Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 3 kasım 2020 abd başkanlık seçimleri

    abd seçim sistemini ve 2020 başkanlık seçimi için önemli gördüğüm noktaları basit ve kısa bir şekilde anlatmaya çalışacağım :

    -abd'de iki dereceli seçim sistemi var. halk sandığa giderek toplam 538 delege (electoral votes) seçer. seçilen bu delegelerin hepsi seçiçiler kurulu'nu oluşturmuş olur.(electoral college) bir adayın başkan seçilebilmesi için bu kurulun çoğunluğunu sağlayan minimum delege sayısına ulaşması gerekir. bu sayı da toplam delege sayısının yarısından bir fazlası yani 270. 270 delegeye ulaşan aday başkanlığı da kazanmış olur. (seçimden sonraki aralık ayının ikinci çarşamba günü kurul toplanır ve başkanı seçer ama bu kurul tamamen sembolik bir kuruldur çünkü delege hangi partiden aday gösterildiyse o partinin başkan adayını seçmek zorundadır.)

    -önemli olan adayların aldığı toplam oy değil, hangi eyaletlerdeki delegeleri kazanmış olduklarıdır. örneğin 2000 seçimlerinde al gore ve 2016 seçimlerinde hillary clinton toplam oyda rakiplerini geçmesine rağmen başkan seçilememişlerdi. delege sayıları ise her eyaletin nüfusuna göre belirleniyor. nüfusu fazla olan eyalette delege sayısı da fazla oluyor.

    -bir eyaleti %50.01 veya %99 ile kazanan arasında hiçbir fark olmuyor. bir eyalette rakibinden sadece 1 oy fazla alan kişi bile o eyaletin tüm delegelerini kazanmış olur. (maine ve nebraska eyaletleri hariç. bu eyaletlerde delege sayısı, seçim bölgeleri ve eyalet genelinde alınan oyların dağılımıyla hesaplanıyor.)

    -abd'deki eyaletlerin büyük bir bölümü, cumhuriyetçi ya da demokrat parti'nin kalesi konumunda. en çok delege çıkaran iki kale eyalet : cumhuriyetçi parti için texas 38 delege, demokrat parti için california 55 delege. seçimlerde kimin kazanacağını belirleyen eyaletler ise genellikle kale eyaletler değil çekişmeli eyaletler oluyor.

    -çekişmeli veya diğer adıyla kilit eyaletlerden toplam 161 delege çıkacak. en önemli gördüğüm beş kilit eyalet : florida (29 delege), pennsylvania (20 delege), ohio (18 delege), georgia (16 delege), north carolina (15 delege). yapılan seçim anketlerinde bu eyaletlerde kafa kafaya yarış vardı. zaten 2016'da trump bu eyaletleri kıl payı kazanarak başkan seçilmişti. iki partinin de gözü kulağı bu eyaletlerde olacaktır. trump'ın buraları kaybetme lüksü yok çünkü diğer eyaletlerin çoğunda biden kazanacakmış gibi duruyor.

    dikkat edilmesi gereken bazı şeyler :

    ohio eyaletine dikkat edin çünkü 1860'dan beri ohio eyaletini kazanan aday (grover cleveland ve kennedy hariç) başkanlığı da kazandı. (bu yıl ohio'da yapılan anketlerde durum kafa kafayaydı.)

    1984'ten beri seçimi kazanan başkanları doğru tahmin eden tarih profesörü allan lichtman, bu tahminleri 13 farklı kritere göre yapıyor. bu sene için 7 tanesi biden, 6 tanesi trump lehineydi. bu duruma göre lichtman, joe biden'ın başkan seçileceğini düşünüyor.

    bahis oranları : biden 1.50, trump 2.60

    edit : seçilen delegenin kendi partisinden gösterilen başkan adayına oy verme zorunluluğu anayasa hükmü değil ama bu durum uzun yıllar devam ettiği için örf ve adet kuralı haline geldi ve hukukta kural olarak örf ve adetlerin de bağlayıcılığı vardır.

  • 2. 91 saat sonra enkazdan sağ çıkartılan bebek

    her ne kadar can kayıpları yaşansa da bu umut verici güzel haberdir.

    umarım sağlıklı bir şekilde kurtarılır.

    edit : enkazdan çıkarma sonrasında gördüğüm rezillik kadar da hiçbir yerde görmemişimdir.
    yaşam koridoru adı verilen, tüm ekip personellerinin, güvenli bir şekilde sedyenin taşınması için hazır beklemesidir.
    sedye, enkazdan çıkarıldıktan ambulans ya da sağlık birimlerine kadar bu koridor üzerinden, deneyimli personellerin ellerinde gitmeli.
    gel gelelim birkaç tane geri zekalı personel, sırf kahramanlık peşinde koşmak için sedyeyi ısrarla bırakmıyor. enkaz ve moloz yığını üzerine ayağı takıla takıla, kayarak, zıplayarak tutmaya çalışıyor, bırakmıyor ve enkaz altında 91 saat sonra çıkarılmış bebek, elek gibi sallan sallan götürülüyor.

    senin aldığın eğitimin amına koyim ben. böyle bir zamanda bile hala bireysel kahramanlık peşindesin.
    canını dişine takıp, menfaat beklemeden çalışan diğer ekip arkadaşlarına yazık lan, ayıp lan.

