dünyayı kurtardığına göre iyi kazanıyor. 10 bin de karısı alsa...
edit: dünyadan kurtulduğuna göre ay'da 100bin kazanıyordur.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. üstteki yazarın gelirini tahmin etmek
-
2. survivor 2022 all-star
insanların canı burnunda, kimsenin 8 yaşında oyunculuk yapıp bunun ekmeğini hala 25 yaşında yemeye devam eden çocuğun dramasını dinlemeye tahammülü yok. madem 8 yaşındaki bebeciğin işkence çekiyordu, yollamasaydın setlere. üzerinden para kazanırken iyi, işine gelmeyince oğlum çile çekti.
ulan çocuğa ilk harçlığınla ne aldın diye sordular, çocuk araba dedi araba. ben haftalarca biriktirip beyblade aldım mesela. kimileri için bu bile lüks. ben de drama kasmıyorum zaten. çapımız oydu onu aldık. adam araba almış. yaşı tek haneli olan velet ve araba, böyle çileye can kurban.
adam survivor'da 2m tl değerinde araba aldı, sevinmedi bile. üstüne gitti kameraya fanlarına seslendi, araba kazandık diye rehavet yok dedi. ben o arabayı alsam açarım taşakları ortaya deli gibi gezinirim (abartmak bedava) adam araba aldığına üzüldü, şampiyonluk yolunda eksi yazar diye.
lüks hayatlarınızın içindeki ufak olayları büyük drammış gibi abartarak anlatırsanız osura osura evinize dönersiniz. bu kadar basit. geçmiş olsun batuboy. araban hayırlı olsun. -
3. aileme yakın ev tutmazsan seninle evlenmem
müthiş, über kezban isteğidir.
direkt ayrıl. bak direkt. şu an bu mesajı okur okumaz bir mesaj at ve bitir. yapmazsan senin kafanı sileyim. -
4. 30 haziran 2022 pandeminin hayatımı mahvetmesi
not: bu şartlarda ikinci çocuk yapılır mı diyen var, zaten beklemediğimizi yazdım ama iyi ki ikinci bir çocuk oldu çünkü taşınma kararını öyle aldım ve bir şekilde o itici güçle elimden geldiği kadar hayatımı yoluna koymaya çalıştım fakat yoruldum, nerdeyse 3 yıl... öyle çok yoruldum ki aklıma gelen saçma sapan düşüncelerden sıyrılamıyorum...
***
bugün sanıyorum en çok benim tavsiyeye ihtiyacım var... gören, okuyan ve görmüş geçirmiş yazarlar varsa şu işin içinden nasıl çıkacağım konusunda bir ışık tutsalar da kurtulsam artık. iki oğlum olmasa belki şimdiye çoktan salmıştım fakat onları düşünüyorum ve sadece didiniyorum, didinip ayakta kalmaya çalışıyorum didindikçe 6 gün çalışıyor olmaktan ve insanlardan yılıp hergün bir başka eziliyorum...
2019 kasım ayı gibi birikmiş biraz paramla istanbul'da iş kurmayı düşünüyordum, o dönem birikmiş 20 bin dolar biraz da nakit param vardı. öğretmen olduğum için bu para ile bir eğitim kurumundan hisse sahibi olmak ya da en kötü bir kafe açmak gibi düşüncelerim vardı.
sonra bir tanıdık aracılığıyla biri ile tanıştım, bu kişi aslında çevresi olan, yemek konusunda usta sayılabilecek biri. sanat çevresinden tanıdıkları var. restoran açmak gibi bir projesi var. bir araya geldik, konuştuk, kafalar uydu, bir süre takıldık, beşiktaş, nişantaşı, kadıköy, hem dükkan bakıyor hem iş konuşuyorduk. bir gün beşiktaş'ta buluştuk, konuştuk, başta hisseye sıcak bakmadım ama sonra ikna oldum anlaştık ve el sıkıştık. 2020 ocak gibi şirketi kurduk, parayı çekip eline saydım. dükkan tutuldu tam tadilat başlayacak, şubat gibi pandemi patlak verdi, tadilata başlayamadık, dükkan yarım kaldı. paranın bittiğini söyledi, kendisi 50 bin dolaylarında harcamıştı, ben bazı şeyleri çok sonra öğrendim, daha önceden iş kurup battığını bana hiç söylememişti. batmış, adam aslında bir nevi beni kullamış ve ben farkına bile varamamışım o dönem ve oğlum daha 3-4 aylık. kirada yaşıyorum, elimde avucumda ne varsa o da bu para...
neyse daha tadilat bitmeden para bitti, bir yerlerden borç buldu ama tadilat devam ediyor, derken tam kapatma geldi, oysa ben de bir yerde çalışmadığım için dükkanı hemen açarız üç kuruş bir şeyler getirir ben de evi geçindiririm derdindeyim. o dönem berat'ın açıkladığı krediye başvurdum, 3 bin tl çıktı, kira 1200, evin mutfak ve çocuğun masrafları da 3 bin tutuyor, bir ay geçinebilirim dedim. pandeminin geçmesini bekliyoruz evden, o paranın yetmeyeceğini anlayınca bu kez eşimin ablasına rica ettik, aynı krediden 5 bin çekip verdi, onunla da bir iki ay idare edebilirdik. ne de olsa ramazan bayramına kadar salgın biter dükkanı açarız demiştik. olmadı bitmedi salgın, dükkanı açamadık. para yok, adam zaten batakmış ben de nasıl bir salaksam güvenip tüm paramı vermişim, kendim kalmışım bir başıma ev kira ve ilk oğlum daha 7-8 aylık... güya restoran açılır, hem kendi kazancım hem ordan gelecek para ile yeniden birikim yapar yeniden bir hayat kurarım diyordum. oysa beni bekleyen süreç öyle sancılı olacaktı ki, farkında bile değildim...
