karşımızda son iki lig maçından sadece 1 puan çıkarmış olsa da oyun düzeni oturmuş ve ne yapacağını çok iyi bilen bir takımın olacağı maç. elbette artıları-eksileri var, önemli olan da galatasaray'ın bunları değerlendirebilmesi.
jorge sampaoli geçen sezon ortalarında geldiği marsilya'da bu sezon başında önemli bir revizyon yaptı ve 11'in neredeyse tamamı yeni, buna rağmen kısa sürede güçlü bir oyun oturttu diyebiliriz; şu ana kadar hızlı-dikine paslaşmalara dayalı, topa sahipken alan yaratmaya çalışan ve o alanlara hızlı çıkan bir 3-1-3-3 oynatıyor. bazı sac ayakları haricinde herkesin anlık pozisyonlarda yer değiştirerek oynadığı bu düzende temel amaç, kanattaki iki oyuncuyu (genellikle sağda cengiz - solda fuente) geniş tutup, en önde false 9 gibi oynayan dimitri payet'in epey geriye çalarak merkez paslaşmalara katılması ve rakibi bu merkeze odakladıktan sonra kanatlara hızlı toplar aktarıp, geniş alanda o isimleri boşa çıkarmak + onlar topu götürürken merkezden hızlı çıkışlarla ceza sahasına kümelenmek.
payet'in oyunu çok değerli zira sampaoli o sakatken de yine ofansif orta saha orijinli amine harit'i oynattığı oldu; nitekim bu ikiliden biri (hangisi oynarsa) en öndeyken mutlaka geriye gelip pas akışına katılıyor, yeri geliyor kanada atılacak uzun topun istasyonu oluyor:
- link - payet'in geriye gelip topu tek pasla rongier'e bırakması, onun da sağdaki cengiz'i kaçırması
- link - harit'in geriye gelip topu rongier'e bırakması, onun da dieng'e uzun top atması
yeri geliyor oyun kurulurken kanatta sıkışan toplar için kenara gelip, aynı kanattan fırlayacak kişiyi akıllıca besliyor:
- link - cengiz'i fırlatıyor
tüm bunlar olur olmaz, merkezden ileriye ok gibi fırlıyorlar ve rakip ceza sahası çevresinde çoğalıyorlar.
tabii bu anlayış içinde, sağda genellikle cengiz ünder oynadığı için çizgiye yakın dururken, solda benzer iş konrad de la fuente varken geçerli. eğer onun yerine bamba dieng oynuyorsa, bu sefer ona atılan toplar daha direkt-daha bitirici işler yapmasına yönelik oluyor.
nitekim dieng'i daha direkt toplarla buluşturmak için payet/harit'in oyununun yanı sıra, oyun kurulurken sol içteki matteo guendounzi veya gerson (hangisi oynarsa) rakip beki üstüne çekmek adına sol kanada açılıyor ve top istiyor, gerek topu aldığında / gerekse de almadan eğer beki üstüne koşmaya başlatırsa, dieng uzun topla geniş alana fırlatılıyor. eğer bekler bu tuzağa düşerse, hele ki hantal bir stoper olan ve büyük ihtimal sağ stoperde oynayacak olan victor nelsson'un tarafından düşülürse geçmiş olsun:
- link - direkt top + kaleciyle karşı karşıya
- link - burada topu kaptırıyor ama harit yetişiyor ve kapıyor, gol geliyor
dieng normalde de la fuente gibi topu alsın-versin-içeriyi beslesin tekniğinde biri değil, forvete daha yakın tempolu bir stili var. sampaoli'nin, dieng'i solda oynatırken maç içinde anlık planlarda ona forvet koşuları attırdığı oluyor (ve bu anlarda genelde topla ilişkisi daha iyi olan payet sola geçiyor), ama bazen dieng'i direkt santrfor oynattığı da oluyor. işte bu plan geçerli olduğu zaman kenarların birinde bek orijinli, topu uzun gönderebilecek, yeri geldiğinde iyi orta kesecek, ve dieng'in oyuna fazla katılamaması yüzünden mecburen arkadan gelecek destekler sonrası iyice öne çıkacak takımda yapılabilecek muhtemel top kayıplarına karşı sigorta olması adına sağ bek lirola veya sol bek amavi'yi oynatıyor (çoğunlukla lirola), dolayısıyla şekil asimetrik bir 3-4-3'e kayabiliyor.
bu aslında sampaoli'nin bir nevi jokeri, çünkü özellikle sağ bek pol lirola aynı zamanda 3-1-3-3'teki sağ iç valentin rongier kadar olmasa da belli zamanlarda orta saha davranışları sergileyebilen (pas alışverişi yapabilen, iç koridor girişlerini yapabilen) bir bek. kaldı ki zaten rongier de 3-1-3-3'ün sağ içi olarak rakibi karşılarken sağ beke geçip işi 4'lüye döndürüyor (tam bir sağ bek savunması sergileyemese de).
hücum başlangıçları, yerden keskin paslar üzerine kurgulandığı için merkezdeki elemanlar epey öne çıkarak konumlanıyor, bu yüzden stoperlere oyun kurarken büyük iş düşüyor, ancak kenar stoperler bu konuda muazzam değil, nitekim luan peres de, william saliba da topla çok çok iyi oynayabilen elemanlar değiller (ki stoperlerin önünde sadece önlibero oluyor, hele ki bu akşam kamara'nın sakatlığı sebebiyle yine pape gueye oynarsa, bir nebze daha kalas bir oyuncu olduğu için baskıda zorlanıyor, oyunu iyi akıtamıyor ve iş tamamen stoperlerin sırtına binebiliyor). dolayısıyla, bu durum geride karşılayan rakiplere karşı belki büyük sorun olmuyor, ancak rakip eğer ikinci bölgede kalabalık + üçüncü bölgede ise en az 3 kişiyle pas yollarını kapatırsa, marsilya'nın savunmadan çıkışları sekteye uğrayabiliyor:
- link - luan'a baskı + gol pozisyonu
- link - saliba'ya baskı + penaltı pozisyonu
o yüzden, bu akşam merkez oyuncularının savunmaya çok daha fazla önem vermesi, normalden daha fazla efor sarfetmesi gerekecek:
şu görselde üstünkörü betimlemeye çalıştığım; gs'nin ilk presi yaptığı andan sonra marsilya'nın muhtemel planında, bu yer değiştirmeler karşısında gs'nin arka hatlarının, ön hattın baskısına geriden hızlı destek vererek oynaması gerekiyor, yoksa birden bire payet'in topla buluşması + cengiz'in fırlamasıyla baş başa kalabiliriz. merkezdeki oyuncuların + beklerin ikinci baskıda çok önemli görevleri olacak:
birincisi; marsilya oyun kurarken kenarlara açılabilecek sağ ve sol iç oyuncularına (rongier, guendounzi veya gerson'a) gs'nin bekleri yerine merkez oyuncularının basmaya gitmesi. çünkü, eğer galatasaray 3'lü savunma oynamayacaksa, bekleri ön alan baskısına katmanın pek alemi yok, iki kanattan da fırlayabilecek elemanları var marsilya'nın.