  • 3. ayda gezgin

    allah deprem yapıp, yüzde 90 ını öldürdükten sonra, neyse bunu öldürmeyeyim diyor sanırım. herkeste bir allahın mucizesi muhabbeti. öldürdüğü zaman da melek oldu diyorsunuz. öldürmediğinde allah'ın mucizesi diyorsunuz ben anlamadım bu işi.

    ben dayanamam o nasıl dayanmış diyenler için bilimsel açıklaması bebek ve çocukların daha çok vücutta su rezervi bulundurması doğal olarak susuz daha uzun yaşayabiliyorlar yetişkinlere göre. ayrıca ciğerleri küçük olduğundan daha az oksijen tüketip yer kaplıyorlar.

    annesinin onu bulaşık makinesi yanına koyması ve kurtarma ekiplerinin emeğiyle kurtulmuş bir çocuktur ayda ve ne mutlu ki kurtulmuştur.

    allah'ın mucizesini arıyorsanız depremde yıkılmayan milyonlarca insana yükleyin. zaten yıkılmış binanın altında büyük ihtimal ailesini kaybetmiş çocukların kurtulmasına mucize diyip durmayın.

  • 4. 3 kasım 2020 euro'nun 10 lira olması

    herkese hayırlı olsun. malum şahıs ve damadının başarısı.

    milyonlarca insanın geleceği nasıl çalınır, çok güzel gösteriyorlar bize.

  • 5. 2 kasım 2020 viyana saldırıları

    avrupa'nın göbeğinde, en yakın müslüman ülke ile aranda binlerce kilometre var. denize sınırın yok. etrafın çepeçevre ab ülkesi. en çok vize başvurusu reddeden ülkelerin başındasın ki bu redde doktorlar, finans uzmanları, avukatlar, mühendisler dahil. ben vizeli halimle havaalanında ayrıca bekletilmiştim. ama sokaklarında keleşli beyaz tulumlu kökten dinciler geziyor öyle mi?

    ahmed çatayev çeçen rus savaşında savaşan bir kökten dinci. avusturya'dan sığınma hakkı alıyor 2004'te. rusya'nın "bakın bu adam kökten dinci profesyonel bir terörist, halife için yüzer yüzer adam öldürüyor. bunu bize verin" talebine rağmen sığınma başvurusu onaylanıyor. 2008'de isveç'te arabasında bomba ve kalaşnikof bulunuyor ve tutuklanıyor. 1 yıl hapis yatıyor (isveç'te kırmızı ışıkta geçseniz muhtemelen yine 1 yıl yatarsınız)

    2010'da ukrayna'ya geçiyor (muhtemel yine bir eylem için) orada tutuklanıyor. ab ayağa kalkıyor, uluslararası af örgütü falan. "aman ha" diyorlar, "avusturya'ya sığınma hakkı var, rusya'ya iade etmeyin." iade edilmiyor, bırakılıyor. 1 yıl sonra bu kez bulgaristan'da tutuklanıyor. yine serbest bırakılıyor. 2015'te ışid'e katılıyor ab'nin göbeğinde.

    ışid'in paris saldırısı ile bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor (130 ölü) bir başka ışid hücresi istanbul havalimanında 44 kişiyi bomba ve otomatik silahlarla öldürüyor ve arkasındaki ismin yine çatayev olduğundan şüpheleniliyor. =>

    avusturya dünyanın en ırkçı devletlerinden biridir ve rezil bir gümrük muamelesi vardır. buna rağmen islamcı teröristlere sığınma hakkı altında at koşturma imkanı veriyor. ab'nin göbeğinde ne keleşi ulan, adam boyum kadar sakalla opera mı dinleyecekti? bu adamları beslediniz. bütün dünyayı putin hayranı yaptı bu salaklıklarınız, adam sınır falan tanımıyor, gördüğü yerde indiriyor kökten dinciyi. zehirliyor, vurduruyor, boğduruyor. başkasına saldırtmak için besledikleriniz sizi vurunca ağlıyorsunuz (o ağlama bile yalandan) fransızlar buna uyanmıştı, o dönemde hükümet düştü neredeyse. bu rezillik batı iki yüzlülüğünün eseridir.

  • 6. keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi

    devlet bahçeli açıklaması.

    delireceğim. biz ölümü mü tercih ediyoruz? keyfimizden mi 40 yıllık binalarda oturuyoruz? asgari ücrete bakın, ''risksiz'' binaların kiralarına bakın. insanlar sizin yarattığınız yokluktan mezara giriyor. kim istemez sizin gibi villalarda, saraylarda oturmayı? insanlar aç.

    tanım: deprem araştırma önergesine hayır oyu veren parti başkanının açıklaması.

    edit: al birini vur ötekine akp’li belediye başkanının skandal açıklaması (bkz: her şeyi devletten beklemeyin 0 ev alın)

  • 7. 3 kasım 2020 dolar kuru

    adamlar halıya sıçsa, bunu sanat diye yedirecek, o derece arsız ve hayasızlar.

    devalüasyon'un adını rekabetçi türklirası koydular amk...

  • 8. berat albayrak istifa

    tehlikeli çağrıdır.

    kendi iradesi ile istifa etmesi mümküm değildir. kayınbabası da kızını düz adam gelini yaptırmaz.

    ekonominin başından çekseler bu sefer milli savunma bakanlığı verebilirler. ondan sonra uğraş dur her gün sınırdan 2şer metre nasıl araklıyor komşu ülkeler.