eşimin ablasının verdiği kredi de yetmedi, o aylarda başıma bir iş geldi, komşu diyeceğim bir haysiyetsizle gürültü yüzünden kavga ettim, evden taşınmak zorunda kaldım para yok, abimden borç aldım, 20 bin tl limiti olan kredi kartımı harcadım. kadıköy'e taşındım mayıs sonu gibi tüm o taşınma masraflarını borçlanarak ödedim. yaz geldi yine açamadık dükkanı, benim o dönem psikolojim iyice bozulmuştu, adamla da kavga edemiyorum. kafam bozuk ama parayı verdim bir kere, şimdi bir şeye kalkışsam param gidecek neyse dedim sabır. koca yaz pandemi yine bitmedi, o da bir şekilde eylül gibi dükkanı bitirdi, eylül sonunda açtık. ben geceleri durmaya başladım, o da gündüzleri. hisseden payımı alacaktım bir de maaş, bu şekilde evi geçindirecektim. 4 haftaya yakın aralıksız çalıştım. sonra ben bazı şeyleri neden kafama göre yapıyormuşum diye tartıştık, kafam bozuldu iyice ve soyunma kabinine gidince peşinden gittim, ortaklıktan da işten de çıkıyorum dedim, o gece bırakıp gittim. bir kaç gün sonra bir araya gelip konuştuk, çalıştığın parayı yılbaşından sonra vereceğim, sonra bir program yaparız verdiğin parayı aylık taksit taksit öderim, eyvallah dedim, dedim ama artık iyice borç batağının içindeyim. zaten işi kurarken de para yetişmemiş bu kez de eniştemden 25 bin para almıştım ve ödeme zamanı gelmişti ödeyemedim. aileme yansıyınca ilk sorunu o zaman yaşadım. anlayacağınız iyice borcun dibine battım. kira ödeyecek para bile yoktu o dönem. 4 hafta çalışmışlığımın karşılığı olan parayı bile alamadım. zaten ekim ayının ilk haftası tam kapatmaya gitti, bu da iyice kapak oldu bana. daha o zaman intihar etmeyi çok kez geçirdim aklımdan. sanırım hayatımda yaşadığımı en kötü dönemdi, ölümden beterdi.
2020 ekiminden 2021 haziranına kadar restorandan tek kuruş bile almadım, zaten dükkan kendini çeviremedi bile, iş kurduğum kişi bir şekilde ayakta tuttu, dönüp ona da bir şey diyemedim. o süreci bankadan çektiğim ve eşime çektirdiğim kredi ile geçirdim. ikimizin bankalara toplam borcu 150 bini buldu. zaten o paranın bir kısmı ille sağa sola borcumu biraz kapadım, haziran geldi borçlarımız var ama en azından tam kapanma kalktı bu kez işleri yoluna koyarız dedik. bu arada tüm o kış boyunca eve eşim baktı, ben çalışamadım pandemi nedeniyle o işe gitti ben çocuğa baktım. haziran gelince ve tam kapanma kalkınca rahat bir nefes aldık, her şey yoluna girer dedik. fakat yazın o üç ayında restorandan bana gelen toplasan 3 bin tl ancaydı, aldığım ilk para bu kadardı. o sırada eşimin hamile kaldığını öğrendim, biz çocuk düşünmemiştik, zaten ekonomik durum buna hiç de uygun değildi, bana durumumuzdan ötürü ağlayarak söylemişti, nasıl olacak diye... düşünmemiştik, o kötü buhranın içinde ama olmuştu işte, sonra yine içimde bir umut oldu belki bu her şeyin düzeleceği için bir umuttur dedim, sağlığıyla gelsin yeter ki...
tüm o çektiğim stresin yanında eşim de çalışamayacak artık diye düşünerek bir çare aramaya başladım, istanbul'da iş görüşmelerine gittim sonra memleketimde bir yeri aradım. çünkü istanbul'da kalırsam bu kadar borcun altında iki çocukla kirada geçinemem deyip köye dönüş kararı aldım. eski dershanemi aradım ve görüşüp iş konusunda anlaştım. 15 yıllık istanbul serüvenim böylece bitecekti. iki çocuk ve eşimle ana baba evine yerleştim. köydeki ev iki katlı ve üst kata biz yerleşecektik. biz daha gelmeden dedikodumuz gelmişti. tüm akrabalar benim salaklığımı, iş kurup batırmışlığımı, avanaklığımı konuşup duruyorlarmış. babam sürekli laf sokuyordu zaten, bazen konu adam olmadığıma geliyordu. çünkü iş kurduğum para evimi ve arabamı satıp da kenarda birikim olarak tuttuğum paraydı. onları kaybettiğim ve bir yığın borcun altına girdiğim için aslında kimsenin gözünde adam değildim.
görmezden geldim çoğu şeyi, taşındım işime başladım. neticede artık iki yaşında bir oğlum vardı ve eşim hamileydi. ortağımda söz vermişti her ay 5, 5 gönderecekti. bazen gönderdi, bazen gönderemedi, banka ödemelerim zaten 6-7 tutarken kazancımdan şurdan burdan ödemeye çalışıyordum. 23 martta ikinci oğlum oldu, doğum masrafları vs derken mart ayına kadar idare ettim. artık iki taksit gecikince babamdan istedim, evdeki danayı satıp verdi, gittim kredinin iki taksidini ödedim. bu geçtiğimiz mayıs ve haziran ayında restoran 6 bin geldi, bu para ile eşimin taksitlerini ödeyebildim, benim üç taksit gecikmede zaten ikimizde artık dayanamadığımız için bankadan gelen aramaları, e postaları ne varsa engellemiştik. fakat bu bunalımlı dönemde en çok zoruma giden şey babamdan istediğimde ahırdaki danayı satıp vermeleri oldu.
aslında babamın dediği kadar varım, ben adam değilim. gerçekten değilim, belki iki oğlum olmasa insanlara bu kadar yük olmak yerine ölmeyi en çok hakeden benim. ama yapamıyorum, banka sürekli arıyor, mesaj atıyor mail atıyor. iş kurduğum kişiye hesap soramıyorum, kavga ederiz belki tümden kapatır gider de paramı alamam diye sesimi bile çıkarıp hakkımı savunamıyorum, eli kolum bağlanmış vaziyette hissiz bir şekilde yaşamaya çabalıyorum.
