Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 5 ağustos 2019 büyük sigara ve alkol boykotu

    üst edit 3: hashtag son sürat amacı doğrultusunda hareket ediyor. sen de destek ol boykota katılım konusunda birçok mesaj alıyorum hem buradan hem de twitterdan. bugün sanıyorum 100 binleri bulduk. sosyal medya hakkında bir şey bilmeyip, istemeden de olsa boykota destek olan insanları da katarsak rakam daha da büyüyor. bu arada hashtagimizin isim babası olan trendline adlı yazara sonsuz teşekkürler... her zaman dediğim gibi, nikotin eksikliğimizi sarma sigaralarla idare ediyoruz, evde alkolümüzü yapıyoruz. (bkz: evde bira yapımı) (bkz: yeni başlayanlar için sarma sigara) destekleriniz önemli canlar... seviyorum hepinizi. saygılar ve sevgiler. make turkey great again! şuna da bakınız lütfen (bkz: kaz dağları siyanürlü altın madeni direnişi) yazdığım her şey bunun için de geçerli.

    üst edit 2: #icmiyorsaksebebizam hashtagiyle twitter'da başlıyoruz... hesabı olan arkadaşlar sözlük linkini bırakır veya görüşlerini paylaşırsa seviniriz. link

    üst edit: boykotun ülke çapında olabilmesi için herkesin tanıdığı insanlara boykotu bahsetmesi gerek. boykota katılacağını açıklayan birçok yazardan gerek özelden gerekse başlık altından aldığım mesajlar ümit verici. başaramazsınız, bu kaçıncı boykot diyenler yunan izmir'e girdiğinde "diğer cephelerde ne yaptık ki, kazanamayız" diyenlerin torunlarıdır. bu bir soğuk savaş ve herkesin gerekeni yapması gerek. alkol neyse de sigara bırakılmaz diyen yazarlar olmuş. sarma sigaralara 2 hafta sabredilirse tekrardan tekel sigaralarına yönelebilirsiniz. kendiniz sararak hem nikotin ihtiyacınızı karşılarsınız hem de boykota destek olursunuz. kaç kere boykot yapıldı bir şey olmadı diyenler var. her şeyin bir başı vardır değil mi? umarım burada başlayacak her şey. twitter adresim yok, twitter'da toplanan arkadaşlar olursa çok iyi olur. herkesin desteği önemli.

    "sosyal devletimizin" son zamlarıyla birlikte farz olan boykottur.

    (bkz: sivil itaatsizlik)

    #93519635

    entry de görüleceği üzere 2 bira ve 1 sigaranın vergiler dahil toplam fiyatı 38 tl. 1-2 tl'lik esneme olabilir.

    man adalarına para yollayan, iranlı adama para aklatan, kutularda paraları saklayan, hatta paraların büyük oturma odasına sığmadığını öğrenince daha büyük yere taşınmasını talimat veren kişiler şimdi ülkenin cari açığını düşünür olmuş. bir camide 3 müezzin sırf kasetten ezan okurken, 4 maaş para alan personeller varken, kendilerini destekliyor diye yok fiyatlara arsalar satarken, kendi adamlarına ihale verirken, belediye araçlarını 2 haftada bir bozuldu diye "bazı" kişilere tamir ettirirken cari açık hiç düşünülmemektedir.

    hayatın kuralı bu, hemen hemen herşeye sessiz kalırsanız tepemize çıkarlar. lisedeki kabadayı çocuk ses çıkarmayan efendi çocuğa sürekli kafa tutar, ta ki efendi çocuk tepki koyana kadar...

    tepki dediğim de isyan etmek olarak anlaşılmasın. almıyoruz kardeşim diyeceğiz.

    şahsen en az 2 hafta boyunca alkol ve sigara alınmasını istemiyorum. büyük bir güç oluşmasını sağlamalıyız. geri vites attıracak bir şey yapmalıyız. sözlükte olup destek veren herkes en az 1 tanıdığına söylesin. kulaktan kulağa yayılsın bu boykot. ülkenin kaderini alkol ve sigara içenler, akaryakıt alanlar, 0 araç alanlar, yurt dışından 10 liralık ürüne vergi verenler belirlemesin. zaten ekonomi bunlara kaldıysa biz bitmişiz. satacak bir şey kalmadı tabi. verdikçe veriyor hazretleri. artık yeter arkadaşlar... yahu insanlarımız artık o kadar bıktı ki ülkenin durumundan, geçim sıkıntısından, kişisel probleminden falan... bu insanların sigara ve alkol almaya hakkı yok mu? parasını ver iç diyenlerin kalbini kırarım. ben keriz değilim. 3 liralık ürüne 18 lira vermek zorunda değilim. vatanını seven ve ekonomi konusunda acilen bir şeyler yapılması gerektiğini savunanlardanım. ancak ekonomi özelleştirerek veya vergiyi basarak kurtarılmaz. 1000 odalı sarayda ülkedeki her insanın göremeyeceği yemekleri yerken ekonominin acısı vatandaştan çıkamaz, çıkmamalı. neydi sloganları? "işimiz hizmet, gücümüz millet." işin ne? vatandaştan hacılamak mı? gücün bitap düşmüş bir millet. ondan sonra gençler esrar ve bonzai batağında diyorlar. sen 2 bira ve 1 sigarayı 38 liraya satarsan çocuk da sokağa inip ucuza bonzaiyi kapatır ve onun kafasını yaşar.

    almıyoruz, eşimize dostumuza aldırmıyoruz. nereye gidiyoruz diye düşünmekte 17 saattir uyuyamıyorum. sizlerden ricam büyük çaplı bir şeyler sunmak. lütfen zamlara seviniyorum diyen troller ya da beyinsizler başlığı kirletmesin. haydi boykota!

    muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur...

