Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 23 aralık 2020 fenerbahçe'nin attığı tweet

    siyasetteki kutuplaştırma politikasının her alanda olduğu gibi spora da yansıdığın avusturya macaristan arşidükünün vurulması olayıdır.

    çok önemli bir gecedir bu gece türk futbolu için.

    bizden olmayan teröristtir, hilecidir fikri somutlaşmıştır.

    mhp genel başkanı ülkede yaratmak istediği atmosferi oluşturmada başarılı olmuştur.

  • 2. 23 aralık 2020 diyanet başkanlığı'nın açıklaması

    kuranın türkçe olarak okunmasından öyle çok korkuyor ki..

    fussilet suresi 44. ayet:
    "velev ce’alnâhu kur-ânen a’cemiyyen lekâlû levlâ fussilet âyâtuh(u)(s) e-a’cemiyyun ve ’arabiy(yun)(k) kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâ/(un)(s) vellezîne lâ yu/minûne fî âzânihim vakrun ve huve ‘aleyhim ‘amâ(en)(c) ulâ-ike yunâdevne min mekânin ba’îd(in)"

    nasıl? anlamadınız değil mi.. muhtemelen arapça biliyor olsaydık hükmünü anlardık.
    şimdi aynı surenin türkçe mealine bakalım:
    "biz o kur’an’ı yabancı bir dilde indirseydik, onlar elbette: “onun âyetleri anlayacağımız bir dille iyice açıklanmalı değil miydi? arap olmayana yabancı dilde bir kitap olur mu?” diyeceklerdi. de ki: “o, iman edenlere doğru yolu gösteren bir rehber ve eşsiz bir şifa kaynağıdır.” inanmayanlara gelince onların kulaklarında bir ağırlık vardır; kur’an kendilerine kapalı ve karanlık gelir. onlara sanki çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni duymuyorlar!"

    bugün, cumhuriyetin ilanından neredeyse 100yıl sonra, laik ülkemize bir mikrop gibi çökmeye çalışan tekke ve zaviyedeki insanlara gidip "ben kuran okuyorum" derseniz karşınızda böbürlenerek ağızlarında sakız gibi uzatarak "siz anlamazsınııııızzzz" derler.

    neden biliyor musunuz? çünkü öyle istiyorlar. onlara göre sadece kendileri anlayabilir. onun hikmetini sadece kendileri çözmüştür.

    o kadar korkuyorlar ki,
    insanların kuranı türkçe okumasını ve öylece anlamasını istemiyorlar. böylece din konusunda kendilerine ihtiyaç duyulmayacağını biliyorlar.
    biz biliyoruz ki kuran türkçe okunduğunda diyanet denilen cemaatin kuklası olmuş kuruma da gerek kalmayacak.

    düşünün o kadar korkuyorlar ki,
    sizinle allah arasına girip kuranı türkçe okursanız "o kuran olmaz" diyorlar. bu sözlerine haşa derler. bu arapça kökenli kelimenin anlamını en iyi onlar bilir ama daha nerede kullanılacağını bilmiyorlar ki allah olup neyin kuran neyin kuran olmayacağına karar veriyorlar.

    düşünün o kadar korkuyorlar ki,
    bu cemaat zırvaları ülkenin kurumlarını, mevkilerini sözcü olarak kullanmaya başlamış, basına demeç verdiriyorlar.

    kuranda şifre mifre yok. sayılar kombinasyonlar da yok.
    sol elle yemek yeme diye söz de yok. kızına hallenen babalar da yok.
    eğer türkçe okursanız ilmini anlarsınız, kandırılmazsınız.
    ama ne var; kul hakkı yeme, öldürme, yalan söyleme, çalma, sapkınlık yapma gibi kuranı arapça okuma sevdalısı insanların alışkanlık haline getirdikleri günahlardan sakın var.

    artık o kadar korkuyorlar ki, kuranı değiştirseler işlerine geldiği gibi düzenleseler yüzleri kızarmayacak. haşa!!!

  • 3. avrupa kapılarını açsa gençlerin yüzde 70'i gider

    usain bolt gibi koşarım hem de çıplak bir şekilde.

  • 4. 24 aralık 2020 mke ankaragücü beşiktaş maçı

    gol atsalar 1500 dk. yerde yatacak adamlara centilmenlik yapıp topu taca atıyoruz. böyle de saçma bir lig.

  • 5. tek oturuşta 12 bira içtim yalanı

    o arkadaşların genelde 3 kişi 1 100lük içtik sonra bi 70lik geldi onu da bitirdik, oradan da başka mekana geçtik diye hikayeleri de vardır.

  • 6. 50 yaşında emekli olan adama 50 yıl maaş ödemek

    türkiye'de devlet bütçesinin %80'i gereksiz harcamalara gitmektedir. ankapark işte orada. bunun gibi yüzlerce örnek verebilirim.

    durduk yere harcama kalemi oluşturmayın. adam primini ödemiş emekliliğini hak etmiş. size ne!

  • 7. 24 aralık 2020 ankara kar yağışı

    askerliğimi yapmakta olduğum anıtkabir bir başka güzel , yavaş yavaş kar yağarken kimseler yokken anıtkabir’in içinde kar küremek nasip oldu :)

  • 8. merve boluğur

    kamerayı yukarıda tutmuş çok.

