Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ev yatırım aracı değildir

    sürekli insanlara beleş kredi dağıtıp para arzını artırıyorlar, para dolara giderse "dolar yatırım aracı değildir", para arabaya giderse "araba yatırım aracı değildir", para eve giderse "ev yatırım aracı değildir".

    belki de sizin para politikanız para politikası değildir ha hiç düşündünüz mü.

  • 2. trabzon'un araplar tarafından işgali

    trabzonlular'ın milliyetçiliği arap doları görene kadardır. kürt görünce yoluna tükürecek adamların topraklarını seve seve işgal ettirmesinin başka bir açıklaması yok.

    edit: arkadaşlar, araplar çoğumuzdan daha adammış ve onlar da bu vatanın evladı sayılırmış. hem de biz batı yalaması laiklerin aksineymiş. durun, daha bitmedi… çanakkale'de, kurtuluş savaşı'nda arap müslümanların dedeleri savaşmış. biz de direkt islama saldıramadığınız için araplara saldırıyormuşuz.
    siyasal islamcı orman çocuğunun biri öyle yazdı. bonzai kafasına bak sen hıyardaki. dışarıdan gelip bu vatana hiçbir gönül bağı olmayan arapları biz laiklerden daha çok layık görüyorlar vatana. nasıl da şıkır şıkır siyasi islamcı yobaz kafası değil mi? sanki dolarla yabancıya toprak satmış yöre halkından biri gibi geldi bana havası

  • 3. 22 temmuz 2023 tevfik göksu fotoğrafı

    siz nasıl insanlarsınız yahu? en üst kademeden en alta kadar, bu dinin ekmeğini peygamberler sizin kadar yemedi be. elinizde kuran, dilinizde din allah iman ama gerçeğe bakınca topunuzun hayatı yalan.

    gerçi sizde haklısınız. "imam osurursa cemaat sıçarmış." kimi örnek aldığınız gayet net anlaşılıyor, kafası çalışanlar için.

    tanım: hazır reklam arası verilmişken, bende reklamımı yapayım diyen bir din tüccarı.

  • 4. şimdi seçim yapsınlar boylarının ölçüsünü alsınlar

    şimdi seçim olsa akp yine %35 oy alır, ekşisözlüktede de lan bu kadar zama rağmen nasıl %35 alıyor bunlar diye entry'ler girilir.

    şimdi seçim olsa chp yine %25 oy alır, ekşisözlüktede lan bu kadar yenilgiye, bu kadar eleştiriye rağmen nasıl %25 aldı bunlar diye entry'ler döşenir.

    çünkü, ekşisözlük yazarları, kendimi de içine katarak söylüyorum, yani biz, türkiye gerçeklerinden gayet uzak siyasi analizler kasıyoruz.

    ama gerçek şu ki akp var oldukça veya bülent ecevit'in dsp'si gibi bir alternatif olmadıkça chp hep var olacak, chp var oldukça da akp hep kazanacak.

    akp'yi seçimde yenmenin yolu adnan menderes gibi, süleyman demirel gibi, turgut özal gibi cuma namazından çıkıp, akşam viskini yuvarlayan, şeyhlerin, dervişlerin elini eteğini öpüp, sonra da anıtkabir'e gidip atam atam sen kalk da ben yatam diye ağlayan, merkez sağ bir lider çıkarmaktan geçmektedir.

  • 5. türkiye iq ortalamasının 86'ya düşmesi

    world population review tarafından 2023'de yayımlanan son verilerde türkiye’nin ortalama ıq verisi 89 değil 86,80 olarak sunulmuştur.

    türkiye 86,80 ıq ile 199 ülke arasında 77. sırada yer alıyor.

    ilk üç ise şu şekilde
    1-japonya 106.48
    2-tayvan’ın 106,47
    3-singapur’un 105,89

    türkiye’nin ıq’su önceki yıllara göre yaklaşık 3,2 puan düşerek 86,8’e gerilemiş.

    ulster enstitüsü’nden richard lynn ve david becker’ın the ıntelligence of nations adlı kitaplarında türkiye gibi yoğun sığınmacı akımlarıyla karşılaşan ülkelerde ortalama ıq düşüşünün gözlemlendiği vurgulanmış.

    ama üzülmeyin bizden beter 40 ıq ile nepal, liberya ve sierra var.