  • 2. 5 büyük ligde sempati duyulan takımlar

    (bkz: anket başlatanı sikmiyorlar ya)

  • 3. kendinle aran nasıl

    gerekmedikçe konuşmuyoruz.

  • 4. yeterli para olduğunda alınacak ilk şey

    bankadan, "krediniz kapatılmıştır" yazısı

  • 5. 10 milyon dolar vs 18 yaşına dönmek

    tabi ki 10 milyon dolar. çünkü geri sarmak istediğim 8 yılda 10 milyon dolar kazanamam.

    edit: lan anladık bitcoin. zamanda yolculuk dememiş 18 yaşa dönmek demiş başlık.

  • 6. cam kemik hastası kardeşlerin yardım çığlığı

    önedit:

    "sakine ve umut eren için gereken 70.000 tl tedavi masrafı slplus group @srknlk “serkan leke”bey tarafından karşılanmıştır. kendisine çok teşekkür ederiz inşallah çocuklarımız bir an önce sağlıklarına kavuşurlar"

    https://www.instagram.com/p/b0xtotphc9r/

    şuan için tedavi masraflarının bir yardımsever tarafından karşılanacağı söyleniyor.
    başlığı gündemde tutan herkese teşekkür ederim.

    -----------

    ailenin iletişim bilgileri için (bkz: #93522319)

    change.org kampyası başlatılmış ek olarak.

    şuan için bir yardım hesabı açılmış fakat resmi izin gerektiği için paylaşılamıyormuş. gelişme olursa ekleyeceğim.

  • 7. burçların değişmesi

    bu burçlar falan var ya çok saçma. insanın kişiliğini doğum tarihinden anlayamazsın. insanın kişiliğini doğum yeri belirler. bizim anadolu insanı bunu bilir mesela. onun için yeni tanıştığı kişiye "burcun ne?" diye sormaz. "memleket nere?" diye sorar
    şahsiyet

  • 8. seinfeld ve friends kadar güldürecek dizi

    listenin ilk başına yazılacak dizidir (bkz: coupling)

  • 9. eğitim hayatı boyunca en çok zorlanılan ders

    fizik.

  • 10. okurken ağlanan kitaplar

    - beyaz diş (muhtemelen çoğuna enteresan gelecek)
    - uçurtma avcısı

  • 11. kaz dağları siyanürlü altın madeni direnişi

    düşünmeden edemiyorum doğu akdenizde milli ve yerli imkanlarla doğal gaz arayan veya aradığını söyleyen bir ülkenin, kendi topraklarında altın madeni işini yabancılara ihale etmesi nasıl bir manyaklıktır. yani bazen söyledikleri ile eylemleri öyle bir çelişiyorki neresinden tutarsan tut elinde kalacak türden.

  • 12. 30 yaşındaki adamın 20 yaşındaki kızla çıkması

    30'luk teyzelerin zoruna giden durum. evde kaldınız işte yapacak bir şey yok.

    edit: bu entry 320 fav aldı ve çokça mesaj almama neden oldu. öncelikle manyak mısınız? arkadaşlar ironi yapıyorum. amacım şakayla karışık gönderme yapmaktı. bir kısmınız ciddiye alıp mesaj atıyor, savunmaya geçiyor. bunlara gerek yok. kimse teyze falan değil, kimsenin zoruna gittiği yok. herkes kendi imkanları dahilinde bu hayatı yaşıyor ve kendisi için en iyisini istiyor. arz talep meselesi bu ve gelip geçici şeyler. yalnızlık baki, takmayın kafaya.

  • 13. istanbul havalimanı'nın icao incelemesine alınması

    vatanseverlik bir avuç insanın rant kaygısı uğruna yapılmış bir yanlışı desteklemek değildir.

    istanbul'un 3. ve belki 4. hava alanlarına ihtiyacı yok değildi. pek ala bu hava alanları ulaşımı daha kolay yerlere de yapılabilirdi. insan sağlığı ve güvenliği daha fazla ciddiye alınabilirdi. "vatanseverlik" uğruna günahınızı vermeyeceğiniz insanlarla aynı masaya oturup "milli" çıkarımız nedir tartışılabilirdi.

    bunların hiçbiri yapılmadı.

    neymiş, milyarlarca dolar boşa mı gitsinmiş. ben ona boşa giden milyarlarca dolar yatırım diye bakmam, çar çur edilen birkaç milyar dolar daha oldu diye bakarım. eğer böyle salakça işler duvara tosladığında o işlerin sorumlularını gömmeyip arkasında birleşeceksek zaten burnumuz boktan çıkmaz.

    milletin vatanseverliğini sorgulamadan önce buralara çalışın, sonra konuşalım.