o yüzden, ikincisi; ön alan savunması, merkez oyuncularının pres yapmak için yerini terkedip bırakacağı boşluklara karşı stoperlerin bir nebze öne çıkarak alan daraltmaları üzerine kurgulanmalı (bu aynı zamanda prese rağmen geçebilecek toplar ile buluşması muhtemel marsilya merkezini de rahatsız edecektir).
söylemek istediklerimin temsili animasyonu: görsel
bu ikinci baskıyı merkez yerine beklerin yapması halinde verilebilecek boşluk: görsel
(üst paragraflarda bunun sol kanat kısmından; yine aynı şekilde orada da sağ bekin tuzağa düşmemesi gerektiğinden bahsetmiştim)
yani göbekteki oyuncuların ilk baskı + geri dönüşler adına 90 dk enerjisi ve dirayeti çok önemli. zaten bu sezon marsilya'dan puan alan takımların merkezinde oynayan oyunculara baktığımızda:
- bordeaux: otavio - issouf sissokho
- l.moskova: dmitry barinov - alexis beka beka - daniil kulikov
- angers: batista mendy - pierrick capelle
- rc lens: seko fofana - cheik doucoure
savunma becerisi ve topla ilişkisi farklılık gösteren bu oyuncuların kesişim kümesi; savunma eforlarının yüksek oluşu ve 90 dk tempolarının kolay kolay düşmemesi.
işte galatasaray'ın bence en büyük avantajlarından biri; eğer yukarda bahsettiğim gibi bunu sağlayabilecek bir ikinci-üçüncü bölge savunması kurgulayabilirse, kazanılacak toplar olacaktır. çünkü ligde izlediğimiz galatasaray'ın özelliklerinden biri de rakiplerin hatalarından faydalanması. iyi oynanan bütün anlarda (anlar, çünkü 90 dk iyi oynadığı bir maçı yok gs'nin) çoğunlukla böyle sonuç alındı.
zaten marsilya'nın bu oyun planına karşı rakipler şu ana dek çoğunlukla kendi oyununu kabul ettirmekten ziyade marsilya'nın zaaflarından faydalanmaya çalıştı. fatih terim'in de direkt bu felsefeyle başlayacağını, hata kovalayan, hızlı çıkmak isteyen, efora dayalı şekilde oynatacağını düşünüyorum. lazio maçında da çok koşuldu, çok efor sarfedildi, ama o koşulan 117.3 km'nin önemli bir kısmı bence boşa koşulmuş oldu (bkz: #128149548), çünkü galatasaray doğru zamanlarda esas gereken koşuları yapmayarak, o km sayacını biraz bilinçsizce doldurmuş oldu ve lazio'yu yere indirecek o yumruğu vuramadı, allahtan kalede strakosha vardı da 1-0 bitti maç.
"anlara hazır olma"; rakibin hatalarını değerlendirmek için doğru işlerin yapılması ile ilgili. yani galatasaray o gün lazio'dan fazla koştu, ama lazio'dan fazla pozisyona giremedi, üstüne bir de, yakalayabildiği bazı geçiş anlarında arka/ön elemanlar gerekli koşuları yapmadığı için ön/arka elemanlar yalnız kaldı ve pozisyonların akıbeti, bu yalnız kalan elemanların rastgele yapacağı şeylere terkedilmiş oldu. o saatten sonra da, toplam km'nin pek bir önemi kalmıyor.
bu sefer hızlı ceza kesme olayı çok daha önemli çünkü hızlı çıkışlar / geniş boşluklar bulmak, eğer marsilya'ya karşı belli bir direnç koyabilirsek çok da zor olmayacaktır. marsilya'nın düzeni gereği kanat savunması çok güçlü değil, ve onlara mutlak gol gerektiği zaman kenarlarda ciddi boşluklar bulmak mümkün.
gerek kendi sahanızda paslaşıp onları önde basmaya davet ederek:
- link - marsilya önde yakalanıyor
- link - aynı şekilde
- link - şu golde morutan'ı görür gibi oldum :)
gerekse kaptığınız topları ters kanada oynayarak,
- link - hızlı pasla ters kanada inmece
- link - aynı şekilde
yani bence bu akşamın anahtarı kenarlar; gerek topla buluşmak gerekse hızlıca fırlamak. kenarlarda geniş oyuncu bulundurmayıp merkezde sıkışırsanız, marsilya'ya davetiye çıkarmış olursunuz:
- link - montpeiller'de kenarda kimse yok, laborde topu mecburen saklamak istiyor ama sol stoper luan kesiyor ve golü buluyorlar
galatasaray'ın yine 4-3-3 vari çıkacağını düşünürsek, kenarlarda topla buluşmak adına set oyununda morutan-kerem ikilisinin, terim'in bu sezon kanatları içeri sokarak bekletip bekleri geniş tuttuğu planın aksine, bu sefer tam tersi hep geniş oynaması gerek bence. marsilya 3'lü savunma oynadığı için zaten iç koridorlara oynayarak girmek kolay olmayacaktır, kerem-morutan gibi ters ayakla geniş alanda oyunu değiştirebilecek elemanları çizgiye yakın oynatmak bence daha mantıklı olacaktır.
kontralarda ise marsilya'nın ters kanatta bırakacağı boş koridorlara fırlamak adına bekler kağıt üstünde ana hedef olmalı (hele bir de sacha boey iyileşmişse şahane olur). kerem-morutan ikilisinin bu noktada takım savunmasına verecekleri katkı her zamankinden önemli olacak. geriye, onlara bu bağlantıları kuracak kişilerin topu ayağında gevelemeden hızlı oynamaları kalıyor.
halil dervişoğlu santrforda bu görevi layıkıyla yapabilen bir forvet zaten; özellikle yerden ona oynandığı zaman sırtı dönük alıp veren / topu geriden getirip sürükleyen birileri olduğunda ise doğru koşularla arkadaşlarına alan açabilen biri. alexandru cicaldau uzun top göndermeyi seven, üstelik yeterli mesafe varsa üstüne bir de verdiği pasın ardından ileri koşusunu sürdürebilen bir merkez orta saha. dolayısıyla bu ikilinin en kritik elemanlar olduğunu düşünüyorum, akşamki performansları maça olumlu ya da olumsuz mutlaka yansıyacak bence.