  • 6. oppenheimer

    başrolünde cillian murphy'in yer aldığı, amerikalı bilim insanı j. robert oppenheimer'ın hayat hikayesi ve atom bombasının geliştirilmesindeki rolünün işlendiği harika christopher nolan filmi.

    filme niye harika dedim ona geçmeden önce hikaye hakkında konuşmak istiyorum. kai bird ve martin j. sherwin'in 2005 yılında yayınladığı american prometheus adlı biyografi kitabına dayanan film; j. robert oppenheimer'ın (cillian murphy) 1945'te sadece ikinci dünya savaşı'nı bitirmekle kalmayıp abd ile rusya'yı soğuk savaş'a sokan atom bombasını geliştirmesini anlatıyor.

    hikaye çoğu christopher nolan filminde olduğu gibi doğrusal olmayan bir şekilde ilerliyor. film, 1954 yılındaki bir duruşma ile başlıyor. bu duruşmanın tek bir amacı var o da oppenheimer'ın adını itibarsızlaştırmak, güvenlik izninin iptal edilmesini ve ulusal güvenlik konularında söz sahibi olmamasını sağlamak.

    film, siyah-beyaz ve renkli sahneleri çok güzel bir şekilde bir araya getirmiş. füzyon olarak bahsedilen siyah-beyaz sahneler lewis strauss'un (robert downey jr.) bakış açısıyla daha gerçekçi bir şekilde ortaya konulmuşken fisyon olarak adlandırılan renkli sahneler, oppenheimer'ın bakış açısına göredir. yani olayları onun gözünden izleyerek onun hem gerçek dünyayı hem de kuantum dünyasını nasıl görselleştirdiğini görmeye çalışıyoruz.

    --- spoiler ---

    film en baştan itibaren insanı sarıp sarmalıyor ve içine çekiyor. o atmosferin, duygunun içine sokuyor; bitene kadar da bırakmıyor. büyük bir resmin farklı zaman dilimlerinden ufak parçalarını gösteriyor ve en son resmi tamamlıyorsunuz.

    nolan uzun zamandır hikaye odaklı filmler yapıyordu. oppenheimer ile birlikte memento ve the prestige gibi karakter odaklı bir filme dönüş yapması sevindirici. çünkü kendisi iyi bir hikaye anlatıcısı olmasının yanında iyi bir karakter anlatıcısı. bu filmde de nolan; bize bugüne kadarki en katmanlı karakter çalışmalarından birini vermekle kalmadı aynı zamanda sadece onun sunabileceği büyük ölçekte verdi.

    oppenheimer, nolan'ın en yoğun filmlerinden biri. uzun uzadıya diyaloglar, olağanüstü derinlikte karakter inşaaları ve dunkirk gibi bir zaman çizelgesi. ancak bunca yoğunluğa rağmen tenet'in aksine anlaşılması kolay bir film. sadece odaklanmanız gerekiyor.

    gelelim oyunculuklara. kadro şampiyonlar ligi başlıktaki diğer entrylerimde uzun uzun yazmıştım bi daha yazmayayım.

    christopher nolan, geçmişte çokça çalıştığı cillian murphy'ye nihayet neler yapabileceğini geniş bir tuvalde dünyaya göstermesi için bir başrol verdi. sonuç olarak da yıllarca süren sıkı çalışmanın doruk noktası çıktı karşımıza. bu yılın ve kesinlikle kariyerinin en iyi performanslarından birini ortaya koymuş. yalnızca onun yeteneğine sahip bir aktör, böylesine karmaşık bir insanı, başka herhangi bir insanda bulunması neredeyse imkansız olan özelliklerin böylesine canlı bir kombinasyonuyla hayata geçirebilirdi. o ses, o gözler, şapkasını nasıl taktığı, nasıl sigara içtiğini, nasıl seviştiğini, aklının nasıl hiç durmadığını... bu filmi izlerken oppenheimer yerine bir aktör gördüğüm bir an bile olmadı. görsel

    filmin başındaki alıntıda belirtildiği gibi prometheus tanrılardan ateşi çalıp insanlığa verdi. bundan dolayı bir kayaya zincirlendi ve sonsuza kadar işkence gördü. oppenheimer, kurulda mücadele etmek yerine gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkacağını umarak hareket etti. bombayı inşa etmek filmin sadece bir kısmı. oppenheimer başka bir hikaye daha anlatıyor, kendisinin rezil edilmesine izin vermeye istekli bir adamın hikayesi. çünkü bunu hak ettiğini düşünüyor. bombanın sonuçları onu dehşete düşürmeye başlıyor, algısını değiştiriyor ve silahların geleceğiyle ilgili endişeleniyor. işte cillian murphy bütün bu duyguları eksiksiz yansıttı. oscar ödülü kendisinin olmalı.