yani sözlük, boku yemiş durumdayım. üstelik öğretmenlik yapıyorum, çalıştığım kurumda ne iş arkadaşlarıma ne öğrencilerime hiç yansıtmadım bu durumu. etrafıma dik durma adına sürekli yalan söylemekten de bunaldım. artık yürütemiyorum, artık elimden hiçbir şey gelmiyor. belki atanırım diye oturup sınava çalışıyorum ama odaklanamıyorum. çocukların bez mama parası derken ucu ucuna yetişiyorum. üstelik her şeyimi kaybettim ve üstüne taşınmak durumunda kalıp da insanların alay konusu oldum. kendi aileme karşı mahcup oldum, eşime çocuklarıma anama babama karşı mahcubum ve ne zamandır onuruma yedirimediğim bu utançla yaşıyorum, içime atmaktan kanser olacak duruma düştüm...
bazen babamla ister istemez akrabalar veya tanıdıklarla bir araya geldiğimizde, herkes oğlunun, kızının yeğeninin aldığı yeni evi ya da arabayı konuşurlarken, babam insanların içinde hep laf sokuyor bana. 4, 5 yıl evvel annem babam sağa sola gidebilsin diye onları düşünüo, alıp köye bıraktığım bir kartal taksi vardı, o derece elim açıktı yani, tofaş bile olsa durumum iyiyken aile ortak kullansın diye bir araba alıp bırakmıştım. köye yerleştiğimden beri onu kullanıyorum, işe onunla gidip geliyorum. beni o arabayla gören öğrenciler ya da öğretmenlerin küçümseyici bakışlarını görüp de umursamazdan geldiğim çok olmuştur. fakat elimde tek kalan şey bu eski araba olduğu ve işe gidiş geliş için pek de başka bir çarem olmadığından eski bir kartala binip onunla işe giden bir öğretmen olarak ikinci kez alaya alınıyorum ve biri bizimkilerin yanında, "falancı şu arabayı almış" dediklerinde özellikle babamın "sen bu akılla daha 5 yıl binersin bu arabaya" sözlerine maaruz kalıyorum. öğretmenler odasında da çok defa bu tür alaylı sözlere maaruz kaldım, örneğin altında mavi bir mini cooper olan yani hayattaki tek başarısı geliri iyi bir koca bulup düğününde takılanlarla marka bir arabilmiş olmak olan rehberlik hocası, "hocam kartalına binip gidersin şimdi" demişti, cimrilikten kendine kahve almayıp da nerdeyse her gün benim dolabımdaki kahveden bana bile sormaya beis görmeyen ve alabildiğine geveze, altında sıfır ayarında opel olan başka bir hoca ise öğretmenler odasına geldiğinde arada bir özellikle herkes varken "kartalın keyfi nasıl hocam?" diyordu. ben de hiç bozuntuya vermeden "nasıl olsun, şunu şunu yeni yaptırdım" diyordum. insanlar ne meslekte nasıl bir eğitim düzeyinde olurlarsa olsunlar, para ve sahip oldukları somut şeyler onların tek statü göstergeleri sanki... şu araba muhabbetinden bile uğradığım küçümsenmelerin hattı hesabı yok sözlük. yaşadığım bu küçük yerde insanların tek konuştukları şey mal mülk. kim nerden yer almış, ne arabası almış, kim mobilyasını yenilemiş, kim yeni ev almış, kim evini kaça satmış tek konuşulan konular bu...
dolayısıyla
hani bir seçenek sunsalar da şu geçmiş yılları tekrar yaşamak mı doğmamış olmak mı diye sorsalar, belki düşünmeden doğmamış olmayı seçerdim, kendim gibi insanlarla ortak bir hayatı paylaşamadım ve insanları sevmiyorum artık sevemiyorum. şu yaşadığım şeyler de çok şey öğretti bana, bir şeyler başarsan kıskanılırsın, başarmayıp dibe çökersen de alay edilirsin yani ne yaparsan yap bir grup insanı hiç memnun edemeyeceksin ve onlar hep başkalarının hayatına karışıp yorum yapmayı kendilerine hak sayacaklar. o yüzden çok anlamsız buluyorum artık didinip de böyle mücadele etmeyi? ne uğruna? daha 35 yaşındayım, istanbul'da okuyup da çalışkanlığı ile daha 27 yaşında evini arabasını almış olan ben, öğrenciliğinde bile bir yandan çalışıp bir yandan okuyan ve o dönemde bile 50 gr altın biriktiren ben her şeyimi kaybettim ve alay konusu oldum. keşke diyorum bazen imkanım olsaydı da çocuklarımı alıp daha medeni bir yere yerleşebilseydim...
not; dertleşmek istedim arkadaşlar, biraz olsun kafamı boşaltabilmek istedim. yalnız olmadığımı bilmek, beni anlayan insanların da var olduğunu bilmek, görmek istedim. bunca sıkıntımı kimseye yansıtmadım ben, hep onurumla yaşadım, hep içime attım ama artık atamıyorum, içimde dert olan taşıyor artık, ben de yazmak istedim, yazıp içimi boşaltmak... -
5. imamoğlu'nun koyu akp'liyle vakit kaybetmemesi
altındaki yorumlarda da var ama yine de yazayım, adam bağcılar' a gidiyor ona buna laf çakıyor, iktidar mensubu bir tek kişi kadıköy'e gidip bu adamın gezdiği gibi gezemez.
tam bir laf cambazı, siyaset dili ustaca.
bu adam açık ara millet ittifakının adayı olmalı. -
6. kediye köpeğe çocuğum diyen tip
benim de dahil olduğum tiptir.
samimiyetle şunu söyleyebilirim ki eskiden kedi/köpek sahiplerinin evcil hayvanlarını evladı yerine koymalarını ben de abartı bulur, mübalağ yaptıklarını düşünürdüm fakat 9 aydır bizimle ikamet eden tekir cinsi kedimiz* bana resmen evlat sahibi olmadan önceki fragmanı yaşattı. o kadar değişik ve güzel bir his ki tarifi mümkün değil. eskiden benim için tüm kediler kediydi. artık her kedinin ayrı karakteri olduğunu keşfettim. benim kedimin de karakterini, duygu durumunu hareketleriyle gözlemleyebildim. çok garip bir his ama gerçekten insan evladı yerine koyuyor ve onun karakteristik gelişimini izlemekten büyük keyif alıyor. bu yazım da pamukçuğuma gelsin.