çünkü berkan ile taylan'a yeterince güvenemiyorum, inşallah ayakları hızlı oynayabilir bu akşam, ama savunmaya vermeleri gereken ağırlığı düşününce biraz zor bir ihtimal gibi. yani olur da bu elemanlar çiftyönlü oynamayı deneyecek ama olmayacaksa, bari cicaldau-halil ikilisini beslesinler yeter.
merkezdeki elemanlar topu alsın - dönsün - taşısın oyuncusu değil, ligde bile tartışmalı olan bu özellikler, avrupa seviyesinde vasat / altı. bu seviyelerde oynarken bu oyuncular ancak mücadele ederse, koşarsa faydalı olabilirler. o yüzden, hazır marcao oynayacakken geriden oyun kurmada sıkıntı çekmeyecegimiz, cicaldau gibi zaten topu iyi gönderebilen üstüne bir de attığı pastan sonra ileriye koşan birinin olacağı bir maçta, berkan kutlu ile taylan antalyalı'nın bu mücadelenin fazlasını vermesi gerekiyor.
marsilya avrupa ligi grubunda ilk maçta l.moskova ile 1-1 berabere kaldı ve bu maç evinde galibiyet istiyor, galatasaray ise lazio galibiyetinin ardından deplasmanda 1 puana razı, ama o puan/lar alınacaksa çok zor alınacak. uefa ülke sıralamamız adına inşallah her şey yolunda gider.
edit: fikrinizi merak ettiğim sorular: link
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 30 eylül 2021 marsilya galatasaray maçı
-
2. elini uzatan öğretmeni sınıftan atan kaymakam
başlığın tam hali. `elini uzatan öğretmene haddini bil diyerek sınıftan kovan kaymakam` olacaktı ama malum karakter sınırı.
--- spoiler ---
artvin’in kemalpaşa ilçesinde okul ziyaretlerinde bulunan kaymakam m. faruk saygın, kemalpaşa çok porgramlı anadolu lisesi’nde (çpal) girdiği sınıfta kendisine "hoş geldiniz" diyen ve elini uzatan öğretmeni "haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle" diyerek sınıftan kovdu.
--- spoiler ---
kaynak
bu nasıl bir terbiyesizliktir? bu kaymakam hakkında acilen soruşturma açılmalı ve görevinden azledilmelidir. makam mevki sahibi olan kendini allah sanıyor memlekette.
(bkz: mehmet faruk saygın)
edit: buraya da, kendisine yer vermek isteyen öğretmene "öğretmenlik en üst makamdır." diyip dersi ayakta dinleyen mustafa kemal atatürk fotoğrafı gelsin. hepinizi üst üste toplasak atamın tırnağı etmezsiniz. -
3. mansur yavaş'ın 1 milyon tl'lik kaykay parkı
şereflikoçhisar belediyesi insan kaynakları müdür yardımcısı özel kalem müdürü'nün makam arabasından ucuzdur.
-
4. 1 ekim 2021 büyük lpg zammı
oh ohh! paralar beşli çeteye gidiyor.
-
5. fren yerine gaza basıp iki kişiyi öldüren sürücü
istanbul üsküdar'da 45 yaşında bir kadını ve 13 yaşında bir kız çocuğunu ezip öldürmüştür. video
bu işe bir çözüm getirilmesi lazım. ileri sürüş teknikleri eğitimi zorunlu tutulabilir. - kaynak
edit: başlıkta bir entry var ki akıllara zarar. "benim de başıma geldi frene hafif hafif dokunup ilerlerken gaza basıyorum sandım, ani frene basmak için diğer pedala basmaya kalkınca gaza bastım" diyor.
kimler trafikte geziyor aklınız almaz. ani frene basmak için refleks olarak sağdaki pedala basmak (ayağınız gazdaysa sağda pedal yok arkadaş!!! görsel) tek bir anlama gelir: "araba kullanmayı bilmiyorsunuz..." -
6. donut'ın türkiye'de tutmamasının sebebi
pahalı olmasından başka bir sebep değildir. geçen mahalledeki bir fırının yaptığını görüp sordum. avuç içi kadar donut'ın tanesine 15 lira istedi. kilosu mu diye sorasım geldi. * küçücük şey ya tek lokmada yerim ben onu. nesi 15 lira?
-
7. mehmet faruk saygın
bu adam elini uzatan öğretmeni aşağılarken hiçbir şey olmaz, ama ben bu adama herhangi desem davalık olurum. o yüzden de demiyorum.
tanım:kaymakam.
edit : mesajım hakarete giriyormuş ceza kanununda, bilmiyordum. editliyorum. -
8. 1 ekim 2021 büyük elektrik zammı
evet basanlar düşünsün. fatura 1-2bin lira gelse bile sikimde değil. daha beter hep daha beter olur inşallah.
(bkz: burası türkiye burada sikiş var sikiş) * -
9. vitor pereira
yarım yüz yıldır fenerbahçeliyim. futbolu da sever ve takip ederim.
ilk defa, fener maçı izlerken; oyun şablonunu, dizilişi, taktik anlayışı görebiliyorum.
avrupa takımlarında görüp de imrendigimiz, kim girerse girsin sistemin, taktigin devam etmesi, adı duyulmamış oyuncuların takır takır oynaması gibi aslında normal olayları fenerde takip ediyoruz.
mükemmel mi oynuyoruz? hayır. şampiyon olur muyuz? zor.
ama, vitor bize alaturka futbol zihniyeti yerine, olması gereken futbol modelini kuruyor..
ite kopuğa yedirmeyelim. hedef şampiyonluk değil, ajax gibi, porto gibi "futbol" ekolü olmak olsun.
sabredelim. -
10. yabancı şarkı bilip dua bilmeyen nesil yetişiyor
namaz suresini öğrenip ne yapacaksın? hadi allah diye bir varlık var diye düşünüyorsun -ki yok-, sen kendi dilinde yalvarınca karşındaki mercii anlamıyor mu? "git kardeşim, 1500 sene önceki bedevilerin uydurduğu şarkıları, şiirleri mırıldan gel." mi diyecek? diğer yandan arapça bilmek ayrı arapça dua mırıldanmak ayrı. öyle akla zarar durumlar var ki. örneğin ölmekte olan bir adamın başında kur'an okuyorlar. okudukları ayet "peygamberin evinde uzun durmayın. ayıptır." gibisinden bir anlama geliyor. ulan, adam ölüyor, sen muhammed'in gerdeğe girmek için uydurduğu bir kasideyi adama okuyorsun. veya sünnet töreni var, çocuğun pipisine dua okunuyor. o sırada bakara suresindeki anal seks göndermeli "kadınlara istediğiniz kapıdan girin." bölümünü okuyorsunuz. din mi kaldı? yabancı şarkıları öğrenin. en azından müzik teorisi, çağdaş yaşam, kulak eğitimi yerine geçer faydasını görürsünüz.
-
11. ölene kadar yiyebilirim yemekleri
çok fakirce olacak sanırım ama makarna diyorum. binlerce kombiniyle ölene kadar yiyebilirim. keşke bu kadar kalorili olmasaydı...
-
12. 13 yaşındaki kızı kaçırmaya çalışan sapıklar
bunları serbest bırakan kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmalı. veya ortada devlet hukuk vs yok ise hepimiz bir silah alıp kendi işimizi kendimiz görelim.