    christopher nolan, cillian murphy'nin büyüleyici oppenheimer yorumuyla birlikte filmi tamamlamak için gerçekten de güçlü bir kadro topladığını söylemiştim. bunlardan biri de filmin en göze çarpan performansınlarından lewis strauss olarak robert downey jr.. neredeyse tamamen siyah beyaz sahnelerde rol alan downey jr., murphy'nin oppenheimer'ına neredeyse karşıt bir anlatı gücü gibi hizmet eden bazı şok edici kıvrımlara sahip bir rolde iğrenç bir şekilde zekice. ikisi ekranı nadiren birlikte paylaşsalar da, zıtlıkları her fırsatta hissediliyor. downey, tıpkı karakteri gibi gölgelerden çıkıyor ve ne zaman gösterilse ekranı alevlendiriyor. oscarlık performans sergilemiş tıpkı cillian gibi. rdj sonunda oyunculuk nasıl bir şey hatırlamış. yıllardır süper kahraman filmleri harici filmi yoktu. e malum yeşil perdede çekilen filmlerde oyunculuk limitleri zorlanmıyor. kendisi içerisinde yer aldığım en iyi film demiş katılıyorum.görsel

    matt damon yine matt damon bu adamın oyunculuğuna ısınamadım bir türlü. emily blunt özellikle son 1 saatte güzel bir performans sergilemiş. gary oldman çok kısa da olsa truman'ı canlandırdığı sahnede döktürmüş.

    ve son olarak, emektar aktör tom conti, beklenenden daha fazla ortaya çıkan ve filmin en önemli ve unutulmaz sahnelerinden birine sahip olan albert einstein rolünde çok çok iyi.

    ludwig göransson'ın film müziği acayip güzel olmuş. filmden çıktığımdan beri dinliyorum. christopher nolan, ludwig göransson'a filmin müziklerinin keman temelli olmasını tavsiye etmiş çünkü oppenheimer'ın gerginliğini iyi yansıtacağını düşünmüş.

    bu filmi niye izlemelisiniz; çünkü:

    oppenheimer aksiyon filmi olmayan büyük bütçeli bir film. bu günümüzde inanılmaz derecede nadir bir şey. ayrıca son derece sürükleyici bir karakter çalışması ve destansı derecede büyük bir teatral deneyim sunuyor.

    senaryo, sinematografi, oyunculuk, sinema zanaatını en üst düzeyde görmek istiyorsanız bu filmi izlemelisiniz.

    beyninize, ruhunuza ve duygularınıza karanlıkta aynı anda meydan okunmasını istiyorsanız, bunu filmi izlemelisiniz.

    en küçük ölçekten en büyüğe kadar insanların birbiri ardına gelen küçük seçimlerinin onların gerçekliğini nasıl şekillendirdiğini anlamak istiyorsanız bu filmi izlemelisiniz.

    belki de en önemlisi. potansiyel olarak feci sonuçları olan teknolojik ilerlemelerin nasıl yapıldığıyla ilgili. siyasetin bilim üzerindeki gücüyle ilgili.

    sonuç olarak tabii ki bu bir christopher nolan filmi, teknik detayların hepsi muhteşem dolayısıyla. hoyte van hoytema'nın muhteşem fotoğrafçılığı, ister new mexico manzarası ister siyah beyaz sekanslar… ekrana koyduğu görüntülere hayran kalmadığım bir an bile yoktu.

    ludwig göransson'ın müziğiyle birlikte gerilimi yükselttikten sonra, o düğmeye nihayet basıldığı andan itibaren korku ve merakı birleştirmek sinematik bir mucize.

    christopher nolan, kaygının nasıl hissettirebileceğini mükemmel bir şekilde özetlemiş. klostrofobik, gürültülü ve amansız.bir adamın ruhunun ve mirasının sistematik olarak yavaş yavaş parçalanması daha nasıl güzel anlatılabilirdi bilmiyorum.

    film bittikten sonra hareket edemedim. kaldım ve sadece o son sahneyi düşünüyordum, inanılmaz bir sahneydi. film sırasında da çok fazla duygu hissettim. sonra salonda bir alkış tufanı koptu. tabi cannes'daki gibi bir alkış performansı olmadı ama 10 saniye civarı sürdü.

    bomba sahnesi de inanılmazdı. başlangıçta ses çıkmadı, birkaç saniye geçtikten sonra koltuk titreten bir ses ve harika görüntüyle iliklerime kadar hissettim o deneyimi.

    ayrıca japonya'ya 2 bomba atıldığı duyurulduktan sonra oppenheimer'ın konuşma yaptığı sahne de acayipti. nasıl gürültülü başladı ve sonra sessizleşti. seslerin mutlu ağlamalardan dehşete dönüşü, bir kadının derisinin soyulması ve yanan ceset… o anda oppenheimer'ın psikolojisinin tasviri harikaydı.