edit: keşke bazı insanlar da kedilerin gösterdiği karakteristik olgunluk gelişimini gösterebilse. yedisinde neyse yetmişinde de aynı olan insan kedilerin yanında daha kedi kalıyor. -
7. tayyip'in boris johnson ile şakalaşması
diplomatik nezaketsizliktir. direkt olarak johnson da tayyip'in elini omzundan çekmeye çalışıyor, çünkü bu karşı tarafa üstünlük kurma gösterisidir ve bunun bir parçası olmak istemiyor.
neyse hiç şaşırtmıyor dünya liderimiz.
edit: bunu zaten olması gereken bir şey olarak görenlere şöyle söyleyeyim. ikili görüşmelerde evet vücut dilleri bu amaçla kullanılıyor. ancak hiç bir şekilde olayla haberi olmayan birine yapılması nezaketsizliktir. arkasından kulak da yap o zaman. hatta nah çek. adamın haberi yok ne oluyor bitiyor. bak zekayı kullanınca iyi ve kötü ayrılabiliyor. -
8. site asansörüne bikini ile binen kadın
böyle adaba aykırı şeyler yaşamamak için siktir olup köyüne dönebilirsin.
-
9. 2022-2023 beşiktaş futbol takımı formaları
aslında banane lan beşiktaş'ın formalarından diyerek yazmayacaktım ama bu yavşak adidas bizim sponsorumuzken de böyle saçma sapan formalar yapıyordu.
1. forma bildiğin fanila üzerine beşiktaş arması koyulmuş.
2. formada şahsi fikrim, siyah daha ağır basmalıydı. çubukların renkleri değişebilirdi.
3. formaya yorum bile yapmıyorum.
galatasaray'dan sonra beşiktaş da çok çirkin formalar çıkartmış. bunlara yönetimden nasıl onay çıkıyor akıl alır gibi değil!
bu arada umarım fenerbahçemin formaları da çirkin olur. malum 45-55 € olan formalar bize 800-900 lira olduğu için o para verilip forma alınmaz. aklım kalacağına, çirkin olsun daha iyi. -
10. otobüs sırasında sigara içmenin yasaklanması
bir yerden bir yere gitmek için toplu taşıma kullanacak kişilerin oluşturduğu kuyruk esnasında kuyrukta bekleyen bazı kişilerin sigara içmek ve dumanını başka insanların suratına ya da arkadan saçlarına üflemek kaydıyla gerçekleştirdiği eylemin yasaklanması gerekliliği talebidir.
çünkü nezaket ya da görgü kuralları nedir bilmeyen insanların özgürlüklerinin belirli konularda kısıtlanabilmesi ile diğer insanların özgürlük alanları bazı faşistler tarafından işgal edilmemiş olacak.
daha az önce bu konu sebebiyle sırada bekleyen iki kişi tartıştı ve sigara içen şahıs açık havada olduğunu iddia ederek haklı çıkmaya çalıştı.
evet, belki bu durum yasaklanabilecek bir durum değil ama ben buradan en azından yazmak istedim ki sayın sigara severler ve otobüs kuyruğunda sigara içenler, başka bir insanı bu denli rahatsız edecek bir eylemi gerçekleştirirken gerçekten hiç mi rahatsızlık hissetmemektesiniz ve hakikaten bu eylemi gerçekleştirirken etrafınızı rahatsız ettiğinizi hiç mi algilayamamaktasınız, yoksa bu durumu umursamamakta mısınız?
ve siz devlet yetkilileri neden otobüs kuyruklarının olduğu bekleme alanlarını sigarasız alan olarak planlayamıyorsunuz?
not: lokasyon ankara.
edit: öncelikle mesaj atan arkadaşlara teşekkürler. çalıştığım için tek tek dönüş yapamadım. genel olarak duraklarda zaten yasak olduğu belirtilmiş. ben bunu bilmiyordum fakat şöyle de bir ayrıntı var ki benim bahsettiğim bekleme sıralarında 50 metrelik falan kuyruklar oluyor. mesaiye gidenler ve dönenlerin saatleri olduğu için kuyruklar çok uzun. dolayısıyla durak çatısı altında değil herkes. bu 50 metre uzayan kuyruk da durak sayılır mı kural uygulanırken bilemedim. ama yine de şikayet edeceğim artık madem öyle. çünkü rahatsız olduğunuzu belirttiginizde bile mahcubiyet duymuyor bazı insanlar. dolayısıyla şikayet edilmeyi hak ediyorlar. -
11. uçan hamamböceği
orul orul orospu cocugunu ilk defa evde gordum bugun. bilgisayar basinda calisirken pat diye bir ses geldi aha dedim geldi heralde pic, isigi bir actim artik bana mi carpti ustumde miydi bilmiyorum direkt ayagimin dibinde bana dogru baya saatte 300km ile geliyor. ya boyle bir hiz yok amk!!! kanatlari sayesinde yerde nasil hizli amk hayvani! delirecegim ya! ulan odadan nasil kactim, o kapiyi nasil kapadim salona geldim hic biri yok bende.
hayatimda 2 defa akrep oldurdum, 1 defa ciyan oldurdum fakat bu amk hayvaninda odum kopuyor amk delirecegim ya.
ulan insan istanbul'daki karafatmalari ozler mi ya?? karafatma bunlarin yaninda melek ulan melek!
izmirin en buyuk problemlerinden biri bence bu yaratik!
edit: arkadaşlar mesaj ile bir sürü yöntem söylemişsiniz çok teşekkürler, bir çoğunu deneyeceğim.
edit2: ulan ne güldünüz vicdansızlar beeaaa* bir çok kişi bana gelen yöntemleri sormuş onları yazayım;
ek bir bilgi vereyim ben bu pezevengi 2 gün önce gece evde uçarken gördüm, oda çok loş olduğu için kelebek sandım ışığı açana kadar kayboldu ortadan. ayrıca ses çıkartıyorlarmış uçtuklarında kanat sesi bunda o seste yoktu. yani ses işini de çözmüşler gençler kötü haber.
hemen hemen herkes bayerin k-othrine sc ilacını önermiş, buna sanırım kesin çözüm olarak bakılıyor.
kedi öneren yazarlar var ayrıca.
ek olarak giderler için önlem almak lazım, anladığım kadarıyla banyo giderinden bile geliyor şerefsizin evlatları oralara yeni kapak almak lazım sanıyorum.
bunun dışında benim gibi evi ve odayı terk eden yazar arkadaşlarımızın sayısı tahmin edemeyeceğiniz kadar fazlaymış, yalnız değilmişiz arkadaşlar bunu gördüm ahahaha -
12. bülent ecevit'in clinton karşısındaki utanç fotosu
anlık enstantanelere yorum yapacaksanız buna da yapın aktroller.