  • 9. erdoğan istifa

    berat albayrak'a yöneltilen tepkilerin doğru adresi burasıdır. ne berat albayrak ne de başka birisi bu sistemde cumhurbaşkanından habersiz tuvalete bile gidebilecek durumda değildir.

    ekonominin ve ülkenin bu halde olmasının sorumlusu recep tayyip erdoğan'dır.

  • 10. 5.2m görüntüleme alan 3 saatlik süpürge sesi kaydı

    (bkz: white noise) adı verilen ve genelde bebek uyutmak için kullanılan ses kaydıdır. uzun olmasının sebebi uyurken de açık bırakmalarıdır.

    hayır çocuğum yok.

  • 11. 3 kasım 2020 köfteci yusuf tweet'i

    biraz vicdani düşünün, adamlar köfteci, böyle bir talep olsa tabi yerine getirecek, vicdansızlık yapmayın, köfteci köfteyi götürecek, bilgisayar istese bir bilgisayarcı, başka bir şey istese o sektörün önde geleni götürecek. köfteci yusuf'u da ayrıca tebrik eder, deprem çadırlarının olduğu yerde pişirip dağıtmalarını da ayrıca isterim.

  • 12. komşu seslerinden hayatın altüst olması

    istanbulda bu dertten muzdarip insanlar gelin kooperatif kurup kendimize bir apartman yaptıralım. yönetim planında açıkça yazalım şartlarımızı. gül gibi yaşarız yemin ederim. saygı, huzur ve barış içerisinde.

  • 13. deprem vergileri illa depreme gitmez

    annem ekmek alayım diye para verdi, çikolata aldım diye dövdü. bakanımızın açıklamasını annem için tercüme ediyorum; ekmek parası illa ekmeğe gidecek değil.

    tanım: küçükken ekmek alsın diye verilen parayla çikolata aldığı için dayak yemeyen bir bakanın açıklaması.

  • 14. 3 kasım 2020 abd'de iç savaş ihtimali

    oray eğin'den sonrasını okumak gereksiz.

  • 15. ayda'yı kurtaran kişiye kızan kadın

    kalıbımı basarım ekşi sözlük yazarıdır.

  • 16. türklerin cadılar bayramı kutlaması

    arap mitolojisinin iğrenç ritüellerini kendi kültürü gibi benimsemiş davarlara dert olan durum. çok rahatsız ettiyse toplayın kendiniz gibi arkadaşlarınızı, ıslak çorap kokulu oturma odanızda pilavlı sohbet yapın siz, özünüzü korumuş olursunuz.

    siz o yere göğe sığdıramadığınız ortadoğu kültürünüzün içinde kendi bokunuzda debeleniyorsunuz diye kimse mutlu olamasın mı?

    hangi kültüre ait olursa olsun bu tür soytarılıkları ben de sevmem ama, kendi açımdan fırsatlarını değerlendiririm. halloween nedeni ile yurt dışı kaynaklı bir çok şeyde ciddi indirimler yapılıyor. sadece bunun için dahi, ramazan diye sikindirik hurmaya bile normalinin 2 katı fiyat ödemektense batının bu tür etkinliklerini savunurum.

    bu arada doğu ve batı kültürünün bir farkı da burada ortaya çıkıyor, batılı esnaf halloween/yılbaşı/şükran günü... olduğu zaman indirim yapar ama doğulu esnaf, ramazan/kurban bayramı... olduğu zaman zam yapar. batıya özenenlere bok atarken, sizin gibi davarların özendiği doğu kültürünün özeti bu işte.

    (bkz: fiyatların ramazanda artarken halloweende düşmesi)

  • 17. geceye bir şerefsizlik bırak

    kanser hastası, derdini anlatmaya çalışan bir kızı, cebinden para çıkarıp başından savmaya çalışmak.

  • 18. 2 kasım 2020 murat övüç'ün izmir depremi yorumu

    şimdi bu adam neden bunu böyle dedi de yok niye şunu dedi de diye tartışmak, bok neden bok gibi kokuyor diye sorgulamak diye bir şey. çünkü bok boktur. murat övüç de murat övüç'tür. başka bir şey mi bekliyordunuz da sizi hayalkırıklığına uğrattı?

    aynen canım boya çok güzel olmuş güle güle kullan.

  • 19. izmir depremi yağmacıları

    daha beter bir hırsızlık söz konusu. alçakca bir oy devşirme çabası. arama kurtarma çalışmalarında akp'ye pay çıkarma, afad ve kızılay güzellemesi yapma çabası.
    sabah twitter'ı açtığımda gündemde iki şey dikkatimi çekti;
    #kizilay
    #teşekkürlerafad

    ve atılan tweetler;
    görsel

    ekleme ; afad görevlileri sedye taşınırken itfaiye ekiplerini tartaklıyor.
    video

    sonra ayla'nın enkazdan çıkarılması, tekbir sesleri. kadıköy belediyesi kurtarma ekibi ulaşmış ayla'ya ama servis edilen fotoğraf afad. çocuğu çıkarmak değil dertleri şov yapmak.
    izmir belediye başkanı yok medyada. izmir'de belediye yok sanırsın.
    medya yetmemiş sosyal medyada trollere emir verilmiş. alçaklık, namussuzluk, piçlik...