    bu film; bilimsel ustalığın, amerikan gücünün ve hatta düşmanların mağlup edilmesinin bir kutlaması değil. (film, nazilerin trinity testinden önce zaten yenildiklerini ve japonların muhtemelen teslim olmaya yakın olduklarını açıkça ortaya koyuyor.) aksine, nükleer silahları gerçeğe dönüştürmeye yardımcı olan herkesin ve her şeyin acımasız bir şekilde kınanması bence. insanlığın en karanlık saatlerine cesur ve trajik bir bakış.

    oppenheimer bir güç gösterisi filmi. bir adamın bir insandan hem daha fazlası hem de daha azı bir şeye dönüşmesinin hikayesini anlatmak için bilim kurgu ve süper kahramanların prangalarından kurtulan, oyununun zirvesindeki eşsiz bir yönetmenden; birinci sınıf performanslar ve bir sürü duyguyu yaşatan nefes kesici görüntüler içeren sadece en iyi biyografi filmi değil şimdiye kadarki en iyi tarihi filmlerden biri.

    chris nolan kendi the social network'ünü çekmiş desem az söylemiş olmam kısaca.
    --- spoiler ---

    bir christopher nolan hayranı olduğum için 2021'de duyurulduğundan beri büyük bir heyecanla bekliyordum filmi. pişman etmedi, hayal kırıklığı yaşatmadı. heyecanlı girdiğim salondan mutlu ayrıldım.

    yaklaşık 45 bin oyla imdb'de 9.0 puana sahip film. sandıkları terk etmeyelim daha sisteme girilemeyen oylar var* şaka bir yana inanıyorum yıllardır hak ettiği oscar'ı bu sene alacak nolan.

    10/10 görsel
    görsel

  • 7. 31 mart 2024 chp'nin izmir'i kaybetmesi

    olmaz, imkânsız diyenler muhalefete olan tepkinin ne boyutta olduğunun farkında değiller. iyi parti ve hdp'nin aday çıkarması ile gerçekleşmesi olası ihtimaldir.şahsi fikrim iyi bir adayla iyi parti veya karambol ortamından akp kazanırsa şaşırmam. chp'nin artık ihtiyacı olan şey değişim değil batmaktır, evet yanlış okumadınız chp ya kapanmalı ya da yerin en dibini görmeli, başka düzelme şansı yok.

  • 8. zor günler geçiren erkeği terk etmeli miyiz sorunu

    bunun bir sorun olduğunu bilmiyordum.
    insan, sevdiğinin yanında durur, hayatı onunla paylaşır, bazen hayat acı bazen tatlı olur ama yine de onunlasındır bundan daha güzel ne olabilir.

    başlığa bak amk, bitmişsiniz la siz.

  • 9. koç üniversitesi'nin yıllık 520.000 tl olması

    bu memleketin orta-alt sınıfı bazı şeyleri bir türlü anlamıyor. arkadaşım, her ürün sana hitap etmek zorunda değil. yıllık 19000 dolar, türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri için ucuzdura hiç girmeyeceğim. arz-talep var böyle şekillenmiş, tıpkı bodrum'daki 450 tl olan lahmacun gibi. onlarca kez bahsedildi, parası olan üst sınıf çocuğu sadece kendi gibi üst sınıf elitlerle muhattap olsun diye de o parayı veriyor.

    20-30k alan beyaz yakalılara hitap etmiyor zaten yani. kaldı ki çocuğun çok zekiyse gitsin burs alsın, parlak öğrenciye harvard'ın kapıları bile açık. daha ne saçma salak tartışılıyor anlamadım.

  • 10. 25 temmuz 2023 akaryakıt zammı

    (bkz: ohhhhhhhhhhhhhh)

    benim böyle kitlem olsa daha çok sikerim, reis yine insaflı davranıyor. direkt 50 liraya sabitlese keşke.

  • 11. boş ev vergisi

    lan olm yaaa.
    dolu eve vergi veriyoruz
    kiraya verdiğimiz eve de vergi veriyoruz

    boş eve de vergi verelim tamam.

    ama bundan sonraki vergi, "neden evin yok" vergisi olur benden söylemesi..

  • 12. salça ekmek yeriz erdoğan'dan vazgeçmeyiz

    salça fiyatlarından haberi yok garibimin galiba.

  • 13. hayatın en acımasız gerçeği

    vasatın biraz üstünde biriyseniz bile yalnızlığa itilirsiniz bu toplumda.

