Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. işe girmesine aracı olunan sevgilinin terk etmesi

    kardeş sen zaten haksız yere referans olup başkasının hakkını yemişsin.eski sevgilin orayı hakedecek kadar donanımlı olsaydı sen araya girmezdin , hem de işten çıkarmaya gücün yetmezdi böyle donanımlı birini.

    sen hakkını yediğin kişinin günahını çekiyorsun şu an.kızın acısı bir gün bitecek ama o hakkını yediğin insanın vebali daha yeni başlıyor.

  • 2. duygusal bağ kurulan avm'ler

    avm ile duygusal bağ mı kurulur amk

  • 3. türkiye'de artan gerizekalılığın sebepleri

    insanlar eskiden daha gerizekalıydı sadece siz fikirlerini duymuyordunuz. sosyal medya sayesinde herkesin fikrini duyabildiğin için gerizekalı sayısı artmış gibi geliyor.

  • 4. maske takmanın güzel yanları

    çirkin olduğunuzun ilk bakışta fark edilmemesi *

  • 5. masterchef türkiye

    berk'in gizli favori oldugu yarisma. takim oyunlarinda 3'te 3 yapti. bir kenarda kimseyi karsitirmadan temiz temiz işini yapıyor. teknikleri biliyor sunumlari basarili. aradan siyrilip finalistlere kalirsa sasirmam.

  • 6. selektör yaptı diye bıçaklanmak

    videoda zibidi çocuk "polise versen ne olur?" diyor. yani daha önce de böyle durumlar yaşadığında, polise şikayet edilse de bir sorun yaşamamış demek ki. veya arkam sağlam bana bir şey olmaz babam halleder demek istiyor. böyle böyle kabile devletine döndürdünüz ülkeyi, kendi adamımız diye abuk sabuk esnafları ihalelerle, rantlarla zengin iş adamı yaptınız. hepsi çoluk çocuk torun torba mafya gibi geziyor amk ortalarda...

  • 7. ölürken kurulmak istenen cümle

    babam rahmetli olmadan 5 dakika önce “ölüyorum oğlum” dedi. ve kucağımda vefat etti. o anı onunla yaşadım. muhtemelen hiç bir şey söyleyemem.

  • 8. oğluna ev verip kızına vermeyen baba

    bir diğer versiyonu muğla bölgesinde yaşanmış 50 yıl önceye kadar sahil kenarındaki bataklık olarak görülen değersiz araziler kız çocuklara verilmiş, erkek çocuklara ise bereketli tarım arazileri bırakılmıştır.

    sonuç olarak bugün oğlanlar mazot çok pahalı diyerek akpye söverken, damatların sonunda 6 sıfır bulunan banka hesapları vardır.

    edit : arkadaşlar anladım sahile kıyısı olan bütün memleketlerde var bu durum. lütfen tek tek memleketlerinizi yazmayın.

  • 9. 2023'te kimse doğalgaz'a para ödemeyecek

    muhtemelen kimsede ödeyecek para olmayacağı içindir.

  • 10. doktor maaşı

    yukarıda bir kıskanç arkadaş 30 bin aldığımızdan bahsetmiş. arkadaşım ne 30 bin’i 100 bin’in altında kazanan uzman doktor yok. fakirin kazanç hayali de max bu kadar oluyor.

  • 11. sayısalcıların içinde ukde kalmış sözel bölümler

    felsefe.
    etrafta mal mal fizik+felsefe okuyacağım diye dolaş, sonra türkiye'de olduğunu hatırla.

  • 12. üstteki yazarın ismini tahmin etmek

    340

  • 13. bursa'da taksici ve galericilerin kavgası

    polis ve ambulanstan önce imamın gelmiş olması ile diyanetin sürekli eleştirilen bütçesinin boşa harcanmadığını, acil olarak intikal edecek seviyeye geldiklerini gösteren kavgadır.

  • 14. video oyunları sanat mıdır tartışması

    video oyunları bir mediumdur. ortamdır.

    tıpkı sinema gibi, televizyon gibi.

    nasıl ki her film sanat eseri değildir, ama sanat eseri olan filmler vardır. video oyunları da öyledir. tırt olanı da vardır. sanat eseri olanı da.

    yani oyuna göre değişir.

  • 15. seminerden kaçmak için rapor isteyen öğretmenler

    6 yıllık öğretmenim. dosyamda 1 gün hariç (kardeşimin nikahı sebebiyle) ne bir izin ne de bir rapor vardır.
    beraber çalıştığım, izinden ve rapordan dosyası kapanmayan (evet gerçekten fiziksel olarak kapanmayan) öğretmenler de var.
    aslında meb bu öğretmenleri çok kolaylıkla tespit edebilir.
    kardeşim sen ne yapıyorsun bu kadar izinle, raporla diyemiyor.