-
13. 30 haziran 2022 türkiye'de maymun çiçeği görülmesi
sanıyorum dsö ya da imf maymun çiçeği hastalığı görülen ülkelere para yardımı yapma kararı almış.
-
14. 77 yaşındaki ünlü iş adamının evlenmesi
istediğinizi verelim madem başlık açtınız: yuh amk 77 yaşındaki adam kendinden 42 yaş küçük biriyle nasıl evlenir? sapık mısınız? dinciler yapınca sapık, zengin iş adamı yapınca "nedir yani?"... ikiyüzlüsünüz!
başkaaa... heh... abi ne aşkı ya? kadın sırf parası için evlenmiş, adam yakında ölür mirası da ona kalır...
yukarıdaki paragrafa cevaben: abi adam da gerizekalı mı? sözleşmeli evlenmiştir belki nereden biliyorsun?
şu da olsun madem: isteyen istediğiyle evlenir, kimseyi ilgilendirmez...
evet arkadaşlar bugün 232 entry ile gündemin ilk sıralarında yer alacak bu başlığı sizin için tek entryde özetledik. buradan sonra gireceğiniz her entry hem bize hem kendinize yük olacaktır. iyi günler dileriz... -
15. sevgilimin benimle tatil yapmak istemesi
başlık” sevgilimin benimle tatil yapmak istememesi” olarak değiştirilsin. ağa kız tatil yapmak istiyo senle tatil yapmak istemiyo. öyle saça öyle tarak sen seks için tatili kabul etmişsin kızda beleş tatil diye atlamış birbirinizden etkilenmiyosanız ne diye konuşuyosunuz sevgilim demeye de utanır insan sevgililik bu değill
-
16. 1 temmuz 2022 asgari ücret zam açıklaması
1 temmuz'dan itibaren geçerli asgari ücreti 1 temmuz'da açıklarlar diye umuyoruz.
bu memlekette girişimci olmak, iş veren olmak çok zor. ücreti bilmeden fiyatlama yapmaya çalışıyorsun. -
17. survivor'a sms gönderenlerin fahiş faturaları
ben televizyonda bu kanala denk gelince 3 saniye tahammül edemiyorum millet oy atıyor, sonra da mal gibi ağlıyor. daha beter olun akıl fukaraları.
-
18. 18 bin tl maaş alan biri nereden giyinmeli sorunu
anasının alnından
-
19. yeni şafak'ın lgbt videosu
"fıtrata uygun değildir" gibi aşırı bilimsel doğrular içeren bir grup yobaz açıklaması.
ha bu arada;
(bkz: kudurun)
edit : videoyu "nefret suçu" olarak şikayet edin. -
20. bir tanesi az iki tanesi fazla gelen şey
soda
-
21. 17. kattan düşen adamın bebeği öldürmesi
bu korkunç tesadüften daha çok kanımı donduran bir şey var ki kadın bebeği kucağına alıp muhtemelen şok içinde yardım istiyor ama kimse oralı olmuyor. korkunç!
-
22. konserine gidilemediği için kahrolunan sanatçılar
kesinlikle ve kesinlikle (bkz: ferdi özbeğen). ah o 20. yıl şan konserinde olmak, o dönemde yaşamak vardı. kaydını izleyerek avunmaya çalışıyoruz artık. büyük üstad, saygı ve rahmetle...
-
23. 30 haziran 2022 asgari ücret zam açıklaması
bütün ülkeyi bugün yapılacak olan açıklamaya angaje eden düzenin ve bu düzenin kurucularının tekrardan allah belasını versin.
teşekkür ederim. -
24. 3 yıl içinde toryum santrali üretebiliriz
bence togg'un ucuna taramalı da takalım. öyle taraya taraya gitsin.
82 musül, 83 sao paulo...
(bkz: yerli uçağımız göklerde) -
25. 14 yıllık mühendisin 532 usd maaş alması
lan zktirin gidin mına kodumun bebeleri, özel sektörün halini bilmiyorsunuz yaşvak yaşvak konuşuyorsunuz... yok kendini geliştirecekmiş de yok bilmemne... adam mühendis olmuş mühendis zkik! sen herif ne şartlarda çalışıyor haberin var mı? adam 10 küsür yıldır kurumsal nitelikli firmadayım diyor hala sığır gibi yazıyorlar. iş değiştirecekmiş de bilmemneymiş de, kıdem tazminatını babası veriyor sanki pezemengin! ailesi var oğlum insanların bakmakla yükümlü olduğu kimseler var, yaşı bir miktar olgunlaştıysa yeniden işe girmek çok zor bilmemne bilmemne işte herkesin dinamikleri kendine... harçlık alıp götünü bilgisayar sandalyesinden kaldırmayan sivilceli ergen... senin sülaleni ziktiler haberin yok... bak o mühendis abinin yine evi arabası bilmemnesi vardır. senin ayağa kalkıp isyan etmen gerekirken beynin pudinge dönmüş hala saçmalıyorsun... bu herif 14 yıldır bu paraya çalışmıyordu zaten mal... son iki senede bu paraya düştü maaşı... kalkıp "neden böyle oluyor lan anuna koduklarım" diye soracağına kendini geliştir diyip zırvalıyor elini pipisinden çekmeyen zik kırığı.
