Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 2021 brezilya gp

    sebastian vettelin telsiz konuşması ile yine beni guldurdugu yarıs:
    (practice 2'de önünde hamilton vardır)
    vettel: hey hamilton'in arka kanadına dokunacagim
    mühendis: sakın, çok pahalı!
    vettel: şaka yapıyorum, ön kanadı deneyeceğim, belki onun cezası 25 bindir.

  • 2. badeci şeyh mağdurlarının ifadeleri

    mağdur derken yanlış anlaşılma olmasın zira ifade veren yaklaşık 10-12 kişiden sadece 2 tanesi şikayetçi. diğerleri ise bizzat badeleme ve livata olayını itiraf ediyorlar ama şikayetçi değiller.

    şikayetçi olmadıkları gibi bir de bu badeleme, bade alma fiilini gerekli buluyorlar, bunun imanlarını derinleştirdiğini, allahın nurunun hz pir dedikleri herifin apışının arasında olduğunu, bunu cezbe anlarında gördüklerini ve onu emerek kendilerine aldıklarını, (burada ağızlarıyla aldıklarını neden götleriyle denemişler, buna dair bir ifade yok) bu eylemin çoğu zaman hoca istemese bile kendi zorlamalarıyla olduğunu, bir çocuğun annesinin memesini emerken hissettiği duygularla hocanın aletini emdiklerini söylüyorlar. ve katiyen şikayetçi değiller.

    ya bak ben bişe diyim mi? olum bunlar tarikat falan değil. bunlar kendi halinde takılan transeksüel, kimseye zararı olmayan efendi efendi isteklerini yaşayan ibne vatandaşların ifşa olma olayı. hepsi bu. gay vatandaşlar bir organizasyon kurmuş kısaca.

    bakmışlar ki bu ülkede din kisvesi altında her türlü pislik temize çıkartılıyor, onlar da akıllıca bi taktikle işi dergah, şeyh, mürit muhabbetine bürümüşler. e tabi ortama alışıp çeşit arttırmak ve halkayı genişletmek için biraz cüretkar davranınca bir yerde patlamış organizasyon.

    edit: imla

  • 3. imamoğlu'nun glasgow'da yaptığı ingilizce konuşma

    17 yıldır bir kısmı yurtdışında, anadili ingilizce olan bir ülkede olmak üzere iş hayatındayım, rusundan romenine, hintlisinden korelisine bir çok yabancı kişiyle birebir muhatap olmak durumunda kaldım ve imamoğlu'nun ingilizcesinden çok çok daha kötü konuşan ve aksanı da çok daha keskin ve anlaşılmaz onlarca insan gördüm ama türkler kadar bu aksan ve kurallı konuşmaya takıntılı hiçkimse görmedim.

    hatta çok çarpıcı bir örnek olarak, yıllar önce iş için amerikalı bir grupla toplantıdayız, herkes konuşuyor konu hakkında, amerikalılardan birisi konuşmaya başladı ama adamın beş kelimesinin birini filan anlayabiliyorum, öyle bir aksanı var. tam yanımda da yine o gruptan bi hanımefendi var, yüzümdeki acı ifadesini farketmiş olacak ki bana doğru eğilip "merak etme, biz de zaman zaman söylediklerini anlamakta zorlanıyoruz, texas'lı o, aksanı biraz zorlayıcı olabiliyor" dedi. anadili ingilizce olanların bile aksanları çok çok farklıyken anadili ingilizce olmayan birisinin cümle yapısı ve aksanına kimse takılmaz, takılmıyor bizimkiler kadar.

    tanım; iyi olmasa da gayet anlaşılır bir ingilizcedir.

  • 4. yüzde 50+1 ciddi problem çıkarıyor

    bu sistemi sanki babam getirdi.

    bıktık artık dalaverelerinizden yeter ya.

  • 5. herkesin adına 3 ağaç dikilmesi

    250 milyon fidanı ne zaman diktiler?
    "mars'ta üç patates sahiplendirme" kampanyası düzenleseler inanacak milyonlar var.

