sonbaharda dökülen yaprakların süpürülmemesini isteyen benim gibi az sayıda kişinin beyanı.
sonbahar yaprakları doğanın süsüdür. kuru yaprakları görüntülemek, yaprakların hışırtısı yürümek için insanlar hafta sonları ormanlık yörelere kaçıyor. bazıları hüzün olarak algılasa da ağaçların kışa hazırlığıdır yapraklarını dökmeleri. ve bir renk cümbüşü yaratır döküldükleri her yerde.
yapraklar doğada toprağın doğal gübresidir. dökülen yapraklar yağan yağmur ve karla birlikte mantarlar ve bakterilerin yardımıyla çürüyerek toprağa karışır, azot kaynağı olarak toprağı besler. kentlerde parkların, bahçelerin yapay yollarla gübrelendiğini biliyoruz ancak en azından parkların kuytu kalmış köşelerinde yapraklar süpürülmezse kentler biraz da olsa doğal kalmış olur.
yaprakları çöp olarak görenleri, onların görüntü kirliliğini yarattığını, ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyenleri hiç bir şekilde haklı bulmuyorum. ancak kuru yaprakların süpürülmez ise mazgalları tıkanmasına yol açacağını, parklarda çimenlerin üzerindeki süpürülmeyip bırakılan yaprakların rüzgarda dağılarak tekrar mazgalları tıkayacağını kabul ediyorum. mazgalların üzerine yaprakların içeri dolmasını engelleyecek ızgara konularak bu sorun çözülebilir aslında.
bir de manzara zevki açısından yaprakların süpürülmemesini isteyenler var ki, yalnızca kendilerinin seyir zevkinden dolayı konuya yaklaştıklarından dolayı tek bir ortak yanımız olduğu söylenebilir. ama hiç yoktan iyidir. bir kaç günde olsa tokat'ta yaprakların süpürülmemesini sağlamışlar. (bkz: yapraklarının süpürülmesinden şikayetçi kadın)
başlık yanlış bu arada. yaprakların olacak. kimse fark etmemiş. ya da başına ağaç eklenebilir. karakter sınırına da takılmıyor.
konuyla ilgili indigo dergisinden bir yazı
1231 profili
-
yapraklar çöp değildir