  • 20. 3 kasım 2020 covid-19 önlemleri

    zaten 22.00’dan sonra hayat duruyor. bir tek içkili mekanlar açıktı. dertleri de bu zaten. aranızda gecenin bir yarısı kalkıp havuza giden mi var?

    dostlar alışverişte görsün önlemleridir.

  • 21. izmir bornova irfan market

    malum parti seçmeni olması yüksel ihtimaldir. isim vermiyorum aklınıza hangisi gelirse.

  • 22. dubai'de satılan magnum dondurma

    hayatında hiç bağdat caddesine gitmemiş yazar beyanıdır.

  • 23. ayda bebeğin köfte ve ayran istemesi

    veganlara ders vermiş ağzının tadını bilen kızımız.

  • 24. masterchef türkiye

    allah herkese esra’nın sabrından versin.
    kadın sürekli kendini geliştirerek eksik kaldığı noktaları tamamlıyor, takım oyunlarında sürekli başarı sağlıyor ama yine de yaranamıyor. özgül bile ilk fırsatta kadını yazıyor sonra da yanlışlıkla yazdım diye saçmalıyor.

    büyük rakip olarak görüyorlar kadını. tek başına savaşıyor kadın helal olsun. kimseyi sallamıyor şefleri bile çok taktığı yok. sırf kadın suratsız, gülmüyor diye tepki topluyor.

    yürü be kuzum esra... herkes güler yüzlü olmak zorunda değil.

  • 25. ayda bebeğin annesinin vefat etmesi

    demek ki melekler onun hayatını kurtarmaya gerek görmemişler ve ayda kuzuyu anne şefkatinden mahrum bir ömür geçirmeye mahkum etmişler...

    kaç gündür bir melekler, rabbim, rabbişkom muhabbeti almış başını gidiyor.

    3 yaşındaki çocuk şansın yardımıyla kurtuluyor herkes orada çalışanları, binanın yada eşyaların yerleşimini vs düşünmeden ilahi güçlere bağlıyor olan biteni.

    o ilahi güçler en baştan bu yıkıma engel olsalardı o zaman...

    ama imtihan dünyası tabi...

    böyle meleklerle, ulvi, uhrevi varlıklarla yorumlarsanız olayı hırsız müteahhitlere, bok gibi malzemeyi kötü işçilikle taçlandıran ustalara, işçilere, mühendislere falan hiç ses etmemiz gerekiyor.

    çünkü yukarılardan birileri hadi bakalım bir felaket tertip edelim de insanları sınayalım dedi ve 10 blokta sadece bir bina yıkıldı içindeki küçücük çocuk 5 gün aç, susuz kalıp, anneciğine mezar olan yıkıntıda travma üzerine travma yaşadı.

    yani göklerden gelen bir karar vardır ve o durumda kimseden hesap sormak için kafa yormaya da gerek yoktur.

    sizin melekler keşke tenezzül edip ayda yavrunun annesine de bir el ataydı. o küçük bu travmadan sonra annesinin yüzünü bile hatırlamadan, dünyanın en karşılıksız ve yüce sevgisinden mahrum yaşayacak bu hayatı...

    binayı yapanlar da yukardakinin emir kulu işte... yoksa çürümüşlük ve ahlak yoksunluğuyla alakası yok...

  • 26. her şeyi devletten beklemeyin sıfır ev alın

    her şeyi halktan beklemeyin, halk sandığa gitmeden istifa edin.

  • 27. 3 kasım 2020 recep tayyip erdoğan açıklamaları

    saat 22’de yeme içme yerleri sinemalar ve berberleri kapatarak korona virüse demir yumruğunu vurdu reis.