  • 14. istanbul'dan izmir'e otoyol 256 tl uçak 186 tl

    istanbul izmir arası yol için iki seçimdir.
    otoyoldan giderseniz 256 tl + yakıt ücreti ödersiniz ve (doğruysa) 3,5 saatte gidersiniz.
    uçak ile giderseniz 186 tl ödersiniz ve 45 dakikada gidersiniz.
    otoyoldan giderseniz yüklenici firma,
    uçakla giderseniz siz kazanırsınız.
    seçim sizin.
    hangisi daha akıllıca.

    edit: 5 kişi gidersen hesaplı diyen geyik abi ;
    ulan her izmir'e gidişimde okeye dördüncü arar gibi adam mı arayacağım amk

    edit2: o fiyata uçak bileti nerede diyen (ağzımı bozacam kusura bakmayın) pisler.
    ahanda burada https://eksiup.com/p/ws70210mqi7c

    edit3: @kemikbey uyardı sağolsun:
    3,5 saat sadece otoban içeirsinde yaptığın yol. istanbuldaysan mesela kadıköyde oturuyorsan otobana ulaşana kadar zaten 2 saat geçiyor, üstüne bir de otobandan çıktıktan sonra izmir merkeze gidişin 1 saat desen. ortalam 6 saate denk geliyor yol.

  • 15. msn'i efsane yapan özelliği

    onu efsane yapan şey, kendisine ait bir şey değildir. nostaljidir sadece.

    geçmişe dair özlem duyduğumuz şeyler, her zaman o şeylerin güzel olmasından kaynaklanmaz. şu an mutsuzuz, ancak bir zamanlar mutluyduk (ya da daha az mutsuzduk). işte o zamanlara dair ne varsa, onu özlüyoruz. onlara anlamlar yüklüyoruz.

    nostalji de budur zaten. bugünün boktanlığından kaçmak istediğimizde sığındığımız şey, geçmişin masumiyeti, sakinliği. o şeyin güzel olmasından kaynaklanmaz. sadece o zamanı ifade eden ne varsa ona sığınırız.

    msn değil, msn'in hayatımızda olduğu yıllar güzeldi.

    durum bundan ibaret yani. bir daha o günler geri gelmeyecek, o sakinliğe ulaşamayacağız. en az sizin kadar üzgünüm.

  • 16. geceye devlet için ekstra bir gelir kaynağı bırak

    (bkz: memleketinde yaşamama vergisi)
    nüfusa kayıtlı olduğu yerin dışında yaşayanlardan alınabilecek vergi.
    detaylar için şu istatistiklere bakılabilir.
    yandınız olm urfalılar, gonyalılar, diyarbakırlılar...

  • 17. metroda zenciye tüküren beyaz gencin hazin sonu

    kim haklı kim haksız bilmem de tükürmek ne kadar avam bir eylem amk ya! sadece tükürük sebebiyle yediği dayağı fazlasıyla haketmiş. lama mısın lan sen?

  • 18. izmir'de selefilerle menzilcilerin silahlı kavgası

    takıldığım tek nokta, bu islam aşığı insanlar neden peygamberler şehri urfa gibi yerlerde yaşamayıp gavur izmir dedikleri yerlerde yaşıyorlar?

  • 19. ben fero'nun kucak dansı yaptırması

    (bkz: bundan bize ne olması)

    sözlük de iyice cumartesi sürprizine döndü amk.

    ben fero kucak dansı yaptırdığı kadınla nasıl sikişti aazz suonraa! (bkz: sahibinin sesiyle okunan cümle)

  • 20. yerli otomobilin ilk prototip görüntüsü

    sanırım türbanlı. bizim gibi islam aleminin liderine de bu yakışırdı.

  • 21. 5 ağustos 2019 jti grubu sigara zammı

    bence sigara içen içmeyen herkesten 12 tl vergi alınsın, isteyenler 3 tl farkla sigarayı da alsın.

  • 22. victoria's secret'ın ilk trans mankeni

    çoğu türk kızından değil, çoğu kızdan güzeldir. hemen öyle türk kızı ile kiyaslayip çamur atacaksiniz illa.herhalde başlık sahibi brad pitt.

  • 23. cinsellik benim için ikinci plandadır diyen erkek

    cinsellik benim için ikinci plandadır diyen erkek, cinsellik benim için birinci plandadır diyen bir erkekle takas edilmenin meşru sebebini kadına kendi elleriyle veren erkektir. aynı zamanda sözlere değil eylemlere bakma prensibinden uzakta bir yerde konumlanmıştır ve tam da bu nedenle acı çekmeye mahkûmdur. çünkü ortamlarda türkiye gibi bir yerde biraz da haklı olarak "porno mu izliyorsunuz, iğrençsiniz ya" diyen ama gerçeklikte tüm porno kategorilerinde ihtisas yapacak kadar konuya hâkim bir kadının olmadığına inanma hatası yapıyordur bu erkek. pavese'nin o muhteşem sözünü buraya bırakıp öyle başlayalım: "bir kadının birkaç delikanlının yanındayken neden düşünceli, utangaç ve özür diler bir durumda olduğunu anlamak için, aralarından birini seçmen için bekleyen beş altı orospunun arasındayken neler hissettiğini düşün." yani, öyle olmadığı düşünülse de cinsellik kadınlar için de birinci plandadır, kaçı bunun farkındadır ayrı bir tartışma konusu elbette. diğer yandan bu ülkedeki en büyük yanılgılardan birisi kadınların sikişmekten korktukları, bundan hicap duydukları gibi saçmalıklardır. olmaz olsun böyle kültür, böyle düzen. neyse, başlayalım, konuyla ilgili dinamikleri açacağız zaten.