  • 9. yazarların ilk öpüştüğü yer

    taksim'de kizi dil kursuna birakmistim. ilk kez orda opmustu, istiklal'de bir yuruyusum var sanki ezel ahaha

  • 10. uber'in türkiye'ye geri dönüşü

    bir uygulama düşünün.

    kapınızın önüne kadar lüks araba getiriyor.
    gelen şoförün adını, tipi, puanını, vs. görüyorsunuz.
    kaç para alacağını önceden söylüyor.
    kapının önüne geldiğinde haber veriyor.
    biniyorsun, haritadan takip ettiriyor.
    trafik olsa, farklı yerden gitse bile ilave para almıyor.
    ve tüm bunların yanında taksilerden daha ucuz.

    sonra bir hükümet geliyor, taksicilerle arasını bozmasın diye bu uygulamayı ülkeden siktir ediyor.

    bu şekilde değerlendirilmesi gereken geri dönüştür.

  • 11. fethiye belediye başkanı'nın magandalığı

    entry sildirmenin insani daha meşhur ettiğini bilmeyen bir başkanın yaptığı olay.

  • 12. maskeleri çıkarma tarihi

    ne çıkarması, ben hala devletimizin göndereceği 5 maskeyi bekliyorum, yakında gelirmiş dediler

  • 13. kalıcı yaz saatinin iptali kanun teklifi

    veli ağbaba'nın meclis başkanlığına ilettiği kanun teklifidir. reddedileceği kesindir ancak gündem oluşturarak baskı yapılması gerekmektedir. "ampul israfından ve bu karanlıktan kurtulacağız!" (bkz: #117187281)

    kanun teklifindeki maddeler:
    madde 1– 26/12/1925 tarihli ve 697 sayılı günün yirmi dört saate taksimine dair kanunun 2’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    “madde 2– griniç’e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi bütün türkiye cumhuriyeti saatleri için esas alınır. türkiye cumhuriyeti’nde her yıl mart ayının son pazar günü saatler; saat 03.00’da bir saat ileri ve ekim ayının son pazar günü saat 04.00’da bir saat geri alınır.”

    madde 2– 697 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
    “geçici madde 1– bu maddeyi ihdas eden kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bir sonraki haftanın pazar günü saatler bu maddeyi ihdas eden kanuna uygun şekilde düzenlenir.”

    madde 3– bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
    madde 4– bu kanun hükümlerini cumhurbaşkanı yürütür.

    --- spoiler ---

    akp, dayatmacı bir anlayışla kış saati uygulamasını kaldırıp ‘enerjide verimlilik’ iddiasıyla kalıcı yaz saati uygulamasını getirdi. devrik bakan berat albayrak’ın ısrarıyla hukuka aykırı bir şekilde yürürlüğe konulan saat uygulaması yüzünden yıllarca öğrenciler karanlıkta okula gitmek zorunda kaldı, milyonlarca çalışan karanlıkta işe gitti, 83 milyon gün yüzü görmedi. danıştay’ın ‘yetkisizlik’ nedeniyle yürütmeyi durdurmasına rağmen, kalıcı saat uygulaması uygulandı ve içinde bulunduğumuz kış günlerinde hâlâ da uygulanmaya devam ediyor. herkes bu uygulamadan şikâyetçi. üstelik enerjide verimlilik sağlamadığı da gerek üniversitelerin gerek elektrik mühendisleri odası’nın verileriyle de tescillendi. hanelerin elektrik giderleri, dayatılan bu uygulama nedeniyle kat be kat artmış durumda. berat albayrak gitti ama çilesi bitmedi. bu uygulamadan bir an önce dönülmesi gerekiyor.

    karanlıkta uyanan, işe veya okula gitmek zorunda kalan milyonlar bu uygulama nedeniyle gün ışığından yararlanamıyor. sağlık sorunları buna bağlı olarak artıyor ve sağlık uzmanlarının çalışmalarına göre stres hormonlarını da tetikliyor. uyku problemleriyle birlikte buna bağlı olarak psikolojik sorunları da artırıyor. özellikle covid-19 günlerinde güneşsiz, uykusuz, stresli bir gündelik yaşam, tüm toplumun sağlığını oldukça kötü etkiliyor. kalıcı saat uygulamasının trafik kazalarının artırdığı, uluslararası görüşmeleri, yolculukların ayarlanmasını zorlaştırdığı ve en önemlisi faturalarda sıkıntılara neden olduğu da yıllardır ortada. türkiye’yi ‘ampul’ israfından ve bu karanlıktan eninden sonunda kurtaracağız. kaynak
    --- spoiler ---

  • 14. 24 aralık 2020 ppk toplantısı

    salgın döneminde tüm ülkelerin faizleri yerlerde sürünürken türkiyenin vermek zorunda kaldığı faiz %15 ve bugün daha da artması bekleniyor.
    en yakın rakibimiz güney afrika bile bizim yarımız kadar faiz veriyor.
    80 milyonluk kocaman bir akdeniz ülkesini bu hale ancak siyasal islamcılar düşürebilirdi...