  • 28. 30 ekim 2020 ege denizi depremi

    inşaat mühendisi olarak olay yerinden rapor veriyorum.
    öncelikle twitterda "şu adreste enkazda olan takipçim mesaj atmış çok acil rt" twitlerine inanacak kadar salaksanız lütfen devamını okumayın.
    arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği bölge çok sınırlı, o bölgede çadır vs yok, sadece görevliler giriyor. sivil giriş çıkışına kapatılmış. twitterdan rt iş görmez yani. normalde bu bölgeye girebilirdim fakat kartım olmadığı için giremedim. içeri girersem editlerim. içeriye sadece işi olan personel giriyor, dinlenme alanı kamp alanı dışarıda.
    sadece depremde evi zarar görenler değil, tedirgin olanlar, il dışından gelen personel çadırlarda kalıyor. yeteri kadar çadır var. her bina hasar görmemiş o yüzden depremden etkilenen kişi sayısı 5-10 bin civarındadır. bu kişilerin izmir içinde bile rahatlıkla mağduriyeti giderilebilir.
    alanda çok fazla sivil toplum kuruluşu ve yardımsever var. her köşede bir masa üstü yiyecek içecek dolu. sürekli birileri geliyor bir ihtiyacınız var mı diye soruyor. tabi aklıma gelen bu yiyeceklerin niteliği oldu ki sabahtan akşama kadar soğuk sandviç yemek ne kadar sağlıklı olurdu. o yüzden alana yemek gönderecekseniz eğer bence ev yemeği gönderin. fakat bizim insanımız çabuk unutur, 1-2 gün yemek sorunu olacağını sanmıyorum, sonra herkes yine kendi dalgasına bakar unutur.
    tuvalet büyük sorun, festivallerde gördüğüm plastik kabin tuvaletler var. bunlar soğuk ve kullanışsız, hijyenik değil. buna nasıl bir çözüm bulunur bilmiyorum.
    genelde insanlar afet çadırlarında konaklıyorlar ve önlerinde ateş yakıyorlar. çadırın içi nasıl ısıtılıyor veya sürekli ateş yakarak ısınmak insanı ne hale getiriyor onu da bilmiyorum.
    bu insanlara temel market ihtiyacı göndermek bence mantıklı. çok fazla ıslak mendil tuvalet kağıdı gibi sarf malzemeler vardı fakat bunlar bu insanlara ömür boyu lazım olacak bence bunların gönderilmesi mantıklı. isteyen bu alana gelip istediğini alıp gidebilir fakat sanmıyorum ki ihtiyacı olmayan biri gelip alacak kadar omurgasız olsun. nadirdir. biz alanda susadık, ortada belki yüzlerce su vardı ama gidip marketten aldık. çoğu insan aynı hassasiyetteydi.
    bunun dışında ısınma için odun ihtiyacı veya daha teknolojik bir çözüm olabilir.
    kıyafet konusu tam bi saçmalık millet kullanılmış askılı body göndermiş. arkadaşlar vicdani mastürbasyon yapmaya gerek yok orası deprem alanı ve korona var. sıfır kışlık kıyafet ve iç çamaşırı en çok ihtiyaç duyulan kıyafettir. kışlık bot ayakkabı, çorap böyle şeyler gönderirseniz daha çok insanın işine yarar. ortada belki 10 kamyon kullanılmış saçma sapan kıyafet vardı belediye yakın zamanda atacaktır.
    tüm bunların üstünde bence en büyük ihtiyaç para. depremde yıkılan binanın 10 metre yanında sapasağlam süpermarket var için dolu. kısacası kıtlık yok o bölgede insanlar mağdur. depremde evi zarar görmüş birine "al abicim 1000 lira taşınmana yardımcı olur" demek 2. el askılı body göndermekten daha gerçekçi bir yardım bence.
    binalara gelirsek adam imar affından 60 senelik binanın üstüne kaçak kat çıkıp dükkandaki kolonu kesmiş alan açılsın diye, kirişi yontmuş kepenk taktırmak için sonra bina yıkıldı diye şaşırıyor. gerçekten 5 metre arayla sapasağlam olan ve karpuz gibi yarılan bir sürü bina var. fazla tekniğe girmeyeceğim ama minimum c25 olması gereken kolon dayanımları 5-7 civarında olduğu söylenen binalar var, demirleri un kurabiyesi gibi olmuş binalar var. binanın belirli bir yıldan sonra belirli periyotlarda araç gibi muayeneye girmesi gerekli bence ama bunu da ranta çevirirler.
    kısacası olay yerinde yıkılan düzgün yapılmış yeni bir bina yok.

    özetle olaydan etkilenen kişi sayısının az olması olayı kolaylaştırıyor. fakat aşağıdaki durumdan dolayı yardım etmek lazım.
    5 bin kişinin etkilendiği depremde bile devletin acil durum imkanları yetersiz kalıyor, sivil toplum kuruşları ve halkın yardımı ile bu insanların sorunu çözülüyorsa tüm türkiyeyi etkileyen bir depremde kim kime sahip çıkacak? şimdi koskoca devlet 5.000 kişiye nasıl sahip çıkamıyor diyebilirsiniz fakat afet durumunda para ile değil hazırlık ile çözersiniz işi. şu an türkiyede büyük istanbul depremi olsa insanlara dağıtacak battaniye bile bulamazsınız, üretmeye kalksanız 1 ayı sürer. söylemek istediğim şey bu kadar yıldır toplanan deprem vergileri ile bir hazırlık yapılmadı, her ilin gönderdiği arama kurtarma ekipleri, sivil toplum kuruşları ve yardımlarla dönüyor iş ve onların da kapasiteleri 20 milyonu etkileyecek bir depremde hiçbir işe yaramayacak.
    olay yerine tekrar gidersem editlerim.

  • 29. izmir'de depreme yakalanan ofis çalışanları

    depremin şiddeti zaten çok fazla ama ben asıl ofisin camlarından görünen dışarıdaki apartmanların görüntüsünden dehşete düştüm. tam 35. saniyede dışarıya dikkat edin, koskoca binalar gidip gidip gelmiş resmen. korkunç görüntüler. yer yerinden oynamış bildiğiniz. çok büyük geçmişler olsun izmir'e.

    kandilli rasathanesi 6.9, dünyadaki farklı kaynaklar 7.0 büyüklüğünde derken afad ve yandaş medya hâlâ deprem 6.6 büyüklüğünde diye aptal kandırmaya devam etsin.

  • 30. ayda bebeğin çıkarılmasındaki abartı kalabalık

    enkazdan cikarilirken fotograf ve video cekmeye calisanlar, diğer kurtarma ekipleri vs oyle kalabalik ki. ambulansa gotururken ve ambulanstan indirirken ise bu kalabalik cok daha artti. ozellikle ambulansa bindirilirken babasi ulasamadi birisi onu itti tartisti falan. babasi icin ne kadar zor bir durum. 90. saatte kizin kurtuluyor ulasamiyorsun. yine enkazdan cikan icin de cok bunaltici degil mi bu kalabalik. ve cogu arama kurtarma personeli. yani profesyonel dusunmesi gereken kisiler.