-
13. erkeklerdeki tüysüz kadın takıntısı
kıl uzmanı biri olarak,konuya açıklık getireyim.yaşım gereği kadınlar yıllar içinde kıllarına hangi işlemleri uyguladılar biliyorum.
kozmetik,bakım vs tamamen moda ve zaman ile alakalı bir durum.
80 lerde kadınlar kol kıllarını perhidrol adlı bir sıvı ile sarartır almazlardı.
erkeklerinde gözüne kolu kıllı kadınlar, şimdiki kadar çarpmıyordu
o yıllarda fakir kadınlar bildiğiniz ocaklarda mini tüplerde kol kıllarını yakardı.
onunda dibi kalırdı
zamanla teknoloji ilerledi şimdi buz lazer vs ye kadar geldik
teknoloji beklentiyi de değiştiriyor.işte zaman dediğim bu.
zamanla insanlar daha kolayını daha çabuk ve pratik olanına yöneldi.
bunun sonucu kaymak gibi pürüzsüz cilt istekleri talebi doğdu.
z kusaği erkeklerinde brazzers etkisini de hesaba katarsak sonucun kılsız pürüzsüz cilt isteği olması normal bir durum olsa gerek
erkeklerdeki bu talebe karşılık,kadınlarda gerekli arzı fazlasıyla sunuyorlar. -
14. iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması
işe yaraması için iyi insan olmaya çalışanların yakındığı şey.
-
15. 29 eylül 2021 iran'ın azerbaycan'ı tehdit etmesi
iran en son yolcu uçağını yanlışlıkla vurmamış mıydı amk. insan utancından 15 sene kimseyi tehdit etmez.
-
16. öğretmeni kovan kaymakam hakkındaki resmi açıklama
yine allem edip kallem edip kaymakamın suçsuz gösterildiği açıklama. bak bak bak bir de öğretmen sonradan gelmiş de bilmem ne. suçu öğretmene atacak hiçbir şey kalmadığı için zorlama yapmanın da bu kadarı. ne rezil insanlarsınız be.
http://artvin.gov.tr/basin-aciklamasi-30092021 -
17. fındık havuzunda yüzen primat
fındıklar yıkanıp mı satılıyor sanıyordunuz? fındık zaten toprak üstünde kurutulur, pislik içindedir yani. adam ayağıyla basmış, yüzmüş içinde çok mu? nasıl bir şey bekliyordunuz fındık için?
-
18. michael schumacher'in mclaren garajını basması
bugün aslından geriye belli belirsiz flu bir yansıması kalmış formula 1'in altın çağında yaşanmış unutulmaz hadiselerden birisidir.
david coulthard'ın michael schumacher'in kendisine tur bindirmesini kabullenememesi ile gerçekleşmiş bir olaydı. coulthard, tur bindiren schumacher'e yol vermesi mecburiyetine rağmen bir türlü yol vermemiş, jean todt mclaren ekibine gidip bağırınmış, bunun üzerine takım coulthard'a yol vermesini söylemiş, o da kenara doğru çekilmek yerine olduğu yerde hızını düşürmüş, deli gibi yağan yağmurun sıfıra indirdiği görüş yüzünden bu yavaşlamayı fark edemeyen schumacher arkadan coulthard'a bindirmiş ve tekeri fırlayarak yarış dışı kalmıştı. pite girdiklerinde de arabadan indiği gibi schumacher fırlayıp soluğu mclaren garajında almıştı. sikmediğine dua etsinler demiş birisi, aynen öyle.
sonucunda da dönemin en zayıflarından jordan honda takımı damon hill ve ralf schumacher ile double yapmış, tarihindeki ilk f1 galibiyetlerini kazanıp deli gibi hoplaya zıplaya sevinmişlerdi. üçüncü de o yılın yine en zayıflarından sauber petronas'tan jean alesi olmuştu. toplamda ancak 8 arabanın yarışı tamamlayabildiği, geri kalanın tamamının kazalarda heder olduğu, bir garip ama müthiş yarıştı.
hey gidi.
edit: gerçek f1 neydi'yi merak eden ilgili gençler ve nostalji yapmak isteyen akran ihtiyarlar şuradan yarışın özetine baksınlar derim. -
19. masterchef türkiye
arazın safanur a çok sevsen de yazacaksın yemeği geçmediyse diyerek dün mustafa’yı yazmamasına gönderme yaptı. böbürlene böbürlene ateşe oy verdi ve kimse demedi dün senin kuyruğun olan ateş senin tabağın kaybetmesine rağmen sana değil de kazanan tabağa yani emre’ye oy verdi. demedi kimse gerçekten bu insanlar orda yarışıyor mu? neden kimse kendini savunmuyor çıldırcam izlemem ben bunu daha tamamen kurgu olduğuna şu an karar verdim. bu kadar saçma olması imkansız çünkü gerçekten imkansız
-
20. cristiano ronaldo
ekşi sözlükte 16-17 yaşında bir dolu yazar var. biz dalgasını geçiyoruz şaka zannediyoruz ama daha reşit olmayan binlerce ergen var burada..
ronaldo 37 yaşında, bu tipler 5-6 senedir, yani 11-12 yaşından beri avrupa’dan futbolu takip ediyor olsalar, ronaldo’nun en erken 31-32 yaşlarına denk gelmişler. ve bu gerizekalılar 23 yaşındaki ronaldo’yu izleyen bizlerden daha iddialı yorum yapıyorlar.
bak aklı kısa ergen, ronaldo’nun prime zamanındaki çalımcılığını izlememişsin, gollerini görmemişsin, neler yapabildiği hakkında hiçbir fikrin yok, youtube’daki 3 dakikalık videolardan anlaşılacak bir büyü değildi, izlemen lazımdı.
peki ne oldu? cristiano tarihinin en dominant pas yapan takımı barcelona’ya karşı rakip oldu, ispanya’ya geldi. dolayısıyla estetiktir çalımdır, cart curt işleri bıraktı, güçlenip net bir bitirici oldu. çünkü o barcelona’yı durdurmanın başka yolu yoktu. prime messi, xavi, iniesta, puyol, alves, david villa..
ve 2008 -2012 arası barcelona’yı bilin bakalım kim bitirdi. şampiyonluk maçında, nou camp’ta, 100 bin kişinin önünde, mesut’un pasında cristiano ronaldo bitirdi. üstüne bir de calma hareketi yaptı. (sakin ben buradayım)
sonra barcelona yine şampiyonluk aldı, ama bir daha hiçbir zaman o 2008-2012 arasındaki dominasyonu yakalayamadı.
peki sonra ne oldu, kimsenin ciddiye almadığı la la liga’yı önemsemeyen real madrid, şampiyonlar liginde 5 senede 4 kere şampiyonluk alarak hem tarihe geçti, hem de barcelona’yı tamamen bitirdi. kimin önderliğinde,bakınız; cristiano ronaldo
kısacası bu adam ispanya’ya geldi, tarihin en iyi futbol oynayan takımından önce bayağı dayak yedi, yılmadı çalıştı, son 3 senesinde üst üste 3 ucl alıp, o messili barcelona’yı paramparça edip, gitti.. (barcelona’ya en çok gol atan futbolcu)
sizin sindirmediğiniz bu…
messi ve barcelona’nın 8 tane yiyip kepaze olduğu süreci hazırlayan sportif olarak bu adam… ister buradan yak, ister oradan… -
21. citroen ami
devletimiz gerekirse özel ötv kanunu çıkartır yine de ucuza yedirmez bize bu arabayı. nihayetinde avrupa'da 15 bin euroya satılan arabaların 300-350 bin liraya vatandaşa sokulduğu ülkede yaşıyoruz.