  • 16. spor yapmak için gerekli motivasyon kaynağı

    bana göre düştüğümüz en büyük hata yapmamızın şart olduğu her şeyde motivasyon aramak. göt göbek bağlamış, oturmaktan götü dört köşe olmuş, habire yiyip içip sıçmaktan başka bir şey yapmayan, tabiri caizse bok makinesine dönüşmüş bireylerseniz ve sağlıklı yaşama amacınız varsa o zaman kimse kusura bakmasın sike sike spor yapılacak. yapacağı her şeyde bir itki arayan insan bi yerden sonra iradesini çok çabuk tüketir. yaşayıp tecrübe etmiş biri olarak konuşuyorum. motivasyon aramayın. çünkü bahane göt gibi, herkeste var. iyi kötü en azından her akşam evde 10 dk ısınma hareketi yapsanız bile kafi ama yeter ki kanepeden kalsın o götler. gerisi bi şekilde geliyor.

    düzeltme: imla

  • 17. starbucks'ın şube müdürlerine verdiği maaş

    mağaş değil mayış'tır.

  • 18. jose ernesto sosa

    #111909635

    4 sene önce yaşlı ve bitik diye kapının önüne falan koymadık. şampiyon olduktan sonra sosa milan'a gideceğim diye tutturdu. antremanlara çıkmadı. dönemin yöneticileri epey dil döktüler sosa'ya takımda kalması için. ikna olmaya başlıyor sanırken mevzu başa döndü ve biz de takımda tutamayıp milan'a sattık adamı.

    ayrıca sosa aidiyet duygusu olmayan bir futbolcu. iyi para veren takıma gider.

  • 19. ekşi itiraf

    bizimkilerin dükkanda biraz durdum, hem nostalji olur hem yardım ederim dedim. onların da başka işleri varmış, bir süre tek kaldım.

    -saatlerdir peynir ekmek gibi sigara satıyorum, inanılmaz bir olay. şu an hava 26 derece ki gece yarısı oldu, su bile bu kadar satılmıyor. bazı sigaraları yeniden dizemedim bile, fırsat olmuyor. kutudan satmaya başladım.

    -sigara içenler asla sıra beklemiyor. çoğu selam dahi vermeden sigara adı söyleyip bekliyor. istedikleri sigaranın ismini midelerinden söylüyorlar, hepsine en az bir kere daha soruyorum

    -önlerinde başkalarının olması, tezgahın dolu olması ya da beni meşgul görmeleri bir şey fark ettirmiyor. sigarayı sayıklıyorlar adeta. sıralarını beklemelerini söylediğimde gidenler oldu. zaten sigaradan kalan 30 kuruş falanmış. bir paket alıp gidecekler, cipsi kolayı alanı beklememeleri gerektiğini düşünüyorlar, medeniyeti saygıyı falan geçtim, bu özgüvenin kaynağını anlamış değilim.

    -sigaraya uzanıp kendi almak isteyenler oldu, su kolilerinden kendime sosyal mesafe suru yaptım. ondan bile aşmaya çalışan var. adeta zombi istilası...

    -gelenlerin bir kısmı siteden komşumuz, tanıyorum yani. akademisyeninden doktoruna, bankacısından öğretmenine çoğu sigarayı alır almaz jelatini parçalayıp yere atıyor. dükkanın içine atan oldu. uyarıyorum, aldırıyorum çöpü gösteriyorum. yine yüzler geriliyor. izmarit konusuna hiç girmeyeyim.

    -sigara içenlerin birkaç alanda ciddi bir tedaviye ihtiyacı var, kendinizi dışarıdan izlemelisiniz.

  • 20. cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden

    maaşımı aldım, semt pazarına gidip çılgın gibi para harcayacağım, beyaz peynir, balık filan alacağım.

  • 21. evli kadınların çoğunun kolay hedef olması

    evli bir kadına yürümeyi kafayı koymuş yazar beyanıdır.

    kardeş, yüzünü götüne çevirirler haberin olsun.

  • 22. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    d cuplara indirim var

  • 23. sinek öldürünce söylenen söz

    -mna koduğumunun piçi!

  • 24. öğretmenlere filyasyon görevi verilmesi

    bir öğretmen olarak bir haftadır yaptığım uygulama .

    berber ve kuaförleri denetledik . elimizde bir genelge ve orada berber ve kuaförlerde olması gereken niteliklerin olduğu bir liste var.

    ilk girdiğimiz berberde aynen şunlar oldu. (biraz kuytu mahallede bulunan çok eski bir dükkan. iki tane genç işletiyor.)

    biz : selamün aleyküm , biz kaymakamlık denetleme ekibinden geliyoruz.

    berber : buyur abi , oturun , çay , kahve ne istersiniz?

    biz : kardeşim listeye göre sıcak içecek ikramı yasak .

    berber : evet abi biliyoruz , zaten bizde yok onlar.

    biz : kardeşim biraz önce ikram ettin ya .

    berber : yok abi olur mu öyle şey.

    biz: maske nerde ?

    berber : burda abi işte buyur .

    biz : neden takmıyorsun ?

    berber : tanımadığımız müşteri olursa takıyoruz.

    biz : kardeşim tanıdıklarınız olunca neden takmıyorsunuz?

    berber :samimi olduğumuz için soruyoruz , hasta değiliz diyorlar .

    sonra işin en eğlenceli kısmı bayan kuaför ve güzellik merkezleri .

    içerisi gırla bayan dolu , kahve içilmiş ve fal bakılıyor .

    biz : kardeşim biz kaymakamlık denetlemeden geliyoruz. içeride hem sosyal mesafeye uyulmuyor hem maske yok hem de sıcak içecek vermişsiniz.

    kuaför : abi onlar müşteri , dışarı çıkaramam, çık diyemem , küserlerse bir daha gelmezler , kahveyi de kendileri yaptı biz ikram etmedik.

    bu yazdıklarım tamamen yaşanan olaylar ve ankara'da oldu. düşünün ankara'da vakaların neden çok olduğunu.

    edit : imla .
    akıllı klavyenin azizliğine uğradığım için bazı yerlerde yazım yanlışı olmuş. uyarılar için teşekkürler .