  • 31. bir oda dolusu adamın birbirine dayadığı video

  • 32. yazarların sempati duyduğu kötü karakter

    tom (tom ve jerry)

  • 33. istanbul depremi için önlem alınsın kampanyası

    içimden gelenleri yazıyorum ve bu ülkenin günahsız insanlarını seven bir vatandaştan başkası değilim.

    beklenen büyük istanbul depremi bir kesinliktir. o-la-cak-tır. artık "gece uyuyamıyoruz, bahsetmeyin" dönemi bitsin. kötüyü önleme biçimimizin bu olduğunun farkında mısınız? bu olayın yol açacağı zararların, yaşanacak zorluğun izmir'deki durumun kaç katı olacağını tahmin edebiliyor musunuz? en iyimser senaryoda on binlerce binanın yıkılacağı, milyonlarca insanın bu yıkımdan etkileneceği, türkiye'nin kalbine giriş yapılamayacağı, telefonların çalmayacağı bilimsel bir kesinliktir. 2 yıl sonraki ihtimal ne ise bugünkü ihtimal de aynı. harcanacak bir günlük bile zaman kalmadı.

    bizi yönetenlere yardım çağrısıdır.
    lütfen bir şeyler yapın.
    umut her zaman var diyorsunuz, biz de umudu görmek istiyoruz.
    istanbul depremi birinci önceliğimiz diyorsunuz, görmek istiyoruz.
    toplanma alanları değil, gerçek önlemler istiyoruz. ne yıkılacaksa şimdiden yıkılsın, ne inşa edilecekse şimdiden edilsin istiyoruz.

    anayasa madde 5'i istiyoruz.

    ülkesinin geri dönüşü olmayan bir kaosa sürüklenmesinden, ekonominin toparlanamayacak bir biçimde dibe vurmasından, yakın dünya tarihinin olası en büyük felaketinde bir başımıza olmaktan endişe duyan herkesin desteklemesi gereken kampanya.

    ek: her depremden sonra "bu bizim için bir uyarıydı, haydi alınsın önlemler" diyip ertesi hafta kendi küçük dünyalarımızda yaşam mücadelesi verdiğimizden, bu depremi unutuyor olmamız bütünüyle bizim suçumuz değil. bunu bilmeliyiz. her şeyi aynı anda dert ederek yaşamak zorunda değiliz, bizler istediğimiz gibi yaşayabilmek karşılığında kişilere yetkiler verdik. karşılığını göremediğimiz zamanlarda isterken de istikrarlı olmaya, çabuk bırakmamaya davet ediyor ve birlik olmaya çağırıyoruz. başarısızlık öz güvenimizi mahvediyor. umutsuz olmaktansa, aynı düşüncede birçok kişi varken, ben bu muhteşem sorunu dile getirmeyi seçiyorum. alınacak bireysel önlemlerden bahseden arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. bunlar her vatandaş için en asgari ve gerekli önlemlerdir. fakat bahsettiklerim bireysel gücün yetmeyeceği, henüz ölmemiş ölüleri kurtarmasını beklediğimiz önlemler. bir vatandaş ne kadar az isteyebilirse o, korkmadan yaşamak.

  • 34. genetik diyor ki türkiye türk değildir

    bazı genetik araştırmalar sonucu, azerbaycan'la gen türkiye'nin aynı gösterildiği gen haritaları var. ne yapacağız. türklük ırki kimliktir, değildir tartışması mı yapacağız.

    türk ulus devleti kuruldu, sindirin artık bence. yunan, ermeni, kürt ırkçısının twitter'daki en acınası tepkileri arasında türklerin kanını sorgulamak var. çok düşünürler ya ara sıra ölümünü diledikleri türkleri.

  • 35. 3 kasım 2020 renault fiyat listesi

    renault

    1.0 72hp gitmeyen clio 152.900 tl. hayırlı olsun.

    bazı arkadaşlar 72 hp clio nasıl gitmez demiş.
    arkadaşım ben 2012 model 1.2 75 hp clio sahibiyim. 8 yıldır kullanıyorum. araba gitmiyor. tatmin etmiyor demiyorum bak,gitmiyor! sollama yaparken rahatsız edici düzeyde ikilemde bırakan bir araç, hele ki arabada sizden başka yolcu da varsa!

  • 36. 2 kasım 2020 antalyaspor fenerbahçe maçı

    size maçı ve fenerbahçeyi şöyle anlatayım.

    4 dakikadan uzun özet yapmamaya yeminli olan bein sports'a 6 dakikalık özet yayınlattırdık, adamlar 4 dakikaya gerçekten pozisyonları sığdıramamış.

    fenerbahçe öyle oynuyor işte.

  • 37. milletin iktidara gelişinin 18. yılı kutlu olsun

    bugün de milletten sayılmadık dedirten dinci zırvası.

    gerçi millet dedikleri de akpliler. yokluğu siz düşünün artık.

    edit. yalnız şu da bir gerçek, akp gibi vahabi/selefi karışımı ve aşırı iş bilmez bir oluşum bile türkiyeyi 18 yılda tam anlamıyla yıkamadı. bundan önce de bir 10 sene atadığı memurların karılarını, üstelik memurlar evdeyken siken menderes dönemi var, arada ciller, mesut yılmaz vs falan var. atam nasıl sağlam kurduysa artık.