2016'da parise gittiğimde banliyö sokaklarında bile daha önce hiç markasını görmediğim şarja takılı elektrikli otomobiller, hybrid taksiler ve hatta hidrojenle çalışan taksiler vardı..
istanbul gibi çok kalabalık bir şehirde aslında devletin bu ve bunun gibi mikro ve a sınıfı elektrikli araçları desteklemesi gerekir fakat beyefendiler hayatımızı sikip kendi lükslerini önceliklendirdiği için böyle teknolojik çözümlere uzay aracı görmüş maymunlar gibi tepki veriyoruz ne yazık ki. -
22. evden çıkmayan kiracı
üstteki gibi şeytanın avukatları olduğu sürece bu ülkede çakallık da bitmez, zorbalık da bitmez, dolandırıcılık da bitmez. bunun gibi şeytanlar koruyor işte bu insanları. inşallah bir gün kendin gibi bir pisliğe denk gelirsin de anandan emdiğin süt burnundan nasıl geliyor görürsün o zaman.
-
23. tuvalet kağıt dekorlu bayan ev arkadaşı arayan
-
24. dağa çıkmış kürtlerin cenazesi gelemeyebiliyor
(bkz: teröriste terörist dememek)
-
25. tişört üzerine gömlek giyilen karanlık dönem
işimi de yaparım rahat da takılırım kombinidir.
tertemiz ve güncelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek klasik bir ikilidir.
karanlık dönem görmek isteyen nargile kafede kısa paça kumaş pantolon, sert bakış, kirli sakal kombinasyonlarına bakabilir. -
26. bim'in başarısının sırrı
bim'in başarısının tek sırrı ülkenin günden güne fakirleşmesi… alım gücü olsa kim ne yapsın bim'in kalitesiz leş ürünlerini
-
27. youtube'un aşı karşıtı içerikleri kaldırma kararı
"bilime inanın" yazıp sansürü savunan pfizer trollerini ortaya çıkarmıştır. bir insan kendisiyle bu kadar çelişemez. hele sıfır ingilizceyle konuda uzmanmış gibi takılan tayfanın "aşı karşıtları"na laf sokmaya çalışmasına bayılıyorum. ilk önce sadece covid aşılarına şüpheyle yaklaşanları sanki her aşıya karşıymışlar gibi gerçek "aşı karşıtlığı" ile etiketlemeye çalışırlar çünkü böyle yapmaları işlerini kolaylaştırır, sonra "çip takacaklarmış ehiehi" tarzı ironi yaparak konuyu saptırtmaya çalışırlar, hiç şaşmaz.
covid süresince ortalık buram buram algı operasyonu koktu lan, sonradan değiştirmedikleri açıklama var mı? ilk önce aşılar için en az 3 yıl falan veriyorlardı sonra "şakkadanak" aşı bulundu. ilk önce "bulaşı önlüyor", sonra "bulaşı önlemiyor ama yatışı önlüyor", daha sonra "yatışı önlemiyor ama ölümü önlüyor" dedikten sonra ölümü de önlemediği gibi aşı sonrası meydana gelen şu an 15.000 civarı vaers sistemine girilmiş ölümden bahsediliyor, bu kadar ölüm raporlanmış ve halen tek bir vaka için bile nedensel bağlantı* ortaya konulmuş değil. bulmak için önce aramak lazım tabii.
uzun dönem yan etkilerini kimse bilmiyor ve bilemez, yaşayıp göreceğiz artık. yan etki olarak kalp kası iltihabına bile "yalan", "söylenti" diyen köpekler vardı sözlükte, daha yeni kabul ettiler. aşı olmak istemeyenler üzerinde baskı kurmaya çalıştıkça gerçekler yayılacak.
ingilizce bilen ve bağnaz olmayanlar için fda komitesi videosu: https://www.youtube.com/watch?v=bqevyc2jx7y -
28. kafa dengi biriyle evlenip birlikte vakit geçirmek
evlenip birlikte vakit geçirmek kısmına takildim. evlenip eniştemle vakit geçireceksem niye evleniyorum acaba ben?
tanım: birebir yaşadığım tecrübedir. çok fazla uyumluyduk. 2 yıl sürdü. -
29. squid game
-
30. şırnak'ta düğün yemeği kavgası
yahu siz nasil bir kansiz, nasil kalles, ezik tiplersiniz?
medeniyet, hukuk, sozlesme bilmemek? check
sirtlan surusu gibi toplanip kendinden sayica az kisiye saldirmak? check
konusurken kallesce saldiriya gecmek? check
sayica uc kat fazla olmaya ragmen gotune guvenemeyip cisim kullanma? check
kahpece arkadan vurma? check
kani gorunce gotun gotun kacma? check
ama sorarsan bunlarin alayi delikanli, karakterli sahsiyetler. ahlak, namus bunlardan sorulur.
tabii herkes biliyor ki ne polis ne mahkeme dokunmayacak, ertesi gun ellerini kollarini sallayarak hayatlarina devam edip daha da pervasizlasacaklar. iyice kendilerini bir halt sanip "oooollluuummm biz asiretiz" diyerek saldirganliklarini surdurecekler.
bu ulkede en zor sey duzgun vatandas olmak, her turlu hirsiz, rusvetci, katil, gaspci, uyusturucu saticisi, it, kopuk, serseri icin cennet diyari. -
31. ukome'nin 9. kez taksi projesini reddetmesi
2023'e kadar red etmeye devam etsinler. sonra o taksici odalar başkanı ve diğerleri utançlarından sokağa çıkamayacaklar.
-
32. iphone 13 pro
kimileri "eve giderken iki ekmek mi alsam yoksa bir tane yeter mi?" diye kendine defalarca sorarken kimilerinin hem kendine hem de eşine alıp mekanlarda masaya koyunca sayesinde sınıf atladığını zannettiği telefon.
-
33. 15 temmuz'da köprülere ilk biz çıktık
muhtemelen taksim'den, ortaköy'e gitmek isteyen bir turisti bırakmak için köprüdeydi o sıra.
-
34. durduk yere insanın aklına gelen replikler
bilemiyorum altan bilemiyorum!