  • 6. şekersiz çay sade kahve bitter çikolata insanı

    vatan sevgisi bulunmayan insandır. 15 temmuzda sokağa da çıkmamıştır.

    edit. ne alaka diyenler için şekersiz çay kahve içenler ve vatan sevgisinin bilimsel grafiği. görsel

  • 7. yalova'da kediye tekme atan arap

    orospu çocuğunun yüzü gözükmüyor. kamuoyu tepkisi olursa emniyet bulur ve yurt dışına çıkmadan yakalayabilir. suç duyurusunda bulunmak ve haber kanallarına göndermek gerekir.

    edit: soul almighty : "yalova'dan bildiriyorum; yaşı küçük olduğu için savcı ifadesini alıp salmış."

  • 8. seçilecek cumhurbaşkanı 2 yıl görevde kalacak

    eğer siyasete geri dönmeyecekse kılıçdaroğlu’nun cb olması mantıklı. chp’yi tekrar halkla kucaklaştırdı, 3 büyükşehiri aldı, imamoğlu gibi bir değeri siyasete kazandırdı. yaşı da 72. gençlerin önünü açması lazım. cb seçilerek kendisinin onore edilmesini desteklerim. haketti.

  • 9. 13 kasım 2021 oto center'da çıkan çatışma

    olay borç alacak meselesi.

    çevre esnaflar olayın faillerini biliyor fakat ne kadarını anlatırlar bilmiyorum.oto centerda bu türlü çökme olayları çok.sarı siteden araba bakarken,arabanın konumu olarak bağcılar yüzyıl mahallesi geçiyorsa bence uzak durun.devasa bir alan bu gibi tiplerden oluşuyor.

    edit:haberlerde ölen rahmetlilerin araba bakmaya geldiği,pazarlık sırasında kavga çıktığı söyleniyor.inanamıyorum.kim bilir ne tehditler dönüyor şu an orada.aklı olan ardına bakmadan memleketten kaçsın kurtulsun,iyice berbat bir hal aldı artık her şey.

  • 10. mevcut rejim isterse chp'yi kapatabilir

    allahını seversen kapatta bi çıkalım dışarı sıkıldım ben evde

  • 11. 13 kasım 2021 teknosa stokçuluk rezaleti

    13 kasim 2021 cumartesi günü cagri merkezini arayarak iphone 12 64 gb kirmizi urunu icin bursa ilinde stok sordum. bana bursa zafer plaza avm icindeki teknosa'da 2 adet olduğu bilgisi verildi ve ben de 60km yol gidip magazaya ulaştım.

    mağazada reyonda gorevli arkadasa stok durumu sordum. ıceri gitti, geldi ve dedi ki “kirmizi, mavi ve siyah ucunden de 1'er adet var an itibariyle”. ben de stant da duran mavi daha hos gözüktüğü icin kararımı mavi olarak değiştirdim ve maviyi satın almak istediğimi söyledim.

    arkadas gitti kapalı kutu iphone 12 64 gb mavı urununu getirdi. bana “cam filmi koruma, kilif ve adaptör ister misiniz ?” diye sordu. ben de hiç birini istemediğimi, sadece urunu satın almak istediğimi ilettim. buraya kadar hiç bir sorun yok.

    beraber kasaya doğru yürürken baska bir arkadaşına isi devretti. ve devrederken arkadaşına dediki “beyefendi kilif v.s. istemiyor”. bu isi devralan arkadas ise ona mırıldanarak “e nasıl olacak ki öyle niye boyle yapıyorsunuz” tadında bir seyler söyledi ve ardindan bana dönerek “buyrun kasaya gidelim” dedi.

    kasaya gittiğimizde isler bir anda değişti. adamın elinde mavi renk sıfır, kutuda duran iphone 12 var ancak bana “bu urun satilmis ama beyefendi. stoklarımızdan düşmüş az önce” dedi. ben de “benim icin farketmez, arkadasınız siyah ve kirimizi da oldugunu söylemişti. onlar da olur” dedim.