    ne işim var lan benim bu başlıkta sorusuna da bir yanıt vermem önem arz ediyor: öyle ipe sapa gelmez, mantıktan uzak, hiçbir temele dayanmayan önermeler var ki başlıkta, zaten mevcut durumda türkiye'de bir iğrençlikten daha fazlası olmayan ilişki piyasasının daha da iğrençleştirilme çabasına şahit olmak insanı sarsıyor. "doymuş erkek" diye bir saçmalık var örneğin. bu elemanları zopaynan dövmek lazım. değerli dostlar, ne demek doymuş erkek? konu cinsellik olduğunda bana bir tane doymuş genç insan gösterin, erkeği geçtim. konu pompa olduğunda isterseniz o güne kadar sürmüş olan pompa tarihinizdeki yüzüncü kişiyi yolcu edin, isterseniz ilkini; taş çatlasa bir gün sonra yine ve yeniden arzularınızın kabaracağı bir gerçek. ne tür bir doygunluktan söz ediliyor anlamak mümkün değil. böyle saçmalıklara inanan ve bugün henüz hiçbir şey bilmediğinden inandığı için gelecekte de kendisini saçma sapan bir tribe mahkûm edecek olan erkeklere şu gerçeği açıkça vurgulayalım: bir erkek için bir cinsel ilişkide her şey son derece güzelse, yani hem kendisinden hem de partnerinden memnunsa, her pompa sonrasında artan şey doygunluktan ziyade açlık/heves/enerji olur. örneğin gerçekten uyumlu bir çiftin ilk günlerinde çiftin erkek olanı isterse playboy'un patronu, kadın da en âlâsından bir porno yıldızı olsun, normalin üzerinde bir skorerlik göze çarpar. zabahaca süren bir hız ve kudret hâsıl olur. gerçek anlamda nefis bir piliçle takılmanın hazzıyla coşulur. elbette böyle akşamların bir bedeli vardır: genelde kadın bir gün sonra sistit olur, siz de yakıcı bir süreç yaşarsınız kendi hesabınıza. yanan şeyin ne olduğunu söylememe gerek yok kanaatindeyim. öte yandan, sevgililik gibi bir durum yoksa ortada, hemen ertesi gün ya aynı kişiyle bir ara bir daha takılmak ya da farklı bir piliçi götürmek adına çalışmalara başlanır. -alın size taktik: deplasmandaysanız bir eşyanızı unutup gitmek, evdeyseniz kadının bir tokasına ya da herhangi bir eşyasına geçici süreyle çökmek işe yarar. böylece geri teslim için tekrar buluşmanın zemini doğar. bunu da açıkça ifade etmek karşı tarafın son derece hoşuna gider. burada partneri onore eden bir şey var çünkü.- her neyse, sonuçta doymuş erkek, doymuş kadın diye bir saçmalık yoktur. o erkek ve o kadın tribe girmiştir sadece. yolunda gitmeyen başka şeyler vardır ve kılıftır cinsel doygunluk. iki-üç adet centilmen, birikimli biscolata erkeğinin olduğu bir portföyde doyum diye bir şey yoktur. benzer şekilde her birisi özgün bir hazineden farksız altı - yedi tane monica belluci'nin olduğu portföyde de doyum yoktur. orada başka bir şey, yaşamla, kişinin kendisiyle ya da partnerleriyle ilgili bir sorun vardır. geçim derdi vardır. parasızlık, işsizlik, borç harç vardır. kadın kısmında böyle sorunlardan farklı olarak bu nereye kadar böyle gidecek gibi bir kaygı olabiliyor. özetle, doygunluk dışında her şey olabilir ama doygunluk olamaz. bugüne kadar ve bugün tıka basa yemek yediniz diye ertesi gün acıkmayacağınızı düşünmeye benziyor bu durum. böyle saçmalıkları toprağa gömelim artık.