  • 25. 200 ml'lik süt mikrofonla sahne dersi veren dayı

    youtube'un derinliklerinde bulduğum; günümü keyiflendiren, 200 ml'lik süt mikrofonu ile huysuz ve tatlı kadını seslendiren dayı ve koro olarak destek veren arkadaşlarıdır. çay kaşığındaki ritim orkestra seviyesinde.

    boğaziçi caz korosu bak işine kardeşim.

    video

  • 26. türkiye'nin venezuela'dan peynir ithal etmesi

    çiftçi'nin amına koyim
    bir tanesi yerli tohum yerine israil'in kısır tohumlarını kullanmayı zorunlu hale getiren akp'ye sandıkta bir tepki göstermiş mi ?
    beter olsunlar her şey ithal olsun

  • 27. çocukken ansiklopedi okumak

    çocukluğunu ansiklopedi okuyarak geçiren çoğu kişi ekşi sözlükte yazar oldu.

  • 28. kıskanmayan+ paraya değer vermeyen kız

    seviye düştükçe sözlüğün, kıraç'ın razıysan gel şarkısının çok uzun metrajlı haline gelmesinin başka bir örneği. hayallerini sayılarla sıralayanların iş paraya gelince sarımsak tutulmuş vampire dönmesi: (bkz: #111910245) ahahsd mesela bu hayaldeki, kuran'da huri olarak geçen kız. ölürsen kavuşursun :d
    para olmazsa ne yapacaksınız. bunu hem kadın hem erkek için düşünüyorum. taş yiyip çingene mahallesinden bozma yerlerdeki rutubetli -2. bodrumda çocuk mu büyüteceksiniz. geçen gün eşi tarafından hakarete uğrayan bir kadının entrisi vardı, düzgün bir işi yokken pandemi döneminde işsiz kalmış, eşi kendisine "yiyici köpek" demişti. korkunç bir şey lan. para yüzünden - evet para yüzünden- düşülen duruma, kurulan cümleye bak. boş romantizm kasmanın alemi yok, bugün paran olmasa dahi yarın o parayı kazanma potansiyelin olmalı. bugün parasız kalsan da uzun vadede hayalin paraya önem verilmeyen vasat bir yaşam olmamalı. hem kadın, hem erkek için böyle bu. taş devrindeki dedenin bu gerçeğin farkında olmasından mütevellit, çok şükür ki bugün robot süpürgeye kadar gelebildik. gördüğüm tüm krizler, paraya önem vermesin, kiloma önem vermesin, akrabama önem vermesin, taş yemeye önem vermesin, yazın halamın kızının kocasının bacanağının yazlığına gitmeye önem vermesin romantizminden yaşanıyor. bir tweette okuyup ayy ne sheker yhaa dediğiniz kısa hikayelerin sonrasını siz değil, aile mahkemeleri biliyor.
    hiç kıskanmayan da damardan diazem filan alıyordur, varlığınızın pek farkında olmadığı için sizi kıskanamaz.

  • 29. 21 ağustos 2020 sevilla inter maçı

    sevilla'nın bu başarısında en büyük pay sezon başı banega'yı alayım derken üstüne fernando'yu kaptıran abdurrahim albayrak'a ait

  • 30. vergi kaçıran ama cumayı kaçırmayan esnaf

    islam böyle bir garip olay işte.

  • 31. juventus vs milan

    beyler sizin çocukluk ve gençlik yıllarınızda milan iyi diye juventusdan büyük takım olmuyor.
    2005 doğumlu birinin çocukluk ve gençlik yıllarına da juventus ambargo koymuştur.

    o da 40 yaşına gelince nerde eski juventus diyecek, sizin şimdi milan dediğiniz gibi.

  • 32. 21 ağustos 2020 karadeniz'de doğalgaz bulunması

    hemen ışığı gören gelmiş, muhalif olmaya gerek yok diye döktürmeye koyulmuş. en çok da bu tiplere ayar oluyorum. akp 18 yıldır ülkenin başında, daha koşulsuz şartsız, altından bir çapanoğlu çıkmayan, sadece ve sadece halkın yararına tek bir akp icraati yok. haliyle insanlar güvenmiyor. güven kayboldu mu, kolay kolay geri gelmez. sadece bu olay özelinde bile manzaraya bakalım, görelim.

    bir cumhurbaşkanı, ülkeyi derinden etkileyecek büyük bir olay var ama söylemem, iki gün sonra cuma namazından sonra söylerim diyemez. devlet ciddiyetini, üslubu falan geçtim. alenen ben bu konuyu siyasi propaganda malzemesi yapacağım demiş oluyor. ya açıklama yaparsın ya da yapacağın zamana kadar beklersin.