    bunun uzerine isler iyice ilginçleşti ve bu sefer bu arkadas “onlar da satilmis ne yazik ki” dedi. ben de “30 sn icinde 3 iphone 12 mi sattınız ?“ dedim. ardından sinirlenerek derhal mudurunu cagirmasi gerektiğini, bu kepazelige izin vermeyeceğimi, bana kilif, cam koruma ve adaptör satamadiklari icin “urun yok” diye yalan söylediklerini söyledim.

    mudur denilen arkadas (beyaz gömlekli) geldi ve bu durumun aynen doğru oldugunu, hiç bir şey yapamayacaklarını iletti. ardından cagri merkezinizi tekrar aradım. bana tekrar “1 adet mavi ve 2 adet kirmizi stoklarda var” bilgisini verdiler. sonra mağazadaki üstünde “müşteri hizmetleri” yazan desk'e gittim. o arkadas durumdan hiç haberdar degildi ve bana “ben de 1 adet mavi goruyorum suan stoklarımızda var bu urun” dedi.

    bunun uzerine muduru tekrar cagirttim. ayni anda da telefon ile müşteri hizmetlerinizle konuşuyordum. mudur “acil toplantıdayım” diyerek önce gelmeyi reddetti. ben israrci olunca pasa pasa geldi. ve bana “abi ben sen kirmizi istiyorsun sandim, mavi var tabi elimizde” diyerek kasadaki bir çekmeceden bana az önce sistemden bakıp “stok yok” dedikleri mavi urunun faturasını keserek teslimatını yaptı. halbuki kirmizi konusundan ne bu mudur arkadaşın ne de isi devir alan arkadaşın hiç ama hiç haberi yoktu. sadece stant gorevlisi arkadas ile biz bu konuyu konustuk ve en son mavi diye karar kildik ve gidip urunu depodan getirdi. calisanlari alenen beni dolandırıp kandırmaya calistilar. bu suctur. stokta olan bir urunu stokta yok demek stokculuktur.

    ben hayatımda boyle bir kepazelik görmedim. hayatımda ilk kez bir urunu zorla satın aldım. 10 dakika sürmesi gereken islememim tam 45 dakika surdu ve bu esnada esim ve 2 aylık bebeğim otoparkta beni beklemek zorunda kaldılar. bu sozde cakallik yapan herifler yuzunden hayatimda ilk kez "begenmiyorsan bir daha alisveris yapmazsin olur biter" prensipimi cigneyip magazada olay cikarmak ve saga sola bagirip cagirmak zorunda kaldim. beni bu duruma dusuren bu sozde teknoloji sirketine de, bu ulkede bunu yapmaya cesaret edebilenlere de, ettirenlere de yaziklar olsun.

    bir tane telefon alirken bile sinir stresten oluyoruz. siktir olup gidiyorum yakinda, hoscakalin.

    edit: eşin ve çocuğunla niye gittin diyenler olmuş. niye gitmeyeyim abi cepheye mi gidiyorum? hava güzeldi dönüşte yemek yeriz, o bölgedeki dostlarımıza uğrarız dedik ahaha. adam buna takılmış. çok ilginç kafalar var.

    edit2: ben arabada eşimi ve çocuğumu beklettiğim için sosyal hizmetlerin benden çocuğumu alması lazımmış. aşağıya biri öyle yazmış. vayyy anam vayy. kafalara bakar mısın? adam problem olarak bunu görmüş. sonra küfürlü konuşunca kızıyorsunuz. bu olay bile ülkenin durumunu özetler nitelikte. aklı yok, fikri var. ben bu kadar sebep/sonuç ilişkisi kuramayan, zeka geriliğinde bu denli zirveye oynayan bir toplumla daha karşılaşabileceğimi sanmıyorum.

    edit3: onlarca destek mesajı aldım. çok teşekkür ederim.

    edit4: binlerce çalışanı olan bir firmaya, bir kılıf için top tüfek savaş ilan etmişim bu metni buraya yazarak. bakalım başka neler duyacağız cahiller ordusundan.