    ikinci saçmalık ise samimiyetin daha önemli olduğuna, hoş muhabbetin cinselliğe tercih edileceğine yönelik beyanlar. bu biraz şuna benziyor: kahve çekirdeği ile sıcak su arasında bir seçim yapmak. bence sıcak su daha önemli demek. ha ha ha, delirmiş bunlar. sıcak su ile kahve çekirdeğini karıştırıp içince bir anlamı oluyor onun. hemen burada yine aşağılık liseliler başımıza tünemesin diye konu özelinde konuştuğumuzu belirtmek zorundayız. bir kızla birkaç şey içip evlere dağılmak, sikişmek dışında şeyler de yapmak gibi seçenekleri yok saymıyorum yani. konu pompa olduğunda ve ilk plandaki şey olarak samimiyet işaret edildiğinde ortaya çıkan abukluktan söz ediyorum. bir paketteki kahveyle bir bardak sıcak su arasında seçim yapmaya benziyor bu durum diyorum. daşlar yerine oturmuştur sanırım. günümüzün koşulları gereği internet üzerinden tanıştığınız bir hatunu ele alalım. buluşacaksınız. bu buluşma öncesinde en iyi donunuzu size giydiren motivasyonu bana söyleyin? bu buluşma öncesinde ağda yapan kadının motivasyonunu söyleyin bana? bunlar cinselliğin ikinci plandan olmasından kaynaklanıyor şüphesiz. sonuçta yola böyle bir ihtimalin varlığı hesaba katılarak çıkılıyorsa orada bir beklentiden ziyade ümit de vardır. karşılaşılacak olan her yönüyle bir marlon brando, bir monica belluci çıkabilir ve siz ne de olsa sikişmek benim için önemli değil dediğinize bin pişman olmak istemezsiniz. her neyse, sonuçta her iki taraf da böyle bir ihtimalin varlığını biliyorsa, ringe çıkıldığında gerçekleşecek olan şey her iki tarafın da birbirini bu anlamda onaylama sürecinden başka bir şey değildir. işte samimiyetin, gerçekten orada olmanın ve bir insanı tanıma çabasının nihai amaçla böyle bir ilişkisi vardır. erkeklerin hatalı oldukları nokta bir ahmak gibi, bir eşşek gibi olayı inatla iki uçta düşünmeye meyil etmeleri. bir kızla buluşulacağı zaman ya bütünüyle "sikiş ya resulallah" gibi bir tutum takınmak ya da "ne cinselliği yahu durma göğe bakalım" gibi bir yarrağa oturmak seçeneklerinden ibaret bir yaklaşım. dolayısıyla böyle bir ortamda "elbette pompa her şeydir lan" dediğiniz zaman, bu eşşekler bir anda kınayıcı bakışlarını takınıyor, "allah kahretsin ne kadar da iğrençsin, ne kadar da hayvansın, her şey seks mi ühühü" diye ağlıyor. birisiyle buluşmaya gidildiğinde elbette akıldaki şeylerden en ağır basanı pompa ihtimalidir gerçeğini her iki taraf için de ortaya koyduğumuzda biz bir orospu çocuğu oluyoruz. işte hepsi bu iki uçta düşünme eğiliminden kaynaklanıyor. sağlıklı zemin şu olmalı: her şey uygunsa pompaya hayır demem ve hatta bunun olacağı ümidiyle buradayım tavrını korumak. bunu yasal sınırları ihlâl etmeden, yani yapışmadan, sarkıntı olmadan, belli bir mesafeyi koruyarak gerçekleştirmek. böylece karşıdaki kişiyi ben bu akşam ne yapıp edip seni götüreceğim gibi bir pespayelikle muhatap etmemek, ısrar hastalığına yakalanmış onursuz bir götverene dönüşmemek. sen hazırsan ben hazırım, değilsen de yapacak bir şey yok, önümüzdeki maçlara bakacağız; işte örtük olarak bu hissettirilmeli partnere. ek olarak türkiye'deki her kadının bir date'e hangi kabulle geldiğini şurada detaylıca anlatmıştık: (bkz: ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler/@bira icelim)

    son nokta, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen ve yine iki uçta düşünme hastalığının bir sonucu olan saçmalık. bunu şuradan kurabiliriz: bir erkeğe, bir kadınla bekaret üzerine konuşmanın ve konuyla ilgili soru sormanın ayıp olduğunu söylediğiniz zaman, meriçlikle yaftalanmanın ötesinde şöyle bir garabetle karşılaşıyorsunuz: iyi o zaman herkes herkesle sikişsin, senin anan bacın bok püsür. ya bu amına koyduğumun dünyasında bir kadın ya bakiredir ya da yüzlerce kişiyle birlikte olmuştur kabulünü neye dayanarak üretiyorsunuz siz? kızlara bakalım, onlar da farklı değil amına koyim: bir erkek olarak bir kadının hoş olması önemlidir, şişman olmaması önemlidir, pompa yapmak önemlidir dediğiniz zaman, bir anda şu hayatta sikişmekten başka hiçbir şeyi düşünmeyen, hiçbir inceliği olmayan, insanlıktan nasibini almamış şekilci bir orospu çocuğu, bir namussuz olarak yaftalanıyorsunuz. sanki orada karşıdaki insanı bir insan olarak değil de bir eşya gibi ele aldığınıza dair bir saçmalığa kapılıyorlar. türkiye'de ilişki piyasasını iğrençleştiren şeyler işte böyle şeyler. şükürler olsun bir otonom bölge hâlâ var. yine de şu başlıkta yazılanlara bakmak, benzer başlıklarda sıçılanları okumak genel durumdaki vahameti gözler önüne sermeye yetiyor. her iki tarafın da neden orada olduğunu unutmadığı ya da çaktırmamaya çalışmadığı ama bu ümidin de esiri olmadığı insanca bir iletişim ve alışveriş mümkün. evet, burada bitirelim. yeter.

    edit: imla.

  • 24. ekşi itiraf

    itiraf: "başkaları tarafından bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme"

    edebiyat yapan mı ararsın, günlük gibi yaptıklarını yazan mı ararsın. olum bunları neresi itiraf lan?