  • 15. akit bir gazete değildir

    ekrem imamoğlu'nun bahsettiği manşet editi: sol altta görülebilir
    video editi: izlemek isteyenler için videosu

    öncelikle bazı yorumları üzülerek okudum. herkesi kucaklama vaadinde olan birisi için, senin de diğerlerinden bir farkın yok anlama gelecek yorumlar var bu yorumlar asla doğru değil. çünkü ekrem imamoğlu bugün akit denen paçavrada hakkında atılan hayvan ekrem manşetini hatırlatarak bunun doğru olmadığını söylemiştir. istanbul'u, 16 milyon insanı yöneten biri hakkında bu şekilde manşet atılmasını doğru bulmadığını ve bu nedenle bu cümleyi söylediğini ve soruyu soran muhabire de üstüne basa basa bu lafları kişisel alma kurumunuza ediyorum diyerek de durumu gayet güzel ortaya koymuştur.

    fox önce gazete olsun minvalinde bir tavır değildir yani. fox tamamen haber alma amaçlı soru sorarken akit denen paçavra hayvan ekrem manşeti atmaktadır. sapla samanı karıştırmayın. bu adamları kucaklama sözü verdiğini sanmıyorum sayın ekrem imamoğlu'nun

    video için sevgili @m sternoclaidomastoideus'a çok teşekkürler
    manşet linki için sevgili @gitmesek mi'ye çok teşekkürler

    kendisine soru sormaya çalışan muhabire ekrem imamoğlu tarafından sarfedilmiş sözdür.

    kaynak

    --- spoiler ---
    imamoğlu: akit bir gazete değildir

    ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.
    --- spoiler ---

  • 16. 23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçı

    rıdvan dilmen bile "bahattin şimşek bugun başakşehir'den maçı aldı fenere verdi. fenerbahcelilerden cok özür diliyorum ama gerçek bu" ve "bir fenerbahçeli olarak böyle kazanmak istemiyorum" demişken buradaki şampiyonsuzluktan gözü dönmüş fanatik fenerbahçelilere (aklı başında olanları tenzih ederim) ve bize bok yemek düşer. sabaha kadar himmet,fetö,pkk,ışid,lgbt,ptt,dota bildiğiniz tüm kısaltmaları sıralayın, size de şikeciler veya paralı köpekler densin bir adım ileri gidemeyiz. bugün yapılan takımdan bağımsız olarak utanç duyulası bir olaydı.

  • 17. amazon.com.tr

    bu kültür ,insan gibi insan gibi davrananı kabul etmiyor.

    indirimde ürün almış 10 liralık malı 6 liraya almış sıkıntı çıkmış, alan demiş ki sıkıntı var ,adama demiş ki ürünü bana iade etmeden bile önce paranı hesabına yolluyorum ,

    üründen stokta kalmadığı için,

    bunuda oturmuş medeni bir dille yazmış ,

    ee ben mağdur oldum , niye 10 liralık ürünü 6 liraya aldım ,eee 6 lira aldım ama 4 lira zarardayım,

    sen bu ülkede 10 liralık malı 6 liraya alacaksın,

    eline geldiği anda memnun olmadıysan sana hemen paranı iade edecekler ,

    sende serzenişte bulunacaksın,

    bu ülkenin normali bir kere 3 ay bunun kavgasını vermek ,

    satıcı diyecek ki açmasaydın kargoyu,

    sen diyeceksin ki açmadan nerden bileceğim,

    zaten yukarıda ki iki satırın toplamı 10 gün,

    kavga dönüş 30 gün ,

    45 gün vaktin varsa tüketici hakem heyeti,

    hakem heyeti karar verdi onlar gitti geldi,

    100 gün ,

    boşa yüz gün , boşa vakit, boşa sinir kaybı ,

    sonra biri çıkacak bir dünya entry girmiş,

    bir satır israflık birşey dememiş,

    ülkenin anası ağlamış her yeri israf, trilyon dolarlar hiç edilmiş

    amazon israf yapıyor,

    o kutu nerde yapılıyor,

    hangi geri dönüşümde yapılıyor,

    çapı büyük ama, kargo naylonunda daha ucuz ve sağlıklı ,

    sormayalım sorgulamayalım bunları.

  • 18. davada avukatsız savunma yapmak

    anladığım kadarıyla avukata para vermek istemeyen birisi, yetkin olmayan kişilerden ücretsiz danışmanlık istiyor.

    türkiye'nin özeti gibi olmuş. tebrikler.

  • 19. ms-dos kullanmış efsane nesil

    setver komutunun çalışabilmesi için config.sys içerisinde device ile tanımlı olması gerektiğini bilen nesildir. şaka lan, 1998 yılında okula başlarken bize böyle öğretmişlerdi, hala bu cümlenin ne anlama geldiğini bilmiyorum. bence kimse de bilmiyordur. unutulmuş birer birer, eski dos'lar, eski dos'lar... ne bir komut ne bir comment, eski dos'lar, eski dos'lar...

  • 20. tüik başkanı'nın 15 bin tl maaş alması

    asgari ücret önerisinden bağımsız olarak söylüyorum, tüik başkanı içim az olan maaştır. daha fazla olur diye tahmin ederdim daha önce sorsaydınız ama 15k özel sektörde ne bileyim orta düzey bir yöneticiye verilen para artık. tüik gibi bir kurumun başının bu parayı alması beni biraz şaşırtı doğrusu. 20 falan beklerdim en az.

  • 21. memur kalitesinin artması için çözüm önerileri

    devlet dairesiyle yıllardır devam eden ayrılmaz ilişkimde öğrendiğim bir şey varsa o da bu coğrafyanın insanı sırtını devlete dayadığında gevşiyor.

    not: kimse denetim mekanizması demesin çünkü onu denetleyen adam da memur.