  • 14. bu gece olması istenen mucize

    kardeşimin gönlüne göre düzgün bir iş bulmasi.

  • 15. öğün sayısının 2 olması gerekliliği

    arttırıyorum yaklaşık 5 senedir tek öğün yemek yiyorum. literatürde omad (one meal a day) olarak geçiyor. intermittent fasting + ketojenik diyet yaptığım dönemde vücudumu alıştırdım. bir daha bırakamıyorum. bu şekilde akşam yemeklerinden çok daha fazla keyif alıyorum. kilo vermek bir süre sonra duruyor ama. ben akşam yemeğinde 3 öğün yiyen birisi kadar yemek yiyorum diyebilirim.

    tanım : sonuna kadar haklı olan önermedir.

    not: "az az yiyin sık sık yiyin" ve "kahvaltı altın, öğlen yemeği gümüş, akşam yemeği bronz değerindedir" insanlık beslenme tarihinde insanlara atılmış en büyük kazık sloganlardır.

  • 16. zara'nın zift rengi şişman barbie mankenleri

    ben zift rengi bir manken göremedim bilakis ziftleşmiş bir beyin ve kalp var gibi

  • 17. f-16 yapmanın çok da zor olmaması

    öyle zaten.

    ama sorun uçak kaportası değil ki avionikler. yoksa gövde ve motoru şuan yaptıkları gibi kopyalayıp bir şekilde yaparsın ama iş elektroniğe teknolojiye geldi mi göt gibi kalıyorsun işte. orası akpli ara malı esnafı ile yapılmıyor okumuş ve kaçmamış çocuklar lazım.

  • 18. adam çıkmayan iller listesi

    içinde kayseri olmayan hiçbir listenin güvenilirliği yoktur. ardından nispeten küçük iç anadolu kentleriyle liste uzar gider.

  • 19. kreşe senelik 200 bin tl verilir mi sorunsalı

    krese senelik 200 verilmez. bu dunyanin neresine gidersen git boyledir. kus konduruyor olsalar gene boyledir. kreste oyun oynatilir, asgari seviyede ingilizce gosterilir, bak ogretilir demiyorum. cocuk evde ingilizceyle buyumuyorsa isterse 500 bin ver faydasizdir. kres cocugu eve en yakin yere verilir, anaokuluna kadar oyalanir, sonra bakilir duruma. ulkemizde her sey oldugu gibi kres de abartiliyor. analar neler bekliyor kresten bilmem ama cocuk oyalansin sosyallessin bi yetmeli..

  • 20. kurtlar vadisi'nin boka sardığı ilk an

    polat alemdar'ın suriye'ye gitmesiyle başlamıştır…

  • 21. 2. el oto fiyatlarında büyük düşüş beklentisi

    çok basit bir denklem yüzünden beklenen düşüşlerden bir diğeridir.

    para bol mal az ise, malların fiyatı artar. para bolluğunun çok sebebi olabilir. türkiye'nin sebebi, karşılıksız para basılmasıdır ve bu durum sürdürülemez. sürdürdükçe enflasyon patlıyor, fakirleşme artıyor, her alan yozlaşıyor. tarihte enflasyonla kalkınan bir tane ülke olmamış bugüne kadar. fakat enflasyonun savaştan daha fazla zarar verdiği bolca örnek var.

    diğer seçenek paranın az,malın bol olması. türkiye, hasta ekonomisini toparlamak için seneler önce gelmesi gereken bu noktaya er ya da geç gelecek.

    rte 10 senedir bol para politikaları uyguluyor. bu yüzden 10 senedir mütemadiyen fakirleşiyoruz. bu politika yüzünden malların fiyatı artarken, halkın alım gücü azaldı.

    bu saçmalıktan ne kadar geç vazgeçilirse, ödenecek bedel ve çekilecek işkencenin süresi artacak.

    eğer inatla yanlış yolda gidilmeye devam edilirse, bir gün ekonomi aniden duracak. fabrikalar işçilere ücretsiz izin verip süresiz kapatacak. yakıt, ilaç, tohum, gübre, yedek parça gibi hayati hiçbir ürünü bulamayacağız.

    bu tıkanıklığı açmanın tek yolu da imf.

    yine inatla imf'ye gidilmez ise, hoşgeldin venezüela.

    kısacası, sike sike arşa çıkan mal fiyatları düşecek. bahsettiğim düşüş reel, yani enflasyondan arındırılmış. bugün 100 asgari ücretli maaşına denk gelen ev veya araba fiyatı, belki de 20 asgari ücrete denk hale gelecek.

    düşen fiyatlarda hasarın boyutuyla orantılı bir süre dipte çakılı kalacak. benim tahminim en az 10 sene. belki de hiç toparlayamayacağız.

