii'nin de içi mükemmeldir, bildiğin avrupadaki kiliseler gibi yapmışlar.

    daha da aklıma gelirse eklerim.

  • kızların ilişkide mutsuz olmalarının tek nedeni

    yok erkeklerin sevmeyi bilmiyor oluşuymuş, yok kadınlar kadar ince düşünememeleriymiş, yok erkekler sadece dış görünüşe bakıyormuş...

    harikasınız vallahi, bir kere bile dönüp "ben nerede yanlış yaptım" demek yok, bir kere bile hatayı kendinde aramak yok. sorsam hepiniz dünyanın en fazla özeleştiri yapan, en açık görüşlü insanlarısınız. tüm hayatını dışsallaştırma denilen mekanizma üzerinden idame ettiren bomboş insanlarsınız, ötesi değil. böyle gittiğiniz sürece de mutlu olmayacaksınız. karşınıza çıkan erkekler götünüz veya memeniz dışında hiçbir şeyinize bakmayacak. en güzel senaryo sizin ruhunuzu sevdiğini söyleyen aşık taklidi yapan fakat esasında başka çıkarları olan bir erkeği hayatınızın erkeği zannetmeniz ve evlendikten max 10 sene sonra olayı çakıp boşanmanız şeklinde olacak. örnekleri de çok vardır bunun.

    bir düşündünüz mü acaba hiç "karşımdakini ben neden seviyorum, neden onunla olmak istiyorum" diye? bir kere bile "yanlış erkeği mi seçtim" dediniz mi? demezsiniz

    çünkü siz her zaman en doğru erkeği seçersiniz zira bilinçaltınız toplumdaki statüsünü veya dış görünüşünü beğendiği bir erkeğe hayal ettiği ruhu giydirmek dışında bir bok yapmaz. bir kere bile hata kabullenmek yoktur ilişkide, çünkü kadın her zaman haklıdır. kıt beyinli erkeğin kafası kadınları anlamaya yetmez çünkü. şu "nefes alsın yeter" zihniyetinden dolayı kendinize öyle tanrısal anlamlar yüklüyorsunuz ki, kralınız gelse en fazla "evet sen haklısın ben hata yaptım" gibi samimiyetine kendini bile inandıramadığı boş beleş sözler söyler ama içinde kendine toz kondurmaz. kandırmayalım şimdi kimseyi.

    iyi biriyim, kötü biriyim bunun değerlendirmesini yapacak kişi ben olamam, ilişki yaşadığım kızlar olabilir ancak şunu diyeyim ki, bugüne kadar ciddi ilişki için bir kez bile dış görünüşe bakmadım. aradığım tek şey azıcık zekâ ve iyi bir kalp oldu. ikisini bir arada bulduğuma emin olduğum an da evleneceğim zaten. ikisini aynı anda görmedim kimsede, gördüğümü sandım en fazla. hiçbir kız arkadaşımla da aram kötü ayrılmadım, ilişkilerimden dolayı en ufak pişmanlığım yok. sizin dilinize pelesenk ettiğiniz "erkekler sadece dış görünüşe bakıyor" sözü vicdan mastürbasyonundan ötesi değil, kusura bakmayın. kiminizi charlize theron'ın vücuduna koysak ondan bile tiksindirecek kadar iğrenç insanlarsınız, suçu kendinizde aramaya çalıştığınızda en fazla dış görünüşe atabiliyorsunuz. çünkü kadınlar olarak hepiniz zaten default olarak çok zeki ve hata yapmayan varlıklarsınız ve hepiniz en ufak kötülük geçmeyen, tertemiz kalplere sahipsiniz. şaka gibi ama, bu başlıkta kendini iyi lanse eden kadınların bazılarının entrylerine baktım, çoğundan nefret akıyor. zeki falan değilsiniz siz, kendini zeki zanneden komik insanlarsınız.

    kadınların ilişkide mutsuz olmalarının tek nedeni hatayı bir kere bile kendilerinde aramamalarıdır. sor bir kendine "neden beni mutsuz eden bir adamla birlikteyim" diye. bu soruyu sorabildiğin an level atlarsın zaten. fakat yanlış erkeği seçtiğini bir kez olsun kabullenemediğin için sormazsın bu soruyu. sana köpeği gibi davranan erkeklerin yatağında onların kaslı vücutlarına bakarak facial cumshotlara doymak, halısının üzerinde diz kapaklarını yakacak hızda reverse cowgirl denemek mutlu bir ilişki yaşamana tek başına yetmez.

  • uzaylıya benzemek için 110 kez ameliyat olan adam

    (bkz: beyler açmayın)

    korkunçlu adamdır. sokakta görsem kaçarım şerefsizim

    edit: şimdi fark ettim de, amcık ağızlı dedikleri böyle bir şey olsa gerek

  • evliliğin yatak osuruğunu engellemesi

    15 yıllık evliyim, yatakta sıçıyorum. karımla karşılıklı birbirimizin üzerine işeyip geğirerek öpüşüyoruz. facial cumshot üzerine bir de ağzına işiyorum hatta.

    saçma önerme.

  • akp'li arkadaşımın çocuğu için isim önerileri