  • 38. kürtlerin tekelinde olan meslekler

    midyecilik. sadece bir tane yalovalı midyeci gördüm kalan hepsi mardinli.

  • 39. 2 kasım 2020 fenerbahçe'ye verilen penaltı

    2 hafta önce serdar aziz'e çalınan penaltıysa, bu penaltının maradonasıdır, divasıdır, hitchcockudur, mozartıdır ne bileyim aq ferrarisidir.....

    3 hafta önce lemos'un eline penaltı deyip bu akşam naldo'nun eline penaltı değil diyen 6222'dir. 2 hafta önce serdar aziz'e çalınan penaltıya penaltı deyip bu akşamkine değil diyen 6222 çocuğudur.

    10 eksiği olan kümeye düşecek takımı hakem marifetiyle yenmişler, gelmişler burda eze eze bileğimizin hakkıyla kazandığımız maça bok atıyor himmetçiler.

  • 40. osmanlı imparatorluğu'nun çöküş nedeni

    coğrafi keşifler ya da milliyetçilik akımları değildir.

    en çok coğrafi keşif yapan ülkeler: ispanya, portekiz, ingiltere, fransa, hollanda...
    pek de coğrafi keşif yapmayan bazı ülkeler: almanya, rusya, japonya, italya...

    almanya da, japonya da tek başına çok coğrafi keşif yapan 5 ülkeyi harcar sanırım. rusya'yı geçtim. çolak da olsa hala süper güç. gerçi çin daha süper. onların da bir coğrafi keşfi yok.

    milliyetçilik akımlarının ortaya çıktığı, en güçlü olduğu dönemde ingiltere imparatorluğu onlarca belki yüzlerce farklı milleti yönetiyor. rusya ve avusturya imparatorlukları da ondan aşağı kalmıyorlar. hatta her ikisi de eninde sonunda yıkılıyor ama yerlerine kurulan ülkeler bizden iyi durumda.

    bu ülkelerin, kolonisizlikten ya da milliyetçilikten bizim kadar kötü etkilenmemesinin tek nedeni var: bilim!

    osmanlı imparatorluğu cehaletten çökmüştür.

  • 41. ayda kurtarılırken kavga eden arama kurtarma ekibi

    siyasal islam'ın ülkeyi getirdiği durumdur.

    hükümete yakın olmayan belediye kurtarma ekiplerinin üstü kapalı bir baskı altında oluduğu açıkça ortada. ayda bebeğin olduğu bölgeyi ilk müdahale eden kadıköy belediyesi ekipleri ihh ciler tarafından baskı altına alınmış ve çocuk kurtarılırken fiziksel temasa kadar ulaşmıştır.

  • 42. rte'ye yazar kasa fırlatılması

    o yazar kasayı götüne sokarlar... ağzından da "z raporu" alırlar

    alırlar...

  • 43. 3 kasım 2020 berat albayrak tweet'i

    mahalle yanarken saçını tarayan arkadaşın twitidir.

  • 44. vardal caniş su

    (bkz: ayda'yı kurtaran kişiye kızan kadın)

    herkesi kendi gibi sapık düşünceli zanneden sorunlu kişi. dikkat çekmek için yazdıkları tam bir utanç vesilesi. bunları yapıp ortalığa salan anne babaya da buradan selam olsun.

    edit: gerçek adı canan su vardal imiş.

  • 45. sözlük yazarlarının en berat albayrak özellikleri

    ekonomiden zerre kadar anlamıyorum.

  • 46. covid-19

    okumadigi 3-5 makaleyi kanit diye sunup insanlarin onlem alma cabalarini baltalamaya calisan su duz dunyacilar umarim yakin zamanda hastane odalarindan pismanlik videosu cekmezler.

  • 47. 3 kasım 2020 savcı sayan'ın ağrı dağı tweeti

    adamlar 5 yaşında çocuk gibi boşa para harcamak için doğmuşlar ne gerek var

  • 48. fransa'nın ülkü ocaklarını kapatması

    yurtdışında ülkü ocağı olması işi sadece bana saçma gelmiyordur umarım. babacım ülkünü ve vatanını çok seviyorsan gel. bırak orada mercedese binmeyi dön vatanına. gel bir gün beraber mecidiyeköyden metrobüse binelim daha da çok seveceksin vatanını

    garip işler. mantığı nedir anlamış değilim.
    belki de ben bilmiyorum.

    bilemiyorum altan bilemiyorum

  • 49. sevilmek vs arzulanmak

    arzulanmanın headshot atacağı versus

    çokça kez sevildiğim, 'iyi ki varsın' olduğum da oldu, vahşice arzulanmayı tattığım da. yani anlayacağınız ikisini de yaşama ve gözlemleme fırsatı buldum ve tecrübelerime dayanarak bir erkek için:
    arzulamak multimegamilyon kez > sevilmek diyebilirim

    çünkü arzu, masaya yatırılacak bir şey değildir. birisi seni ya arzuluyordur ya arzulamıyordur. daha samimidir daha gerçektir. zamanla arzulamak, şunu yaparsan arzulamak, böyle olursan arzulamak diye bir şey yoktur. kadınlar duyguları konusunda rahatça yalan söyleyebilirler ama arzu söz konusu olduğunda hiç görmedim.