    çünkü son seçim öncesi eyt ile dehşet bir kazık atıldı bu ülkeye. hak hukuk meselesi değil bu. bu insanlara verecek para var mı, yok mu meselesi. yoksa basacaksın, bastıkça daha da batacaksın.

    eytliler gerçekten hak hukuk kovalasaydı, döviz garantili projeleri, kuyumcunun asgari ücretliden daha az gelir vergisi ödemesini, kamudaki lüksü ve başka bir çok konuyu bir araya gelip bizim geleceğimizi bu şekilde yiyemezsiniz diye protesto ederdi.

    eytliler, sizin paraları ve daha fazlasını akpliler yedi. emekli olduğunuza asla sevinemeyeceksiniz. özendiğiniz sizden önceki erken emeklilerin yaşadığı tatlı günleri asla göremeyeceksiniz. çünkü o tatlı günlerde yenen hurmalar artık tırmalıyor.

    hadi geçmiş olsun.

  • 22. 22 temmuz 2023 trabzonspor açıklaması

    türkiye'nin en çok yıldızı olan takımı olmayı hedefleyen fenerbahçe'ye trabzonspor şoku.

    edit: fenerbahçeliler kendilerini açıklamaya çalışırken nasıl aciz duruma düşüyorlar hahah. istanbul'la trabzon bir değilmiş.

    belki de adamlar trabzon'da los galacticos kurdu o dönem ne biliyorsunuz amk ? işte o dönemlerde ulusal bir turnuva olmadığı için yıldız hesabının 1959 öncesinin hesaplanması saçmalık.

    trabzonspor'un da zaten hakkını istediği için değil de bu manyaklığa bir son vermek için bu açıklamayı yaptığını düşünüyorum

  • 23. fatih altaylı

    cüneyt özdemir gibi yanar döner bir gevşek ile aynı cümle içerisinde anılması bile kendisine dev hakaret olan gazeteci.
    yıllardır söylediğimiz şeyi yaptı ve youtube kanalını kurarak tamamen özgürleşti fatih altaylı. izlendikçe içerikleri zenginleşecek. destek verelim abimize.

  • 24. soğuk suyla duş alma artistliği

    soğuk kış gunleri hariç soğuk suyla yıkanırım
    artist değilim sağlığa iyi geliyormuş ondan

  • 25. fenerbahçe'nin tescil ettiği yeni logolar

    keşke logonun çevresine "dünya'nın en büyük spor kulübü ve dünya'nın en büyük sivil toplum kuruluşu ve dünya'nın iki takımlı turnuvada ikinci olup kupa alan tek kulübü ve dünya'nın en büyük farklı bir büyüklüğüne sahip çupisi" de yazsalarmış.

  • 26. 21 temmuz 2023 tekirdağ'daki katliam gibi kaza

    şimdi o araç yola iki saniye sonra çıksa yolu kontrol ederek, büyük ihtimalle arkadaki sığırlar anında kornaya yüklenecekti. çünkü ışık yandığı zaman basacaksın gaza, çünkü ışık yanıyor, çünkü arkadaki puştlar bir saniye bekleyemez senin yolu kontrol etmeni. tersten araba geliyor mu diye her yol ayrımında bakmak nedir ya hu, normal değil bu.

  • 27. trabzon'da atatürk heykeline baltalı saldırı

    ilkelerini yıkmışlar, değerlerini yıkmışlar, heykelini yıksalar ne olur?

    türkiye’nin en milliyetçi geçinen şehrinde yaşanmıştır.

  • 28. bir erkek susuyorsa

    çok konuşmuştur ama bir faydasını görmemiştir( rahmetle anıyorum üzeyir abi'yi)
    görsel

  • 29. erkeklerin sadece güzelliğe baktığı gerçeği

    evet. güzel olsaydım şu an zengin kocam olurdu köpeğim olurdu mk. gerçekten güzel bir kız isterse eskort olsun zengin koca bulur aşık eder.

  • 30. türk halkının laiklikle barışamamasının tek sebebi

    gayet barışıktır. dinini de yaşar, oyunu da verir, kız çocuklarını da okutur. birkaç batı istihbaratı merkezli tarikat ve cemaat konjontürel ve aktüel sistem içinde, mevcut siyasi iktidarın da desteğiyle palazlandıysa da, bu vatandaşın topyekün laiklikle anlaşamadığı anlamına gelmez. su akar yolunu bulur. bizim gibi, petrolü olmayan ama sahte şeriat sistemi ile iştigal etmeye direnen ülkelerin hali ortada. boş hayal kurmayın.