(bkz: her şey çok güzel olacak) -
35. eylül ayına veda için bir söz bırakmak
edebiyatçıyım ama edebiyat yapmayacağım. z kuşağı falan diye yerden yere vuruluyorlar, ama haklı ama haksız, ancak ben bugün öğrencilerime üzüldüm.
pandemi ile alakalı konferans vardı okulda. bi' ara avrupa ülkelerindeki okullara ait görüntüler gösterdiler. yeni çekilmiş söylediklerine göre.
öğrencilerde maske vardı ama ben başka bir şeye odaklandım o sırada. giyimleri kuşamları, okullarının okul gibi görünüşü; ellerinde çantalarında her türlü teknolojik alete sahip oluşları; yine ergenliğin verdiği hareketlilikle yerlerinde duramamaları ama basbayağı mutlu görünmeleri vs.
bizim çocukların ödleri kopuyor kullandıkları kulaklık, şarj kablosu vs. bozulacak, kopacak diye.
hastanelerden hallice mimariye sahip okullarda okuyorlar.
ve gelecek kaygısı her an içlerinde.
kısa keseyim. eylül gidiyormuş da ekim geliyormuş ne fayda!
bu ülkede yıllardır iyiye giden bir tek şey var mı hocam? -
36. selçuk bayraktar
ön edit ;
altta birisi bu ülkeden neden steve jobs çıkmaz sorusunu, bu adamın eleştirilmesine bağlamış. sanıyor türkiyede'ki insanlar bu tip adamları eleştirip köstek oluyor, sonra bu yüzden ülkeden steve jobs çıkmıyor.
değerli arkadaşım; asıl steve jobs çıkmama sebebi sizin bu yandaş düşünceniz, çünkü damat olduğu, yandaş olduğu için yücelttiğiniz adamlar, destek verdiğiniz firmalar yüzünden bir çok şirket zorda kalıyor, önü kesiliyor. yarın dünya'nın en iyi sihası bu ülkede üretilse akıncı yine o siha yerine satın alınacaktır. nitekim zamanında vestel daha iyisini yaptığında olan buydu. bu yüzden bu ülkenin şu an bu konuda önü kesiliyor, steve jobs gibi başarılı insanların çıkması engelleniyor. çünkü savunma sanayinde kendi ülkene satamadan büyümezsin, var olamazsın, ancak vestel gibi katrilyonların olursa kendi ülkene satış yapmadan bir şeyler sunabilirsin dünya'ya. şimdi değerli arkadaşım; bu tip insanlar için önü kesilen şirketleri ya da daha iyisi yapıldığı halde satılamamış sihaları, ihaları düşünürsek, yandaşı desteklemek, ülkeye destek değil köstek olur, bu yüzden ülkeden o kadar başarılı insanlar çıkamaz.
ukrayan ordusuna 200 milyon lira hibe edildikten sonra ukrayna ordusuna satış yaptı.
yapılan test uçuşları ve yarışmalarda vestel'in arkasında kalmasına rağmen devlet sürekli kendisinden alım yaptı.
her yaptığı ürünü devlet ya almak ya da aldırmak yolunu seçtiği için, ürettiği ürünlerin hiç birinde ticari kaygı yaşamadı.
edit; kendisinin ihasını kullanan ülkeler; katar, ukrayna, azerbaycan.
katar ile ilişkiler ortada, ukrayna'ya hibe meselesi ilk cümlemde belirtildi, azerbaycan 'ı zaten anlatmaya gerek yok, bizim 5'li çete bile oraya inşaata gitti.
vestel ihasını kullanan ülkeler ; suudi arabistan.
sizce hangi ülkeler türkiye hükümetinin desteği ile bizden iha almıştır, hangi ülkeler test ederek almıştır. -
37. biontech sonrası regl düzensizliği
biri bu başlığa yazan erkeklere ne kendilerinin ne de esprilerinin komik olmadığını söylesin lütfen
-
38. benzinin 8 tl oluşunun kimseyi çıldırtmaması
dine ve tevekküle yatkın olan ülke insanının ne kadar yoksul olduğunun farkına varamayacak derecede cahil bırakılması sonucu oluşan tepkisizliktir.
-
39. 29 eylül 2021 dolar kuru
hammaddesi dışardan gelen malda zaten ayvayı yedik de, mesela ful yerli üretim olan kayısı için ihracat artar, dünyaya göre bu kurla ucuz kaldığı için. ama bu arada iç piyasaya kayısı kalmayacağı için, bak ful yerli üretim olmasına rağmen, fiyatlar arz talep olayından dolayı uçuşa geçer.
kaybet kaybet durumu.
ve herhangi bir malda yerli üretim artışı var mı ki, devalüasyon bir çıkış olsun şu an?
düzgün yönetecekler gelmediği sürece çıkış yok. -
40. 1 ekim 2021 kdv oranlarının güncellenmesi
-
41. messi'nin baraj altına yatması
mhp'nin baraj altında kalmama çabalarına örnek olması gereken davranış.
bak kimler baraj altında, üzme kendini devletim. -
42. düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması
birkaç vuruk ve yamuğum olmasından sebep kapılmayıp evde kaldığım için benim de doğruladığım tespit.
-
43. merkel'i transfer etmek
uygun maliyetle opsiyonlu kiralayabilirsek neden olmasın dediğim siyasetçi.
-
44. fc barcelona
arda'ya 35 milyon euro veren bir kulüp zaten batmaya mahkumdur. üstelik oynamayacağını bile bile verdiler o parayı.
-
45. internet kafede oynanan ilk oyun
half life'dır.
counter strike oynayanları görüp enayila bunlar öldükten sonra bekliyolar paraları boşuna gidiyor diye düşünürdük.
hey gidi henüz siyasal islamın esiri olmamış türkiye. -
46. mert hakan yandaş
sana helal olsun, 15 cm sikinle 30 milyonluk camiayı siktin attın.
-
47. dindar nesil projesinin geri tepmesinin nedenleri
arastirmalar gösteriyor ki, türkiye'de gercekten seriat isteyen kesim yüzde 10 civarini zor buluyor. bu seriat isteklisi kesim orani afganistan'da yuzde 99, azerbaycan'da yuzde 8, kirgizistan'da yuzde 17 civari.
yani seriat ozlemlisi insan orani dusuk. bunlarin da önemli bir kismi sbs, teog ve lgs sistemi nedeniyle eger cocuk gorece iyi puan almissa yine imam hatip lisesine cocugunu gondermiyor. türkiye'de imam hatip potansiyeli yüzde 2-3 iken bu okullarin oranini yüzde 20 ye cikartinca bu okullara embesiller, hapcilar, motorize kızlar, jiletciler ve dahi inancsızlar da gidiyor. bu profili dine davet edelim derken, oradaki dindar ailelerin cocuklarinin da kendilerine benzetiyorlar. normal okullara zorla eklenen sözde secmeli sin dersleri ise diger ogrenciler icin itici oldu. butun bunlari islamci egitim kadrolarin rezil uygulamalari ve azginliklari da eklenince dinin bizzat kendisi olumsuz olarak gorulmeye basladi. -
48. sayıştay raporlarının gündem oluşturmaması
son günlerde sayıştay raporları ile ortaya çıkan yolsuzluklarla, hırsızlıklarla ilgili herhangi bir soruşturma açılmaması, gündem oluşturmaması sadece benim mi garibime gidiyor?
her gün yeni bir sayıştay raporu ortaya çıkıyor.