  • 22. 24 aralık 2020 galatasaray'ın attığı tweet

    fenerbahçe twitter hesabının yaptığının aksine çirkefleşmeden, tamamen futbola dair istatistik vererek verilmiş kaliteli, yerinde bir cevaptır.

    fenerbahçe seviyesindeki cevabı zaten ultraslan vermişti. bu da üstüne "pastanın üstündeki çilek" gibi oldu.*

  • 23. acun'un netflix ve youtube'u bitirecek olması

    (bkz: sonra sarsılarak boşaldık)

  • 24. metin akpınar

    ben bir gün bu adamın sohbet ettiği masaya oturdum. masada 12-13 kişi falan var. rakı masası haliyle tabi, kendisi bir oturuşta 2-3 büyük devirdiği için. zaten uzun rakı masalarıyla meşhurdur. 15 saat, 20 saat hatta daha fazla.

    neyse abi ben entelektüel bir insan görürüm kendimi. masaya oturdum iki saat içinde ağzım açık dinliyorum kendisini. müthiş bir insan. müthiş bir birikim. bilgi. kültür. entelektüellikte tavan. hikayeleştirerek anlatımlar. beş saat nasıl geçti anlamadım. inanılmaz donanımlı birisi.

    sordu bir ara neden hiç konuşmuyorsun diye. dedim benden fazla bilenlerin olduğu yerde susmayı öğrendim. yanlış değil ama eksik öğrenmişsin dedi. senden çok bilenlerin senin bildiklerinin hepsini bilmelerine imkan yoktur. konuş ki biz de senden öğrenelim, dedi. mütevaziliğe bakar mısın.

    diktatörlüğü desteklemediği sürece siyasi görüşü umrumda değil. ki entelektüellik muhalif olmakla neredeyse eşdeğerdir.

  • 25. fetö bittikten sonra kim kaç kere şampiyon oldu

    fenerbahçe malesef akpnin yolundan gitmektedir. tüm başarı kendilerinin tüm başarısızlık feto yüzündendir. bu tipik bir akp taktiği. yıllardır süren kötü yönetimi alınan saçma sapan futbolcular yanlış tercihler konuşulmasın diye topu at fetoya. neden? çünkü galatasaray farkı çok açtı. sorunu bir dış etkiye bağla ve iktidarını sürdür yapmak istedikleri şey bu. fenerliler de buldu bir feto ve her şeyi onun yaptığını düşünüyorlar. koç'un türkçe olimpiyatlarına sponsor olması ne alaka diyorsun yanıt yok.

    feto aşağı himmet yukarı. ağız ishalidir bunun türkçesi. galatasaray türkiye ligini senelerce domine etti. galatasaray'a uefa kupasını aldı. super kupayı aldı. o kemik kadro dünya 3.oldu milli takım başarısında feto diyen yok. hakan şükür olmasa milli takımın başarılarının yarısı olmazdı. ne oldu? h. şükür milli takımda da oynadı, ülkece fetocu mu olduk? hakan şükür neyse arif erdem neyse gökhan gönül o dur, emre belözoğlu o dur. hiçbirinin farkı yok. öyle akpliler gibi feto için 2013 öncesi sonrası ayrımı diye bir şey olamaz. hepsinin ilişkisi var bireysel olarak. emreyi sportif direktör yapıp götünü yalıyacaksınız hakan şükür üzerinden galatasaray'a saldıracaksınız yok öyle. önce akpye konuşun neden bu adamı milletvekili yaptınız diye. sahada oynanan top belli, oyun belli. bugün olanlar belli. federasyon başkanı belli, mhk başkanı belli, cumhurbaşkanı belli. hepsi fenerbahçeli. halen en çok ağlayan klüp fenerbahçe.

    şike davasında tapelere inanmıyorsanız ayakkabı kutularına da inanmayacaksınız, rıza zarrabın altın ticaretine de. yok öyle işinize geleni kabul etmek. bal gibi de yaptı şikeyi aziz yıldırım. feto savcısı bakto davaya diye ayakkabı kutusundaki paralar yok olmadı. geri sahibine iade edildi. fener de aynı akp gibi kapattı şike dosyasını feto bahanesiyle. korcanın yediği golleri görmemişiz gibi.

    düzgün bir rakip isteriz ancak saçma sapan bir döngü içine girmişler ve bu kafayla başarılı olmaları imkansız. içlerinden akıllı bir kısım dışında çoğu saçma sapan adamların peşinden gidip klübü rezil ediyor. bu rezaletle yaşarken kendilerini tatmin edecek mastürbasyon cümleleri bulup her sene galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarını izlerler ancak.

  • 26. açız kardeşim aç artık bunu duyun

    mahmutpaşa esnafını bilen bilir. cumasını kaçırmaz, vatanına milletine reisine sadık insanlardır. allah'a dua etsinler, dünya lideri başımızda ve israil'e kafa tutuyor. ayrıca ayasofya açıldı, o civarda güzel namaz kılarlar. rabbim bu perşembe günü edilen duaları geri çevirmez.

  • 27. almanların bayraktar drone karşıtı ürettiği sistem

    kesin ona karşı üretmişlerdir. kıskanıyorlar ya o bakımdan.