  • 31. kılıçdaroğlu'nun aday olmayacağını açıklaması

    benim 5 senemi yaktıktan sonra bir anlamı kalmadı, önümüzdeki 5 sene içinde olan her şeyden seni sorumlu tutup seni hatırlayacağım

    artık istediğin kadar otur koltuğunda

    iyi hatırlanmayacak bir şekilde tarihe geçtin

  • 32. kemal kılıçdaroğlu

    ikinci turda muhalif kesim aslında kemal kılıçdaroğlu'na onurlu bir çıkış şansı vermişti.

    kazanma ihtimali çok az olmasına rağmen millet yüksek sayılabilecek bir katılımla sandığa gitti ve farkın açılmasına engel oldu. böylece kılıçdaroğlu kaybetse bile "elimizden geleni yaptık, muhalif kesimi bir araya getirmeyi başardık, ama yeterli olmadı" deyip istifa edebilir ve yerine gelecek kişi ile yerel seçimler öncesi bir rüzgar yakalanabilirdi. ama kılıçdaroğlu bu %48'lik oyu bir başarı gibi sundu ve koltuğuna yapıştı.

    bu aşamadan sonra yapmak gereken kılıçdaroğlu chp'sini yerel seçimlerde rezil edecek şekilde bir oy vermektir. çankaya , kadıköy gibi yerler de chp'nin elinden alınmalı.

  • 33. beach club'a giriş ücretinin 1000 tl'den başlaması

    şu aptal ortamlara elit ortam yazıyorlar ya cok guluyorum. zannedersin koçlar, sabancilar falan takılıyor orada. gercek zengin kesim teknesi ile sizin dürbünle görebileceğiniz uzaklıktaki koylarda ya da yurtdışındaki yazlık evlerinde.
    oraya giden tipler emlakçı, galerici kırolar ve instagramda yüz bin hikaye paylasmazsa ölecek olan ilegal escort tipli kadınlar ve malum bütün maaşını tatile hem de taksitler halinde gömen beyinsiz sonradan görme beyaz yakalılar . kürt mafuyasi işletmeciler, kiralık katilden hallice garsonlar, müziklerin ve servisin boktanligi daha girmiyorum bile.

  • 34. damacana su fiyatları

    üstteki arkadaş saka suya 57 lira vermiş ben bugün aynı suya 62 lira verdim bölge beyoğlu demek ki fiyatlar da değişiyor sucuya göre 10 gün önce aldığım damacana suya 50 lira vermiştim.

  • 35. deprem olacak diye yazılan dilekçe

    sonunda selam ve dua ile varsa kolpadır. bu hiç değişmez.

  • 36. kk'nın kırsalda sadece trt çekiyor sanması

    kılıçdaroğlu söylediği için "köylerde sadece trt izlendiğine ve diğer kanalların olmadığına" koşulsuz şartsız iman edecek cehapeliler tanıyorum.

  • 37. süt ve süt ürünlerinden uzak durun

    olm fiyatlardan dolayı zaten uzak duruyoruz.

    bu arada almanya liginden de uzak durun. çok sürpriz oluyor.

  • 38. twitter'da atandım 1+1 evimi tuttum diyen güruh

    insanlar ülkede sevinmek için çok az sebep buluyor, bırakın sevinsinler dağa, taşa, twitter'a her yere yazsınlar nolacak. bir çoğu yıllarca emek veriyor, en güzel yıllarını harcıyor ona ulaşabilmek için. haklarıdır karışmayın!

  • 39. johnny depp

    eğer yeterince eğlendiyseniz olayla ilgili bilgi verelim biraz:
    saat 11pm civarı johhny depp'in dealerı olarak bilinen jonathan mayford otelin 8.katında silahla birini tehdit ediyor, depp'in odasıysa 10.katta. depp hemen mayford'u alıp odasına saklıyor. polisler otele geldiğinde otelin kapısını mayford açıyor. polis içeri bakmadan mayford'u alıp gidiyor, kapı açık kalıyor haliyle. sabah 6am civarı temizlikçi kadının biri depp'i yerde yatarken buluyor. burası çok önemli; bir boğuşma izi yok ancak gözleri trombosis kaynaklı morluk içinde ve açık. acil resusitation sonrası hastaneye kaldırılmış. trombosis sebebi kokain olabilir diye son dakika geçti demin cnn