500 dolar para mı lan got laleleri, baba parası yemekten, babanızın size sağladığı avantajları kullanmaktan kafanızı çalışanın haline biraz çevirseniz amcık amcık konuşmayacaksınız! size hayal satan amcıkların söylediği 3000 dolar maaşı (k diyen ağzını zkim) 100 mühendisten ikisi kazanıyor. kalan 98'in hali bu işte!
ülkede kendi işini kurmuş yazılımcıdan başka para kazanan kalmadı kendinize gelin doktorun mühendisin ağzına zıçtılar, insanlar öfkeli... -
26. doktorların pasaportları iptal edilsin
milyonluk eğitimi bedavaya almıyorlar. çalışan babasının veya annesinin maaşlarından kesilen vergiler ile o eğitimi alıyorlar.
benim maaşımın 3 te 1 i kesiliyor ise, her aldığım üründen kdv, ötv, vs vergiler kesiliyor ise devlet bunu bana hizmet sağlayabilmek adına kesiyor. nedir bu hizmetler;
1- güvenlik
2- eğitim
3- sağlık
4- kamu hizmetleri
5- sosyal imkanlar
6- altyapı
vs...
edit: troll kaçmış. -
27. breaking bad'in türk versiyonuna isim önerileri
öğretmen kemal
-
28. enflasyonun sebebini asgari ücret sanan sığır
enflasyondan sonra verilen zam enflasyonun sebebi olmaz, sonucu olur.
-
29. kulağa hoş gelen futbol takımları
girona
verona
(bkz: seks kokan kelimeler) -
30. saldırması istenmeyecek hayvanlar
(bkz: ayı)
doğada karşılaşmak isteyeceğiniz son canlı. -
31. 30 haziran 2022 dw tr'ye erişim engeli gelmesi
dw, voa veya herhangi bir haber kanalinin kapanmasina sevinen tipler var ya, hah iste onlar ve onlarin olmayan beyni bu ulkenin durumunun sebebidir diye soyletmistir.
-
32. aşkım evlenmeden vermem diyen kız
altın kaç para oldu lan tabi vermez. ayrıca sözlük için turnusol gibi başlık olmuş amk.
okumadan yazan yazar mı olur! -
33. kendime saygım var davranışları
örtünüp üzerine 8 kilo makyaj yapmamak. zira örtünmenin amacı dikkat çekmemek zaten, bunları yapıp da ahkam kesmemek de kendine saygı ibaresi. milletin yaşam tarzına burnunu sokmamak da bunlardan biri. gerçek süslümanlık bu değil.
-
34. 2022 yılında köpeklerce parçalanan bebek
güzel ülkemiz türkiye'de 2022 yılında halen sokaklarda başıboş köpeklerin dolaşması garibimize gitmiyor da, çocuklarımız kudurarak ölünce olayı garipsiyoruz. çocuk öldü, öldü, çocuk öldü, kudurarak, ağlaya ağlaya öldü, can çekişe çekişe öldü. yüreğinde en ufak bir vicdan taşıyan herkes bağırmalı, haykırmalı artık. devletimiz acilen kanun çıkarmalı ve bütün başıboş köpekleri sokaklardan toplayarak "köpekler sahipsiz değildir" diye yırtınan köpekçilere zimmetlemeli.
bu arada olayın geçtiği köyün yan köyünde 2 sene önce 7 yaşındaki bünyamin evladımızın da başıboş köpeklerce burnu kopartılmış, zavallı çocuk arka arkaya onlarca ameliyata girmişti.
konu haber ----> haber linki
düzeltme : arkadaşlar bir düzeltme yapmak istiyorum, evladımızın ölüm sebebi kuduzmuş, zannedersem başından ısırıldığı için kuduz aşıları bir işe yaramamış(baş bölgesinden gelen saldırılarda kuduz aşısı işe yaramayabiliyor.)
güncel bilgiler -----> güncelleme 1
edit : evladımızın yaşadığı ev giriş katındaymış, köpek açık olan balkon kapısından içeriye saldırı amacıyla girmiş. aile fertleri yetişene kadar ısırmış.
moderasyondan rica : dezenformasyon olmaması için başlığı "2022 yılında kudurarak ölen bebek" ya da benzeri şekilde değiştirebilirlerse müteşekkir olacağım. -
35. 30 haziran 2022 akp'ye neden kırgınsınız anketi
çünkü anasının **ından dolayı...
ya allasen bi siktirin gidin artık da yeni sayfaya geçelim. ne kırgınlığı mk. ülkenin anısını bellediniz be.
bunlar dalganın boyutunu da aştı artık. kırgınlıkmış ahdksaohkasoh :) -
36. şişli'de 41.999 tl'ye kiralanan daire
tamamen dolandırıcılıktır.
ne bi manzarası var, ne kaliteli bir iç dizayn, ne de pahalı ürünler...
ikea ve vivense'den ev döşemişler. yatak odasındaki dolaba bak, şaka gibi. bari bi giyinme odası olsaydı.
2500 dolar ediyormuş. azmış. iyi ki bir şey öğrendiniz. bu ev amerika'da 500 dolar eder anca.
öğrenci evinden hallice.
kaliteli eve değil 40, 80'de verilir.
alana allah akıl fikir versin. -
37. erdoğan ve biden'in gurur veren fotoğrafı
ülkelerin yöneticileri arasında bundan önce milyonlarcası çekilen, sisyasi açıdan sıradanlığın ötesinde normal bir fotoğrafa bakıp gururlanan insan kimdir biliyor musunuz?
küçük adam.
bu adamı tanımayan ve tanımak isteyenler için;
(bkz: wilhelm reich)
(bkz: dinle küçük adam) -
38. nikahınız yoksa kızlı erkekli oturamazsınız
“ananızı bile sikerim” diye karşılık verilebilirdi.
-
39. 5 aylık çocuğunu komşuya bırakp kocaya kaçan anne
herkes yine bariz olanı yorumlamış. burada yoruma değer iki mevzu görüyorum ben. birincisi bu devirde bile türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını eğitemiyor. en azından belirli bir bilinç düzeyine getiremiyor. ikinci ve asli sorun ise dünya çapında ekonomik açıdan en dip ile en tepe arasında sürekli açılan fark. bu sorunlar çözülmezse şimdi burada ah vah dediğiniz çocuğun gelecekte benzer şekilde eleştireceğiniz bir hayatı olacak.