1-) “2020 yılında 456.3 milyon tl yerine 494.2 milyon tl garanti ödemesi yapıldı”
kaynak
--- spoiler ---
rapora göre, 2020 yılında 25 milyon 376 bin araç garantisine karşılık geçen araç sayısı 12 milyon 609 binde kalınca işletme protokolü’ndeki hüküm çerçevesinde, yani döviz kurlarındaki artışı da yansıtacak şekilde belirlenen ücret üzerinden şirkete toplam 494.2 milyon lira garanti ödemesi yapıldı. raporda, yıl boyu uygulanan üç ayrı dönemdeki geçiş ücretleri üzerinden ödeme yapılsaydı garanti ödemesinin 456.3 milyon lirada kalacağı, ikisinin arasında 37.9 milyon lira fark ortaya çıktığı ifade edildi. raporda, “ihale sonuçlandıktan ve ihale şartnamesi içerisinde yer alan uygulama sözleşmesi imzalandıktan sonra işin ödeme şartlarının taraflar arasında imzalanan işletme protokolü marifetiyle görevli şirket lehine sonuç doğuracak şekilde değiştirilmesi anlamına gelen bu şekilde bir düzenlemenin, ihalenin temel ilkeleri olan rekabet, saydamlık ve eşit muamele ilkelerine aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir. zira, bu durumun ihaleye katılan isteklilerce tekliflerin hazırlanması aşamasında öngörülebilmesi mümkün değildir” denildi.
raporda, bakanlığın bu iddiaya ilişkin açıklamasına da yer verildi. bakanlık açıklamasında, izleyen yıldan itibaren bu hususun hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde yeniden değerlendirilebileceği ifade edildi.
araç sahipleri avrasya tüneli’nde fazladan 13.1 milyon tl ücret ödedi
raporda, her yılın başında hesaplanan güncel araç geçiş ücretlerinin belirlenmesinde kullanılan döviz kurlarının, uygulama sözleşmesi’ndeki tanımlamaya uygun olmadığının tespit edildiği belirtildi. uygulama sözleşmesi’nde geçiş ücretlerinin 2 ocak’ta yayımlanan döviz kuru üzerinden hesaplanmasının öngörüldüğü, bunun bir önceki yılın son iş gününün kurunun uygulanması anlamına geldiği ifade edildi.
--- spoiler ---
2-) milli piyango'dan bütçeye aktarılan tutar denetlenmedi!
kaynak
--- spoiler ---
sayıştay’ın 2020 yılı denetim raporunda çeşitli kamu iktisadi teşebbüslerine ilişkin ilginç tespitler yer aldı.
raporda türkiye jokey kulübü, milli piyango idaresi ve spor toto teşkilatı tarafından genel bütçeye aktarılan tutarların doğruluğunun teyidi için herhangi bir kontrol mekanizmasının kurulmadığı belirtildi.
sayıştay raporunda konuyla ilgili şu ifadeler yer aldı:
"düzenleyici ve denetleyici kurumlar, belirli kamu iktisadi teşebbüsleri, türkiye jokey kulübü, milli piyango idaresi ve spor toto teşkilatı tarafından genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere bakanlık hesabına yatırılan tutarların, bakanlık merkez muhasebe birimi tarafından dekont üzerinden muhasebeleştirildiği, ancak bu tutarların takibi ve doğruluğunun
teyidine yönelik yeterli bir kontrol mekanizmasının kurulmadığı görülmüştür."
--- spoiler ---
3-) türk usulü ar-ge
kaynak
--- spoiler ---
sayıştay'ın 2020 yılı dış denetim raporu'nda bazı kamu idarelerinde, bilimsel araştırma projelerinin finansmanı için özgülenen kaynakların, bilimsel araştırma projesi tanımına ve amacına uygun olmayan alt yapı yatırımlarında kullanıldığı belirlendi. raporda bilimsel araştırma projesi kapsamında verilen avansların da zamanında kapatılmadığı, bilimsel araştırma projelerine ilişkin projenin başlama tarihinden itibaren her altı ayın son haftası içinde ara rapor vermeleri ve proje neticesinde kesin rapor sunulması gerekmekte iken projelere ait ara ve sonuç raporlarının teslim edilmediği veya geç teslim edildiği vurgulandı.
bir kişiyi işaret eden ilan
raporda desteklenen, kapsama alınan, devam eden ve tamamlanan projeler hakkındaki özet bilgilerin ilgili yükseköğretim kurumunun internet sayfasından duyurulmadığı, bilimsel araştırma projeleri kapsamında verilen ödenek ve yapılan harcamaların izlenmesi için kullanılması gereken 962 bilimsel projeler hesabı ile 963 bilimsel projeler karşılığı hesaplarının kullanılmadığı da kaydedildi.
--- spoiler ---
4-) karayolları, 1.588 tl hesapladığı işe 8 milyon 646 bin 91 tl ödedi!
kaynak
--- spoiler ---
sayıştay'ın karayolları genel müdürlüğü 2020 yılı denetim raporu, kesin proje ve mahal listesi olmadan ihaleye çıkılması ve bunlara dayalı olarak işin yaklaşık maliyete esas miktarının gerçekçi hazırlanmaması sonucunda, toplam yaklaşık maliyeti 1.588 tl olarak hesaplanan iş kalemi için yükleniciye toplam 8 milyon 646 bin 91 tl ödeme yapıldığını ortaya koydu.
315 kat fark
rapora göre karayolları 4'üncü (ankara) bölge müdürlüğü tarafından 15.03.2017 tarihinde 4734 sayılı kanunun 21/b maddesine göre pazarlık usulüyle ihale edilen “eskişehir entegre sağlık kampüsü (eskişehir şehir hastanesi) farklı seviyeli kavşak ve bağlantı yolu yapılması işi”nde kesin proje olmadan ihaleye çıkıldığı; yaklaşık maliyete esas miktarın gerçekçi hazırlanmadığı ve bunların neticesinde “110 mm kablo muhafaza borusu” iş kaleminin türkiye elektrik dağıtım a.ş. resmi birim fiyatlarının yaklaşık 315 katı fiyatına yaptırıldığı tespit edildi.
200 metre yerine 3.862 metre
rapora göre işe ait birim fiyat teklif cetvelinde “110 mm kablo muhafaza borusu” iş kalemi miktarı 200 metre olarak belirlendi ancak toplam 3.862 metre (yaklaşık maliyetin 19 katı) imalat gerçekleştirildi.