  • 28. fenerbahçe

    anıtkabir fotoğrafı paylaşma, rakibe fetö iması falan güzel de, abi emre niye kulübün başında demezler mi adama? niye açık kapı bırakıyorsunuz kovun gitsin???

  • 29. ateizm eşiğindeki gençlere tavsiyeler

    "hidayet istemeyene hidayet edilmez." gibi bir tavsiye verilmiş bu gençlere. bunun anlamı "yalana inanmak istemeyen yalana inanmaz."

    dünyadaki bütün dinler, gözlerinin önündeki dünyayı bildikleri halde buna tamamen aykırı peri ve cin masallarıyla kendilerini kandıran delilerle doludur ve üstüne üstlük bunu itiraf edebilecek kadar da cahil ve yüzsüzdürler.

    bize "kibrin yüzünden sonsuz azaba nasıl katlanacaksın ey adem oğlu" diyen adam cennet diye ona özel bir yer olduğunu ve ölünce oraya gideceğini düşünerek bunu söyleyip bir de bizlere "kibirli" diyor! işte bu kadar aymaz ve niteliksiz şahısların arasında olmak istemiyorsanız hiç durmayın ve bu dangalaklardan mümkün olduğunca uzak durun.

    edit: ha bir de yine "bu gerçek islam değil!"ciler gelmiş. senden mi öğreneceğiz ulan "gerçek islam" ne? allah mısın? geçin ulan şu şaklabanlığı artık.

  • 30. 24 aralık 2020 galatasaray'ın şike kumpası itirafı

    bravo ince görümüşsün dahi çocuk, şimdi hemen bunu al ve cas’a namus davasını açmaya git.

    sonucundan haber edersin bizi.

    hem yargıtay kararını bekliyordunuz o da çıktı, artık kimse sizi tutamaz.

    bahane bula bula bugünlere gelen fenerin hala ders almadığını gösteren başlık.

    edit: bu müptezeller hala cas’a dava açacaklarını sanıyorlar, önce yargıtay kararını bekliyorduk diyorlar şimdi de kumpas davasının sonucu bekliyorlarmış, kumpas davası da sonuçlanınca kumpas davasının yargıtay kararını beklemeye başlarlar, o da sonuçlanınca yeni başka bir sonucu beklemeye başlarlar.

    arkadaşlar ben acı gerçeği söyliyeyim, o dava açılmayacak, yemeyecek, açarsanız rezil olacağınızı yöneticileriniz adları gibi biliyor ondan dolayı sürekli bahane üretiyorlar.

  • 31. kitaplıkta olması utanç veren kitaplar

    329. kısa dönem. yıl 2009-2010 arası.

    gaziantep - yamaçoba'da askerlik yapıyorum.
    tonla kitap yollamış ailem. karakolumuzun kitaplığını zaten başka bir istanbullu arkadaşla (adı süer, okuysa selam olsun) evden yollanan kitaplarla oluşturmuşuz.
    şiir, roman, mizah, ne ararsan var.
    yanlız bir de ne alakaysa "hunger games"in bir kitabı var. (açlık oyunları)

    ulan kitabı bi okudum, sorsalar hiçbişi anlatamazsın.
    kitap boyu "mıntıka"larda yaşayan ve öldürülen insanlar falan var malum.
    söylesen komutana, "napıcan lan sabah mıntıkasında asker mi vurucan" derler.
    neyse ki karakoldaki 2 uzman ve 1 üstçavuşun pek kitaplarla ilgisi yok, sadece düzenine bakıyorlar.

    yine de aslında utandığım kitap bu değil. sakıncalı gibi sadece.
    ama kitaplıkta başka bir kitap daha var, birazdan o konuya gelicem.

    neyse, o günlerde bir şey oluyor, jandarma tarihinde ender olan bir şey.
    paşa bizim yoldan geçecek, bize uğrayabilir diye haber geliyor.
    paşa..... paşaaaa...
    ulan karakol tarihinde öyle bir şey olmamış bizim askerliğimize denk gelecek.
    hiç unutmam 1 hafta boyunca 3 katlı karakolu her gün yıkadık.
    niye her gün yıkıyorduk bilmiyorum sanki ertesi gün merdivenlere sıçıyormuşuz gibi.
    bir yandan da gelmeyeceğine çok eminiz niyeyse.

    ama geldi.. geldi ulan.
    hani cem yılmaz'ın anlattığı orgeneral hikayesi ve düşen pırpırlar var ya.
    yemin ediyorum bahçeye jandarma genel komutanı geldi ve bizim 3 komutanın (ki iki tanesi benden küçük amk) üstündeki pırpırların düşüşünü gördüm. onlar titriyordu. biz de gereksiz bir heyecana kapıldık bizi 1 haftadır doldurdukları için.

    komutan arabadan indiği gibi parmağıyla askerleri gösterip:

    -sen... mesleğin ne asker?

    titreyerek cevap verenler, saçmalayanlar.
    komutanlarımızın bile bir sürü şeye saçma cevap verip habire düzeltmeleri.

    derken en son bana döndü.
    -sen ne mezunusun asker?
    -opera komutanım
    -burdaki herkese operayı anlat öğret, dedi hafif gülümsemeyle.
    -(içses: nası yani) emredersiniz komutanım

    dışarıda titreyerek geçen bu özel ve büyük içtimadan sonra komutan doğrudan içeri girdi ve kütüphaneye yöneldi.
    dedik heralde bizim süer ve bana yine cevaplanması gereken sorular gelecek, hazır olayım.

