10 yasindayken doktor boynumdaki lenf nodlarina bakarken aciyor mu diye sorunca acimasina ragmen hayir acimiyor demistm. sonra aylarca cok kötü bir hastaligim oldugunu, bu yüzden ölecegimi, gizlemekle hata yaptigimi düsündüm. aylarca uyumadim. arkadaslarimin derdi taso biriktirmekken ben ansiklopediler okudum. 90 larda saglik ansiklopedileri modaydi. millet 11 yasinda memesi nerde bilmezken ben nasil hamile kalincagini ve nasil korunulmasi gerektigini, anatomiyi, bircok hastaligi okuyarak ögrenmistim.
sonuc: doktor oldum. ha o yaslardaki zeka ve algimin yüzde birine sahip olmadgima inaniyorum. keske o yaslardaki halime akil danisabilsem.
pembe nekroz2 profili
-
ekşi itiraf
-
trabzon vs katar
bir trabzonlu olarak disardan dehsetle seyrettigim durumdur. üc dört yildir ne zaman trabzon havalimanina insem, heryerde arapca yazilar, emlak reklamlari, garip sakalli adamlarin asilmis tanitim fotoraflarini görür "bu ne ola ki" der , anlam veremezdim.
suan aktif bir sekilde devam eden "cömlekci kentsel dönüsüm projesi" kapsaminda, dedemden bize kalan iki katli elli yillik ev ve bahcesi belediye tarafindan satin alindi. sanirim toplam bize ödenen miktar 500 bin tl, ancak annemlerin eski komsularindan bu miktarin iki üc katini almis olanlar da varmis. bizim ev eski ve köhne oldugu, icinde insan yasamadigindan sanirim ederi daha azmis, yanlissam düzeltin.
trabzon limani 2003 yilindan beri albayrak grup tarafindan isletiliyor. ve bu bahsettigim cömlekci bölgesi trabzon limani ve civarina verilen isimdir. diger iki kentsel dönüsüm projesiyle birlikte 6 bin 401 hak sahibine 266 milyon 638 bin lira ödeme yapılmis. evet ne belediyeden ne ekonomiden anlamam, ancak merakli bir vatandas olarak nerden geliyor bu degirmenin suyu anlayamiyorum.
belki duymussunuzdur, "yesil yol projesi" kapsaminda karadenizin 8 yaylasi birlestirilecek. ancak betonlasmanin yesille adlandirilmis hali olan bu proje, doganin katli anlamina geliyor. okudugum yerel bir habere göre de yaylalar hazine adina kaydedilip, körfez milyarderlerine pazarlanacakmis.
akyazi stadinda hepimizin gördügü atatürk rte ve katar emirinin yanyana resimleri de beni artik iyice kuskulandirdi. trabzon halki maalesef bu dönüsümlerden memnun, cünkü bir para akisi ve yenilenme gerceklesiyor. kimse acikcasi bu durumu da irdelemiyor, okumuyor. kendi annem ve babam da aydin ve gündemi takip eden emekli ögretmenler olmalarina ragmen bu durumdan habersizler, göremiyorlar.
trabzonda gerceklesen her haltin altindan bir arap sirketi cikmasindan inanilmaz derecede rahatsizim. zaten trabzonspor sponsoru qnb bankasinin da katar kökenli oldugunu söylememe gerek yoktur sanirim.
trabzon insani vatanini sever satmaz sahip cikar. teröre karsidir, onursuzluga karsidir, gerekirse bir hafta ayni ekmegi kemirir, ancak yaylasini denizini topragini satmaz diye bilirdim. 17 yasima kadar bu anlayisla büyütüldüm. futbol takimi onun herseyidir, anadoluyu kosmopolit dünyaya duyurdugu sesidir trabzonspor. o yüzden trabzonlular takimina her daim sahip cikar. laf söyletmez.
bir trabzonlu olarak üzerime düseni yapmak istedim. söyledigim gibi, ben bir garip vatandasim, gördügüm manzara bu ve korkmaktayim. sahil projesinin trabzon insanini nasil denizden uzaklastirdigini aglayarak seyrettik. kalan güzellikleri de bizden almayin.
birkac ay sonra döndügümde mackaya gidebilmek, uzungölü tekrar görüp havasini icime cekebilmek, yaylada mustafa amcanin elinden bakir tavada kuymak yemek, vakfikebirden trabzon ekmegimi alip örgüsünü tirtiklamak, boztepede semaverden cayimi icebilmek istiyorum.
büyüdügüm cay kokan, findik kokan topragimi satmayin.