kadın sabah erkenden kalktı. eşine ve okula gidecek çocuğuna kahvaltı hazırladı, akşamdan yıkadığı çamaşırları makineden çıkarıp asmaya gitti. o sırada eşi yumurta çok pişmiş diye masada söyleniyordu.
kadın hazırlanıp işe gitti, ya da evdeki gündelik işlerini halletti. her halükarda yorucu bir gün olacaktı. tenceredeki yağ lekelerini, duşakabindeki kireçleri ovaladı mesela. eşi titizdi, tuvaleti banyoyu da o eve gelmeden temizlemesi gerekiyordu. işlerini hallederken keyifle içmeyi planladığı kahvesi masada soğumuş onu bekliyordu.
kadın akşam için yemek hazırlıklarını yaptı, çalışsa da çalışmasa da. yemeğini yiyen eşi tv karşısında göbeğini kaşıyarak maç / dizi izliyordu. “çay yapmayacak mısın?” diye sordu bulaşıkları toparlayan eşine.
kadın çayı demledi, atıştırmalık çıkarttı. çocuğunun talan ettiği evi toplamaya koyuldu.
yatma saati yaklaşmıştı. daha kurumuş çamaşırları bile toplamaya vakit bulamayan kadının özbakım ve duş için yarım saatlik vakti kalmıştı. o sırada eşi de elinde telefonla ekşisözlük'e “kadınların evin içinde kötü giyinmesi” başlığına yazılanları okuyup hak veriyordu.
çünkü kadının tüm bunları saçı başı yapılı, makyajlı ve güzel giyinmiş bir biçimde yapması bekleniyordu.
bir deli gordum sanki2 profili
-
kadınların evin içinde kötü giyinmesi
-
ilişkilerin bitme sebepleri
bir arkadaşın şöyle bir anısı var bununla ilgili:
"sevgilim beni aldattı, seviyorum dedim affettim. sen şimdi bunun dırdırını çok yaparsın dedi, ayrıldı benden."