    komutan kütüphaneden random bir kitap aldı.
    eyvah dedim açlık oyunlarını seçerse ne cevap vericem. konusunu sorsa, söylesem ağzıma sıçacak. e yalan söylesem, bu sefer de biliyorsa yine ağzıma sıçacak.
    ben içimden nolur klasiklerden birini seçmiş olsun diyorken eline bir kitabı aldı ve

    -bu kitap kimin, kim okuyor?

    dedi.

    kitabın ismini seçmeye çalışıyorum,
    bir de baktım ki "kendi kutup yıldızını bul" adlı kitap.
    kişisel gelişim kitabı mıydı, yoksa öğretici hikayeler mi vardı içeriğini hatırlamıyorum, okumuş ve çok tırt bulmuştum.

    yine de adama cevap vermek gerekiyor. tam elimi kaldıp ben okudum komutanım dicem, uzun dönemlerden kitap okumaktan çok uzak bir arkadaş elini kaldırdı ve "ben okudum komutanım" dedi.
    karakoldaki 27 asker ve 3 komutan doğrudan çocuğa döndük "hassiktir nasıl yani? diyerek. ben tabii daha şaşkın.

    -aferin sana. bu çocuğu ödüllendirin

    dedi ve bir hışımla gitti adana yolundan.

    herkes bir rahatlamıştı, günler süren gerginlik bitmişti.
    benim ise şaşkınlığım gala geçmemişti

    -olm sen kitap okuyo musun gerçekten?
    -hayır ama bir gün o kitabı merak edip okudum.
    -iyi de ulan kitap kimin dedi adam, bana gelen kitabı niye üstleniyosun : )
    -ne bileyim abi. okudum, söyledim işte.
    -hey allaaam neyse

    aradan zaman geçti. çocuğa şilt geldi amk jandarma komutanlığından.
    2010 ocak-şubat arası sanırım askerlik bitti.
    karakolda kimse operanın ne olduğunu merak etmedi.
    bir daha kimsenin kitap okuduğunu da görmedik.

    4 istanbullu, terhis olduk.
    şilt alan arkadaş ve diğerleri bize kapıdan el sallıyordu.
    biz ise "aman arkamıza bile bakmayalım, geri çağırırlar falan evrak eksikliğinden" diyip hızlıca havaalanına doğru topuklamıştık.

  • 32. bim'de satılan muhteşem ürünler

    bimden alış-veriş yapmamak sizi elit yapmaz. aşağılamanın manası yok, sizin o beğenmediğiniz ürünleri, ayda yılda bir görüp üzerine atlayan çocuklar var. kalite çerçevesinde ikame mal nedir bilmek lazım.

    neyse konuya gelirsek,
    özellikle tatlılarına pek giydirilmiş ama tatlılarının bazılarını pelit pastahaneleri bazılarını da yaşar pastahanecilik (mado) üretiyor. ürünlerin bir zahmet üzerini okuyun.

    sadece bim'de olan ürün açısından, şahsi kanaatim yasemin pirinci gayet kaliteli. kaju fıstığı ve bademi de birçok bilindik markadan iyi. büyük paket ıslak mendili ise piyasanın en iyisi (denemediğim ürün kalmadı). organik yumurtası fena değil. aa ve aaa pilleri de alkalin midir bilmem ama iş görüyor. büzgülü çöp torbaları da iyi.

  • 33. bahattin şimşek

    insanlar kariyerlerini,mesleki hayatlarını göz göre göre yakıyorlarsa, mutlaka kâr zarar hesaplarını da yapmışlardır.

    yani, bu geceden sonraki hakemlik kariyerinden kaybedeceklerini ya hemen telafi etmiştir. ya da bundan sonraki hakemlik hayatının devam edeceğine dair garanti almıştır. zira bu gece gördüğüm beşer şaşar tarzı bir iş değildi.

  • 34. 24 aralık 2020 fahrettin koca açıklamaları

    türkiye'nin tek yerli aşı üreten kurumu olan hıfzıssıhha enstitüsünü 2005 yılından kapatarak bu ülkeye bir kötülük daha yapan akp'nin bakanına ait açıklama. böyle ondan bundan aşı dilenirsiniz işte. ama sorsan yerli ve milliler, yersen! kendilerine yerli, kendilerine milli.

  • 35. fenerbahçe taraftarı futbolun akp seçmenidir

    herkesi boklayıp kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmak ahmaklıktır. fetö operasyonuyla küçülmeye gitmiş, en iyi futbolcularını satmış, alacağı olası iyi futbolcuları alamamış, psikolojik baskı uygulanmış, tüm bunlara rağmen şampiyon olmuş hatta yine olabilecek bir durumdayken futbol takımının otobüsü kurşunlanmış ve psikolojik çöküntü içerisine girip şampiyonluğu kaybetmiş. ve o sütten çıkmış ak kaşıklar türk futbolunun içinde bulunduğu durumu her zaman olduğu gibi lehine kullanmış, fahiş hakem hataları ile şampiyon olmuş, bir de utanmadan fetö operasyonundan sonra en çok kim şampiyon oldu gibi aptal söylemler dile getirdiler. en çok sen şampiyon olacaksın tabii ki fetönün çocuğu.