  • 40. hosteslerin ortalama 80 bin tl maaş alması

    ilk entry -> (herhangi bir meslek dalı) (gerçekte dolar bazında bir sikim etmeyen bir mebla) kadar para alıyor. bu ne kadar adil ?
    ikinci entry -> sen de çalışsaydın da o işi yapsaydın
    üçüncü entry -> sözlüğü foruma çevirdiniz amınakoyayım

  • 41. doğuda görev yapan genç bekar öğretmen kız

    idealist değildir, rızkına koşmaktadır.

    eğitim fak mezunudur, mezuniyet sonrası iş imkanları ortadadır, ya özel sektörde üç kuruş paraya kötü koşullarda çalışacak ya da kpssye girip kazanıp devlet memuru olacak.

    yani abd ve avrupa ülkelerinden gelen iş tekliflerini elinin tersi ile itti, kurumsal firmalarda ona inanılmaz maaşlarla yöneticilik pozisyonları teklif ettiler, "hayır, ben mahrumiyet bölgelerimize eğitim götüreceğim! dedi" şeklinde bir idealizm yok, hiçbir zaman da olmadı.

    olay şöyle ilerliyor, doğunun gariban bir köşesine atanıyorsunuz, bu esnada bir batı ilinde birisi ile görüşüp anlaşıp ve bazen de sevişerek ama genellikle mantık evliliği formatında evleniyor, eş durumu ile doğu hizmetini erteliyor ve çiçeği burnunda eşinizin şehrine göçüyorsunuz. çekilen çile max 3-4 yıl diyeyim, normalde atama bile beklemeden kenarda tutuluyor koca adayları, atama olunca 1 sene içinde evlenilip dönülüyor.

    gören de çalıkuşu feride sanacak bu ablaları lol.

  • 42. elit bir insan olmak için yapılması gerekenler

    bir ingiliz atatsözü der ki:"frak, dördüncü nesilde üzerinizde oturur."
    frak, bizim coğrafyamız açısından yedi-sekiz kuşağı bulabilir belki... fakat üç üniversite(en az) kuralı pek de zor olmasa gerek:
    -büyükanneler/büyükbabalar
    -anne/baba
    -bizler
    diyelim ki bizim üstümüzde olanlar bu zincirin dışında kalıyor. o zaman biz de napolyon gibi düşünerek süreci kedimizden başlatırız.
    vaktizamanında napolyon kendini imparator ilan ettiğinde dönemin ileri gelenleri tarafından imparator olamayacağını, çünkü asil bir soydan gelmediği hatırlatılır ona. bunun üzerine napolyon da haklı olduklarını, ancak asilliğin kendisiyle birlikte başlayacağı için bu anlamda herhangi bir sorun yaşanmayacağını söyler.

    yani torunumuzun çocuğu pekala "elit insan" yolculuğuna hak kazanabilir.

  • 43. halter kaldırırken hayatını kaybeden adam

    fitness camiası 1 ay içinde ikinci kurbanını verdi.
    adam hata üstüne hatayla göz göre göre ölmüş ya üzüldüm. amk en az 200 kiloyla squad yapan adama arkasından destek verilmez. barın yanlarında en az iki kişi destek için durmalıydı.
    allah aşkına ego lifting yapmayın. hiçbir şey sağlığınızdan ve canınızdan önemli değil.

  • 44. 21 temmuz 2023 yeni şafak'ın bu son olsun uyarısı

    yeni şafak artık bir güvenlik sorunudur.

    tanım: laf

  • 45. 2023 macaristan gp

    reisin polü alacağını 1. antrenmanlardan sonra "araç bu sezonki en kötü durumunda" demesinden anlamıştım.

  • 46. kendinle evli olsan kendini neden boşardın

    narsistim. hatta dibine kada narsist kişilik bozukluğu falan var bende. bide ihtiyarım ;)

  • 47. kot pantolonlu taytlı kızlar utanmıyor mu

    atatürk'ümün bunların hepsinin kökünü kurutmaya ömrü yetmedi maalesef. dinci arap dölü orospu çocukları sizi. bir din düşünün ki anca kadınların giyim tarzı üzerine inmiş olsun....

    tanım: yobaz bir itin sıçmığı.

  • 48. nananana'lı şarkılar

    hem sihirli hem gerçek

  • 49. dimes cool lime özü

    limonlu şerbet.

    lan bir şeyi de abartmayın be

    seçim olur kılıçdaroğlu abartırsınız, piyano çalan çocuk görürsünüz onu abartırsınız, abartmadığınız bi dandik endüstriyel şerbet kalmıştı amk ne boş insanlarsınız ya

  • 50. mehmet şimşek'e alternatif vergi önerisi bırak

    en güzel öneriyi zaytung yapmıştır:

    tık tık