  • 12. 14 kasım 2021 recep tayyip erdoğan açıklamaları

    istediğin kadar debelen, gidicisin reis gidici. bu çırpınmalar boşa.

  • 13. çamaşır makinesinde ölen 5 yaşındaki çocuk

    acı olay kastamonu araç'ta yaşanıyor, yazarın birisi gelmiş seattle'daki, londra'daki 15 kiloluk çamaşır makinelerine giren çocukların videolarından, wi-fi'la çalıştırılabileceğinden bahsediyor.

    kastamonu araç'ta wi-fi'la çalışan çamaşır makinesi, tey allaaam, sözlük nicki gibi.

    gir bak bakalım araç neresi, olayın yaşandığı ev nerede !

    hani böyle yeni yetme avukat gibi atlıyorsunuz ya her davaya, deliriyor insan.

    bu gece de uyku yok, çok üzüldüm. eminim savcılık altından girer üstünde çıkar, çözer bu işi, hiç bir şey yoksa ağır ihmal var.

  • 14. ikitelli osb'nin işçi bulamaması

    doğrudur. sadece iki telli değil, istanbul'da bulunan çeşitli sanayi bölgeleri işçi bulamaz.

    ama işçiler burada çalışmamakta haksız mı? hayır haklı. madde madde açıklayalım.

    1-) neymiş servis veriyorlarmış. kardeşim oralara zaten genelde minibüs falan pek gitmez. gitse de merkezi yerlerine genelde uğramaz. ulaşım zordur yani. in cin top oynar. misal gidin tuzla osb tarafına. servis olmasa oraya gitmeye kim uğraşır? paşa paşa servis vereceksin zaten. tamam hepsine ulaşım zor değil ama çoğuna zor.

    2-) yemek veriyormuş paşam. yahu kardeşim osb etrafında kafe dolu ya zaten değil mi? buralarda her işyerine yemek gelir. orada işçilere dağıtılır. adam 40 dakikalık molada 1-2 saat uzaklıktaki evine mi gitsin?

    3-) evet genelde asgari ücretten yüksek verirler. maaşlar çoğunlukla 3000-3300 arasıdır. ne çok ne çok.

    4-) işler fiziksel olarak aşırı yıpratıcıdır. yıllarca beynini geliştirme odaklı çalışmış insanlar kaldıramaz. ağır yıpranır, bir süre sonra pes eder.

    5-) herkes bu işleri yapmak zorunda değil. herkes her işi yapamaz. adam sanayi işini yapamıyorsa ne yapsın kendisini mi kessin?

    6-) sosyal haklar çok kötüdür. genelde hak diye bir şey de olmaz zaten. erkenden kalkar gidersin. geç saatte çıkarsın eve dönersin. zaten yorgunluktan bitmiş olursun. sonra bir iki saat dinleneyim derken akşam olur ve yatarsın. sabah hop aynı senaryo.

    daha onlarca madde ekleriz buraya. insanlar şu şartlarda sanayide çalışmamakta haklı. kazandığı 3300 tl'yi hiç harcamadan biriktirse. bakın 1 tlsini bile harcamasa senede 39.600 tl yapar.

    istanbul'da ortalama bir ev 500 bin tl. kredi çekecek mecbur fiyatları da biraz sallayacağım ama olsun. krediyle 700 bin tl diyelim biz böyle sallayalım. 17 sene boyunca eve çalışması lazım. maaş artarsa da ev fiyatı da artıyor yani olay değişmiyor genelde çünkü buralarda hep asgariden 300-400 tl yüksek verirler.

    araba 150 bin tlden başlıyor artık. onu da çalışarak alamaz kredi lazım. yoksa biriktirdikçe artar. 200 bin de ona sallayalım. 5 yıl etti güzel.

    bu adam 22 yıl boyunca it gibi çalışsa. çorap bile almasa, hayatında bir defa gezmeye bile gitmese tam 22-23 sene içerisinde anca bir ev bir araba alıyor. yeni meali bu adam bunları anca rüyasında alıyor.

    yani bu adam çalışsa da neye çalışıyor ki?