  • 25. iş hayatının ilk kuralı

    3000 küsür tane entry var, 2500 küsür tanesi idealist ve omurgalı insan temalı entry girmiş.
    işe giriyorsun, 3000 küsür tane insan var, 2500 küsür tanesi patron götü yalıyor.

    iş dünyası bu işte beyler.

  • 26. tuğrul selmanoğlu'nun jaguarı

    kimin sözüydü, peygamberin sade yaşamını anlata anlata zengin oldular, demişti.

  • 27. faiz düşünce ev fiyatlarının korkunç artması

    hala anlayamadınız şu olayı.
    bak ortada emlakçı, banka, devlet ve sen varsın.
    şimdi bu yamyamların arasında senin kazançlı çıkabilme olasılığın nedir?
    bu üçünün, senin menfaatini düşünme ihtimali nedir?

    devlet, faizleri yükseltir ve banka siker seni.
    sonra devlet bir hakem edasıyla tekrar devreye girip; banka sen soluklan, biraz da emlakçı siksin diyerek faizleri düşürür ve konut fiyatları patlar.
    ve her şartta; düşük veya yüksek faiz fark etmeksizin senin cebinden çıkan para aynı olur.
    değişen tek şey seni sikendir. buna da devlet karar verir.
    bazen bankaya siktirir seni, bazen emlakçıya.
    arada hele bir posta da ben atayım der ve vergileri yükseltir.

    senin kaderin hep aynı, fuckbuddy'in değişken. olay bu.
    aynen sus, sakın ses çıkarma. dizlerinin üstüne çökmeye devam et.
    bu arada acımıyor di mi? iyi mi böyle?
    vazelin ister misin?

  • 28. size vuran bir kadına ne yapılmalı sorunsalı

    türkiye'de yaşayan erkekler için söylüyorum, eğer evli değilseniz dönün arkanızı gidin. her yerden engelleyin. bir daha iletişim kurmayın. bir tokatla yumrukla kimse ölmez kolay kolay. o iletişim kurmak için uğraşırsa da savcılığa tacizden şikayet edin.

    evliyseniz, hemen o anda 155'i arayıp polis çağırın, yardım isteyin. ama kesinlikle karşılık vermeyin. bekleyin, gerekirse kaçıp sokağın başında bekleyin, ama karşılık vermeyin. çünkü o kadın ve siz erkeksiniz. o şikayetçi olur olmaz hayatınız kararır.

    aksi bir davranışta bulunursanız hapis sizi bekliyor.

  • 29. sigaradan daha fazla kansere sebep olan şeyler

    kırk üç yaşında kanserden kaybettiğimiz dünyalar güzeli teyzem sigara içmiyordu, 43 yaşında kaybettiğimiz ablam sigara içmiyordu, halen tedavileri süren iki teyzem ve şu an da kanser tedavisi gören annem de sigara içmiyordu. bugün ölüm haberini aldığım uzak bir kuzenim de sanırım içmiyordu, meme kanseri olan amcamın oğlu da sigara içmiyor, hepsi kanser illetinde..

    hemen hepsinin ortak özellikleri iyi huylu, iyi insanlar olmaları idi, ah!

    kanser denince aklıma oktay rifat'ın dizeleri geliyor: ağzımın tadı

    ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
    boğazımda düğümleniyorsa lokma,
    buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
    alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
    yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
    denize bile iştahsız bakıyorsam,
    hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
    bu darağacı suratlı toplum!

  • 30. tekrar dünyaya gelinse doğmak istenen sene ve ülke

    2000, isviçre.

    ne yapacan la 1500’de. adamı keserler kamil keserler. hiçbir şey olmazsan veba oluyorsun.

    imla: edit.

  • 31. çocuklukta izlenmiş ve halen unutulamamış haberler

    bir kasap komşunun çocuğunu öldürüp, çocuğun etinden lahmacun yapıp polislere yedirmişti. (bkz: sıcağı sıcağına)

  • 32. izleyiciler internet yayınlarına denetleme istiyor

    o %70.4'lük kesimin içinde kaç kişinin o platformlarda üyeliği var sorusu akıllara gelir.

  • 33. ortaokulda sahip olunan blokflütün rengi

    helvacıoğlu, krem.

  • 34. süper lig 2019-2020 sezonu şampiyonluk tahminleri

    (bkz: #93511723)
    adam galatasaray sağ bek alırsa trabzonla yarışabilir demiş. takımda mariano, linnes ve dalton şener var sağ bek olarak. evet haklısın sevgili yazar (bkz: danilo) yu alırsak belki trabzonsporu geçeriz :)

  • 35. erkeklerin nefret ettiği ev işleri

    belki demişlerdir diye baktım ama çok fazla diyen olmamış.perde takmak bu konuda zirve noktasıdır.boyun felci geçiriyorum,daralıyorum ve ismail türüt gibi terliyorum.ütü ne yahu.

  • 36. e-sigara

    yav

    ne zaman sigaraya zam gelse ya da sigarayı bırakmayı düşünsem bu başlığa geliyorum, ancak; bir okumaya başlıyorum aman allahım bir sürü teknik terim işlemcisi remi cart curt kafam karışıyor vazgeçiyorum. yok mu şöyle hazır bir sistem ve coili (her neyse) neyse parasını vermeye razıyım parasıyla rezil olmak istiyorum artık xd

    tanım: son kullanıcıya uygun olmayan, bir çeşit elektronik puzzle
    aq

  • 37. galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi 11'i

    adam ciddi ciddi onyekuru ve belhanda’yı yazmış şu listeye, yok juan pablo pino amk. bu takımın orta sahasında melo, sneijder, hagi oynadı, belhanda kim?