  • 36. akademisyenlere yabancı dil zorbalığı

    işine gelmeyen zorunluluğu zorbalık olarak nitelendiremezsin. bu bir gerekliliktir. dil bilmeden nasıl literatür tarayacaksın? artık ingilizce bir dünyanın ortak dili. bilim ve sanat dili. kabul etmek zorundayız. ha keşke türkçe dünya dili olsaydı. ne yapalım, olamamış.

  • 37. evde kadın varken erkeğin yemek yapması

    başlık olarak vurgulanış tarzından mütevellit, erkeklerin canlılığını devam ettirmek için, beslenme yeteneği geliştiremeyen canlılar olduğunu algıladığımız, yemek yapan erkeğin de evrimde ilerlediğine şahit olduğumuz durum.

    oğlum daha yiyeceğiniz yemeği pişirmeyi, sıçtığınız boku temizlemeyi bilmiyorsanız utanmadan eve kadın nasıl alabiliyorsunuz.
    sizi böyle büyütenlere çok güzel kınalar var kapalı çarşıda. bol alın size de lazım olur.

  • 38. kadın pompacı sayısındaki artış

    2020 yılında açıklanan sigorta primi teşvik paketlerine göre kadın çalışanlar için erkek çalışanlara göre daha fazla teşvik süresi var canlar.

    18 yaşından büyük+işkura kayıtlı işsiz bir kadın 42 ay devlet teşviğinden faydalandırılırken 29 yaşından büyük+işkura kayıtlı işsiz bir erkek 30 ay faydalanır.

    kadın gücü, kadın eli hareketi minnoşluklarına hobi olarak ben de inanıyorum ama sırf penisi var diye bir çalışan için 12 ay fazladan sigorta primi ödeyecek gönlü bol işverenlerimizi de sahip çıkalım.

  • 39. yeni doğan bebeğini çöpe atan hemşire

    çanakkale'yi titreten olay, dünden beri herkesin dilinde bu olay var haklı olarak çünkü çanakkale gerçekten huzurlu bir yerdi ya da biz öyle sanıyormuşuz.bu arada kız tutuklanıp cezaevine gönderildi, ama sevgilisi ve kızın ailesi serbest bırakıldı. ben kızı veya aileyi tanımıyorum, iyi ki de tanımıyorum. dünden beri zaten darmadağınım, bir de tanıdığım insanlar olsalar düşünemiyorum bile...

    ben de bildiğim kadarını anlatayım. olay çanakkale merkeze bağlı kepez beldesinde gerçekleşti. ailenin cadde üzerinde kasap dükkanı var, hiç uğramadım ama sanıyorum bilindik, iş yapan bir yer. o sokak neredeyse burnumun dibinde. o akşam kırmızı ışıkta beklerken bir ambulans ara sokaktan resmen yaldır yaldır çıktı, çok acil durum olduğu belliydi. iki gündür tansiyonum alt üst, o ambulansta o bebek vardı.

    kızın öyle aman aman eğitimi yok büyütmeyin. ben ne lisans, lisansüstü mezunları tanıdım, köydeki dayıları solda sıfır bırakır. sağlık meslek lisesi hemşirelik mezunu alt tarafı ama sanırım bu işi yapmıyor zaten, ailesinin dükkanıyla ilgileniyor, yani konuşulan bu.

    o akşam olay duyulunca kamera kayıtlarından zaten 2 saate kalmadan buldular, bebek bulununca. zaten dünya umurunda değil, kamerayı mı takacak? yüzü, kim olduğu kabak gibi ortada. resmen bildiğin koymuş poşete, sıkıca bağlamış ağzını, göbek kordonu bile duruyor düşünün, yaşatmaya hiç yeltenmemiş zaten. derdi ben başımdan atayım da ne olursa olsun değil, gerçekten niyeti sağ bırakmamak ya. öyle kapsamlı plan falan da değil, evinin, dükkanın arası belki 200 metre yok. öylece bırakmış eve dönmüş. salına salına gitmiş gelmiş, çok emin çünkü, ne sağ bulunacak ne de kimse peşine düşecek. ama öyle olmadı, kağıt toplayıcısı, insan evladı biri buldu işte ama kurtarmaya yetmedi ne yazık ki.

    gelelim peydahlaığı adama. ilk çıkan haberlerde polislere birkaç whatsapp yazışmasını delil göstermiş, kürtaj için doktor bulayım demiş, kız da ben hallederim demiş. şimdi şu net değil kız buna yalan söyleyip aylarca görüşmediler mi? bu bilinmiyor, yok zaten görüştülersa adamın söyledikleri yine çöküyor.

    bugün yeni bir söylenti çıktı güya nişanlılardı diye ama hiç mümkün görünmüyor. nişanlı olsalar bu korku niye? apar topar nikah yapılırdı her halükarda. bu belki de yakınlarının uydurması bilmiyorum ama hiç mantıklı değil.

    ailesinin son ana kadar bilmediğini iddia ediyor ama bu da mantıklı gelmiyor en azından anne hiç mi anlamaz? belki son aylarda, son haftalarda öğrendiler burası net değil şu an zaten büyük ihtimalle inkar edecekler. ama insan düşünüyor hiç mi uğraşmadınız babayla temasa geçip bu bebek için bir şey yapmayı? hamileyken evlenmek çocuk öldürmekten daha mı kötü? elalemin diline düşmekten korkup, birkaç saatlik cana kıymak nasıl bir canilik? böyle daha mı iyi oldu? daha beter rezil olmadınız mı? hiç kalpleri acıdı mı çok merak ediyorum.