    he 3300 tl'ye çalışılmaz mı? kendimizi kandırmaya gerek yok. çalışılabilir ama nasıl? kendi işini yaparsın. kendini geliştirirsin. dersin ki ulan tamam şimdi 3300 alıyoruz da ileride daha iyi yerlere geliriz. ya da iş rahattır. tamam maaş az ama benim de keyfim gıcır der. e sen fabrikada her sene asgariden anca 300-500 fazla alarak işte ömür boyu it gibi çalışıp hiçbir şey alamayacaksın. üstüne üstlük çok zor işler yapacaksın. peki bu adam bu şartlarda niye çalışsın canım kardeşim. çalışsa da bir haltı olmuyor çalışmasa da. çalışmadan en azından götü rahat eder. bir defa geldiğimiz yaşamda adama gece gündüz çalış, hakkın bile olmasın diyorsun. ömür boyu böyle çalışır biraz bile keyif sürmezsen sana işte sıradan bir ev araba lütfederim diyorsun. sonra da bu adam iş beğenmemiş oluyor.

  • 15. röportaj sırasında yanlış kişiye yumruk atan dayı

    "at bokundan arpa ayıklayıp yedi bu adam" dedi.

    hükümete yandaşlık yapalım derken iyice delirdi koca koca adamlar, bu kuşak yeryüzünden silinmeden bu ülkede bir şeylerin düzelmesi zor.

  • 16. adalet mezunları da avukatlık yapabilmeli

    daha hukuk mezunu olanların bile yarısından fazlası bir bok bilmiyor. bildiğini zannedenlerin de çoğu para için anasını bile satabilecek kadar yalancılığa, hırsızlığa batmış durumda. bir avuç temiz avukatı tenzih ediyorum ama lütfen bu kadar bokun olduğu bir mesleğe bir de iki yıllık cahilleri getirmeyin. hevesi olan tamamlar dört yıla. hoş bitince ne olacaksa.

  • 17. biz ekonominin kitabını yazdık

    keşke okuduktan sonra yazsaydınız.

  • 18. ekrem imamoğlu'nun karsu ile yemek yapması

    sürekli höt höt eden, bağıran çağıran siyasilere tapan putperestlere dert olmuş.
    oğlum aslında böyle olmak lazım lan. senin de benim de kafamızın rahat olması lazım. politikacılar hakkında çok fazla konuşmaya gerek duymamamız lazım. olması gereken bu. ama bizim ülke yıllardır abuk subuk yönetildiği için, yemek programı yapan belediye başkanı insanlara garip geliyor.
    ajans, servis falan yazan var.
    salın lan kendinizi biraz.

  • 19. stefan kuntz'a samimiyetsizsiniz denilmesi

    acaba dünyada bizim karadenizliler kadar şehir milliyetçiliği yapan başka topluluklar var mı?

    bu nedir ya. kafayı nereye çevirsek hemşehricilik.

  • 20. yargı (dizi)

    bu dizinin önsözleri kalbime dokunuyor:

    "güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır.

    gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır."

    (bkz: sems-i tebrizi)

  • 21. lewis hamilton

    en yakın rakibini duvara çarparak kazandığı yarıştan sonra galibiyetini bütün pisti ingiltere bayrağı sallayarak kutlama soytarılığıyla hatırlayacağım siporcu.

  • 22. güzel kızları tasvir ederken kullanılan ifadeler

    sikmeye kıyamazsın

  • 23. 13 kasım 2021 karadağ hollanda maçı

    1 millet 3 devlet arkadaşlar . türkiye , karadağ , letonya

  • 24. instagram'da çocuğunu reklam malzemesi yapan anne

    küçücük kızını genç kadınların moda triplerine sokan sosyal medyanın kölesi olmuş sorumsuz bir annedir.

    iğrenç bir çağdayız.

    görsel

    görsel
    görsel
    görsel

    acilen pedagojik bir müdahale gereklidir.

  • 25. kadınların her erkeği tavlarım sanması

    sonrasında red yiyince “gay mısın” diye sorarlar. heh, sen mükemmelsin, seni beğenmeyen kesin gaydır(!)