  • 38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    buraya yazarken, ki genelde haftada üç dört kez yazıyorum. hep yanlış bir şey yapıyormuş hissine kapılıp doğru düzgün dostluk kurabileceğim bir insan arıyorum. her seferinde birkaç kişi geliyor. ruhuma dokunmadan teğet geçiyor. sonra pişmanlıkla ertesi gün dün yazdığım aptal entryi siliyorum. bu size de oluyor mu?

  • 39. ilişkinin kapanış müziği

  • 40. cem yılmaz'ın efkarlandıran videosu

    ülke öyle halde ki tepkiyi hangisine verdi anlamaya çalışıyoruz. zam mı, sansür mü, alkol mü, sigara mı?

  • 41. tek gecelik ilişki yaşayan kadın

    yukarda bi entry gördüm, adam demiş ki "eğitimli, kendine güveni olan kadındır"
    nereden biliyorsun öyle bir kadın olduğunu? tek gecelik ilişkisi oldu diye mi? belki güçsüz, eğitimsiz, özgüvensiz birisi?! bu şekilde kız düşmez yalnız ben sana söyleyeyim farklı yollar denemelisin.

    kadın sadece kadındır, özgürdür her birey gibi. ister tek gecelik ilişkisi olsun ister grup yapsın. kimse kimseyi yargılayamaz, sevmek zorunda değilsiniz ama saygı göstermek zorundasınız.

    not: grup sevici falan değilim, meşrulaştırmaya da çalışmıyorum yanlış anlaşılmasın.

  • 42. yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey

    elektronik aletlerin geneli.

    projeksiyon aletine ihtiyacım var ama öyle hayati bir ihtiyaç değil, yine de eskiden olsa karar verdiğim gün alırdım.
    3-4 senedir dolar karşısında hayvani değer kaybeden paramız yüzünden teknosa/mediamark/vatanbilgisayarın içindeki hemen her alet çok pahalı oldu.

  • 43. amerika birleşik devletleri

    ülkelere seslenen, akıl veren insanlar gördüm lan ben bu başlıkta.
    adam çin’e onu yapma, bunu yap diyor.

  • 44. göbek seven kadınlar

    yalandır. eski kız arkadaşım "ben o göbeği seviyorum kaslı erkek zaten sevmem" diyordu. ben de seviniyordum mal gibi. sonra gitti six packs sahibi bir fitness coach ile evlendi. ya bana yalan söylüyor ya ona. kime söylediğini tahmin etmesi zor olmasa gerek.

  • 45. sol şeritten selektör yaparak gelen bmw

    edremit-ayvalık arası
    modeli düşük yanlış görmediysem fransalı çomar. 118km/h hızla sol şeritte araba geçerken sürekli selektör yapa yapa geldi. hala geçişim sonlanmadı. hala selektör yapıyor.

    bende acil bir işi vardır diye frene bastım hızımı yandaki araçların hızından aşağı düşürdüm ki sağ şerite geçebileyim. tahminen 80*
    e yol istiyor vermek lazım
    camdan elimi çıkarıp geç dedim. bir de tehtit ediyor. çam yarması çomar.

    eğer okuyorsa. yakınları okuyorsa sizin tüm sülalenizi sikeyim amk çocukları.
    hız sınırında araç sollarken taciz et üstüne tehtit.

    edit: bazıları entry sahibini göt edelim derdindeler. daha fazla bilgi aktaralım.
    1-yol duble yol.
    2-yolda 3 araba yok. yok şu hızlasın bu hızlasın bmw’nin önüne atlamışsın vs.
    3-yol grup grup araç topluluğuyla gidiliyor. sağımda bulunan bulunan araçlardan da gayet hızlıyım ama sayıları az değil.köyde, şehir içinde araba sürmüş hayatında uzun yola çıkmamış insanlar gibi düşünmeyin. az beyninizi çalıştırın. çalıştırın ki ihtimalleri düşünebilin.
    4-önüne atlama yok zaten sol şeritte seyir halindeydim. arkamdaki araçtan da taciz ile yol aldı.

    hız sınırı belli. 150 geliyorsa yol onundur diye bir durum yok. adam hızlı diye hız sınırını da geçip ceza yiyemem kusura bakmayın. ha ben yaparım diyen mallara da söz edemem.

    her ayrıntıyı unutmadıysam yazdım. bilaller de anlasın.

    edit: orada etseydin ya diyenler de gelmiş. bir detay daha.

    bizde kadınların yanında küfür ağızdan kaçsa da kavga edilmez. ha senin yanında ha karşıdakinin yanında bu durumu değiştirmez.