    ülkenin ekonomi bakanı çıkıp "türkiye için bir eksen değişikliği olacak, cumayı bekleyelim, biraz meraklanalım" dememeli, diyememeli. üstüne enerji bakanı yerine söz alıp ağzından allah kitap düşürmeden miting yapar gibi konuşmamalı. bu kadar doğalgazla nereye eksen değişikliği oluyor acaba? bari bunu açıkla. açıklayamadı.

    "türkiye neden rus ve azeri gazına avrupa'nın iki katı para ödüyor?" sorusuna devlet sırrı diyenlerin olduğu yerde, ekonomi bakanı çıkıp şöyle cari açık kapanacak böyle uçacağız diyemez. iki katı diyorum. insanlar kışın fahiş fiyatlı faturalar yüzünden çoluğunu çocuğunu ısıtamadı da bir bakan dalga geçer gibi kalın giyinin dedi. avrupa'nın iki katı ücret ödemesek de malın ederini ödesek, herkesin faturası yarıya inse bize yeter zaten.

    bu gaz eğer gerçekten bahsedildiği hacimdeyse, bunun tespit edilebilmesi için aylar süren çalışmaların yapılmış olması lazım. birileri kafadan miktar uydurup yazmadıysa, raporun da haftalar önce gelmiş olması lazım. demek ki bu haber ihtiyaç duyulan bir anda açıklanmak için özellikle saklanıyormuş. türkiye'nin geleceğini kurtaracak bir miktar falan ortada yokken, haber bülteninde sıradan bir haber olacakken, tüm kanalların ortak canlı yayınında tüm ülkeye duyurulması sadece siyasi propaganda kokuyor.

    tekirdağ'da halihazırda 286 milyar metreküp rezerv bulunduğu daha geçen yıl haber oldu. bütün tantana 40 milyar metreküp için mi? 40 milyar eksik olsa, bu gürültü kopmayacak mıydı? kopacaktı. bir önceki maddeye bakınız.

    iki gün önce müjde var dendi. sonra önce petrol, sonra gaz haberleri yayılmaya başladı. en son reuters'e açıklama yapan bir yetkilinin ağzından 800 milyar doğalgaz dendi. o arada açıklama yalanlandı mı bilmiyorum ama herkesin gözü önünde borsada bir haltlar oldu. dövizde bir haltlar oldu. normal bir ülkede bu süreç bayağı kelle götürecek bir soruşturmanın açılmasıyla devam ederdi. bizde konuşulmuyor bile. bu haberi önden almış olanların sermaye piyasalarındaki, banka hesaplarındaki hareketlilik inceleniyor mu? hiç sanmıyorum. binlerce insanı ordan oraya savurdular, sonra miktarın basına sızdırlanın yarısından bile az olduğu anlaşılınca düşen fiyatlarla bu insanların paraları iç edilmiş oldu.

    açıklanan miktarın, o da nüfus artışı ve mevsimsel şartlar hesaba katılmazken, türkiye'nin aşağı yukarı 6 yıllık ihtiyacına denk olduğu anlaşıldı. türkiye'nin elinde bu gazı çıkaracak teknoloji var mı? yok. ne yapacağız? birileri işi alacak, sonra diğer tüm ihalelerdeki gibi ortaklık kurulan uluslararası şirket işi yapacak. bize vergisi kalırsa iyidir. hadi, biz açalım, biz işletelim, biz boruyu çekip getirelim. kârın hepsi bize kalsın. satın alma taahhüdüyle, yani gazı kullanmasak bile parasını ödeyeceğimiz bir sistemde, üstelik normal fiyatının iki katı para ödeyip aldığımız gazdan ettiğimiz zararı bile kapatmaz ordan gelecek para. anca fazla ödediğimiz paranın 2-3 yılını çıkarır. cari açığı kapatıp artıya falan geçirmez.

    kış günü kombiyi açamadığı için millet soğuktan zayıf düşmüş, solgun suratlarla gezerken, hükümet gazı ucuzlatmamış, kullanmadığımız gaz için rusya'ya milyar dolarları ödemişiz. tekrar edeyim mi? insanlar faturalar çeyrek asgari ücret seviyesine geliyor diye kombiyi yakamamış. halkı çok düşünen hükümet de artık "soğuk iyidir dinç tutar" mı diyor ne diyorsa artık, kullanma hakkımız olmasına rağmen gazı halkına ucuza vermiyor. onun yerine kullanılmayan gazın parasını rusya'ya ödemeyi tercih ediyor. biz ısınamayıp zayıf düşüyoruz, hasta oluyoruz, ilaç peşine düşüyoruz falan. o zayıflıkla kimimiz grip olup ölüyor, kimimiz zatürre. ama gazı ucuzlatmaktansa buna göz yumuyorlar.