-
40. 30 haziran 2022 gigi hadid'in son hali
gigi halil olmuş.
-
41. abdülkadir ömür'ün trafikte terör estirmesi
tipini sevdiğimin karadenizli bir gencin ve elbette malum partili birinin trafikte terör estirmesi olayıdır. şaşırmamak lazım.
hakkında, ekşi sözlük tarihinin en doğru tespitlerinden de biri yapılmıştır. mükemmel bir gözlem. (bkz: #139383856) -
42. büyük patlamanın öncesi
modern bilimsel metot sadece 400 yılda insanlığı neredeyse sıfırdan kuantum fiziğine, yerçekimi dalgalarına, genel göreliliğe ve 14 milyar yıl öncesi hakkında tutarlı teoriler oluşturabilecek yöntemlere ulaştırdı. insanlığın organize olarak emek verdiği bu sistemin çalıştığının kanıtı şu an içine yaşadığımız çağdır. elektrik var, modern tarım var, modern tıp var, astronomi var, silikon çip teknolojisi ve internet var. son 50 yılda tüm insanlık tarihi boyunca biriktirilen bilgiden daha fazlasını ürettik arşivledik, değerlendirdik.
içine doğunca pek anlaşılmıyor sanırım ancak düşünüldüğünde görüleceği üzere 400 yıl gibi kısa bir sürede dünya düzdür ve güneş ay ve tüm evren onun çevresinde döner görüşünden, yaşı bilinen, şekli ve boyutu bilinen, fiziksel özellikleri henüz tamamlanmamış olsa da çok yüksek doğrulukla hesaplanabilen bir evrene vardık.
önce şu konuda anlaşalım; bilimsel yöntem dışında herhangi bir çaba bize en ufak cevap sağlamamıştır. bu söylediğim şey ideolojik subjektif bir tespit değil. kapı gibi, cam gibi gerçek. eğer elimizde modern bilim olmasaydı şu an hiçbir halt bilmiyorduk. 40 yaşında diş ağrıları içinde sıtmadan ölüp gidiyorduk ve ölürken de birkaç aydın insan dışında güneş sistemi hakkında bile en ufak bir fikrimiz olmuyordu.
bilme yönteminin bulunması insanlığın en büyük keşfidir. nasıl bilebiliriz dendiğinde dogmalara kaçmadan objektif ve tekrarlanabilir bir yol bulmuş olmamız büyük bir şanstır. sanırım insanlar modern bilimsel metodun mutlaka ulaşılacak bir basamak olduğunu düşünüyor ama değil. çok ufak oynamalarla içinde yaşadığımız galaksiden bihaber bir 2022 yılı gayet mümkündü.
daha önce de yazdığım üzere insan bilmediği, korktuğu her şeyi yücelterek onu tanrılaştırmak gibi bir zaafa sahip. ateşe taptı, yanardağa taptı, güneşe taptı, diğer yıldızlara ayrı ayrı taptı. bilim anladıkça tanrıyı ileri ve daha uzağa itti. somut bir varlıktan soyut bir varlığa tanrının evrimi anlamakla oldu. şu an geldiğimiz noktada büyük patlama veya evrenin başlangıcına ilişkin teoriler asıl derdiniz değil görüyorum ki. öyle olsa yazılan harika makaleleri okur, konuyu kapardınız. yazdıklarınızdan görüyorum ki dert, tanrının henüz bilimin açıklamaya zaman bulamadığı bir alana sıkıştırılması.
hakkıyla anlamak çokça çaba gerektirdiğinden, anlamaya gerek yok her şeyin açıklamasını zaten biliyoruz demek. zor olanı küçümseyerek değersizleştirmek, kendi ideolojinizin ve bu yolla da kendinizin kıymetli olmaya devam etmesini sağlamak. dünya düz diye kıçını yırtanlar da bunun peşinde, güneş atmosferin içinde diyenler de. kendi anlayabilecekleri yeni oyuncak bir bilim üretmeye çalışıyorlar. bu cehalet kültürünü yüceltmek için de çelik bir kolon gibi göğe yükselen modern bilimsel metodolojiyi henüz cevabını bulamadığı alanlardan sorguya çekerek sarsmaya çalışıyorlar.
ancak bu bir yöntem değil çünkü hastalanınca hastaneye giden, internete giren, navigasyonu kullanan, uçaklara binen, modern tarım sayesinde karnı doyan insanların ikiyüzlülüğü kabak gibi ortada duruyor. gerçek bir cevaba ihtiyaç duyulan her anda öngörü üretemeyen tüm metotlar gerçeğin karşısında eriyip gidiyor. kast ettiğim şey sadece din değil, sahte bilim (pseudoscience) işe yaramıyor, çalışmıyor, sonuç üretmiyor.
yakın geçmişe kadar evrenin genişlemesi bir noktada duracak ve evren kendi içine çökecek sanıyorduk mesela ancak şimdi yapılan yeni çalışmalara göre biliyoruz ki evren kendi içine çökmeyecek genişleyerek soğuyacak ve bir noktada mutlak sıfır sıcaklıkta enerjisiz bir boşlukla sonlanacak. ışık yok, sıcaklık yok, hareket yok, zaman yok (fizik kanunlarına göre 0 kelvin mümkün değil o nedenle şerh koyayım. sıfıra çok yakın bir değerde durulacak demek daha doğru).
geçmişe dönersek de birkaç farklı görüş var evrenin başlangıcına ilişkin. ben anahtar kelimeleri vereyim derinlemesine girmek isteyenler oradan devam ederler. cyclic theory, inflation theory. bu iki temel teori de zamanın başlangıcı konusunda sahip oldukları nüanslar dışında aslında big bang teorisini içeriyor. big bang teorisi de her teori gibi kanıtlara dayanıyor. nerden biliyoruz big bang diye bir şey olduğunu? çünkü galaksilerin bize göre konumlarını ve hızlarını biliyoruz (var ol doppler effect). ikincisi de cosmic microwave background radiationı biliyoruz.