    sevilmek kulağa pozitif gelsede hem toplumun hem de içgüdülerin şekillendirmesiyle kadınların sevme perspektifi biraz hastalıklıdır. kadında sevgi temelsiz oluşmaz. sevginin oluşmasını sağlayacak prosesleri tamamlıyorsanız, sevilirsiniz. ama kadın sizi sevdiği için, içten içe sizin ona borçlu olduğunuzu düşünür, bunu planlı olarak yapmasa da dürtüler bu yöndedir. yani bir kadın sizi seviyorsa, sizi sadece yaşamak istediği hayatı sunabilecek bir figuran, pipili bir pet olarak gördüğündendir. dolayısıyla her alacaklı gibi sizden karşılığını tahsil etme odaklı yaklaşır. (ben bu adamı seviyorum, karşılığında bi şeyler yapmalı)

    uzun lafın kısası kadın sizi sever, ama siz olduğunuzdan ziyade kendisini ve hayallerini çok sevdiği için sever. sevildiginiz bir ilişkide bunlar kaçınılmazdır:

    * sorgulayıcı sorular sorarlar

    * üzerinizdeki etkisini görmek için sizi test ederler (sabırınızdan kıskançlığınıza, gururunuzdan erkekliğinize kadar) *

    * fazla realist ve mantıksal olurlar.

    * konfor alanınızı kısıtlamaya çalışırlar, alışkanlıklarınızı değiştirmemizi isterler

    * sürekli isterler. irili ufaklı, büyük ya da küçük fedakarlıklar isterler

    * sizi cinsel organlarıyla terbiye etmeye* ( ödül seksi, ceza yanlızlığı) çalışırlar

    bunların hiçbirisini sizi sevmeyen bir kadın yapmaz. buna emin olabilirsiniz.*

    ama bi kadın sizi arzuluyorsa; onun en tatlı, en güzel, en feminen yüzünü görürsünüz:

    *sizi rahatsız edecek bir şey yapmaktan/söylemekten çekinirler

    *yaşam tarzınıza, kurallarınıza, kırmızı çizgilerinize saygılı olurlar

    * feminen bir enerjiyle ellerinden geldiğince irili ufaklı size yardımcı olmaya çalışırlar

    * sizin için fedakarlık yaparlar, sorgulamaktan ziyade açıklayıcı olurlar. sizin için risk alırlar.

    * cinsellik için adeta yalvarırlar, doyumsuz ve istekli olurlar. (size 'başım ağrıyor', 'yorgunum' vs. diyen kadın sizi seviyordur. sizinle sevişirken, sizi sevdiği için sevişir. 'sik beni', 'ne yapmak istersin küçük orospuna' vs. diyen sizi baştan çıkarmaya çalışan kadın ise arzuluyordur. arzuladığı için sevişir)

    bizler erkek olarak bir kadının sevgisini çocuğuna; arzusunu bize sunmasını isteriz. yalnızca yetersizlik kompleksi olan erkekler, bir kadının sevgisine muhtaç durumda olur ve lütufsal değer katar. buna temas eden çesitli kompleksler var ve en bilineni (bkz: oedipus kompleksi)

    bir kadın sizi erkek olarak görmüyorsa arzulayamaz. arzu duymuyor ve sizin için çıldırmıyorsa: sizi erkekten ziyade pipili bir pet kategorisinde görüyordur. bunun adına da sevmek diyorlar. işin en acıklı tarafı ise her kadının içerisinde dişillik ve anaçlık vardır. bu demek oluyor ki: sizi sevdiğini söyleyen fakat arzulamayan hatun %100 ihtimalle bir başka erkek için çıldırıp, deli oluyor ve arzuluyordur.

    edit: gelen mesajlar üzerine son paragraftaki %100 ü %99 yapalım. çünkü evet bazı insanlar cinsel arzu duymuyor bu kadınlarda olabileceği gibi erkeklerde de zaman zaman olabiliyor. mesela nikola tesla; bakir ölmüş birisi, onun arzu duyduğu tek şey işi. platona göre kadınlar sofuluğa daha yatkın. bazı kadınlarda bu, dinsel veya tinsel başka bir şey olabiliyor. kendisini ailesine kardeşine evladına vs adamış olabiliyor.

  • 50. arabasız bir erkekle sevgili olmak

    londra'da yaşadım bir süre, kadın erkek farketmez kimsenin arabası yoktu. uber, taksi, minicab, metro gerekli ulaşımı sağlıyordu çünkü. moskovo da bile aracı olan insanlar taksi yapıyordu. çünkü arabası olan insanlar çok azdı. almanya ve hollanda gibi çok kalabalık şehirleri olmayan ülkeler elektirikli araba veya bisiklete ekstra katkı payı ayırdı. bir çok modern şehirde insanlar hizmet edilsin istiyor, o trafikte o çılgın kaosta başrol olmak istemiyor. ve ülkemizde ötv'si, vergileri bu kadar yüksekken bence araba sahibi olmak gerçek bir vizyonsuzluk. şoförün vardır öyle bir güce sahipsindir anlarım ama diğer türlüsü gerçekten çile, yük ve kahır üstelik.