  • 26. kadınları çözmüş erkek

    yalnız yaşayacak erkektir.

  • 27. selçuk bayraktar

    kemdisini seven, samimi bulan, destekleyen muhalifte ali babacan'ı, davutoğlu'nu, abdullah gül'ü destekleyen muhalif kadar bile akıl yoktur. lan adam cumhuriyet tarihinin en korkunç iktidarını destekliyor alooo! isterse ucuna taramalı bağlanmış füzeli bomba gibi bir şey yapsın, ülkenin temelini dinamitlediği gerçeğini değiştirmez bu.

  • 28. pazar banyosu sonrası soba yanında oturmuş çocuk

    tüm çocukluğum boyunca huzurla yaşadığım pazar akşamları. sendrom nedir bilmezdik.. bir de tüplü televizyonda şahane pazar açılırdı oh mis.
    90lar çocukları olarak tarihin en güzel çocukluk dönemini geçirmiş yetişkinler olabiliriz.
    özlememek gerçekten elde değil.

  • 29. gal gadot'un güzel diye yutturulması

    aynı üretim bandından çıkmış gibi kadınların güzellik dünyamızı istila etmesine karşın farklı bir yüz farklı bir tattır kendisi :) severiz

  • 30. 14 kasım 2021 tbmm'deki evlilik ehliyeti gündemi

    çocuk yapma ehliyeti de olmalı

  • 31. yolda pardon bir şey sorabilir miyim diyenler

    marketin önünde bekleyenler var. yağ yok, yemek yapamıyorum, evde ekmek yok, çocuklarım aç, diyen çok sayıda insan türedi. ilk kez isteyen herkese yağ, ekmek, mercimek, almışımdır. ben bu insanların yalan söyleyip söylemediğini bilemem. yalnız markete girerken değil, bilerek çıkarken soran, uğraşmazsınız, parayı verirsiniz diye düşünenler var. ben üşenmem, elimdekileri arabaya koyup gider alırım dediği şeyi. yağ, mercimek aldığım kadın ertesi gün yine gelip benden yağ, mercimek istedi. ablacığım dün aldım ya, dedim. hemen uzaklaştı. evde yiyecek bişey yok diyenlere, evinizin adresini verirseniz size yardım getiririm deyince de kaçıyorlar, ilginç.
    okul çağından yetmişine kadar dilencilik kültürü oluşmuş. millet yokluktan ve büyük kısmı karaktersizlikten bu hale düşmüş.

  • 32. cahil kızla evlenip onu istediğin gibi eğitmek

    ben cahil insanla sohbet dahi edemiyorum adam bir ömür geçirebileceğini düşünüyor. gerçi başlığı açan da cahil, bakmayın mühendisim falan filan dediğine.

    okuma yazmayı da sen öğret bari, 40 yıl kölen olsun.

  • 33. 1453 yılından entry'ler

    merhaba ben fatih sultan mehmet han.
    sorularınızı cevaplıyorum.

    - fatih sultan mehmet han kim amk.

  • 34. hastane müdürüne kaymakam eşi sürgünü iddiası

    eskişehir mahmudiye ilçe devlet hastanesi müdürü erman atalar'ın aynı hastanede çalışan ve uzun süredir işe gelmeyen mahmudiye kaymakamı harun reşit han'ın paramedik (acil tıp teknikeri) eşi kübra han hakkında işe gelmemesi nedeniyle tutanak tuttuğu ve bu nedenle kaymakam tarafından sürgün edildiği iddiası.