    hükümetçe açıklanan enflasyon verilerine dünyada inanan bir kişi yok. hükümetçe açıklanan salgın hastalık istatistiklerine inanan yok, şehirler kıpkırmızı olmuş haritalarda, insanlar yatak yok diye servislerde ölmeye başlamış ama her gün dünyanın en muntazam istatistiki veri çizgisini biz çekiyoruz, sıfır dalgalanma. sen de bizi aynı hükümetin açıklamalarına inanmıyoruz diye kınıyor, hain ilan ediyor, gelmişimizi geçmişimizi anıyorsun.

    sen şimdi anlat güzel kardeşim, güzel bir şey olsa bile ondan biz mi faydalanırız gerçekten? cevabı ararken, dolar bazında müşteri garantili projeler var, onları düşün. hasta garantili şehir hastaneleri, geçiş garantili otoyol, alt geçit, köprüler, çalışır vaziyettekini kapatıp yüz milyonlara doları tazminat olarak ödememize neden olan yolcu garantili havaalanı. sözleşmelerde yetkili mahkeme ingiliz mahkemeleri, garantiler abd doları ve her yıl abd'deki enflasyon oranında da artış var. bu arada bu geçiş garantili projeler kamu borcu olarak görünmüyor. kamu borçluluğumuz çok düşük yav derken bunlar dahil değil yani. üç köprü parasına bir köprü yapıp 10-25 yıl ülkeyi borçlandıranlar o gazı sana bana yâr ederler sanıyorsan, ya çok safsın, ya süzme salaksın ya da bir çıkarın var.

  • 33. fiat egea

    2018: bu ne boyle adamlar lineayi makyajlayip ayni motorla arabayi satiyorlar. bunu alacagima ikinci el passat alirim daha iyi.
    2019: aslinda kasasi cokta fena olmamis teneke falan ama yeni model araba sonucta ama yine de bunu alacagima ikinci el jetta alirim daha iyi.
    2020: ya ne guzel arabaymis bu egea gidip paslanmis dsgli jetta, benzini icen insignia alacagima en azindan yeni model bir araba almis alirim uzun yillar mis gibi binerim.
    2021:(muhtemelen) ah be keske kredi faizleri gecen seneki gibi dusse de egea alsam cok super araba adamlar gercekten kendini gelistirmis albea, lineadan sonra cok yol kat etmisler. multijet motor 1 milyon kmye kadar gider diyorlar. hem yeni jettalar bile egeaya benziyor adamlar biliyor bu isi aga.

  • 34. bira içmelik arkadaş veritabanı

    başlığa girdiğin an genital herpes kapiyorsun.

    şaka tabii, hadi hayırlı işler.

  • 35. üstteki yazarın psikolojisini tahmin et

    ama kafamız nası güzel

  • 36. cahillerin anlamını bilmeden kullandığı kelimeler

    (bkz: turnusol)

    adam nick altıma şu entry'yi girmiş #109472039 ilk okuduğumda sağlam kahkaha atmıştım, artık ne sanıyorsa turnusolü.

  • 37. okuyanın hayatını değiştirecek bir entry bırak

    burda benim yazdığım entry ile okuyan kişinin hayatı değişecekse ben o hayata şimdiden başarılar dilerim.

  • 38. büyükşehirin yetkilerinin ilçelere devredilmesi

    bi kaç sene önce oy için büyük şehir yasası çıkartıp ilçelerin yetkilerini büyük şehirlere aktardılar. şimdi de büyük şehirleri kaybedince tam tersini yapıyorlar.

  • 39. 30 ağustos kutlamalarının tüm yurtta yasaklanması

    covid-19 nedeniyle getirilmiş sanırım yasak. binlerce kişi ayasofya'da, avlusunda içi içe namaz kılarken zarar vermeyen virüs, zafer bayramı kutlamalarında zarar verebilir! yersen!

    hedef 2023!

    sen bak öyle mal mal kemal efendi! böyle bir şey olabilir mi de geç!

  • 40. netflix'in yeni sapkınlığı

    komik olan bütün batı* buna karşı çıkıyor. twitter reddit vb ayakta. pedofililik ile suçlanan 4chan film hakkında medya paylaşımını yasaklıyor vb...

    buradaki yaratıklar ise "haha siz ne anlarsınız sanattan ödül almışlar bikere isterse cp paylaşırlar zorla izlemiyorsun ya para veriyoruz biz netflixe eğer çocukların cinselleştirilmesinden rahatsız oluyorsan pedosun siz çocukların cinsel obje olmasına karşı olduğunuz için çomarsınız hatta efendimiz netflixe karşı çıkmaya cüret ettiğiniz için aktrollsünüz" kafasında.

    (bkz: kraldan çok kralcı olmak)

  • 41. 22 ağustos 2020 ahmet hakan yazısı

    yaptığı üç şey: yalamak yalamak ve yine yalamak.

    isternirse daha çok bile yalar zaten.

  • 42. almanya'nın covid-19 aşısını türkiye'de denemesi

    kul olduk, köle olduk, köpek olduk, eşek olduk bi fare olmadığımız kalmıştı o da oluyor. teşekkür ederiz.