  • 46. iş hayatında ekmeği en çok yenen ders

    yolu hukuk fakültesinden geçen herkes için ama şimdi(avukat-noter-arabulucu) ama ileride(hakim-savcı) icra ve iflas hukuku'dur.

    dava açarsın kazanırsın tazminatı icrayla alırsın, müvekkil vekalet ücretini ödemez icrayla alırsın, kiracı çıkmıyordur icrayla çıkarırsın, çocuğu vermiyorlardır icrayla alırsın, borcu ödemenize rağmen ipoteği kaldırmıyorlardır icrayla kaldırırsın, emanet malını geri alman gerekir en hızlı icrayla alırsın... icra ve iflas hukuku, hukukun icrasıdır.

    icra=ekmek

  • 47. tıptan daha zor olan bölüm

    doğru bir cevabı olmayan sorudur.
    bu kıyaslamanın sağlıklı olabilmesi için kıyas edilen her iki bölümde de okunması gerekir. ama bu sefer de subjektif bir kıyaslama olacaktır.
    bana kolay gelen hukuk fakültesi bir tıpçıya zor gelebilir veya tam tersi...

  • 48. biyologların tıp fakültesinde akademisyen olması

    başlığı açan arkadaş anladığım kadarıyla akademisyenin, bilimin, bilim insanının ve de bilim dalının ne olduğunu bilmemekle beraber doktorların tüm bilim dallarında mükemmel süper ötesi bilgiye sahip olabileceğini sanıyor. ayrıca yine burdan öyle görünüyor ki hayattaki tek başarısı ise tıp kazanmak. tabi ki beş parmağın beşi de bir değil. tanıdığım bir çok doktor arkadaşım böyle konularda son derece mütevazi ancak çıkıyor arada böyleleri. mesleğim icabı doktorlarla bir çok konuda çatışıyoruz (bkz: canan karatay). bazen en büyük prof bile öyle saçma sapan bir şey söylüyor ki ben yüksek halimle ‘uzman olduğun bir alan varken neden burda saçmalıyor bu’ diyorum. yani çok biliyormuşsunuz gibi farklı alanlarda yorum yapıyorsunuz ya hani hah biz o zaman çok eğleniyoruz. ilk başta akademisyen kelimesine değinelim. taşrada yüksek okulda hocalık falan denmişte en taşrasındaki üniversite bile scı’da 30 puan almış yayınlar istiyor. scıe’yi bile kabul etmiyorlar. adam oraya yayın sokabilmek için yıllarca bi tarafını yırtıyor zira bir makalenin ortalama yayın süresi 2 yılı buluyor ancak maalesef bu evladımız topu topu 6 sene tıp okumuş ağzı egoyla kokuşmuş beyinsizlere kendini beğendiremiyor çünkü neden? ‘taşrada’. inşallah bu kadar tantanadan sonra boğaziçinde tıp okumuşsundur(!).
    gelelim bilim kelimesine. bilim deyince aklınıza sadece biyoloji, tıp, fizik, kimya geliyorsa bırakın bu işi. çok ciddi söylüyorum bırakın. bilim laboratuvardan ibaret mi sanıyorsunuz? bilim uygulamadan ibaret mi sanıyorsunuz? (ki bunu laboratuvarda çalışan biri olarak söylüyorum). adam gelmiş diyor ki klinik görmemiş adam hocalık yapıyor. allahın kekosu bilim ordan ibaret olsaydı hala suyun üstüne ayaklı ev yapıyordun. o adam orada biyolog olmak için yıllarını vermiş ve sen onun bildiği biyolojiyi 6 yılda tıp fakültesinde öğrendiğini mi sanıyorsun. sana acı bir gerçek söyleyeyim o zaman yeni mezun bir tıpçı bile yeni mezun bir biyologdan daha fazla biyoloji bilemez. bilmiyor da.
    gelelim bilim dalına. gerçi bu lise konusudur bilmeniz lazım sonuçta tıp kazanmışsınız liseyi yalayıp yutmuşsunuz ya. bütün bilim dalları birbirinden beslenir. biyokimya, fizikokimya, biyofizik, topoloji (matematik-felsefe), diferansiyel aklına daha ne gelirse. bir bilimin içinde başka bir bilimden faydalanırsın aksi düşünülemez bile. dünyada akademik sistemin oturmasıyla birlikte bilim dalları isim almaya başlamıştır ondan öncesinde bi divan edebiyatında bir şaire bakıyorsun adamın asıl işi fizik, astronomi, seyyahlık bilmem ne. arada çizgi yok yani ki hala yok. ama sen tek tip insan modelini teşkil ettiğin için çoklu zekanın aslında her insanda olduğunu ve bunun insanların farklılıklarını belirlediğini elbette anlayamazsın. geçiyorum bu bölümü kendimi yormicam.

    off aman hatta daha fazla yormicam kendimi ne anlatıyosam çok anlıyorlarmış gibi. he canım he sen tıp kazanabildiğin için her şeyi herkesten en çok sen biliyorsun. maşallah otur 0. azalarak bitmenize bile razıyım yeter ki bitin de şurda adam akıllı doktorlarla iki lakırdı edelim

  • 49. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    hay ben sizin soracağınız soruların...
    ne zaman solda görsem biraz bakıyorum; hep aynı seksist ve kadınları aşağılayıcı sorular, başka da bir şey yok. sözlüğe yeni gelmiş tüm ergen abazan erkeklerin ilk düştükleri başlık. sonra da pişmiş kadın düşmanlarının uğrak yeri.