    --- spoiler ---

    bankamatik memuru olarak çalışan kübra han'ın durumunu ortaya çıkaran hastane müdürü erman atalar'a fatura kesildi. müdür atalar'ın eskişehir'in en uzak ilçesi günyüzü ilçe devlet hastanesi müdürlüğü görevine sürüldüğü iddia edildi.

    sürgüne neden olaylar ise şöyle başladı: kaymakam harun reşit han'ın eşi kübra han, geçtiğimiz haziran ayında eşinin de görev yaptığı ilçedeki devlet hastanesi'nde geçici görevlendirme ile paramedik olarak göreve başladı. ancak kübra han, ambulansta paramedik olarak çalışmak yerine hastanede kendisine bir oda tahsis edilerek idari birimde görevlendirildi. kübra han, 5 ayda 12 günlük izni haricinde mazeret bildirmeden işe gitmedi. durum hastane çalışanları arasında huzursuzluk yarattı. yaşananlar il sağlık müdürü uğur bilge'ye kadar ulaşması üzerine kübra han hakkında eskişehir mahmudiye ilçe devlet hastanesi müdürü erman atalar tarafından işe gelmediği için tutanak tutuldu. müdür erman atalar, bu tutağın ardından görev yerinden sürüldü.
    --- spoiler ---

    kaynak

    edit: memurlar.net nedense haberi kaldırmış. kaynak yenilendi.

  • 35. burada camiler var siz burada böyle sarılamazsınız

    camiler ve peygamberler millet rahatça sevişemesin diye varlar. allahın bundan haberi yok tabii.

  • 36. 5 başlı köpekbalığı

    (bkz: kiloyla satılan amerikan filmleri)

  • 37. aşkı tatmış bir kadına aşık olmak

    “umarım aşkı tadan kadın sana aşık değildir” denilesi, ilişkilerinde paranoid kıskançlıklar yaşaması muhtemel olan erkek beyanı. bu tipler beşik kertmesi ile ilişki yaşasın. çünkü bu beyana sahip erkek, bir kadının nörokimyasının uzunca yıl blokajlı olmasını bekliyor ve bu fizyolojik olarak normal değil.

    cinsiyetten bağımsız olarak bu cümleyi kuran insan evladından uzak durulması gerekir. çünkü ortada aleni bir “önce ben” düşüncesi vardır. bir insan vaktiyle aşık olmuşsa, bu onun sevebilme gücünü gösterir. bu eylemi kendinize olumlama değil de, olumsuzlama olarak kullanmak sağlıklı bir ilişki kuramayacağınızı gösterir. “en çok beni sevsin, en önce ben, en çok ben” söylemleri gerçek manada patolojik bir düşünce tarzıdır. bu düşüncelerinizle size hayatta başarılar dilerim.

  • 38. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    sabah 7'de kalktım. yürüyüşümü yaptım. kahvaltımı yaptım, kirlileri makineye attım. şimdi de biraz kitap okuyacağım.

  • 39. kulüp (dizi)

    dizideki kronolojiyi tam olarak anlamadım. varlık vergisi kasım 1942'de çıkıyor. matilda'nın aile üyelerinin tutuklanması, aşkale'de tutukluyken ölmesi ve matilda'nın intikam hissiyle işlediği cinayet tahminen 1943 yılına tekabül etmekte. 17 yıl sonra matilda hapisten af ile çıktığına göre 1960'ların başına 27 mayıs dönemine denk gelen bir hikaye olması gerekirken 50'lı yıllarda yaşanan bir hikayeye rastlıyoruz. bu konuda derin soru işaretlerine sahibim aydinlatabilecek yazarların yeşillendirmesini beklerim :)

  • 40. teyzelerin evde yaptığı afrika kabile dansı

    birincisi şu ki bu video yılların eskitemediği bir video. eski yani.
    ikincisi de insanlar türk değil, mekan da türkiye değil.
    yabancı yani.

    hesap reklamı yapmak için daha kaliteli bir şeyler bulun bu olmamış amk.

  • 41. anın fotoğrafı

  • 42. kahve içme kardeşim verme 20 lira

    (bkz: teknolojik gelişmeleri hizmet diye yutturmak)

    şu nesil yok olmadan bize huzur yok kardeşim.

  • 43. kusma hissi uyandıran popüler cümleler

    karımı sevmiyorum, evliliğimde çok mutsuzum ama çocuklarım için boşanamıyorum.