  • 43. 22 ağustos 2020 fitch türkiye değerlendirmesi

    görünüm negatif olmuş, daha nereye düşecek yahu bu bb-deyiz zaten.

    akp inşallah ilk seçimde belediyeleri kaybettiği gibi sandıkta kaybettikten sonraki 1 yıl içinde düştüğü gibi geri toplayıp yükselmeye başlar türkiye doğru politikayla merak etmeyin.

    yolumuz uzun heyecanımız yüksek gençliğimiz var :)

  • 44. kendisinden hoşlanıldığını anlamayan erkek

    bir süredir olayın yakın gözlemcisi olarak "salağa yatan erkektir" diye adlandırabilirim.

    şu an içinde bulunduğum arkadaş grubunda bir kız arkadaş, bir çocuğa tutuk. anlaşılıyor yani baya. en son bugün olan olayda; kız arkadaş, çocukla olan daha önceki konuşmalarından çocuğun tavuklu pilav sevdiğini öğrenmiş. dışardan yemek almayalım bahanesiyle yapmış getirmiş. yanında salatası içeceği filan hep evden. işte hepimiz heybemizdekileri çıkardık ama bu kız arkadaş, canan, çıkarmıyor, oyalanıyor. herkes olayın farkında olduğu için "canan yemeyiz korkma spehşıl yemeğini ehehehe" diye dalga geçiyorlar. "yaa ne alaka yaa" diye kendini savunuyor canan ama herkes biliyor hasan'a yapıldı o yemek. (hasan adlı birinden niye hoşlanır bir insan onu da anlamış değilim.) neyse, bizim beylerden biri ulaştı hasan'a; gel ulan yemek yiycez, dedi. canan diyor ki "ben aramıştım da açmamıştı." duymamıştır, diye geçiştiriyor ulaşan arkadaş. sonra ışıkların arasından hasan belirip bize doğru gelmeye başladı. canan da nevaleleri çıkarmaya başladı. hasan bir sandalye çekerken canan, yanında yer açmaya çalıştı ama hasan engel olup "otur otur ben şuraya otururum" deyip canan'dan uzağa oturdu.

    herkes bir yandan tıkınıp bir yandan da göz ucuyla bu ikisini takip ediyor. sonra canan miss kokulu, nefis görünümlü yemeklerini masaya bırakırken hasan'a "bak pilav yaptım senin sevdiğinden :)" diye gülücükler saçarak ikramda bulundu. hasan yemeğe şöyle bir bakıp "benim sevdiğim tavuklu pirinç pilavı değil ya tavuklu bulgur pilavı." dedi ve ortam anında buza kesti. ulan hepimiz nasıl heyecanlıydık, hasan pilavı tadacak sonra o da gülücükler saçarak canan'a teşekkür edecek ve gün gibi ortada olan gerçeği görüp kabullenecek ve samanlık seyran olacaktı. ama olmadı... o an herkesin yüzünden anladığım kadarıyla hepimizin içinden geçen aynı şeydi: zıkkımın kökünü ye ayı oğlu ayı. ya da buna benzer başka çeşit küfürlü şeyler.

    tabi başka ayı tabiatlı arkadaşlarımız da "ya sen ne anlarsın miss gibi pilav işte" diye dalıp yemeye başladılar ama canan'ın içi gidiyor. bir iki kez "tadına baksaydın ya en azındani" diyecek oldu, hasan onu da duymazdan geldi. sonra da bir şeyler bahane edip çıktı gitti. canan da öyle boynu bükük kız çocuğu gibi kaldı.

    bu kadar kötü davranılmamalı bence. karşındakine karşı bir şey hissetmiyorsan bile ortada yapılmış bir incelik var. onun hatrına daha insan gibi davranılabilir. kazık kadar herif, bunca aşikar bir niyeti nasıl anlamaz, onu da ayrı anlamıyorum. bir kere anlamasa o kadar kasıntı olmaz. hayır madem anlıyorsun, otur açıkla zor mu yani bu kadar. ama olur mu egosunu tatmin etmek varken karşıdakine insan muamelesi yapmak yakışır mı g*t hasan'a?!

  • 45. covidli olarak yatılan hastanede susuzluktan ölmek

    başlık sınırından dolayı pek anlamlı olamadı ancak tam başlık:
    "covid testi negatif çıktığı halde covid tedavisinde alınıp aç ve susuz bırakıldığından dolayı ölen yaşlı kadın" olacak.

    olay bir twitter kullanıcısının başına geliyor.
    ben de olayı buraya da taşımak istedim. olayı kullanıcının yazdığı gibi aktarıyorum.

    edit: olayla bir bağlantım yok. üzücü ve önemli bir olay olduğundan dolayı gündem olur diye paylaştım. gündem olması sayesinde hem gerçekliliği hemde gerçek ise olayın detayları soruşturulabilir.

    twitter floodu

    1
    2
    3
    4

    --- spoiler ---

    herkesten özür dileyerek bir flood paylaşmak, içimi dökmek, hakkımı aramak ve insanlarımızı uyarmak istiyorum. sesimi duyurmama yardımcı olursanız çok sevinirim.