--- spoiler ---
5-) merkez taşıt verilecekler listesinde olmayan 39 personele audi kiralamış!
kaynak
--- spoiler ---
sayıştay başkanlığı’nın 2020 yılı denetim raporları türkiye cumhuriyet merkez bankası'nın (tcmb) mevzuata aykırı araç kiralama ve tahsisini, yasaya aykırı olarak 52 milyon 178 bin lira özel sağlık harcaması yaptığını ortaya koydu. sayıştay'ın türkiye cumhuriyet merkez bankası (tcmb) 2020 yılı denetim raporu’na göre kurum mevzuata aykırı olarak 39 adet binek aracı kilometre sınırı olmaksızın 36 ay süre ile kiraladı ve taşıt verilecekler listesinde yer almayan makamlara tahsis etti. bu araçlara sivil plaka verildi. sayıştay, tcmb’nin taşıt kanunu kapsamı dışında kabul edilmesinin yasal bir düzenleme olmadan hukuki olamayacağını belirterek, tahsisin kaldırılmasını istedi.
sivil plaka
buna göre 8 ocak 2020'de tcmb bünyesinde kullanılmak üzere 6 adet audi a6 sedan 45 turbo fsı quattro 245 hp design s tronic, 18 adet audi a4 sedan 40 tdı 190 hp advenced s tropic pi ve 15 adet audi a4 sedan 45 tfsı quattro 245 hp advenced s tronic kiralandı.
raporda 237 sayılı taşıt kanunu'nun 7’nci maddesi gereğince de kamuda kullanılacak araçların; lüks ve gösterişten uzak olması, memleket yollarına uygun olması, ekonomik ve ucuz olması gerektiğine dikkat çekildi. 2014/6425 sayılı bakanlar kurulu kararı ile yürürlüğe giren 237 sayılı taşıt kanunu kapsamında edinilecek taşıtların menşei, silindir hacimleri ve diğer niteliklerinin belirlenmesine dair karar’ın “taşıtların nitelikleri” başlıklı 1’inci maddesinde; belirtilen istisnalar dışında hibe dâhil her ne suretle olursa olsun yabancı menşeli binek veya station-wagon cinsi taşıt edinilemeyeceği, belirtilen makam ve hizmetler hariç olmak üzere, edinilecek binek veya station-wagon cinsi taşıtların silindir hacimlerinin 1.600 cc’yi geçmeyeceği, yerli muhteva oranı yüzde 50’nin altında kalan taşıtların yabancı menşeli sayılacağının hüküm altına alındığı hatırlatıldı.
--- spoiler ---
6-) sayıştay: ‘belediyeler geçiş hakkında önemli bir gelirden yoksun kalıyor’
kaynak
--- spoiler ---
sayıştay, 2020 yılı dış denetim değerlendirme raporu’nu açıkladı. raporda, teknoloji alanına özel olarak “telekomünikasyon altyapı ve şebekelerinden alınması gereken geçiş hakkı bedellerinin takip ve tahsil edilmemesi” bölümü ile özellikle fiber internet altyapı yatırımlarında yaşanan aksaklıklara dikkat çekildi.
raporda, bazı belediyelerin mücavir alanları içinde bulunan mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde geçiş hakkı ücretlerinin tarifelerinin belirlenmediği ve dolayısıyla herhangi bir tahsilat yapılmadığının tespit edildiği belirtildi.
sayıştay’ın raporunda, “belediyelerin teşebbüs ve mülkiyet gelirleri arasında yer alan geçiş hakkı bedellerinin tahakkuk, tahsil ve takibinin yapılmaması, belediyelerin önemli bir gelir kaleminden yoksun kalmasına yol açmaktadır” ifadesine yer verildi.
‘önemli bir gelirden yoksun kalıyorlar’
habertürk’ten necdet çalışkan’ın haberine göre sayıştay’ın 2020 yılı dış denetim değerlendirme raporu’nunun telekomünikasyon altyapı ve şebekelerinden alınması gereken geçiş hakkı bedellerinin takip ve tahsil edilmemesi” bölümünde şu saptamalara yer verildi:“sabit ve mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan her türlü kablo ve benzeri gerecin taşınmazlardan geçirilmesine ilişkin yönetmelik’te sabit ve mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan her türlü kablo ve benzeri gerece ilişkin geçiş hakkına ait ücretlerin ödeme şeklinin sözleşmede belirleneceği hüküm altına alınmış ve 01.01.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere geçiş hakkına konu taşınmazların ve yerlerin niteliği ve işletmeci ile yapılacak anlaşmada belirlenecek geçiş hakkı ücretlerinin üst sınırı yönetmelik’e eklenmiştir.”
“denetimlerde, bazı belediyelerin mücavir alanları içerisinde kalan sabit ve mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan her türlü kablo ve benzeri gerece ilişkin üst sınırı yönetmelik’te belirtilen geçiş hakkı ücretlerinin tarifelerinin belirlenmediği ve dolayısıyla herhangi bir tahsilat yapılmadığı, tarife belirlenmesine rağmen bazı belediyelerce geçiş hakkı ücretlerinin takip ve tahsil edilmediği ve ilçe belediyelerinin tasarrufunda ve/veya sorumluluğunda olan yerler için büyükşehir belediyesi tarafından tahsil edilen geçiş hakkı bedellerinin ilçe belediyelerine aktarılmadığı tespit edilmiştir.”
“belediyelerin teşebbüs ve mülkiyet gelirleri arasında yer alan geçiş hakkı bedellerinin tahakkuk, tahsil ve takibinin yapılmaması, belediyelerin önemli bir gelir kaleminden yoksun kalmasına yol açmaktadır.”
--- spoiler ---
edit: @bilemiyorum ki adlı yazarın uyarısı ile kaynak linki düzeltildi. -
49. öğrenciyken ek gelir için yapılan şeyler
iş bulma ajanslarına yazılıp günlük işlerde çalışıyordum. bundan yaklaşık 5 yıl önce, emaar square avm daha yeni açılmış. orada gelen kişilere broşür dağıtıyordum. 12 saat takim elbise ve rugan ayakkabı ile avm girişinde broşür dağıttım. gün sonu ayaklarım bana bakarak senin ben yapacağın işi s*keyim deyip isyan etti.
-
50. kadın aldatıldığını hisseder
"erkek ya da kadın, ikisinin de bildikleri doğrudur; ama kadının tahmin ettiği herşey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur."
- (bkz: bob marley)
kadınların 6. hisleri kuvvetlidir ve sizin kaçamak ve şüpheli davranışlarınızdan, dilinizin dolaşmasından bile anlarlar.
kadınlar cevabını zaten bildiği bir soruyu sorduğu zaman bir erkek,
'düşündüğün gibi değil' diyorsa;
o olay aynen kadının düşündüğünü gibidir.
bu yalana inanıp,affedip devam etmekte, bırakıp gitmekte artık kadının vereceği bir karardır.