  • 44. tayt giyen şişman kadınlar

    şişman değilim. hiç taytım da yok.
    ama ben tayt giyen şişman bir kadın olsaydım tayt giydiğim bacaklarımı size sokardım.

  • 45. getir'in kırk liraya domates satması

    fazla uzatmayacağım, ne yapmak lazım sorusuna cevap vereyim;

    mahalle bakkalından almak lazım.

    adam öyle yazmış ki, sanki kafasına silah dayamışlar, zorla aldırıyorlar. *

  • 46. trakya'dan hiç süper lig takımı çıkmaması

    geçtiğimiz sene adanademirspor dan da gördüğümüz gibi siyasi güç olmadan süperlige çıkmak neredeyse imkansız.

    zaten trakya'da neden süper ligde oynayan takım yok diye sorsan, 'koy amına beya ' diye cevap alırsın.

    edit: (#130066780) bunu yazan arkadaş göztepe akhisar felan örneği vererek işin siyasi olmadığını ve trakya'nın da bu konuda uyuşukluğundan bahsetmiş.

    futbol bilmiyorsun onu anladık, ama sen bölge insanını da hiç tanımamışsın. trabzon örneği vererek zaten nasıl bir çıkmazın içinde olduğunun farkında değilsin. ayrıca arda turan örneği de tam bir fiyasko. mr. sakal sürekli bayrampaşa'lı olması ile övünen edirne veya trakyalılık ile alakası da olmayan cahil bir adamdır.

    sayın bir bok bilmeyen, süper lige çıkan kaç takım kendi bölgesinden kaç futbolcu oynatmış bir bak bakalım? yok trakya insanı çocukluktan itibaren içtiği için uyuşukmuş! senin övündüğün laz milleti fındığını suriyeli'lere toplatıyor?

    trakya insanı eğer bir konuda başarısız ise o da bu ülkede bir yere gelmek veya birşey sahibi olmak için insan hakkı ihlal etmediği ve ihlal etmeyi insanlığına yediremediği içindir. senin övündüğün ve istanbul'da çoğunluk dediğin trabzonlular 3 kuruş para için sürmene yaylasını beton ile kapatır, trakyalılar da o yaylanın sesi olup hakkını savunur.

  • 47. sakin kalmanın yolları

    kendini iyi tanıyıp, en kızdığın şeyi belirleyip ona sinirlenmeyeceğini kabullenmektir.

    eskiden trafikte insanların bencilliğine çok kızardım, sonra benim kızmamın veya o an neyi düşündüğümün sonuca etkisinin olmadığını kabullendim, yani günü sonunda kızmam ve sinirlenmem sadece bana zarar veriyor.

    olaylara biraz geniş bir pencereden bakmak lazım, yaşadığımız çoğu olayda hayat bize uymuyor, biz hayata uymak zorundayız.

  • 48. depozito dönemine geçiyoruz

    şu şekilde olacak sistem: depozito sistemine geçiyoruz diyip metal cam plastik ürünlere zam yapacaklar. bir süre sonra da o sistemi iptal edecekler ama zamlar kalacak. ortada artık pet şişe falan göremeyeceğini sanan saftirikler de bu duruma şaşıp kalacaklar.

    edit: aha, bi saftirik de aşağıya gelmiş. doğa için mantıklı falan diye düşük iq denemesi yapmış. olum siz bu kafayla nasıl yaşayabildiniz bugüne kadar?

    edit 2: polyannalar çoğalıyor. işte bunların verdiği oylarla 20 yıldır ayni parti başta.

  • 49. ankara'ya günübirlik gitmek için gereken sebep

    sevgili...

    uzak mesafe olunca çok özlüyor insan. gece biniyordum otobüse, sabaha karşı ankara'dayım. beni karşılamaya aşti'ye geliyordu. bütün gün birlikte vakit geçirip gece son otobüsle geri dönüyordum yaşadığım yere. birkaç hafta sonra tekrarlıyorduk.

    sonra evlendik, artık beraber gidip geliyoruz *

  • 50. bekarların kafam rahat goygoyu

    "evliler yilda 300 kez seks yaparken" den sonrasini okumadim.