    10 ağustos tarihinde covid 19 testi pozitif çıkan aile bireylerim, ev karantinasina alındı ve anneannem de teyzem de bu hastalığı evde gayet sağlam bir şekilde geciriyorlardi.

    birkaç gün sonra kronik şeker hastaligi olan anneannem sadece "önlem amaçlı" ve şekerini dengelemek düzenlemek için halk sağlığı merkezi tarafından evden alınarak ankara şehir hastanesi'ne yatırıldı.

    ilk iki gün her şey yolunda gidiyordu fakat daha sonra anneannem güç bela yemek yiyemedigini su vermediklerini bu yüzden su içemediğini anlattı. doktorları hastaneyi defalarca aradık, telefonlarımızı bir allah'ın kulu açmadı .

    kronik şeker hastaligi olan, her gün en az iki buçuk litre su içmesi gereken bir kadını, hastane odasına attınız, gece bir serum verdiniz, sabaha kadar uğramadiniz ve o kadın sabah tuvalete gidebilmek için kendi serumunu kendi çıkarttı.

    karantina sebebiyle evden çıkıp hastaneye gidemedik başka insanları riske atamadık kimseye bulaştırmak istemedik. ama son telefonunda son gücüyle anneannem serumunu bile kendisinin çıkarttığını anlatabildi. zaten bu son konuşması oldu.

    yine de çıktık geldik, ayaklarıyla gülerek hastaneye giren anneannemi konusamaz, yiyemez içemez, bitmiş bir halde bulduk. ağzına damla damla damlattigimiz suları bile icemedi cunku günlerdir bir kişi bile ona su icirmeye yemek yedirmeye çalışmadı. özel hastaneye yatırmak istedik

    hiçbir özel hastane anneannemi almadi. covid 19 testleri iki kez üst üste negatif çıkan anneannemi maalesef açlık ve susuzluktan kaybettim ben. daha iyi olsun sağ salim çıksın diye bıraktığımız hastaneden ölüsünü aldık.

    benim hastam o kapıdan ayaklarıyla girdi, gülerek. covid 19 testi negatif çıktığı halde ölüm raporuna bulaşıcı hastalık yazdınız ve biz onu covid mezarlığına defnettik. cenazesinde 10 kişi bile yoktuk. tabutuyla, üzerine toprak atamadan gönderdik anneannemi.

    yine söylüyorum covid 19 testi iki kez negatif çıkan anneannemi..iki kez negatif..benim anneannem önlem amaçlı götürüldüğü hastanede aclik ve susuzluktan seker komasina girerek öldü.

    siz istediğiniz kadar ölüm raporuna bulaşıcı hastalık yazın. gerçekleri biz biliyoruz ve bu acıyı biz yaşıyoruz. geride bizler kaldık. gideni geri getiremiyoruz ama hiç kimse bu şekilde ölmeyi hak etmez.

    anneannemi kaybettigimiz gün açıkladığınız verilerde o günkü ölüm sayısı 19du, muhtemelen içine anneannemi de kattınız ama değil, benim anneannem covidden ölmedi. istediğiniz kadar onu o mezarlığa tabutla törensiz gömün, biz her şeyi biliyor ve bu acıyla yanıyoruz.

    geçen sene kardeşi vefat ettiğinde cenaze ne kadar kalabalıktı,ne çok seveni varmış ,beni de böyle gönderin diyen anneannemi düzenlediğiniz, gerçekleri yazmadiginiz o ölüm raporu yüzünden sadece 10 kişi gönderdik, üzerine toprak atamadık, başında ağlayamadık.

    bu acı bize ölene kadar yeter, ama artık kimsenin canı yansın istemem. ciğeri yanan bir torun olarak ciğeri yanan annemi toparlamak düşüyor bana. annem aç susuz öldü diye yemek yemeyen su içmeyen annemi toparlamak düşüyor. rabbim hiçbirinize boyle bir acı yaşatmasın.

    derseniz ki sağlık calisanlari tükendi hastalara bakamıyor, annesi babası sağlık çalışanı bir evladım. covid 19 a yakalanan annem iyileşir iyileşmez işine döndü. her gün çalıştı, çalışmaktan tükenmedi. başkalarının hayatını kurtarırken annesini kaybetti. bunun acısı bambaska.