    hayır yani çanakkale öyle muhafazakar, yobaz bir yer de değil, söylenti olurdu belki ama asla anadolu kırsalı kadar yıkıcı değil. yani anlamıyorum bu en kötü, en vahşi, en acımasız yolu niye seçti ya da seçtiler anlamıyorum.

    korunmayı kürtajı geçtim, hadi doğurdun, niye çöpe atarsın ki? istesen insanların daha kolay bulabileceği bir yere bıraksan sosyal hizmetlere ulaşılabilirdi. oğlun yaşıyor olurdu. hadi sen annelik yapma, zaten hepi topu 22 yaşında tam zamane tikisisin dünya umurunda değil de o evlada sahip olmak için yanıp tutuşanlar vardı. ne istedin yaşam hakkından? allah belasını versin.

    o baba olacak olan hepten ayrı, ne yaptın evlenmeye mi yanaşmadın, aldırdım deyip yalan mı söyledi, yoksa sen de son ana kadar işin içinde miydin? senin de allah belasını versin.

    o aile o kıza nasıl bir baskı yaptı? ya da yaptı mı bilmiyorum, o kızı evlat katili yapmaya sevkettiyseniz sizin de allah belanızı versin.

    dünden beri o ambulans gözümün önünden gitmiyor, eti hiç sevmeyen oğlum anne döner istiyorum deyince atladık arabaya. çok tuhaf ya bazen burnunun dibinde kıyamet kopuyor.

  • 40. sinovac aşısının en az %50 başarı göstermesi

    hangi yüzde elliye karşı başarısız olacağına göre aşı hakkında yorum yapacağım.

  • 41. geceye bir erkek yalanı bırak

    "hayır ya ne alakası var"

    alakası vardır.

  • 42. cruise control yakıt tüketimini arttırır

    ilk defa kullanmıyorsa eğer, cruise control ile daha çok yakıt sarfiyatı yapmayı başaran hemen bıraksın araba kullanmayı. adam 180'e sabitliyor, "çok yakıyor bu amuğğa" diyor. stabil bir yolda sabitlersin 120 civarına mis gibi gidersin. yakıtı da minimumda tutarsın. çok yokuş vardır, sürekli sollama yapman gerekir, tek şerit yoldur sıkça kamyon vs nin arkasında takılıyorsundur, o zaman zaten kullanmayacaksın bunu.

  • 43. adamsanız teker teker gelin lan'ın ingilizcesi

    "if you are my island, it is wheel wheel bride local area network" şeklindedir.

    edit : "area " yerine 'are' yazmışım. düzelttim.

    düzeltilecek tek yer orası çünkü *

  • 44. her yazardan bir sakinleştirici müzik tavsiyesi

    l'impératrice’den parfum thérémine

    şu sıralar tekrar tekrar dinliyorum.

  • 45. serkan yılmaz'ın yılkı tayına şiddet uygulaması

    isterse bir milyon saat olsun en nihayetinde dili olmayan iradesi olmayan bir canlıya şiddet uyguladığı videodur. hayır kesilip biçilmesi hareketi meşru mu kılıyor? en az bu sayko kadar delisiniz.

  • 46. vaka sayılarımız ilk pik döneminde 80 binlerdeydi

    akpli sağlık bakanı fahrettin koca'nın cümlesi.

    yani, cumhur ittifakı olarak sabah akşam terörist dediğiniz ttb doğru söylüyormuş, öyle mi sayın bakan?

    kaynak kaynak 2

    edit: açıklama videosunu izledim. 'dünyada' kelimesini kullanıyor bakan. kaynağa eklediğim son dakika haberlerinde yazılan cümle aynen başlıktaki gibi. benlik bir durum yok.

    ayrıca bu, verilerin gizlendiği gerçeğini değiştirmiyor.

    (bkz: verileri gizlesek nereden bileceksiniz)

  • 47. mr çekilirken çıkan ses

    insanın kendisini arkalı önlü fotokopisi çekilen nüfuz cüzdanı gibi hissetmesine neden olan seslerdir.

  • 48. windows 3.1 kullanmış efsane nesil

    dosya yoneticisini incelerken annem sanirim cok onemli bisey yaptigimi zannedip bana sutlu kahve yapmisti hala unutamiyorum.

    tanim: dahil oldugum nesildir

  • 49. ripple

    davayi acan “ plaintiff “ sec . davali “ defendant “ rıpple lab ınc. “case” dosya tam olarak 71 sayfa. southern district of ny . her ne kadar civil case gozukse de criminal case icin de ayri bir case acilmasi da baska bir savcinin criminal court icin yeni bir case hazirlamasi suresi kadar.
    sakin alim firsati , tabani gorur sonra tavan yapar diyipte 3-5 kurusunuzu kaptirmayin. sonu iflas ve/veya sahiplerinin iceri tikilma olasiligi oldukca yuksek . zaten isi cozen gercek yatirimci kacti bile.

    southern district of ny daha once kimleri paketlemedi ki ripple in cfo / ceo vs ufak balik kalir.

    bu da full dosya linki isi gucu olmayan okusun

    https://www.sec.gov/…aints/2020/comp-pr2020-338.pdf