ondan önce ne olduğunu ise henüz bilmiyoruz. 1960 yılına kadar cosmic microwave background radiation bile bilinmiyordu. bilmemek bilimsel metodun mucizesidir. bilmediğini kabullenmek bizi bu güne getirdi. neyi bilmediğini bilen insan o konuda gerçek bir çaba göstermeye başladı. sonra da bilmediği olgunun ne olduğunu öğrendi. burada çokça insanın bilemeyiz orası gizemli bir duvardır dediğini görüyorum oysa durum asla bu değil. eğer insanlık böylesi büyük soruların cevaplarını bulamayacağını düşünseydi asla ilerleyemezdi. yeterince süre ve kaynak sağlanırsa bu evrendeki her şeyi açıklamak mümkün olacaktır. konuyu sürekli dini bir yere çekiştirdiğiniz için şunu da eklemek istiyorum ki eğer bir tanrı varsa bu evreni neden ve sonuç ilişkisi içinde yarattığına göre o da bilinmesi için çabalanmasından memnundur. böylesi detaylı ve zarif bir evreni yarattığına göre herhalde en saygı duyulası çabalardan biri onu anlamaya gayret eden insan bilincinin gösterdiği emektir.
ateşe tapanlar onun anlaşılmasından önce eminim çok memnunlardı tanrılarından. sonra ateş kontrol edilince "bunu anladınız da, şu nedir peki" diye güneşi işaret eden adamdan bir farkınız olsun. boşlukların tanrısına (god of gaps) tapmanın bir anlamı da faydası da yok. ötelene ötelene bilinen evrenin sonuna koyulan tanrı fikri eğer varsa bir tanrının yüceliğine de yakışmıyor.
asıl olan bu evrenin her zerresinde fark edilen o estetik ve zerafettir. içi tamamen veri ile dolu olan bu evrene bakıp soru sormayan, öğrenmeye, anlamaya çalışmayan insan benim hayal edebileceğim tanrının ciddiye alabileceği bir varlık değildir. her şeyi bildiğini sanan insana öteki tarafta newton fiziği sorulması en büyük fantezilerimden biri hatta. kurallarla tutarlı bir evren yaratan tanrı, bilinç verdiği canlıya içinde yaşadığı evrenin temel fizik kurallarını sorsa ne diyeceksiniz.
özene bezene yaratılmış, detay üzerine detay hassas kurallarla donatılmış bu evrende, "söyle bakalım kütle çekimi nedir ve neden olur?" dendiğinde elinizdeki tek cevap "sizin hikmetiniz tanrım." olduğunda hiç mi içiniz burulmayacak.
sanırım burulmayacak.
çünkü anlamaya çalışmak zahmetli.
her şeyin cevabını bildiğini sanmak kolay. -
43. 30 haziran 2022 antalya'da saldırılan turistler
bana biraz abartı gibi geldi, fotolar falan harika, adam boğulurken selfi çekmiş ya lan ahahaha. iyi güldüm allah affetsin.
-
44. kadın yalanları
sen çok iyi bir insansın. herşeyin en iyisini hak ediyorsun. çok iyi bir arkadaşsın. gibi gibi
-
45. metropoll haziran 2022 seçim anketi
-chp genel merkezinde yapılmış ankettir.
-akp'nin bunca şeye rağmen bu kadar oy alması zoruma gidiyor.
-zafer partisi en fazla 0.5 oy alır.
-hdp siksen 10'dan fazla alamaz.
her ankete yapılan yorumları yazdım arkadaşlar sizin uğraşmanıza gerek yok. -
46. anın fotoğrafı
görsel
naber lan gopnik :) -
47. 20 bin tl maaş almak
nereden baktığınıza göre değişir.
türk halkının inanılmaz fakirliği karşısında muazzam bir maaştır ancak insan onuruna yakışır bir yaşamın gereklilikleri olan orta halli ev, orta halli araba, kaliteli gıda ve kaliteli eğitim için inanılmaz düşük bir maaştır. -
48. diş fırçalayıp parfüm sıkan evli erkek
sabah akşam duş, hepsinden sonra deodorant, gece farklı, gündüz farklı parfüm sıkıyorum ve evliyim. bu komboyla orospu çocuğuyum sanırım.
-
49. istanbul'da ev kiraları
"kimse oturmak zorunda değil, parası olmayan yallah köyüne" demiş bir kişi. bu algıda olan ciddi bir yoğunluk var ve anlamakta ciddi zorluk çekiyorum bu kitleyi.
benim köyüm burasıysa ne olacak kardeşim?
burada doğup büyümüşüm, yerim yurdum burası. maddi koşullardan ev alamamışım, yıllardır aksatmadan ödüyorum kiramı. nereye gideyim ben? daha doğrusu niye gideyim?
düzgün yönetilemeyen ülke ekonomisi dururken, mülteci sorunu, çarpık kentleşme ve enflasyon dururken, koskoca işsizlik sorunu dururken vatandaşa bok atmak, parası yoksa s*ktiri çekmek midir çözüm?
bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığındasınız, anlıyorum. gel gelelim çember giderek daralıyor.
ailenizden kalan mal mülk para, gün gelir de yetmez ise size, ya da o torpillerle girdiğiniz işiniz çalkalanırsa bu ekonomide, o vakit siz yallah köyünüze gidebilirsiniz. ama sesini duyurmaya çalışan, derdini dillendiren insanlara bok atmak haddinize değil, bunu da böyle bilin. -
50. yunan hava kuvvetlerinin türkiye temalı peç'i
yahu teyitli bilgi mi ki bu hemen gaza geliyoruz? hiç bir silahlı kuvvetler yapılanmasının bu kadar gayriciddi bir peç hazırlayıp savaş pilotu gibi ayrıcalıklı bir sınıfa dağıtacağını sanmıyorum. üzerinde fesli hindi falan var lan, dahası kocaman bir türk bayrağı var..
muhtemelen milliyetçi dangalakların birbirlerini gaza getirmek için hazırladığı bir üründür. görüldüğü üzere milliyetçiler her yerde dangalak ve mizah anlayışından yoksun bir güruhtur.