    --- spoiler ---

  • 46. 7 yaşındaki çocuğu tedavi etmeden yollayan doktor

    tam benlik başlık.
    meslek etiği diyen arkadaşlar önce şunu öğrensin: (bkz: primum non nocere)
    neden bir cerrahi bir de çocuk cerrahisi var hiç düşündünüz mü?
    ya da çocuk diş hekimlerinin yaptığı normal diş hekimlerinin yapamadığı ne var?
    evet doğru tahmin her hekim çocuk psikolojisi konusunda uzman değil. bu da bir seçim bazı insanlar çocuklarla ilgilenecek kadar sabırlı da değil.
    meslek hayatımın başından beri 8 yaş altı hasta bakmıyorum ve bunu her söylediğimde çocuğun ailesi boş boş suratıma bakıyor.
    geçen hafta 15 yaşında bir kız getirdiler, histerik bir ergen ama laf anlar diye düşündüm ve tedaviye başladım. yarım saat sürmesi gereken iş tam 2 saat sürdü, tedavi boyunca olur olmaz tepkilerle kendini ve beni yaralayabilirdi ve sonrasındaki bütün randevularım aksadı.
    tedavinin sonunda kalan işler için başka bir yere gitmelerini benim bu çocuğu tedavi edemeyeceğimi söyledim. babasının tepkisi: 'hayırdır hocam hasta mı seçiyorsun?' oldu.
    evet dedim bu şekilde kızınızı tedavi edeceğim derken zarar verebilirim. bu tip hastalar için çocuk uzmanları var.
    'parasıyla değil mi?' dedi. hayır parasıyla değil dedim ve kapıyı gösterdim.
    kısacası çocuğunuz sizin için çok değerliyse doktoru dinleyip çocuk cerrahına gitseydiniz. belki annesi olarak sizin ikna edemediğiniz, hemşirelerin iknası sonucu bağırta bağırta diktiğiniz yaranın travmasını yaşamamış olurdu.

  • 47. twitter'da tarihin en büyük kapağını yiyen akpli

    "eğitim seviyesi arttıkça akp oyları düşüyor"

    -eski enerji bakanı taner yıldız

  • 48. tanrının varlığına inanmayı istemek

    gerçekten istediğim durum. zor zamanlarda işe yarar. insan yalnız kalmaz ve daha disiplinli olur diye düşünüyorum. ama inanamıyorum. aklımda tanrı varlığı oturmuyor. aslında 18 yaşıma kadar da epey dindardım.
    turan dursun kitapları ve orhan hançerlioğlu 4 bin yıllık düşünce tarihi ile başladı her şey 22 yıl evel. mutsuz muyum, hayır? ama yalnız kaldığımda konuşacağım biri olsun isterdim.

    edit: islam tarihi ve hukuku okudum. eski ve yeni ahit i de okudum. mısır ve sümer inanışlarına da baktım. sabilik ve haniflik dinlerine de baktım. bu konuda yardımcı olmak isteyenlere teşekkürler. aklıma yapmadığı müddetçe inanamam. kaldı ki evrim bilmi de, fen bilmi de tanrıyı reddediyor.

    edit2: yeşillendiren dostlar, yaşadığımız dönem içinde suçların cezasız kalması sebebi ile tanrıya inancın azaldığına benzer şeyler söylemişler. hayır, bendeki mesele bu değil. insanın bir primat türünden evrildiğini, kedilerin ortak atadan gelerek çoğaldığını, modern insanın 250 bin yaşından daha büyük olduğunu, türlerin besin kaynakları ve coğrafyaya göre başka bir türe dönüştüğünü, ciklet balığının erkek azalması durumunda cinsiyet değiştirilerek erkekleştiğini, tüm yaşamın bir bakteriden türediğini biliyor oluşumdan kaynaklanıyor.

    bugünkü duygusallığımın nedeninin ise bir dostumun kanser illetine yakalanmasına rağmen onun için güçlü birisinden yardım isteyemeyişim olduğunu sanıyorum.

    edit3: konu ile ilgili, 37 farklı yazar mesaj atmış. bazıları ile gece uzun yazışmalarımız oldu. bazıları ise oldukça uzuzn yazmış ancak okuyabildim. yazan arkadaşlara çok teşekkür ederim.

    gelen mesajları okuduğumda tanrının oluşması hakkında daha net bir fikre vardım. tanrı evreni yaratmamış, bilinçsel olarak evrimleşen insan tanrıyı yaratmış. bilinçsel olarak evrimleşmeyen, karıncanın, otun, türlü hayvanatın ya da cansız varlıkların tanrı kavramının mevcut olmadığını düşünüyorum.

    bire çoğumuzun ruh dediği bilinç evren kadar geniş, karanlık ve karanlığın içinde hayaletler, korkular, hayaller geziniyor anladığım kadarı ile.

    edit 4: en çok eleştiri "evrim biliminin tanrıyı reddettiği
    ne" dair beyanıma gelmiş. buna hak verebilirim. evrim bilimi tanrı konusunda net bir şey söyleyemez. o noktaya çok takılacağını da sanmam çünkü kendi alanı değil. ama sevindirici olan şu ki, hiç kimse "evrim bir bilim değil teori'dir." klişesine girmemiş.

    ekşi sözlük bence güzel insanların yurdu.

    edit5: beni tanrının varlığı konusunda uzun uzun iknaya girilen arkadaşlarımın kendi imanlarından şüpheye düşme olasılıkları çok yüksek. bu riskin ciddiyetini bilerek yeşillendirirler umarım.

  • 49. düğünlerin iptal olması gerekliliği

    sürekli düğün daveti geliyor. gitmeyince de küsüyorlar. ulan sen 2 göbek atıcan dans edicen diye neden riske atayım kendim! çok garip insanlar, çoook...

  • 50. sevilla fc

    seneye ne yapıp edip şampiyonlar ligi’nden elenerek avrupa ligi'ne geri dönüp final oynamaya çalışır. öyle bir takım işte.